Bu Adam Benim Babam FAHRETTİN DÖNMEZ BİRAZ UZUN AMA OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM. **** İki odalı küçük bir evin yatak odasında bir çocuk ağlıyordu. Küçücük yüreğine koskoca dünyayı sığdıran bu çocuk, Cemil’den başkası değildi. İki büklüm bedenine yasladığı dirsekleri zaman zaman bedeninden kayıyordu. Minik ellerini göğe açmış, Rabbi’nin ululuğu karşısında aczinden titriyordu. Gözyaşları yanaklarından aşağı süzülüyor,
Bu gece rahat bırakın beni, sonsuz bir çığlık büyütüyorum içimde. Acımdan doğuruyorum yeniden bütün günahlarımı. İpe götürüyorum kendimi, bırakın rahat rahat iteceğim ayaklarım altındaki şu sandalyeyi. Nelere gülmüşüm meğer ve neler düğümlenmiş hıçkırık olarak kalmış boğazımda, ah söyleyemediklerim çok çok var daha. Bu gece rahat bırakın beni, tozlu kitaplarıma gizliyorum çocuksu hayallerimi, kapatıp koyacağım açarsam,
Bu Yazıyı İyi Oku Sevgili Dostum8230; Dolunayı seyretmiştin uzun uzun. Ve aydedenin kucakladığı sessiz gecede ölümün ne anlama geldiğini sormuştun bana sevgili dostum, damıtılmış bir acının pençesinde kıvrandığın bir gece. Sana şöyle bir kaçamak bakış atmış ve susmuştum. Ve yıllar yılı da sustum. Ama şimdi iyi dinle beni sevgili dostum8230; Adrenalinin hiç yükselmemesidir ölüm, biraz
İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı. Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.Bir parçasına dün dedi, diğer parçasına bugün, öteki parçasına da yarın. Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu. Dünü düşünüp pişman oldu,yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve
Kadının Hası Her gün kim bilir kaç kadın görüyorum… Sokakta, vapurda, okulda, kuaförde, orda, burda… Ama olmuyor hanımlar, olmuyor! Kadınlar kadınlığı unutalı daha kaç on yıl oldu ki? Solaryuma girmeye, çıplak gezmeye, kariyer hırsıyla yüzlerini buruşturmaya başlayalı kaç on yıl oldu? Çevremde gördügüm kadınlardan bazılarının birtakım özelliklerini seçtim. Bunlara, dizilerdeki, filmlerdeki, romanlardaki kadınların hoşuma giden
Kadının Hası Her gün kim bilir kaç kadın görüyorum… Sokakta, vapurda, okulda, kuaförde, orda, burda… Ama olmuyor hanımlar, olmuyor! Kadınlar kadınlığı unutalı daha kaç on yıl oldu ki? Solaryuma girmeye, çıplak gezmeye, kariyer hırsıyla yüzlerini buruşturmaya başlayalı kaç on yıl oldu? Çevremde gördügüm kadınlardan bazılarının birtakım özelliklerini seçtim. Bunlara, dizilerdeki, filmlerdeki, romanlardaki kadınların hoşuma giden
Sizlerle güzel bir hikaye paylasmak istiyorum: Bu öykü, ciftlikten ciftliğe, yaristan yarisa kosarak atlari terbiye etmeye calisan gezgin bir at terbiyecisinin genc ogluna kadar uzanir. Babasinin isi nedeniyle cocugun ortaögretimi kesintilere ugramisti. Orta 2 deyken ögretmeni, büyüdügü zaman ne olmak istedigini bir kompozisyon halinde yazmasini istedi. Cocuk bütün gece oturup günün birinde at ciftligine sahip
Bir konuşmacı, seminerine 20 dolarlık bir banknotu göstererek başladı. 200 kişinin bulunduğu odada, “Bu parayı kim ister?” diye sordu ve eller kalkmaya başladı. Konuşmacı “Bu parayı sizlerden birine vereceğim fakat öncelikle bazı şeyler yapacağım.” dedi. Parayı önce buruşturdu ve dinleyicilere hala bu parayı isteyen var mı, diye sordu, eller yine havadaydı8230; Bu sefer, konuşmacı “Peki
DİLİMİZ ÜZERİNE 8230;..Dilimiz, konuşma dilimizden çok yazı dilimiz, yıllardan beri, yüzyılı aşkın bir zamandan beri durmadan değişiyor. Değişmesini bir dileyen oldu bir buyuran oldu diye değil, değişmesi gerektiği için, değiştirmek zorunda olduğumuzdan, içimizden duyduğumuz için değişiyor. Elimizdeki dille, dünden kalan dille, istediğimizi söyleyemediğimiz, istediğimiz gibi söyleyemediğimiz için değişiyor. Bu değişme, bir bakıyorsunuz hızlanıyor, çok kimseleri
DİLİMİZ ÜZERİNE 8230;..Dilimiz, konuşma dilimizden çok yazı dilimiz, yıllardan beri, yüzyılı aşkın bir zamandan beri durmadan değişiyor. Değişmesini bir dileyen oldu bir buyuran oldu diye değil, değişmesi gerektiği için, değiştirmek zorunda olduğumuzdan, içimizden duyduğumuz için değişiyor. Elimizdeki dille, dünden kalan dille, istediğimizi söyleyemediğimiz, istediğimiz gibi söyleyemediğimiz için değişiyor. Bu değişme, bir bakıyorsunuz hızlanıyor, çok kimseleri
Bir odada dört mum sessizce yanıyordu. Odada o kadar derin bir sessizlik hüküm sürüyordu ki odada, aralarındaki fısıltı şeklindeki konuşmalar bile rahatlıkla işitiliyordu. 1. Mum 8220;Ben BARIŞ’ım!8221; dedi. “Ancak kimse benim sürekli yanık kalıp, etrafıma ışık saçabilmeme yardımcı olmuyor. Artık sönmek üzereyim8230;” Ve sessizce karanlığa gömülüverir8230; 2. Mum 8220;ben GÜVEN’im8221; der. “Ama artık gerekli olduğuma
Dost diye tanımladıysam bir insanı, güvenimi boşa çıkartmamış demektir çoktan.. Tanımlandığı dakika artık alış veriş tükenmiştir, güveni aşmıştır aramızdaki.. Ha güven boşa çıkar çoğunlukla, dostlardan değil de dost adaylarından.. Fakat yanlış anlaşılmalara da izin vermemek lazım.. Önce çok iyi araştırmak lazım.. Sebebini öğrenmek lazım, sormak, belki sıkıştırmak gerekebilir.. Sonra her insan gibi karşındaki insanın da
Duracaksın Acı, ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında, öfke, kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda, keder, yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında, duracaksın, durup, gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine bakacaksın, sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan alaycı kargaların sesini dinleyeceksin, çiçeklerini koklayıp derin bir soluk alacaksın. Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı düşüneceksin.
Eğer O8217;nu hatırladıkça başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz8230; Ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla O hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz8230; ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin8230; O8217;nunlayken pervaneleşen yelkovanlar, O8217;nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir akrep kadar hain8230; sınıfta, büroda, yolda, yatakta içiniz içinize sığmıyor, O8217;ndan
Her adım işkenceydi… Anlatamadım kendime bir türlü, bu ayrılığı… Gözlerini arıyor olmasa hala gözlerim başka kişileri de göreceğim, ellerini aramasa ellerim tutacak eller vardı ve yüreğini aramasa yüreğim ruhsuz birçok yürek vardı etrafımda “sevdim” demeye hazır. Sen bana ilk kez “sevdim” dediğinde ben senin için çoktan erimiş bitmiştim. İnsan ayrılıkları en samimi arkadaşlarına da mı
En Çok Cahilden Korkarım! Neden derseniz; cahil, cahil olduğunu bilmez. Hatta tam tersine kendine güveni, âlimlerden çok daha fazladır.Ayrıca cahil, bilgili ve değerli birisini anlayamaz, kavrayamaz. Bu yüzden, gerçekten korkarım cahillerden. İki gün önce çok sevdiğim bir arkadaş bu görüşleri destekleyen bir e-posta yollamış. Amerika’da Dunning ve Kruger adlı iki psikiyatri uzmanı bu işi merak
FARABI: Kişiyi erdemli kılan Tanrı8217;dır. Friedrich HEGEL: Erdem, varlığın bilincidir. KALLIKES: Erdem, güçsüzün işine gelendir. SPINOZA: Erdem akla uygun davranmaktır. VOLTAIRE: Erdem, benzerine iyilik etmektir. HUTCHESON: Erdem bir eğilimdir, iç güdüdür. ARISTIPPOS: Erdem, haz almada ölçülü olmaktır. ORIGENES: Erdem, Tanrı karşısında ölçülü olmaktır. Joseph BUTLER: Kişinin kendi kendinin yargılamasıdır. GEULINCX: Erdem, Tanrı8217;nın düzenine boyun eğmektir
FARABI: Kişiyi erdemli kılan Tanrı8217;dır. Friedrich HEGEL: Erdem, varlığın bilincidir. KALLIKES: Erdem, güçsüzün işine gelendir. SPINOZA: Erdem akla uygun davranmaktır. VOLTAIRE: Erdem, benzerine iyilik etmektir. HUTCHESON: Erdem bir eğilimdir, iç güdüdür. ARISTIPPOS: Erdem, haz almada ölçülü olmaktır. ORIGENES: Erdem, Tanrı karşısında ölçülü olmaktır. Joseph BUTLER: Kişinin kendi kendinin yargılamasıdır. GEULINCX: Erdem, Tanrı8217;nın düzenine boyun eğmektir