Dünya Åžehircilik Günü | 6 Kasım – TMMOB – Türk Mühendis Ve Mimar Odaları BirliÄŸi 39. Dönem Çalışma Programı
Hale - 6 Eylül 2011 Önemli Günler ve Haftalar 0 0 Okunma : 2093
İçerik Hakkında Bilgi
- Bu içerik 18.11.2007 tarihinde hale tarafından, Tarihte Bugün | Önemli Günler ve Haftalar bölümünde paylaşılmıştır ve 375 kez okunmuştur.
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
İçerik ve Kategori Araçları
- Kategoriye Abone Ol
- Makalenin Çıktısını Al
- Makaleye Yorum ekle
- Son Güncellenme Tarihi: 20 AÄŸustos 2011, Cumartesi 06:53
Dünya Şehircilik Günü
Dünya Şehircilik Günü Bildirisi
Dünya Şehircilik Günü olarak kutladığımız bu tarihte, Türkiye kentleri ve şehirciliği ciddi sorunlarla yüz yüze kalmış bulunuyor.
Yaklaşık kırk yıldır olağanüstü hızlı bir kentleşme yaşanıyor Türkiye’de. Zorunlu ve yarı zorunlu göçlerle desteklenen kentleşme süreci, nüfusu aşırı şişen megapol ve metropollerle, giderek boşalan orta ve küçük kentler tablosunu üretmiştir. Bu tablo, çağrıştırdığı ve yeniden ürettiği eşitsizlikler açısından yeterince vahimdir.
Ancak, kentlerimizin içinde bulunduğu manzara -elbette- bununla sınırlı değildir. Ülkenin reel politik gerçekliği, başka pek çok ülkeden daha çarpıcı bir biçimde, kendini kentsel alanda ortaya koymaktadır. Bu reel politik düzlemdeki ihtilaflaşmalar ve ittifaklaşmalar, somut olarak, -örneğin- yerel yönetimlerin kentlerin imarına dair yetkilerinin, sık zaman aralıklarıyla, azaltılıp çoğaltılmasında kendini göstermektedir. Bunun sayısız örneğini, şehircilik tarihi sayfalarında bulmak kolaydır. Bu manzara, kentsel yaşamın asgari normlarını -adeta- yarı ütopik bir mecraya sokmuştur. Örneğin, sosyal ve teknik donatıları, fiziksel altyapısı düzgün işleyen bir kent yaşamı, -küçük bir azınlığın banliyö (‘uydu’) hayatını gözden ırak tutarsak,- ulaşılması için kararlı bir mücadele verme gerekliliğini ortaya koyar hale gelmiştir. Yine, özel mülkiyetçi ideoloji tarafından, kamuya açık mekanlar hedef olarak belirlenmiş; her biri mimari ‘şaheser’ olan gökdelenlerin arsası haline getirilmek istenmiştir. İnsanların kentsel servislere eşit biçimde erişebilmeleri temel kentli haklarından birisi iken; bunun en önemli aracı toplu taşım yatırımları çürümeye ve yağmur sularının insafına terk edilmiştir. Bu konuda, kentlerimiz, ana ulaşım koridorlarının gerektirdiği ulaşım yatırımının yapılması yerine, ulusaşırı firmaların teknoloji çöplüğü olmak ya da karayolu ve otomobille ulaşım çıkmazı ikilemine sokulmaktadır. Bu panorama içinde, tarihsel ve kültürel değerlerini koruyarak gelişen kentler, düşsel yanı ağır basan bir projeye dönüşmüş bulunmaktadır. Kentler, bizzat varlıkları ile, eşitsizlikleri derinleştiren ve yeniden üreten bir konuma sürüklenmişlerdir. Sermaye ve politik üstyapının kısa vadeli çıkarları için bile, tahrip edilen ve gözden çıkarılan yine kentler olmuştur, olmaktadır. Kentlerimizin nasıl gözden çıkarıldığına dair pek çok açıklama bulunmaktadır. Ancak, herhalde en çarpıcı olanı, imar afları yoluyla yasallaştırılan kaçak yapılaşmanın sonucunda elde edilen ‘haksız’ imar haklarıdır. Bu imar ‘haksızlıkları’, kentsel mücadelelerin temel konularından biri olmak durumundadır. Plan kararlarına aykırı yapılaşma, sel ve deprem gibi doğal afetlerin felaket olarak yaşanmasına neden olmaktadır. On binlerce insanın yaşadığı yerleşmeler, doğal afetler sonucu yok olmaktadır. Varolan eşitsizlikleri derinleştiren kentsel mekan, kentlerin iç dinamiklerinden ve toplumsal muhalefetin taleplerinden kaynaklanan bir inşaa süreci yaşamamakta; yukarıdan, politik üstyapı kurumlarının aldığı kararların kentlerdeki tezahürleri daha belirleyici olmaktadır. Bunun sonucu olarak, kentli bireylerin kendilerini ifade edebilmelerinin mekansal altyapısı dahi, kent kültüründe kendine yer bulamamaktadır. Burada, şehir plancılarının araçsallaştırıldığını özellikle vurgulamakta yarar var. Şehir plancıları ve onların demokratik meslek örgütü olan Şehir Plancıları Odası, kentsel mücadelenin açık taraflarından biri olmaya, daha etkili biçimde devam edecektir. Bu, yalnızca, genel politik bir duruşu çağrıştırmamalıdır. Aynı zamanda, şehir planlama mesleğinin varoluşsal temellerinin de kentsel mücadeleler içinde konum almakla ilişkili hale geldiği unutulmamalıdır. Bu çerçevede, şehir plancılarının, kamuya açık mekanları, kentlilerin ihtiyaçlarına denk düşen altyapıyı, otomobil ideolojisinin hegemonyasına karşı toplu taşımı, tarihsel ve kültürel mirası, talep etme ve koruma gibi mesleki-politik gündemleri bulunmaktadır. Şehir Plancıları Odası, bu doğrultudaki gelişmeleri desteklemeye; aksi girişimlerin karşısına mesleki-toplumsal bir muhalefet odağı olarak çıkmaya söz vermektedir.
TMMOB
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
Bu içerik 18.11.2007 tarihinde hale tarafından, Tarihte Bugün | Önemli Günler ve Haftalar bölümünde paylaşılmıştır ve 375 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 2 adet mesaj daha bulunmaktadır.
Dünya Şehircilik Günü | 6 Kasım - TMMOB - Türk Mühendis Ve Mimar Odaları Birliği 39. Dönem Çalışma Programı orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...