Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Stres – Pozitif Stres Yönetimi | Okuduğunuzdan En Verimli Şekilde Faydalanmanın On Kuralı – Baskı, Performans Ve Siz – Stres Ne Kadar Sürer?


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 03.03.2011 tarihinde Hale tarafından, Yaşam Koçu | Daha Kaliteli Bir Yaşam İçin bölümünde paylaşılmıştır ve 1366 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Stres

Pozitif Stres Yönetimi


Yüzyılımızda çok sık kullanılan stres kelimesi, genellikle olumsuzluğu ifade eden bir kavram olmasına rağmen yaşamımızın kaçınılmaz bir parçasıdır.


19 yüzyılın ikinci yarısında fransız fizyolog Claude Bernard, stresi ”organizmanın dengesini bozan uyaranlar”, belçikalı fizyolog Frederico (1877) ise “organizmanın zararlı etkenlere karşı gösterdiği tepki” olarak tanımlamışlardır. 1935 yılında Hans Selye tarafında yapılan stres tanımı “organizmanın her türlü uyarıya verdiği tepkidir”. Selye, stres konusunda yaptığı çalışmalar nedeniyle, stresin babası olarak anılmaktadır.

Stres, içten veya dış çevreden kaynaklanan ve vücudun iç dengesini (homeostazisi) bozan ya da bozma yönünde tehdit oluşturan; gözlenebilir ve kimyasal değişikliklere neden olan olaylardır.

Kavram olarak stres: baskı yapmak, bastırmak, yüklemek, zorlamak anlamında kullanılmaktadır. DİSTRES ise, aşırı gerilme anlamında kullanılmaktadır; bazen stresle eş anlamlı olarak da kullanılabilmektedir.

Stresörler

Stresör, strese neden olan veya stresi artıran ya da organizmanın uyumunu sağlayan etkendir; sonuçta bireyi etkisi altına alır.

Organizmada stres, bazı bedensel değişiklikler yaratan stresörler:

• Fiziksel etkenler: Yaralanma, yanık, saldırı, radyasyon, x-ray, cerrahi girişim, anestezi, yetersiz oksijen, sıcak, soğuk vb.
• Kimyasal etkenler: İlaçlar, hormonlar vb.
• Biyolojik etkenler: Bakteriler, virüsler, parazitler vb.
• Psikolojik etkenler: Organ kayıpları(bacağın kesilmesi vd.), duyu yoksunlukları, evlilik, emeklilik vd.
• Günlük yaşam: Hava kirliliği, gürültü, beslenme tarzı, vb.
• Fizyolojik değişimler: Ergenlik, mensturasyon (adet), gebelik, menopoz, andropoz, yaşlılık vb.
• Teknoloji


Organizmanın Strese Verdiği Verdiği Tepkiler:

1. Lokal Adaptasyon Sendromu (LAS)
2. Genel Adaptasyon Sendromu (GAS)

1. Lokal Adaptasyon Sendromu (LAS): Organizmanın, stres yaratan etkene, etkilediği yerde verdiği tepkidir. Genel olarak yaralanmalardaki görülen tepkilerdir. Dokular hasara uğradıklarında, inflamasyon, rejenerasyon, onarım, dejenerasyon, nekroz, atrofi, hipertrofi, hiperplazi, metaplazi, neoplazi ve alerji gibi tepkiler verebilirler.

2. Genel Adaptasyon Sendromu (GAS): Selye’ye göre, üç dönemden oluşur;

1) Alarm dönemi,
2) Direnç dönemi,
3)Tükenme dönemi, olmak üzere.

Alarm dönemi, kısa sürer birkaç dakika ya da saat gibi. Hayat koruyucu bir dizi tepkilerden oluşur. Bu dönemde, sempatik sinir sisteminin hakimiyeti vardır.

Direnç döneminde de yine organizmanın strese karşı koyabilmesi için bir dizi olay gerçekleşir.

Tükenme döneminde, ilk iki dönemdeki olaylar dizisi sonucunda oluşan enerji bir yere kanalize edilmezse, organizmanın çalışması zorlanır.

Vücut genellikle, içten ve dıştan gelen stresörlerle baş etmeye çalışır; ancak bu süreçte içten ve dıştan gelen tepkilere uyum sağlamada yetersiz kalırsa, bitkinlik ortaya çıkar. Organizmanın savunması giderek zayıflar; sonuçta bedensel ve duygusal sorunlar görülür.

Stresin Belirti Ve Bulguları

• Hızlı ve dolgun nabız
• Yüksek kan basıncı
• Hızlı ve derin solunum
• İrileşmiş göz bebekleri(dilate pupiller), görme keskinliğinde artış
• Kaslar gergindir, titreme(tremor) oluşur
• Soğuk ve terli cilt
• Ağız ve dudaklarda kuruluk, susama
• Vücut ısısında artış
• Huzursuzluk, tetikte olmak
• Uyku bozuklukları
• Kan şekerinde yükselme, glikozüri
• Uzun süreli streste: idrar miktarında azalma, idrar yoğunluğunda artma, serumdaki sodyum ve klor miktarının artması-potasyum miktarının azalması, lenfosit-eozinofil-bazofillerin azalması, kilo kaybı oluşabilir.

Vücudun Strese Karşı Gösterdiği Fizyolojik Tepki

1. Duyu organlarından gelen sinir demetleri, talamusta birleşir. Talamus, bir tehlike uyarısı geldiği zaman, (korku merkezi olan) amigdalayı ve stres tepkisini hareket geçiren beyin sapını etkinleştirir.

2. Beyin sapı, bütün organlara, kaslara ve damarlara bilgi taşıyan sempatik sinir sistemini uyarır. Çok kısa bir süre sonra sinir uçlarından; kimi sistemlerin çalışmasını hızlandırırken, kimi sistemlerin çalışmasını yavaşlatan noradrenalin hormonu “salgılanmaya” başlar.

3. Böbreküstü bezinden, kortizol benzeri stres hormonları salgılanır. Sempatik sinir sisteminin uyarısıyla, böbreküstü bezindeki adrenal medulla bölgesi, adrenalin ve noradrenalin hormonlarını salgılamaya başlar. Bu hormonlar, beden hücrelerindeki “alfa” ve “beta” olarak adlandırılan iki farklı alıcıya bağlanırlar. Organlardaki bu farklı alıcılara bağlanan hormonlar, organın etkinliğini azaltırlar ya da artırırlar.

4. Sinir sistemi ile organlar arasında işbirliği sağlayan hipotalamusun uyarılmasıyla, stres tepkisinin en önemli bölümü başlar. Hipotalamustaki sinir hücreleri, “Kortikotropin Salgılayıcı Faktör” adı verilen hormonu (corticotrophinreleasingfactor, kısaca CRF) salgılar. CRF, kan yoluyla hipofiz bezine taşınır; buradan çıkan uyarıcı hormonlar yine, kan yoluyla böbreküstü bezlerine giderler ve daha fazla kortizol üretimi için burayı uyarırlar. Kortizolun kandaki miktarı, belli bir düzeye ulaştığında; CRF üretimini durdurması için hipotalamus uyarılır. CRF üretimi durunca, kandaki kortizol miktarı da azalır. Bir süre sonra noradrenalin düzeyi de düşer; böylece gerilen beden rahatlar.

5. Adrenalin ve noradrenalinin, mide ve kalp gibi düz kaslardan oluşan organlara etki edebilmesi için kanda kortizol olması gerekir; sadece kortizol ile birlikte etki edebilirler. Stres hormonları, organları ileri derecede uyarılmış halde tutarlar: kalp atışı hızlanır, beyne, akciğerlere, karaciğere, kalbe daha fazla kan gider. İnsülin salgısı etkilenir, kandaki şeker miktarı normalin üstüne çıkar; bu şekilde beyne enerji desteği sağlanır. Stres tepkisinde, kaslar şeker yerine yağ depolarını yakmaya başlarlar. Sindirim sistemindeki organların enerji gereksinimleri düşer. Açlık, susuzluk ve cinsellik dürtüleri bastırılır.

6. Akut stres, bağışıklık sistemindeki fagositleri (yutar hücreleri) etkinleştirir. Sitokinlerin (bağışıklık sistemi hücreleri arasında aracılık yapan hücrelerin) etkisi noradrenalinle güçlenir. 30-60 dakika sonra kortizolün etkisiyle tekrar frenlenir.

(Visited 49 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 03.03.2011 tarihinde Hale tarafından, Yaşam Koçu | Daha Kaliteli Bir Yaşam İçin bölümünde paylaşılmıştır ve 1366 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 2 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Stres - Pozitif Stres Yönetimi | Okuduğunuzdan En Verimli Şekilde Faydalanmanın On Kuralı - Baskı, Performans Ve Siz - Stres Ne Kadar Sürer? orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki Makale[Kimya] Nükleer manyetik rezonans Sonraki Makale[Dünya Coğrafyası] Volga-Don Kanalı | Volga Nehri İle Don Nehrini En Kısa Mesafe İle Bağlayan Kanal

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz