Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Türk Dünyası Ve Toplulukları Haftası – Nevruz Bayramı – 21 Mart | Nevruz Nedir? Avrasya’nın Ortak Bayramı Nevruz – Nevruz Bayramı Ä°le Ä°lg..


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 09.03.2008 tarihinde Hale tarafından, Tarihte Bugün | Önemli Günler ve Haftalar bölümünde paylaşılmıştır ve 22726 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Nevruz Nedir?

Orta Asya’dan Balkanlardaki uluslara kadar çok geniÅŸ bir bölgede yerel renk ve inançlarla kutlanan Nevruz, her ulusun kendi kültür deÄŸerleriyle özdeÅŸleÅŸtirip sembolleÅŸtirdiÄŸi, özü itibariyle baharın geliÅŸinin kutlandığı coÅŸkuyla karşılandığı bir gündür.


YaÅŸadığı geniÅŸ coÄŸrafyada doÄŸa ve çevrenin uyanışının kutlandığı Nevruz Bayramı‘nın Anadolu’da ve Türk kültürünün yayıldığı bölgelerde de son derece köklü ve zengin bir geçmiÅŸi vardır.

Nev(yeni) ve ruz (gün) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen ve YENİGÜN anlamını taşıyan Nevruz, kuzey yarımkürede başta Türkler olmak üzere bir çok halk ve topluluk tarafından yılbaşı olarak kutlanır.


Gece ile gündüzün eÅŸitlendiÄŸi 21 Mart’ta güneÅŸ göçmen kuÅŸlar gibi kuzey yarımküreye yönelir. 21 Mart ile birlikte havalar ısınmaya, karlar erimeye, aÄŸaçlar çiçeklenmeye, toprak yeÅŸermeye, göçmen kuÅŸlar yuvalarına dönmeye baÅŸlar.

Bu nedenle 21 Mart bütün varlıklar için uyanış, diriliş ve yaradılış günü olarak kabul edilerek, Nevruz/YENİGÜN bayramı adıyla kutlanır.

2002’de Nevruz için düzenlenen posta pulu

Orta Asya’da yaÅŸayan Türkler, Anadolu Türkleri ve Ä°ranlıların yılbaşı olarak kabul ettikleri güne Nevruz adı verilir ki, yeni gün anlamına gelir. Gece ve gündüzün eÅŸit olduÄŸu Miladi 22 Mart, Rumi 9 Mart gününe rastlamaktadır.

Nevruz-i Sultani, Sultan Nevruz, Sultan Navrız, Navrız, Mart Dokuzu gibi adlarla da anılmaktadır.

Oniki Hayvanlı Türk Takviminde görüldüğü üzere Türklerde de çok eskiden beri bilinmekte ve törenlerle kutlanmaktadır. Türklerde Nevruz hakkında baÅŸlıca rivayet, bugünün bir kurtuluÅŸ günü olarak kabul edilmesidir. Yani Ergenekon’dan çıkıştır. Ä°ÅŸte bu nedenle bugün Türklerde Nevruz, yeni yılın baÅŸlangıcı olarak kabul edilmiÅŸ ve günümüze kadar bayramlarda kutlanagelmiÅŸtir. Orta Asya’daki Türk topluluklarından Azeri, Kazak, Kırgız, Türkmen, Özbek, Tatar, Uygur Türkleri, Anadolu Türkleri ve Balkan Türkleri Nevruz geleneÄŸini canlı olarak günümüze kadar yaÅŸatmışlardır.


Avrasya’nın Ortak Bayramı Nevruz

Nevruz, Türk dünyasının kuzeyinden güneyine, batısından doğusuna kadar uzanan engin coğrafyada yaşayan toplulukların pek çoğu tarafından yaygın olarak kutlanan bahar bayramıdır. Bütün bayramların dinî ve millî bir inanıştan, o toplumu ilgilendiren ortak bir hatıradan, geleneklerden, duygulardan ve tabiatın insanlara tesir eden bir olayından doğduğuna inanılır.

Tabiat ile iç içe, kucak kucaÄŸa yaÅŸayan, toprağı “ana” olarak vasıflandıran Türk’ün düşünce sisteminde “baharın geliÅŸi” elbette önemli bir yere sahip olacaktı. Çünkü insan vücudu, baharda uyarıldığı kadar kışta uyarılmaz. İç karartıcı, yeknesak günlerin ardından doÄŸan hareketli, pırıl pırıl güneÅŸli, kuÅŸ ve hayvan sesleriyle kurulmuÅŸ ilâhî orkestranın musikisi insan hayatını canlandırır. Ayrıca ortaya çıkan rengârenk tablo kıştan bahara geçiÅŸi ne de güzel tasvir eder: “Bir yanda her tarafı kaplayan soluk, mat ve daha çok beyazın hakim olduÄŸu renkler, diÄŸer yanda yeÅŸilin deÄŸiÅŸik tonları arasında baÅŸ veren bin bir renk cümbüşü… Birisi hareketsiz, ÅŸekilsiz; diÄŸeri kıpır kıpır, ÅŸekil ÅŸekil, çiçek çiçek… Kış, sağır ve dilsiz; ilkyaz duygulu, coÅŸkulu, kulaklara fısıldadığı naÄŸmelerle cazibeli… Birinde tabiat hayat dolu, diÄŸerinde donmuÅŸ, yeniden doÄŸmak üzere uyuÅŸmuÅŸ kalmış…

Genellikle Nevruz, yani Farsça “Yeni Gün” adını taşıyan bahar bayramı, insan ruhunun tabiattaki uyanışıyla birlikte kutladığı bir bayramdır. Böyle bir bayramın, yani mevsimlerin deÄŸiÅŸikliÄŸinden doÄŸan özel günlerin, baÅŸka baÅŸka adlar altında birçok milletin sosyal hayatında yer aldığı da bilinmektedir. Mesela, Hıristiyan âleminin dinî muhteva ile ÅŸekillendirerek ve Noel Baba sembolü ile karlar ülkesinden geyiklerin çektiÄŸi kızaklarla neÅŸe ve ümitleri taşıdığı “Noel Bayramı” bunun farklı bir örneÄŸini teÅŸkil eder. Bu kutlamalarda yine bahara duyulan özlem “çam aÄŸacı” motifi etrafında ÅŸekillendiriliyor. Aynı zamanda bir takvim deÄŸiÅŸikliÄŸini de ifade eden bu kutlamalara baktığımızda Türk’ ün kutladığı “bahar bayramı”nın da bir takvim deÄŸiÅŸikliÄŸini yansıttığı görülüyor. Burada dikkati çeken husus “baharın baÅŸladığı zaman”dır. Türk, bu takvim deÄŸiÅŸikliÄŸini “toprağın uyandığı gün” ile özdeÅŸleÅŸtirmiÅŸtir. Kışın ortasında baharı kutlamaz. Türklerde bir tabiat, varoluÅŸ, diriliÅŸ bayramı niteliÄŸinde olan Nevruz’un ruhî atmosferini ve eskiliÄŸini anlayabilmek için kültürümüzün yıpranmış, tozlu ve pek okunmayan eski sayfalarına bir göz atmamız gerekiyor.

Bu coşkuyu Türk kamları dualarında, niyazlarında şöyle ifade ediyorlar:

“… Yüce Göktanrı’nın ilk defa gürlediÄŸi, yağız yer, altmış türlü çiçeklerle ilk defa bezendiÄŸi, altmış türlü hayvan sürülerinin ilk defa kiÅŸnediÄŸi ve melediÄŸi zaman sen (Türk’ün Atası) yaradıldın!”

Bu sözler Türk’ün yaratılış felsefesinin, inancının, hayat tarzının ifadesidir. Bütün bayramların dinî ve millî bir inanıştan, o toplumu ilgilendiren ortak bir hatıradan, geleneklerden, duygulardan ve tabiattan doÄŸduÄŸundan bahsetmiÅŸtik. Ä°ÅŸte millî bir bayram olan Nevruz da Müslüman olan ya da olmayan çeÅŸitli Türk toplulukları arasında kamların dua ettikleri asırlar öncesinden günümüze kadar farklı farklı ÅŸekillerde, ama aynı ruhla hâlâ kutlanmakta. Bu bayram Ä°slâmiyet’i kabul etmiÅŸ olan ilk Müslüman konargöçer Türk topluluklarında; sürgün avı, toy, şölen, yuÄŸ vb. gibi Ä°slâmiyet’le çatışmayan âdetlerden biri olarak devam edegelmiÅŸtir. Böylece bu ananeler günümüz Türk dünyasına ortak kültür mirası olarak intikal etmiÅŸlerdir. Gelenekler, tarihini kesinlikle tespit edemediÄŸimiz dönemlerden kalmadır. Neden, niçin, nasıl gibi sorular sorulmadan atadan oÄŸula kalmıştır. Gelenekler bu özelliÄŸiyle millet bağını güçlendiren en önemli unsurlardan biridir. Baharın geliÅŸinin kutlandığı bugün de böyle bir gelenektir.

Nevruz, çeşitli kültür çevrelerinde, farklı etnik gruplarda farklı bir muhtevaya ve anlama sahip olmuştur. Kültürler arasındaki iletişim sonucunda çeşitli kültürlere girmiş ve benimsenmiştir. Eldeki tarihi kaynaklardan hareketle en eski Türk adetlerinden, bayramlarından biri olduğu kesinleşmiştir. Yeni yılın başlangıcı, yenilik, coşku, canlanma gibi nitelikler hiç değişmeden günümüze kadar yaşadığı uçsuz bucaksız coğrafyalarda görülmektedir.

Çin kaynaklarından Kutadgu Bilig’e, KaÅŸgarlı Mahmud’dan Bîrûnî’ye, Nizâmü’ı Mülk’ün Siyasetname’sinden MelikÅŸah’ın takvimine kadar, Akkoyunlu Uzun Hasan Bey’in kanunlarına kadar gelen bir çizgide Nevruz ile ilgili kayıtlar eldedir. DiÄŸer taraftan Sivas hükümdarı Kadı Burhaneddin Ahmed, Safevi Türkmen Devletinin kurucusu Åžah Ä°smail (Hataî), Osmanlılarda Sultan I. Ahmed ve Sultan Dördüncü Murad gibi hükümdarların, Mustafa Kemal Atatürk’ün; din adamlarımızdan Kazasker Bâki Efendi ve Åžeyhülislam Yahya Efendilerin, ÅŸairlerimizden KuloÄŸlu, Pir Sultan Abdal, Kaygusuz Abdal, Şükrü Baba, Hüsnü Baba, Fuzulî, Nev’î Efendi, Nef’î, Nedim, Hüseyin Suad ve Namık Kemal gibi ÅŸairlerimizin Fatih devri vezirlerinden Ahmed PaÅŸa’nın; büyük Azeri ÅŸairi Åžehriyar’ın ve büyük Türkmen ÅŸairi Mahdumkulu’nun uzun bir tarih boyunca Nevruz bayramının geliÅŸini “Nevruziye” veya “Bahariye” denilen ÅŸiirlerle kutladıklarını da biliyoruz.

Ayrıca Nevruz’un Türk musikisinin en eski mürekkep makamlarından biri olarak da kültürümüzde yedi yüzyıldan fazla bir maziye sahip olduÄŸunu da biliyoruz. Bu makam ilk defa Urmiyeli Safıyûddîn Abdulmü’mîn Urmevî (1224–1294) tarafından kullanılmıştır. Bu ÅŸekilde elimizde yirminin üzerinde makam bulunmaktadır.

Nevruz geleneği ne Sünnilikle, ne Alevilikle, ne Bektaşilikle doğrudan doğuş bağlantısı olmayan, İslâmiyetten çok öncelere giden bir gelenektir. Yani bir dinin veya mezhebin bayramı değildir. Bu yüzden de herhangi bir şekilde bir mezhep adına, bir din adına, bir etnik menşe adına bağlı gösterilmesi, istismar edilmesi bir ayrılık unsuru olarak takdim edilmeye çalışılması yanlıştır. Tarihin ve kültürün bütün gerçeklerine aykırıdır.

1990 yılında bağımsızlıklarını ilan eden Türk Cumhuriyetleri’nde Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Azerbaycan ile Rusya Federasyonu bünyesindeki Tataristan 21 Mart Ergenekon/Nevruz Bayramı’nı “Milli Bayram” olarak ilan etmiÅŸlerdir. Bu günün coÅŸkuyla kutlanmasına büyük önem vermektedirler. Türk kültüründen kaynaklanan Ergenekon/Nevruz bayramı, her yönüyle Türk gelenek ve görenekleriyle zenginleÅŸmiÅŸ ananevi ve temeli beÅŸ bin yıllık Türk tarihine dayalı milli bir bayramdır. Türkiye’de de 1991 yılında Türk Dünyası ile birlikte ortak bir gün olarak resmi tatil olmaksızın bayram ilan edilmiÅŸtir.

Nevruz; Türk insanını birbirine kenetleyen, baÄŸlayan, Ergenekon’dan demir daÄŸları eriterek dirilen atalarının ruhlarıyla yanan bir ateÅŸtir. Bu ateÅŸ, hiç sönmeden binlerce yıl yandı ve gelecekte de kıvılcımlarından binlerce gönlü tutuÅŸturarak “ortak kültür ocağı”nda binlerce ruhu ısıtacaktır. Avrasya’nın, Türk âleminin Nevruz toyu kutlu olsun, Nevruz gülleri geleceÄŸe umutlar taşısın.

Kaynak: Hatice Emel AÅžA, Yeni Avrasya Dergisi, Mart-Nisan 2000

(Visited 98 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 09.03.2008 tarihinde Hale tarafından, Tarihte Bugün | Önemli Günler ve Haftalar bölümünde paylaşılmıştır ve 22726 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 14 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Türk Dünyası Ve Toplulukları Haftası - Nevruz Bayramı - 21 Mart | Nevruz Nedir? Avrasya’nın Ortak Bayramı Nevruz - Nevruz Bayramı İle İlgili Şiirler orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleIt does not need to live in the kitchen Sonraki MakaleThey are meant as apartment complexes usually rented out to

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz