Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Fizyoterapist’lik Nedir -Fizyoterapist Kime Denir.


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 09.05.2009 tarihinde Esesli tarafından, Meslek Tanıtımları | Meslek Seçim Rehberi bölümünde paylaşılmıştır ve 1427 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Fizyoterapist Kimdir?

Fizyoterapistlik Meslegi, dünyada yaklasik 112 yildir, ülkemizde ise 45 yildir toplum sagligi ve yasam kalitesi ile dogrudan ilgili bir bilim dali olarak gelisimini sürdürmektedir. Fizyoterapi bilimi, kas iskelet sinir sisteminin, anatomisi, egzersiz, masaj, çesitli fiziksel ajanlarin vücut sistemlerine etkileri ile ilgili bilgiler isiginda fiziksel fonksiyonlarin gelistirilmesi amaci ile baslamistir.


Fizyoterapistlik meslegi dünyada özellikle savaslar, travmalar ve çocuk felci epidemilerini takiben olusan özürlü nüfusun fonksiyonel kayiplarini giderebilmek amaci ile dogmus ve pek çok asamadan geçerek günümüzdeki popüler konumuna ulasmistir. Günümüzde tip bilimindeki ilerlemeler ve saglik bakim alanindaki gelismelere paralel olarak hastalarin yasama sanslarinin artmis, yasamak kadar yasam kalitesinin önemli oldugunun anlasilmasi ile saglikli olmak taniminin daha genis bir perspektifle degerlendirilmesi fizyoterapistlere duyulan ihtiyaci arttirmistir.

Fizyoterapi ve rehabilitasyon, hareket yetersizligine yol açan hastaliklar, yaralanmalar ve agrili durumlar sonrasinda fonksiyonel durumun olabildigince iyilestirilmesi ve devami için bilimsel kanitlara dayali degerlendirme ve fizyoterapi rehabilitasyona özel tedavi yaklasimlarinin fizyoterapistler tarafindan uygulandigi bir bilim dalidir. Saglikli yasamin temel kavramlarindan olan fiziksel uygunluk, fizyoterapistler tarafindan gelistirilmis bilgi, beceri ve yaklasimlarin kullanimi ile devam ettirilebilmekte veya artirilabilmektedir.

Fizyoterapist, yaralanma, hastalik, dogustan gelen özür, hareket sistemi bozukluklari veya diger durumlardan kaynaklanan agri ve fonksiyon bozukluklarinda; kisilerin fonksiyonel limitasyonlarini, agriyi, özrü ve yeteneklerini özel ölçme, degerlendirme ve inceleme yöntemleri ile belirleyerek hekimin tanisina göre, fonksiyonun ve fonksiyonel kapasitenin gelistirilmesine yönelik fizyoterapi ve rehabilitasyon programini planlayan, uygulayan ve tekrar degerlendirerek rapor eden, saglikli kisilerin sagligini devam ettirmek amaciyla uygun egzersizler / koruyucu programlar planlayan mesleki otonomiye sahip olan bir saglik personelidir.


Fizyoterapistlik meslegi; Türkiye’de 1961 yilinda Hacettepe Ãœniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulunun kurulmasi ile baslatilmistir. Su anda ülkemizde; Istanbul Ãœniversitesi Fizik tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, Dokuz Eylül Ãœniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, Pamukkale Ãœniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, Abant Izzet Baysal Ãœniversitesi Kemal Demir Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, Kütahya Ãœniversitesi Fizik tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, Baskent Ãœniversitesi Fizik tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, Süleyman Demirel Ãœniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu olmak üzere sekiz okul mevcuttur. Bu okullarin hepsi dört yillik egitim vermektedir. Bu okullara liseyi bitiren ögrenciler üniversiteler arasi seçme ve yerlestirme sinavindan “sayisal” puan alarak girmektedirler.

Egitimin 4 yil üniversite egitimi olmasinin fizyoterapistlik meslegine yarari, bilimsel formasyonunu çagdas düsünce ve yaklasimlar ile sekillendirebilen fizyoterapistler yetistirmek olmustur. 2006 akademik yili itibari ile Türkiye’deki mezun fizyoterapist sayisi 4100 civarindadir. Ãœlkemizde fizyoterapi-rehabilitasyona gereksinimi olan özürlü sayisinin 10.000.000 civarinda oldugu düsünüldügünde, fizyoterapist sayisinin ileriye yönelik artirilmasinin hizmet sunumu açisindan önemi ortaya çikmaktadir. Türkiye’de her yil ortalama 400 fizyoterapist mezun olmakta ve 10 yil sonra Türkiye’deki fizyoterapist sayisinin 7500’e ulasacagini göstermektedir. Fizyoterapistlik mesleginin güzel olan bir yani da ülkemizde bu alanda is bulabilme sorununun olmayisidir.

Egitim programi içinde anatomi, fizyoloji, histoloji, fizik gibi temel tip ve isi isik, hidroterapi, elektroterapi, masaj, tedavi hareketleri prensipleri, hastaliklara yönelik özel degerlendirme ve egzersiz teknikleri, kinezyoloji, protez, cihaz, pulmoner ve kardiyak rehabilitasyon, sporcu sagligi ve egitimi, is ugrasi tedavisi, mesleki rehabilitasyon, isitme konusma tedavisi gibi mesleki dersler, nöroloji, dahiliye, ortopedi, kadin dogum, gibi klinik dersleri teorik ve uygulamali olarak verilmektedir. Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Yüksekokullarinin egitim programi fizyoterapistlerin, fizyoterapi rehabilitasyona yönelik degerlendirme ve egitim yaklasimlari ile özürlü kisileri tedavi etmeleri, daha bagimsiz ve saglikli olarak topluma kazandirilmalari ve bu konuda dünyadaki gelismeleri izleyerek sürdürülmektedir.

Aldiklari egitimi toplumun degisen gereksinimlerine uyumlandirabilen fizyoterapistler hareket ve fonksiyondaki kayiplari, varolan yetenekleri, özürlülügü ve engeli degisik ölçme-degerlendirme, özel testler ve yaklasimlar ile degerlendirir, fizyoterapi tanilamasini takiben kisinin fonksiyonel gereksinimleri, yetenekleri ve motivasyonunu göz önünde bulundurarak tedavi programini planlar ve uygular. Fizyoterapi- rehabilitasyon programini uygularken nöroterapatik yaklasimlar, egzersiz, manuel tedavi yöntemleri, fiziksel, elektroterapi ve mekanik ajanlar, fonksiyonel aktivite egitimi ve mesleki rehabilitasyon yaklasimlari gibi yöntemlerden yararlanirlar. Gerekli durumlarda yardimci, adaptif, destekleyici ve koruyucu ekipman, cihazlar ve araç/gerecin tasarimini ve takiben günlük yasam aktiviteleri sirasindaki kullanimini bizzat gözlemleyip egitim vererek yardimci olurlar. Herhangi bir neden ile kolunu yada bacagini kaybetmis kisileri fizyoterapi yöntemlerinden yararlanarak protez (suni uzuv) uygulanmasina hazirlar, hastaya uygun protezin tasarimi ve protez ile rehabilitasyonunda görev alirlar.

Tibbin pek çok alanina (Nöroloji, ortopedi, pediatri, kardiyoloji, gögüs hastaliklari, fiziksel tip ve rehabilitasyon, jinekoloji, üroloji, romatoloji, psikiyatri gibi) hizmet veren fizyoterapistler, zamanla toplumun degisen gereksinimlerine göre çesitli alanlarda özellesmislerdir. Dünya Fizyoterapistler Birligi Avrupa Bölgesi’nin Fizyoterapi’de mezuniyet sonrasi egitimi konusunda her yil gerçeklestirdigi toplantilar kapsaminda özellesmis fizyoterapistlerin profili de çizilmis ve Avrupa Birligi ülkelerinde yayginlastirilmistir. Geçtigimiz yüzyilda fizyoterapideki önemli bir gelisme fizyoterapinin hastane temelli uygulamalarin yani sira hastane disina tasinmasidir. Özellikle endüstriyel alanda rehabilitasyon çalismalari, ev ve is ortaminda yapilan ergonomik düzenlemeler ve toplum temelli rehabilitasyon hizmetleri, saglikli ve özürlü kisiler için spor ve rekreasyonel aktivitelerin organizasyonu, özürlü kisilerde fonksiyonu kisitlayan, çevresel ve mimari engellerin düzeltilmesi ve fiziksel uyum için egitim, fizyoterapistlerin önemli aktiviteleri ve sorumluluklari arasina girmistir. Fizyoterapistler ayrica yönetim ve organizasyona dayali hizmet planlama, sekillendirme, hizmetin verilisi, devamliligi ve kaynaklarin etkin kullanimi konularinda da basarili çalismalar yapmaktadirlar.

Türkiye’de fizyoterapistler dünyadaki meslektaslari gibi mezuniyet sonrasi bilim uzmanligi ve doktora çalismalari yapmakta, doçent ve profesör olabilmekte, fizyoterapi-rehabilitasyon yüksekokullarinda ögretim elemani olarak görev yapabilmektedirler. Ancak çalisma kosullari, görev-yetki ve sorumluluklari bakimindan hak ettikleri seviyeye bir türlü ulasamamislardir. Özellikle meslek yasalarinin olmayisi, çalisma kosullarini zorlastirmakta ve magduriyete yol açmaktadir. Dünyada ve Avrupa Birliginde yaygin olan uygulama, hekimin gördügü ve tanisini koydugu hastanin o hekim tarafindan fizyoterapiste gönderilmesidir. Söz konusu hekim herhangi bir branstan olabilecegi gibi aile hekimi de olabilmektedir. Maliyet etkinligi bakimindan da önemli olan bu çalisma kosulu, ulusal fizyoterapi-rehabilitasyon giderlerini önemli ölçüde azaltmaktadir. Dünyanin gelismis ülkelerinde saglik politikalari kapsaminda fizyoterapi-rehabilitasyon hizmetleri yapilandirilirken hizmetin kalitesinin arttirilmasi ve devamliligi üzerinde yogunlasilmakta, hasta haklari ve hastanin yararina olabilecegi düsünülen çözümlemelere yer verme çabalari görülmektedir.

Dünyadaki tüm ulusal fizyoterapi derneklerini ayni çati altinda toplayan ve temsil eden Dünya Fizyoterapistler Konfederasyonunun misyonu dünya fizyoterapistlerinin birbirleri ile iletisimini, bilgi ve deneyim alisverisini saglamak, fizyoterapi egitimi ve uygulamalarini, standardi yüksek arastirmalar ile güçlendirmek, sosyal ve egitim amaçli kongreler ile meslegin gelisimini bilimsel ve yasal açilardan desteklemektir. Dünya Fizyoterapistler Konfederasyonu yayinladigi bir dizi bildirgeyle egitim-arastirma ve uygulamalarda uluslar arasi yüksek bir standart olusturmayi amaçlamistir. Söz konusu bildirgelerden en önemlisi mesleki otonomidir. Buna göre Fizyoterapistler sagligin iyilestirilmesi, koruyucu fizyoterapi, bakim ve fizyoterapi hizmetlerini kendi bilgi ve yeterlilikleri içerisinde, mesleki muhakeme yeteneklerini özgürce kullanarak uygulayabilme hakkina sahiptirler. Fizyoterapistlerin mesleki kararlari isveren veya diger meslek mensuplari tarafindan kontrol edilemez ve/veya kisitlandirilamaz. Mesleki unvanin korunmasi ile ilgili bildirgeye göre fizyoterapi hizmeti yalnizca fizyoterapistler tarafindan veya fizyoterapistin direktifi ve gözetimi altinda yapilabilir ve bu hizmet degerlendirme, fizyoterapi tanimlamasi, fizyoterapi yaklasimlarinin belirlenerek planlanmasi, uygulanmasi ve yeniden degerlendirmeyi kapsar. Hekimler ile iliskiler konusundaki bildirgede ise fizyoterapiste gönderilen sevklerde, bu sevkin fizyoterapide neler yapilacagini degil, yeterli tibbi bilgiyi içermesinin uygunlugu belirtilmektedir.


Dünyanin ve Avrupa Birliginin standardi yüksek fizyoterapi-rehabilitasyon yüksekokullarindaki egitime esdeger egitim veren yüksekokullara ve bilimsel ve mesleksel olarak çagdas bir alt yapiya sahip olan ülkemizde gelecegin meslegi olarak gördügümüz fizyoterapistlik mesleginin yasal açilardan da çagdas düzeye ulasmasini diliyoruz.

(Visited 15 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 09.05.2009 tarihinde Esesli tarafından, Meslek Tanıtımları | Meslek Seçim Rehberi bölümünde paylaşılmıştır ve 1427 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Fizyoterapist\'lik Nedir -Fizyoterapist Kime Denir. orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleÇocuk Esirgeme Kurumu - Himaye-i Etfal Cemiyeti – 30 Haziran 1921 | Çocuk Esirgeme Kurumu Himaye-i Etfal Cemiyetinin KuruluÅŸu - Ä°stanbul - Çocu.. Sonraki MakaleAtatürk’ün Cemal PaÅŸa Hakkındaki Kehaneti | Atatürk’ün KurtuluÅŸ Savaşı Öncesi Kehanetleri

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz