Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Zamanın Zamanı Azalıyor Mu? | Uzay – Zaman Sürekliliği Kavramı


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 17.08.2008 tarihinde Hale tarafından, Astronomi - Uzay - Gokbilim Konu Anlatımları bölümünde paylaşılmıştır ve 391 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Zamanın Zamanı Azalıyor Mu?

Uzay-zaman sürekliliği kavramını hatırlıyor musunuz? Edgar Allen Poe, “Eureka” adlı evrenbilim konulu bir makalesinde bu meseleyi ele alır. Dünyaca ünlü bir edebiyat ustası olan Poe – pek bilinmese de – evren ve gizemi üzerine çok ilginç önerilerde bulunmuştur. Doksan sayfalık makalede varılan sonuç, uzay ve zamanın aslında birbirinden ayrılamayan kavramlar olduğu idi. Eureka, uzay-zaman sürekliliği ile ilgili bilinen ilk çalışmadır. Uzay-zamanlar, tüm fiziksel olayların yer aldığı arenalardır. Bir olay, uzay-zaman içinde, zamanı ve yeri tanımlanmış bir noktadır. Örneğin, gezegenlerin Güneş etrafındaki hareketleri özel bir uzay-zaman olarak tanımlanabilir. Uzay-zamanın temel öğeleri olaylardır. Olaylar, bilinen bir uzay-zamanda, özel bir anda, özel bir konumu tanımlar. Olaylara örnek olarak bir yıldızın infilak etmesi veya bir davuldan gelen vuruş sesini verebiliriz. Uzay-zaman gözlemciye bağlı değildir. Ancak, fiziksel bir olayı tanımlarken, her gözlemci kendine uygun bir koordinat sistemi seçebilir. Olay, her bir koordinat sistemindeki dört reel rakamla tanımlanır. Her şey buraya kadar oldukça kolay anlaşılabilir. Ancak, bu koordinat sisteminin en gizemli boyutu, yani zaman yavaşlar, hatta sonunda tamamen ortadan kalkarsa ne olur? Bu düşünceden yola çıkarak, yıllardır çözümlenemeyen sorulara cevap bulabilir miyiz?


Bilim insanları uzak novalardan gelen ışığı inceleyerek evrenin artan bir hızla genişlediğini ispatlamıştır. Evrenin yaşı arttıkça hız artmaktadır. Gökadaların, artan bir hızla bizden uzaklaşmasına neden olan karanlık madde ve karanlık enerji gibi kavramlar, çok tartışılıyor. Fakat kimse bunların ne olduğunu ve nereden geldiğini bilmiyor.


Prof. Jose Senovilla

İspanya’nın Bask bölgesindeki Bilbao Üniversite’si profesörlerinden Jose Senovilla ve arkadaşlarının akıları karıştıran bambaşka bir yaklaşımı var. Karanlık madde ve enerji gibi kavramların olmadığını varsayalım. Senovilla’ya göre, uzak gök cisimlerinin artan hızla uzaklaştıkları fikri bir yanılgının sonucu. Uzay hızlanarak genişlemiyor, zaman yavaşlıyor. Milyarlarca yıl önce zaman daha hızlı akmakta idi. Bu nedenle milyarlarca ışık yılı uzaklıktaki gökcisimlerini gözlediğimizde, zamanın bugünkünden daha hızlı aktığı bir dönemi gözlüyoruz.

Salvador Dali – Zaman

Zamanın yavaşlaması öyle yavaş oluyor ki bunu fark etmemiz mümkün değil. Fakat milyarlarca yıl içinde bu fark, açıkça hissedilebilir. Araştırma takımının çalışmaları, Physical Review’ da yakında yayınlanacak. Prof. Senovilla, karanlık enerjiyi reddederek, bunun ancak kurgubilime yakışan bir çözüm olduğunu söylüyor. Gözlenen hızlanmanın, zamanın yavaşlamasından dolayı ortaya çıkan bir yanılgı olduğunu belirtiyor. Farz edelim ki kullandığımız saatin pilleri bitmek üzere olsun. Piller sağlamken saatler, şimdiki saatlere göre daha kısa olacaktır. Bunu bilmeden, önceleri 120 dakika olduğunu bildiğimiz bir filmi tekrar seyredersek, sürenin bir nedenden ötürü 75 dakikaya indiğini gözlemleriz. Saatimizden hiç kuşku duymazsak varacağimiz sonuç, filmi hızlandırılmış olarak seyrettiğimizdir. Oysa, filmin hızı değişmemiştir, dakikalar uzamıştır.

Prof. Senovilla, evrenin genişlediğini inkar etmiyor.Kendi ifadesiyle “ itirazımız uzayın genişlemesine değil, hızlanarak genişlediği kavramına”. Standart zaman akış hızını kullanarak yapacağımız tüm hesaplar, elbette evrenin hızlanarak genişlediği sonucuna varacaktır. Fakat, zamanı değişken kabul edip, her şeye baştan başlarsak, evrenin sabit hızla genişlediğini, bu arada da zamanın uzadığını varsayabiliriz.

Bilim insanları, uzayın genişleme hızını hesaplarken tayfın kırmızıya kayma miktarını esas alırlar. Buradaki temel varsayım, hızın artması oranında, tayfın kırmızı renge doğru yaklaşmasıdır. Bu nedenle, uzak ve daha hızlı hareket eden gökcisimleri daha kırmızı görünmektedir. Uzak galaksilerde meydana gelen süpernova patlamaları, bu ölçümlerin temelini oluşturur. Burada, zaman değişmez bir sabit değer olarak kabul edilir. Senovilla’ya göre, “zamanın zamanı azalıyor”. Bu noktada, süper sicim kuramının çalışmasına temel teşkil ettiğini belirtiyor. Evrenin bir zardan oluştuğunu ve bunun çok boyutlu bir uzay içinde yüzdüğünü varsayıyor. Zaman boyutunun, zaman geçtikçe şekil değiştirerek başka bir boyuta dönüşmekte olduğunu düşünüyor. Milyarlarca yıl sonra, zaman boyutu tamamen tükenecek.


“O zaman, kamera ile çekilmiş son bir enstantane misali, evrendeki her şey, sonsuza dek son anındaki gibi kalacaktır”.

Oldukça radikal ve benzersiz olarak nitelendirilen bu kuramı destekleyenler var. Cambridge Üniversite’sinden Gary Gibbons, bu düşüncenin ciddiye alınması gerektiğini söylüyor.

“ Zaman, Büyük Patlama ile birlikte nasıl yoktan var olmuşsa, aynı şekilde ortadan kalkabilir. Bu, sadece sürecin geri dönüşüdür”.

İshak Benbanaste
Kaynaklar :
http://www.dailygalaxy.com/my_weblog/2008/…ntist-says.html
http://tp.lc.ehu.es/seno.html
http://www.wikipedia.com
http://abyss.uoregon.edu/~js/cosmo/lectures/lec09.html

(Visited 14 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 17.08.2008 tarihinde Hale tarafından, Astronomi - Uzay - Gokbilim Konu Anlatımları bölümünde paylaşılmıştır ve 391 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Zamanın Zamanı Azalıyor Mu? | Uzay - Zaman Sürekliliği Kavramı orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleAtatürk Günlüğü - Today | 22 Eylül - September Sonraki MakaleRadyo Astronomi | Gök Cisimlerinin Radyoelektrik Dalgaları Alanındaki Elektromanyetik Işımasını İnceleyen Gökbilim Dalı

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz