Dünya Edebiyatında Romantizm – Coşumculuk | 1830’lu Yıllarda Klasisizme Tepki Olarak Doğmuştur – Romantizmin Başlıca Temsilcileri
Hale - 2 Eylül 2012 Dünya Edebiyatı ve Edebi Kişilikler 0 0 Okunma : 2219
İçerik Hakkında Bilgi
- Bu içerik 09.05.2009 tarihinde Hale tarafından, Dünya Edebiyatı ve Edebi Kişilikler bölümünde paylaşılmıştır ve 785 kez okunmuştur.
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
İçerik ve Kategori Araçları
- Kategoriye Abone Ol
- Makalenin Çıktısını Al
- Makaleye Yorum ekle
- Son Güncellenme Tarihi: 6 Ağustos 2012, Pazartesi 06:19
Dünya Edebiyatında Romantizm – Coşumculuk
1830’lu yıllarda klasisizme tepki olarak doğmuştur.
Victor Hugo’nun “Hernani” adlı oyunuyla bir edebiyat akımı olarak başarıya ulaşmıştır. 1789’da fransız İhtilali’yle birlikte derebeylik ve aristokrasi çökmüş; yeni bir yapılanma ortaya çıkmıştır. Buna bağlı olarak romantizm, yeni duygu, düşünce ve idealleri anlatmayı amaçlamış, sanatın ve sanatçının kurallardan kurtulup özgürleşmesini savunmuştur.
Avrupa’da o zamana kadar süregelen Latin ve Yunan hayranlğı yerini Shakespeare, Goethe ve Schiller hayranlığına bırakmıştır.
Klasik öğretinin bütün kuralları yıkılmış, Latin ve Yunan edebiyatları yerine Hristiyanlık mucizeleri, milli efsanler işlenmiş; konular ya tarihten ya da günlük olaylardan çıkarılmıştır. Tabiat manzaralarının, yerli ve yabancı törelerin betimlenmesine geniş yer verilmiş, insan psikolojisinin soyut olarak incelenmesi bırakılarak, insanlar çevrelerinde incelenmiş, insanın islâhından önce toplumun ıslâhı amacı ön plana alınmıştır. Klasik edebiyatın akıl ve sağduyuya önem vermesine karşılık, romantizmde hayal ve fanteziye geniş yer verilmiştir. Yazarlar eserlerinde kişiliklerini gizlememişler, olaylar karşısında duygu ve görüşlerini açıkça anlatmışlardır. Romantik şiirde, doğa sevgisi; bireycilik; Ortaçağa, yabancı ülkelere, Doğu’ya hayranlık; toplumsal geleneklere isyan; duygulara, doğaüstü güçlere, rüyalara, ihtiraslara bağlılık dikkat çeker.
– Zıtlıkların uyumunu ilke olarak benimseyen romantikler hayatı güzel, çirkin… bütün yönleriyle vermeye çalışırlar.
– Klasiklerin önemsediği din duygusuna geniş yer veren romantiklerin kahramanlarının çoğu dindardır.
– Din, her şeyin gelip geçici olduğunu söylediği için de kahramanlar , genellikle kuşkulu, üzüntülü ve karamsardırlar.
– Edebiyat dilindeki kalıplaşmış kelimeler yerine, günlük konuşma dilini kullanmayı benimseyen romantikler, her sınıftan insanı da eserlerine konu olarak almışlardır.
– Genel olanın yerine özeli, tipin yerine gözalıcı olanı seçmişlerdir. Aşk, ölüm, tabiat en belli başlı konular olarak dikkat çeker.
– Bu akımda oyun türlerinden dram, edebiyat türlerinden de roman gelişmiştir.
Başlıca Temsilcileri
*Victor Hugo (Sefiller. Notre Dame’in Kamburu, Cromwell, Hernani…….)
*J.Jack Rousseau (Emile, İtiraflar, Toplum Sözleşmesi)
*Goethe (Faust)
*Lamartine (Greziella)
*A. Dumas Pere (Üç Silahşörler, Monte Kristo Kontu)
*A. Dumas Fils (Kamelyalı Kadın)
*Alfrede de Musset (şiirleriyle)
*Schiller (“Haydutlar” adlı dramı ve denemeleriyle)
*Lord Byron (Don Juan, diğer şiirleriyle)
*Chateaubrian
*Puşkin
*Shakespeare
*Stendhal (Romantizmden realizme geçmiştir)
*Balzac (Romantizmden realizme geçmiştir)
* Musset
“Romantizm, ağlayan yıldız, inleyen rüzgar, ürperen gece, kendinden geçen çiçektir”.
*A. Gide
“Romanitzm, varlıkların olduklarından başka türlü olmadığına, olmayacağına üzülmektir”.
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
Bu içerik 09.05.2009 tarihinde Hale tarafından, Dünya Edebiyatı ve Edebi Kişilikler bölümünde paylaşılmıştır ve 785 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.
Dünya Edebiyatında Romantizm - Coşumculuk | 1830’lu Yıllarda Klasisizme Tepki Olarak Doğmuştur - Romantizmin Başlıca Temsilcileri orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...