Türklerin dünyaya hediye ettiği Türk Kahvesi Tanım Türk Kahvesi, Türkler tarafından keşfedilen kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. Özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramı8230; kısacası, kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır. Önceleri Arap Yarımadası8217;nda kahve meyvesinin kaynatılması ile elde edilen içecek, bu yepyeni hazırlama ve pişirme metoduyla gerçek kahve lezzetine ve eşsiz aromasına
Türk Çay Kültürü 5000 yıllık tarihe sahip çay her ne kadar Türklerin yaşamına geç girmişse de temiz girmiş. Gün boyunca çay içmemizin yanı sıra, kendimize özgü demleme usulü, ince belli cam bardaklar, kıtlama çay gibi katkılarımızla çayın kültür tarihine eklediklerimiz gözardı edilemez. Bunlardan ilki, iyi bir çay demlemenin olmazsa olmaz kurallarından biri olan demliğin sıcak
Cirit Oyunu Cirit, bir diğer deyimle Çavgan, Türklerin yüzyıllardan beri oynadıkları bir ata oyunudur. Türkler, Orta Asya8217;dan Anadolu8217;ya bu atlı oyunu da dolu dizgin beraberlerinde getirmişlerdir. Türkler için at, mukaddes ve vazgeçilmez bir unsurdur. At sırtında doğar, at sırtında büyür, at sırtında savaşır, at sırtında ölürlerdi. At sütü kımız Türklerin yegâne içkisi idi. Cirit Oyunu,
Batı Anadolu Evleri Batı Anadolu yerleşmelerinde kentsel dokunun eski Anadolu8217;daki örneklerine benzemeyişi Türklerin kendi kültürlerini doğudan taşıdıklarının açık kanıtıdır. Troya, Priene, Sardes, Miletos, Efesos yerleşmelerinin kalıntıları bugün de ayaktadır. Osmanlılar bu kalıntılardan yararlanmamışlar, kentleri kendi anlayışları içinde seçtikleri yeni alanlara kurmuşlardır. Bu saptamada İstanbul, İzmit gibi istisnalar vardır. Ama Ege8217;de genellikle kıyı şeridi tercih edilmemiş
Diyarbakır Evleri En eski uygarlıktan günümüze, belli bir kimliği korumuş her topluluğun kuşaktan kuşağa aktardığı, kendi özelliklerini yansıttığı bir sosyal davranışı vardır. Doğadan ve yaşam şeklinden kaynaklanan toplumsal deneyimler, görüşler, inançlar, töreler mimariyi de etkilemiştir. Bu etkiler insan ölçüsüne dayalı kullanım anlayışıyla birleştirilmiş ve mimari, 8220;biçim durumuna gelmiş bir hayat8221; olmuştur. Gerek Türk evi, gerekse
Edirne Evleri Edirne, Osmanlı Devleti8217;nin ikinci başkenti olarak çok kısa sürede görev üstlenmişse de İstanbul8217;un alınışından sonra bile Padişahlar burayı terketmemişler e mesire yeri olarak değerlendirmişlerdir. Devletin üst düzey yöneticileri ve onların yakın çevresindeki varlıklı kişilerin evleri ise özenli bir ortamın yaratılmasına neden olmuştur. Evler, arazi içindeki yerleşimlerden, mekânların biçimlenişine kadar rahat ve zengin yaşama
Erzurum Evleri Erzurum kenti, ipekyolu üzerinde bulunması nedeniyle tarih boyunca doğu ile batı arasında önemli bir köprü görevi üstlenmiştir. Selçuklular ve Osmanlılar döneminde Doğu8217;nun en gözde kenti olma özelliğini Cumhuriyet Türkiyesi8217;nde sürdürmektedir. Erzurum evleri, ataerkil büyük aile tipinin geçerli olduğu geleneksel kültürün ürünleridir. Büyük baba, büyük anne, baba, anne ve çocuklardan oluşan bu ailenin düzeni
Erzurum Evleri Erzurum kenti, ipekyolu üzerinde bulunması nedeniyle tarih boyunca doğu ile batı arasında önemli bir köprü görevi üstlenmiştir. Selçuklular ve Osmanlılar döneminde Doğu8217;nun en gözde kenti olma özelliğini Cumhuriyet Türkiyesi8217;nde sürdürmektedir. Erzurum evleri, ataerkil büyük aile tipinin geçerli olduğu geleneksel kültürün ürünleridir. Büyük baba, büyük anne, baba, anne ve çocuklardan oluşan bu ailenin düzeni
KARADENİZ EVLERİ Geleneksel mimarlığımızda evlerin plan tiplerini içinde yaşayan ailenin sosyo-ekonomik ve kültürel yapısı belirler. Doğal etkenler, daha çok binaların yapı sistemleriyle ilgili çözümler üzerinde kendini göstermektedir. Doğu Karadeniz kıyı kesimi evlerinin ana mekânı mutfaktır. Ancak mutfak terimi, bu mekânın tanıtımına yetmez. Çünkü sözünü ettiğimiz mutfak, sadece yemek pişirme eylemini değil, yemek yeme, oturma, dinlenme,
Mardin Evleri Güneydoğu Anadolu’nun ilginç yerleşmelerinden biri de Mardin’dir. Ortaçağın önemli ticaret yollarının kesiştiği noktada bulanan şehir, Mardin eşiğinde bir tepede kurulmuştur. Kale ve dış mahalle olarak adlandırılan iki bölüm, kentin bütününü oluşturur. Kale, dik yamaçlarla eteğinden ayrılan yükseltinin düzlüğe dönüştüğü noktadadır. İskân eylemini yüzyıllarca sürdüren kaleden bu işlevi devralan Dış Mahalle ise, Kale’den eyimli
Türklerde Bahçe Kültürü Tarihsel Süreçte Türk Bahçesi Ve Kültürel Etkileşim Tarihsel süreç içinde tüm güzel sanatlar ve mimari eserlerin oluşumunu etkileyen kültür, Türk bahçe sanatının da önemli bir belirleyicisi olmuştur. Toplumsal olaylardan felsefi ve dini yaklaşımlara kadar çeşitli akımlardan etkilenen bahçe olgusu ve bitki kullanımı, somut bir kültürel bileşendir. Türk bahçesi, binlerce yıl içinde çeşitli
Türklerde Hamam Kültürü Suyun İçine İşleyen Kültür: Türk Hamamı Sıcaktan al al olmuş yanaklarıyla etli butlu kadınlar uzanır göbek taşına… Börekler açılır akşamdan, tatlılar hazırlanır, şerbetler konur taslara… Şarkılar yükselir hep bir ağızdan, keyifli sohbetler edilir… Hep bir sebep bulunur bu güzelliği paylaşmaya… Aydınlık ve geniş bir mekânın ortasında, elli dereceye varan sıcaklıkta, günün yorgunluğunu
Türklerde Su Kültürü Tarih boyunca tüm kültürlerde olduğu gibi insan yaşamını ve yerleşimini belirleyici öğelerinden birisi tuz ise diğeri de su olmuştur. Günümüzden 2500 yıl kadar önce Uygur Türkleri Doğu Türkistan8217;ın Turfan bölgesinde 8216;kariz8217; denen yer altı su kanalları yapmıştır. Bu yer altı su kanalarının uzunluğu 5000 km8217;yi bulmaktadır. Bu karizlerin bir kısmı günümüzde de
Ak saçlı, her hâlinden tevazu damlayan bu pir-i fâninin gırtlağından çıkan hafif boğuk ses herkesi büyülüyordu: “Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar aman aman, içerim yanıyor aney gözlerim ağlar, Benim zalim derdim cihanı yakar aman aman, gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar aneyden babadan yardan ayrı koyarlar…” Rahmetli Kazancı Bedih’in kendine özgü gazel okuyuşu, kökünü geçmişten alan
Ak saçlı, her hâlinden tevazu damlayan bu pir-i fâninin gırtlağından çıkan hafif boğuk ses herkesi büyülüyordu: “Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar aman aman, içerim yanıyor aney gözlerim ağlar, Benim zalim derdim cihanı yakar aman aman, gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar aneyden babadan yardan ayrı koyarlar…” Rahmetli Kazancı Bedih’in kendine özgü gazel okuyuşu, kökünü geçmişten alan
Yayla Gelenekleri Trabzon Yöresi Trabzon yöresinde günümüze kadar süregelen canlı bir yaylacılık geleneği vardır. Bölgede hayvancılığa elverişli bol otlaklı birçok yaylanın bulunması buna olanak sağlar. İlkbaharda bazı yerlerde önce mezere denilen yerleşme birimlerine, sonra da yaylalara çıkılır. Yaylaya çıkışta ve sonradan yapılan bazı eğlence ve törenleri şu başlıklar altında toplayabiliriz : Yaylaya Çıkış, Yayla Ortası
Yayla Gelenekleri Trabzon Yöresi Trabzon yöresinde günümüze kadar süregelen canlı bir yaylacılık geleneği vardır. Bölgede hayvancılığa elverişli bol otlaklı birçok yaylanın bulunması buna olanak sağlar. İlkbaharda bazı yerlerde önce mezere denilen yerleşme birimlerine, sonra da yaylalara çıkılır. Yaylaya çıkışta ve sonradan yapılan bazı eğlence ve törenleri şu başlıklar altında toplayabiliriz : Yaylaya Çıkış, Yayla Ortası
Yöresel Folklor Kıyafetleri | Bingöl KADIN GİYSİLERİ BAŞA GİYİLENLER Başhk (Fini): Tenekeden yapılmış kofi denen çember takılır. Arka ve kenarlardan püsküllüdür.Arka püsküller kalçaya, yan püsküller zülüfe kadar sarkar. Fininin ön kısmına peneslerle (pul) süslenmiş tülbent (ipek ve benzeri) takılır. Tasma: Altın (yuvarlak) tipli takılar,beyaz-mavi inci boncuklarla dizi halinde gerdana takılır. Leçek (Dölbent): Beyaz dölbent olup,etrafi
Yöresel Folklor Kıyafetleri | Edirne KADIN GİYSİLERİ Edirne kadını kendine has, özelliğine uygun olarak sade, rahat ve çok kapalı olmayan bir giyimi kullanmıştır. Onda Anadolu kadınının kullandığı kalın, üst üste bedenini saran, çok süslemeli giyimleri göremeyiz.Giyimde kullandığı hiçbirşey kalın ve kaba değildir.Rahat, az süslemeli,açık olan giyimler onun karakterini ortaya koymaktadır BAŞA GİYİLENLER Baş örtüsü: Başa
Yöresel Folklor Kıyafetleri | Gaziantep KADIN GİYSİLERİ BAŞA GİYİLENLER Merkez ve çevre köylerde çevre yazma gümüş taç üzerine ya da tepelik üzerine poşu ya da taçh fes üstüne dolak atılmış, ön kısmına gümüş ve altın dizili bir biçimde yapılmaktadır.8221;Çarşaf, meşrefe ve mezar”da kullanılmaktadır. Meşref: Varlıksız kişilerde başa atılmış kareli bir örtüdür. Mezer: Peştemallara da mezer