Fazıl Hüsnü Dağlarca8217;nın Şiirlerinde Çocuk Fazıl Hüsnü Dağlarca8217;nın Şiirlerinde Çocuk Teması A. FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA Fazıl Hüsnü Dağlarca d. 1914, İstanbul 8211; ö. 15 Ekim 2008), Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin yaşayan en önemli şairlerinden biridir. Dağlarca doğaya, insana alışılanın dışındaki gözlerle bakmasını bilmiş, ince ayrıntıların yalın güzelliğini her yazdığı şiir kitabında ve her geçen yıl
GÖLGESİYLE YARIŞAN TAY At yarışlarının yapıldığı şehir hipodromu çok kalabalıktı. Tribünler tıklım tıklım doluydu. Her pazar günü olduğu gibi bu pazar da birinci olana büyük ikramiyenin verildiği yarışlar yapılacaktı. Birincilik için en büyük aday Kara Bomba isimli attı. İki yıla yakın bir zamandır bu şehirde yapılan yarışmaların tek ve mutlak hakimiydi. Simsiyah rengi, kocaman gözleri
GÖLGESİYLE YARIŞAN TAY At yarışlarının yapıldığı şehir hipodromu çok kalabalıktı. Tribünler tıklım tıklım doluydu. Her pazar günü olduğu gibi bu pazar da birinci olana büyük ikramiyenin verildiği yarışlar yapılacaktı. Birincilik için en büyük aday Kara Bomba isimli attı. İki yıla yakın bir zamandır bu şehirde yapılan yarışmaların tek ve mutlak hakimiydi. Simsiyah rengi, kocaman gözleri
Gulliver8217;in Gezileri Gulliver8217;in Gezileri, Jonathan Swift8216;in yazdığı, dünya klasikleri arasına girmiş bir eser. Bakınız, Jonathan Swift Jonathan Swift Swift8217;in 1726 yılında tamamladığı Gulliver8217;in Gezileri, Türk ve Dünya edebiyatında 8220;100 temel eser8221; arasında yer almaktadır. Lemuel Gulliver adındaki genç doktorun çıktığı gezilerde sıradışı, olağanüstü öykülerinin ele alındığı kitap; dört bölümden oluşmakta, yazarın yaşadığı günün koşullarında insanların
Gururlu Peri Mehmet Seyda Lise Ve İlk Öğretim İçin Okunması Gereken 100 Temel Eser Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eser8217;in önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek,
GÜZEL VE ÇİRKİN | Madame de Beaumont Bir zamanlar zengin bir tüccar varmış. Üç kızı olan bu tüccarın kızlarının ikisi son derece bencilmiş. Ama üçüncüsü, yani adı Güzel olanı hem iyi hem de sevgi doluymuş. Bir gün tüccar, gemilerinin şiddetli bir fırtınada battığı haberini almış. Zavallı adam varını yoğunu kaybetmiş, geriye bir tek kasabadaki küçük
GÜZEL VE ÇİRKİN | Madame de Beaumont Bir zamanlar zengin bir tüccar varmış. Üç kızı olan bu tüccarın kızlarının ikisi son derece bencilmiş. Ama üçüncüsü, yani adı Güzel olanı hem iyi hem de sevgi doluymuş. Bir gün tüccar, gemilerinin şiddetli bir fırtınada battığı haberini almış. Zavallı adam varını yoğunu kaybetmiş, geriye bir tek kasabadaki küçük
Her Çocuk Okumaya Hazır TKD İstanbul Şubesi Dünya Çocuk Kitapları Haftası’nı, İstanbul’daki Halk ve Çocuk kütüphanelerinin ev sahipliğinde gerçekleştireceği bir dizi etkinlikle kutluyor. TKD İstanbul Şubesi her yıl Kasım ayının ikinci haftası kutlanan Dünya Çocuk Kitapları Haftası’nı, 12-18 Kasım 2012 tarihleri arasında İstanbul’daki Halk ve Çocuk kütüphanelerinin ev sahipliğinde gerçekleştireceği bir dizi etkinlikle kutluyor. “Her
HOLLE KADIN Dul bir kadının iki kızı varmış. Biri hem güzel, hem de çalışkanmış. Öteki ise hem çirkin, hem de tembelmiş; ama kendi öz kızı olduğu için kadın bunu daha çok severmiş. Evde her işi güzel kıza gördürürmüş. Zavallı kızcağız her gün sokakta bir kuyunun başında oturup bez dokurmuş. Hem de o kadar çok çalışırmış
Kağıt Gemi Deniz kıyısında bir martıyla konuşurken görüyormuş dostlarım beni sürekli bir kaptanım çünkü kağıt gemilerden emekli Kılları uzadıkça ellerimin unuttum kağıtlardan nasıl gemi yapıldığını ki yaşlılığa uzanan birer iskeledir parmaklarım çözüldü uçlarından nice kağıt geminin palamarı Çocukluğumun tahta atını bozarak yaptığım iskeleye küçük bir kağıt gemi yanaşır mı dersiniz kazısam ellerimdeki bütün kılları !
Kar Tanesi Bir varmış, bir yokmuş… Eski çağlarda, kuzey ülkelerinden birinde, ormanlar içindeki küçük bir köyde, Daniel adında bir çiftçi ve Anna adındaki karısı yaşıyorlarmış. Artık genç sayılmayacak yaşa gelmiş oldukları halde, Daniel ve Anna’nın çocukları yokmuş. Halleri vakitleri yerinde olduğundan, çocuksuz olmak, karı kocayı çok üzmekteymiş. Ama her ikisi de iyi kalpli insanlar oldukları
Bursa sokaklarında gezip dolaşan Karagöz ile Hacivat, Pınarbaşı Meydanı8217;na geldiklerinde yorulduklarını anlarlar ve bir ağacın altına oturup dinlenirler. Daha sonra Hacivat: 8221; Aman Karagözüm, içim bayıldı. Fırından ekmek al da suya banıp yiyelim. 8220; Karagöz: 8221; Ekmek alayım da yakında fırın var mıdır? 8220; Hacivat: 8221; Var ya. Az önce önünden geçtik. 8220; Karagöz: 8221;
Karga İle Tilki Bir dala konmuştu karga cenapları; Ağzında bir parça peynir vardı. Sayın tilki kokuyu almış olmalı, Ona nağme yapmaya başladı: 8220;-Ooo! Karga cenapları, merhaba! Ne kadar güzelsiniz, ne kadar şirinsiniz! Gözüm kör olsun yalanım varsa. Tüyleriniz gibiyse sesiniz, Sultanı sayılırsınız bütün bu ormanın.8221; Keyfinden aklı başından gitti bay karganın. Göstermek için güzel sesini
KEDİ KÖPEK KAVGASI Bir varmış, bir yokmuş. Ormanda ağaç çokmuş. Koca koca çınarlar, kerestelik köknarlar, çamlar, gürgenler, meşeler hep oradaymış. Maymunlar daldan dala atlarken sincaplar fındık toplarmış. Ormanın kendine göre kuralları varmış. Kuralları Aslan koyarmış. Yine bir gün Aslan ormana haber salmış. Telli turna üç gün önce orman halkını dolaşmış. Aslan kendileriyle bir konuyu görüşeceğini
Kiraz Ağacı Bahçenin birinde bir kiraz ağacı varmış. Ağacın önce beyaz çiçekleri, sonra da kırmızı kırmızı kirazları olurmuş. Kiraz ağacının kapısı konuklara açıkmış. O hiç yalnız kalmazmış. Kiraz ağacının bodrum katında köstebekler, solucanlar otururmuş. Ağacın gövdesinde ise karıncalar, böcekler bulunurmuş. Üst kattaki konuklar ise çiçeklere gelen arılar, dallara konan kuşlarmış. Bir gün kiraz ağacı evini
Kiraz Ağacı Bahçenin birinde bir kiraz ağacı varmış. Ağacın önce beyaz çiçekleri, sonra da kırmızı kırmızı kirazları olurmuş. Kiraz ağacının kapısı konuklara açıkmış. O hiç yalnız kalmazmış. Kiraz ağacının bodrum katında köstebekler, solucanlar otururmuş. Ağacın gövdesinde ise karıncalar, böcekler bulunurmuş. Üst kattaki konuklar ise çiçeklere gelen arılar, dallara konan kuşlarmış. Bir gün kiraz ağacı evini
Kral İsteyen Kurbağalar İtalyan Masalı Çok eski zamanlardan birinde Olympos dağının doruklarında Tanrı Jüpiter yaşarmış. Dağların, denizlerin, hayvanların, insanların kralıymış. Dağın eteklerinde kocaman bir göl varmış. Bu gölün sakinleri de geveze kurbağalarmış. İlk başlar kurbağalar neşe içinde hür yaşarlarmış. İstediklerini istedikleri zaman yaparlarmış. Kimse karışmazmış onlara. Bir süre sonra kurbağalar bu özgür hayattan sıkılmaya başlamışlar.
Kral İsteyen Kurbağalar İtalyan Masalı Çok eski zamanlardan birinde Olympos dağının doruklarında Tanrı Jüpiter yaşarmış. Dağların, denizlerin, hayvanların, insanların kralıymış. Dağın eteklerinde kocaman bir göl varmış. Bu gölün sakinleri de geveze kurbağalarmış. İlk başlar kurbağalar neşe içinde hür yaşarlarmış. İstediklerini istedikleri zaman yaparlarmış. Kimse karışmazmış onlara. Bir süre sonra kurbağalar bu özgür hayattan sıkılmaya başlamışlar.
Küçük Denizkızı Zamanın birinde okyanusların dibinde bir şato varmış. Burada kral büyük anne ve altı kız beraber yaşarmış. Bu kızlardan en küçüğü hepsinden güzelmiş. Büyük anneleri arada sırada masallar anlatır yeryüzünde ve insanlardan bahsedermiş. Kızlara yeryüzünü göstereceğine dair söz vermiş. Kızlar on beş yaşına geldiklerinde yeryüzünü görüp geri gelmişler. Kızların beşi geri dönmeyi ve eski
Küçük Prens Antoine de Saint-Exupéry Leon Werth8217;e Bu kitabı bir büyüğe sunuyor olmamdan dolayı çocuk okurlarımın beni hoş görmelerini dilerim. Bunu yapmamın çok ciddi bir nedeni var: O. benim dünyadaki en iyi arkadaşım. İkinci nedenim de şu: Bu adam her şeyi anlıyor, çocuk kitaplarını bile. Üçüncü bir nedenim daha var: Fransa8217;da yaşıyor şu anda, aç