Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Yoksuluyuz YaÅŸayışımızın | Prof. Dr. Ahmet Ä°nam – Hayatımızdaki Ä°nce Åžeylere Dâir


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 18.10.2009 tarihinde Hale tarafından, Deneme ve Düz Yazı Paylaşımları bölümünde paylaşılmıştır ve 815 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


:z08:
Yoksuluyuz Yaşayışımızın

Yoksulluk parayla değil: Parasızlıkla. Yoksulluk bin türlü.


Sevgi yoksulluÄŸu, bilgi yoksulluÄŸu, mizah yoksulluÄŸu… YoksulluÄŸumuzun farkındayızdır, çoÄŸu zaman. Yoksul olmayanlarla karşılaÅŸtırarak kendimizi. Varsıllarla. Belki karşılaÅŸtırmadan da, içimizde, yüreÄŸimizde duyarız yoksulluÄŸu. Boynumuz bükülür. Ä°syân ederiz. BoÅŸluÄŸumuzu, eksikliÄŸimizi, yoksulluÄŸumuzu, hangi alanda, ne düzeyde ise ortadan kaldırmaya çalışırız. BoÅŸverenlerimiz de olabilir. Yakınıp bir ÅŸey yapmayanımız da.

Yoksulluk vurmalı. Uyanmalıyız. Hayat hiçbir zaman dolduramayacağımız boşlukları kapatmaya çalışmakla geçer. Geçmeli. Boşluksuzlardan söz etmiyorum. Boşluklarına perdeler asıp, görmek istemeyenlerden.

Yetinenler, uyuşuklar. Ağlayıp sızlayanlar. Yoksulluk saklayıcıları. Örtücüleri. Yoksulluklarından utananlar. Utandıkça saklayıp, sakladıkça daha da yoksullaşanlar.


Ben sevgili yoksuluyum. Sevgilim yok. Var da yetersiz. Ben para yoksuluyum. Geçinemiyorum. Bilgi yoksuluyum, merak ediyor, soruyor, yanıtlarını bilmiyorum. Ben akıl yoksuluyum.

Düşünemiyorum. Duygu yoksulu. Duyumsayamıyorum. Duygulanamıyorum.

Peki “yaÅŸayışımın yoksuluyum” ne demek? Çorak yaşıyorum demek. Kuru. Tatsız. Renksiz. Heyecanları sönük, YaÅŸayışıma sahip çıkamıyorum demek. Kendimin yoksuluyum. Ãœlkemin yoksuluyum. Kültürümün yoksuluyum. Bütün bunlar bende yok, varsa da eksik, yetersiz. YaÅŸayışım yetmiyor bana. Sınırlarımın, duvarlarımın ötesinde “hayatlar” var. Duyuyorum. UlaÅŸamıyorum. EriÅŸtiÄŸimde coÅŸacağım bilgiler, bakış biçimleri; algılama, düşünme, duyumsama yolları var, eriÅŸemiyorum. YaÅŸayışımın yoksulluÄŸu için için acıyla yaÅŸanıyor. Hiçbir dernek, sendika ya da örgüt bu temel yoksulluÄŸuma eÄŸilmiyor. “Asgârî” ücretimle uÄŸraşılıyor, “asgârî” yaÅŸayışımla ilgilenilmiyor. Aklımız, paraya, siyasete, futbola, günlük yaÅŸayışın çıkarlarımızla ilgili birçok yanına eriyor. Aklımız “yaÅŸayışımıza” pek ermiyor.

Nasıl yaşayacağım? Nasıl güzel yaşayacağım?

Asıl soru, bu ikincisi. Nasıl ezmeden, ezilmeden, hak yemeden, karşımdaki insan yüzünü yok saymadan yaşayacağım.

Güzel: Hem ethik hem esthetik anlamda. Esthetik yaÅŸayış pek kavranamıyor. Åžarkı söylemek, resim yapmak, ÅŸiir yazmak…

Ä°ÅŸte güzel yaÅŸayış! Sanatla uÄŸraÅŸma güzel yaÅŸayışa götürebilir de götürmeyebilir de. Kütük gibi yaÅŸayan sanatçılar vardır, sanatla ilgilenenler. “Güzel”, hayata belli bir biçimde “duruÅŸ”tan kaynaklanıyor. Böylesi bir tavır, bir tutum gerçekleÅŸtirilemedikçe, güzeli “memur sanatçı”, “memur okuyucu”, “memur duygulanıcı” yaklaşımıyla aramanın anlamı yok. “Güzel”, lezzetli bir yiyeceÄŸin vereceÄŸi bir “haz” deÄŸil. “Güzel”, gerçekleÅŸtirilecek bir çaba! Bir iÅŸ. Bir ürün. Emek isteyen bir uÄŸraÅŸ. Güzel yoksulu olduÄŸumuzu duymakla baÅŸlıyor.


Zengin bir hayat var. Birçok hayatlar. En azından iki boyutuyla. Ä°lki, “mikro” boyuttaki hayat: Ayrıntılar ve incelikler ağı. Farkına varamadığımız ne kadar çok incelik var! EÅŸyada örneÄŸin. Bizi ilgilendiren, KullanabileceÄŸimiz, zevkine eriÅŸip, keyfini sürebileceÄŸimiz, bizi düşüncelere salabilecek ne denli çok eÅŸya. Ne denli ince kavramlar var. Dilimizin incelmesiyle, zenginleÅŸmesiyle yakalanabilecek. (Yabancı dil öğrenmenin, kaba dil bilinciyle, bizi incelikte zenginleÅŸtirmesine olanak yok. Örneklerini görüyoruz. Görebiliriz.!) Ä°nce duyma, ince düşünme, ince yaÅŸama, mikro düzeyde “zenginlik”, “çoÄŸulluk” anlamına geliyor. Makro düzeyde ise, geniÅŸ bakabilme, derinlikleri, ayrıntıları kavrama, alternatifleri görebilme gibi özellikler taşıyor. Genel kavramlarla, soyut düşünebilme gücü önemli, bu düzeyde.

Zengin yaÅŸama, bir kültür sorunu. Bir yaÅŸam biçimini öğrenebilme uÄŸraşı. Henüz insanların buna pek zamanı yok. Alt yapı sorunlarını çözmüş kimi ülkeler, zengin yaÅŸamayı arıyorlar, gerçekleÅŸtirmeye çalışıyorlar. Sanatın bu çabada kaçınılmaz bir yeri var. Belli bir biçimde gerçekleÅŸtirilen felsefenin. Belki, inanç sistemlerinin de katkısı oluyordur. DoÄŸayla bunca bilgi birikimiyle karşı karşıya kalan, toplumsal yaÅŸayışını, birey-toplum, toplum-toplumlar düzeylerinde anlamlı biçimde gerçekleÅŸtirmeyi arzulayan insan, yaÅŸam yoksulluÄŸunu henüz, ekonomik, ekolojik, politik yönleriyle kavrayabiliyor. Düşlerindeki dünyayı gerçekleÅŸtirme çabasında “duygu ve düşünce” yoksulluÄŸunun ayırdına varamadığı için, daha çok hırpalanacaktır. AnlaÅŸmalar yaparak, kanunlar çıkararak, mal alıp, mal satarak, üniversite açarak, yemek yiyerek, seviÅŸerek, kitaplar, makaleler yazarak durumunu çözebileceÄŸini düşünüyor.

Yoksuluz, Cemal Süreyya usta, Hayatımız çok kısa, dörtnala, duymak ve düşünmek lâzım… Dünya zalimlerin dünyası ise, biz mazlumların yoksulluÄŸumuzu gidermedeki tembelliÄŸimizdendir.

“Hayatımızdaki Ä°nce Åžeylere Dâir” kitabından alınmıştır.

Prof. Dr. Ahmet Ä°nam

(Visited 6 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 18.10.2009 tarihinde Hale tarafından, Deneme ve Düz Yazı Paylaşımları bölümünde paylaşılmıştır ve 815 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Yoksuluyuz Yaşayışımızın | Prof. Dr. Ahmet İnam - Hayatımızdaki İnce Şeylere Dâir orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleTarihte Bugün: 30 Eylül | (1960) - Devlet Planlama TeÅŸkilatı Kuruldu Sonraki Makale[Popüler Hareketler] Pamukçuk Toplayıcı Beden Dili

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz