[Kimya] Molekül Nedir? | Kimyada Genel Olarak En Az İki Atomun Değişik Durumlarında Beraber Durmasıyla Oluşan Bütün Şekli
Hale - 6 Eylül 2011 Fizik, Kimya ve Biyoloji 0 0 Okunma : 2769
İçerik Hakkında Bilgi
- Bu içerik 16.08.2009 tarihinde Hale tarafından, Fizik - Kimya - Biyoloji Konu Anlatımları bölümünde paylaşılmıştır ve 375 kez okunmuştur.
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
İçerik ve Kategori Araçları
- Kategoriye Abone Ol
- Makalenin Çıktısını Al
- Makaleye Yorum ekle
- Son Güncellenme Tarihi: 20 AÄŸustos 2011, Cumartesi 06:53
Molekül
Molekül kimyada genel olarak en az iki atomun değişik durumlarında beraber durmasıyla oluşan, bütün şekline denir.
Genel olarak bir molekül, saf kimyasal maddenin kendi başına bütün kimyasal bileşimini ve özelliklerini taşiyan en küçük parçasıdır. Bazı katı ve sıvı kimyasal maddelerde (örneğin; metaller, eriyik durumundaki tuzlar, kristaller, vb) bu tanım her zaman geçerli değildir ve böyle kimyasal maddelerin farkedilebilir moleküllerden değil atomlardan oluştuğu söylenmelidir. Moleküler fizikte ise bir molekül, iki ya da daha fazla atomdan oluşan, yeterli düzeyde değişmez, elektriksel olarak nötr bir oluş biçimidir. Tek atomlu molekül genel düşüncesi, asal gazlardaki gibi tek atomlu moleküller, neredeyse tek başına gazların kinetik teorisinde açıklamada kullanılır. Çok atomlu iyonlar bazen işe yarar bir şekilde elektriksel olarak yüklenmiş moleküller şeklinde düşünülebilirler.
Hidrojen ve oksijen elementlerinde olduğu gibi atomların oluşturduğu atom kümesi molekül olarak adlandırılır. Atom ve molekül maddelerin özelliğini taşıyan en küçük birimdir. Yüzden fazla çeşit atom vardır. Bazı moleküller tek çeşit atomdan oluşurken,bazı moleküller farklı çeşit atomlar içerebilir.
Molekül, herhangi bir maddenin, bütün kimyasal özellikleri deÄŸiÅŸmeksizin aynı kalaÂcak biçimde bölünebileceÄŸi en küçük parçasıÂdır. Moleküller atomlardan oluÅŸur. Herhangi bir elementin molekülü, bir ya da birden çok, ama hepsi aynı tür atomdan oluÅŸur; oysa bir kimyasal bileÅŸiÄŸin molekülünde iki ya da daha çok deÄŸiÅŸik elementin atomları bulunur. Hidrojen elementinin molekülünde iki hidrojen atomu vardır; bir hidrojen ve oksijen bileÅŸiÄŸi olan suyun molekülünde ise, iki hidrojen atomu ile bir oksijen atomu bulunur. Öte yandan daha karmaşık bir bileÅŸik olan ve bitkilere yeÅŸil rengini veren klorofil, beÅŸ deÄŸiÅŸik elementin 136 atomundan oluÅŸan bir moleküle sahiptir.
Kimyasal formülü H2O olan bir su moleküÂlü, ancak hidrojen ve oksijene ayrıştırılarak bölünebilir. Her ikisi de gaz olan hidrojen ve oksijen molekülleri, birbirlerinden olduÄŸu kaÂdar, birleÅŸtiklerinde oluÅŸturdukları sudan da çok farklı özelliklere sahiptir.
Herhangi bir maddenin katı, sıvı ya da gaz halinde bulunması, moleküllerinin davranışına baÄŸlıdır. Katılarda moleküller birbirlerine çok yakın, sıkışık biçimde bir arada bulunurlar; bunun sonucunda ortaya çıkan sıkı ve kararlı yapı, katı maddenin biçimini korumasını saÄŸlar. Bilim adamları, katı maddelerin moleküllerindeki atomların yerleÅŸim düzenini saptamışlar ve çok sayıda deÄŸiÅŸik yerleÅŸim düzeninin bulunduÂÄŸunu ortaya çıkarmışlardır. Sıvılarda ise moleÂküllerin konumu sabit deÄŸildir ve bunlar birbirÂlerinin üzerinden kayabilir. Bu nedenle sıvılar, hacimlerinde herhangi bir deÄŸiÅŸiklik olmaksızın kolayca biçim deÄŸiÅŸtirebilir. Öte yandan gazlarda moleküller birbirlerinden o kadar uzaktır ki, kapladıkları hacimde serbestçe hareket edebilirÂler. Bu nedenle de gazlar genleÅŸerek, yani yayılarak bulundukları kabı doldurur. Ayrıca katı ve sıvıların tersine gazlar iyice sıkıştırılarak küçük bir hacme sığdırılabilir. Oksijen molekülÂleri normal sıcaklıklarda, saniyede yaklaşık 450 metre hızla hareket eder; hidrojen molekülleri ise bunun neredeyse dört katı kadar bir hızla hareket eder. Ama moleküller birbirleriyle çarÂpıştıklarından fazla uzaÄŸa gidemezler.
Bir maddedeki moleküllerin hareketi, o maddenin sıcaklığına baÄŸlıdır. Herhangi bir cisimdeki moleküllerin tüm enerjisi çekilip alınabilseydi, cismin sıcaklığı “mutlak sıfır”a (yaklaşık —273°C) düşer ve moleküller tüÂmüyle hareketsiz duruma gelirdi. Bir madde ne kadar ısıtılırsa molekülleri de o kadar hızlı hareket eder. Isı enerjisi, kinetik enerji denen hareket enerjisine dönüşür.
Katılarda ise moleküller yer deÄŸiÅŸtirmez ve yalnızca bulundukları yerde titreÅŸebilir. KatıÂların sıcaklığı ne kadar yükselirse, molekülleÂrinin titreÅŸimi de o kadar hızlanır. Kızgın bir demirde moleküller o kadar hızlı titreÅŸir ki, demire dokunduÄŸumuzda moleküllerin bu hareketini elimizi yakan bir sıcak biçiminde duyumsayabiliriz. Çaydanlıktaki su kaynadığı zaman, su molekülleri o kadar hızlı hareket etmeye baÅŸlar ki, artık sudaki gibi bir arada durmazlar ve birbirlerinden iyice uzaklaÅŸarak gaz haline, yani buhara dönüşürler.
Moleküller aslında çok ufak parçacıklarÂdır; örneÄŸin, ortalama büyüklükteki bir baÂlonu dolduran bir gazda, bütünüyle balon hacmine saçılmış durumda bulunan yaklaşık 80.000.000.000.000.000.000.000 molekül varÂdır. Canlıların hücrelerinde bulunan pek çok madde, yüz binlerce atomdan yapılı dev moleküllerden oluÅŸur. Bu tür moleküllere makromolekül denir (makro sözcüğü, “büÂyük” anlamına gelen Eski Yunanca bir sözÂcüktür). Proteinler, selüloz ve kalıtım maddeÂleri olan DNA (deoksiribonükleik asit), makromoleküllü organik maddelerdir. Makromoleküller, elektron mikroskopu altında görülebilir.
Günümüzde kimyacıların yapay olarak üreÂtebildikleri maddelerin pek çoÄŸu örneÄŸin plastikler, yapay kauçuklar, silikonlar uzun atom zincirlerinden ya da katmanlarından oluÅŸan ve polimer denen makromoleküller-dir. Böyle bir maddenin özellikleri ve davraÂnışı, atomlarının birbirine baÄŸlanma biçimine baÄŸlıdır. ÖrneÄŸin polietilen elde etmek için, etilen moleküllerinin zincir biçiminde birbiriÂne baÄŸlanması gerekir.
Bilimsel çalışmalarda çoÄŸu zaman molekülÂlerin kütlelerinin bilinmesi ve hesaba katılmaÂsı gerekir; ama moleküller o kadar küçük parçacıklardır ki, bunların kütlesini gram cinsinden ölçmek olanaksızdır. Bu nedenle bilim adamları, bağıl molekül kütlesi denen bir ölçüden yararlanırlar. Eskiden molekül ağırlığı denen bağıl molekül kütlesi, o moleÂkülün kütlesinin bir hidrojen atomunun kütleÂsinin kaç katı olduÄŸunu gösterirdi. Gerçek bağıl molekül kütlesi deÄŸerleri, moleküllerin, bağıl atom kütlesi tam 12 olan karbon-12 izotopuyla karşılaÅŸtırılması yoluyla belirÂlenir. Buna göre, oksijenin bağıl atom kütlesi (eskiden atom ağırlığı denirdi) 16’dır. AmonÂyağın (NH3) bağıl molekül kütlesi ise 17’dir, çünkü amonyak molekülü bir azot atomu (bağıl atom kütlesi 14) ile üç hidrojen atomundan (her birinin bağıl atom kütlesi 1) oluÅŸur.
Maddenin moleküllerden oluÅŸtuÄŸu düşüncesiÂni ilk olarak Ä°talyan bilim adamı Amedeo Avogadro (1776 – 1856) ortaya atmıştır.
Moleküller | Moleküller Algılama – Tattığımız Ve Kokladığımız Moleküller konusu için lütfen aÅŸağıdaki linki tıklayınız.
Moleküller | Moleküller Algılama – Tattığımız Ve Kokladığımız Moleküller
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
Bu içerik 16.08.2009 tarihinde Hale tarafından, Fizik - Kimya - Biyoloji Konu Anlatımları bölümünde paylaşılmıştır ve 375 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.
[Kimya] Molekül Nedir? | Kimyada Genel Olarak En Az İki Atomun Değişik Durumlarında Beraber Durmasıyla Oluşan Bütün Şekli orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...