Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Türk Alfabesi | Türkiye Türkçesinin Yazımında Kullanılan Alfabe – Türk Dil Alfabesi – Harflerin Sınıflandırılması – Türk Alfabesinde Bul..


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 26.06.2010 tarihinde Hale tarafından, Güzel Türkçe'miz | Türkçe Dilbilgisi bölümünde paylaşılmıştır ve 1636 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Türk Alfabesi

Türk alfabesi, Türkiye Türkçesinin yazımında kullanılan alfabedir.


Türk alfabesi, Latin harfleri temel alınarak, 1 Kasım 1928 gün ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir. Bu kanuna göre, Türk alfabesinde 29 harf bulunur. Alfabeyi oluşturan büyük ve küçük harfler, sırasıyla aşağıdaki biçimde yazılır. Ayrıca ünlü “a, u, ı” harflerinin üzerinde yabancı kökenli sözlerde, ince okunuşu ve (bazı durumlarda) uzunluğu göstermek için im (^) kullanılmaktadır. “O” harfinde bu im kullanılmaz.

Alfabe

Yazı Karakterleriyle


Düzeltme İşareti (^)

Ünlü “a, u, i” harflerinin üzerinde yabancı kökenli sözlerde, ince okunuşu ve (bazı durumlarda) uzunluğu göstermek için düzeltme işareti (şapka) (^) kullanılmaktadır. İ harfi şapkayla beraber kullanıldığında üst kısmında bulunan nokta gösterilmez (nispet i’si). “O” harfinde bu im kullanılmaz. Türkiye Türkçesinde bazı kaynaklarda yanlış olarak belirtildiği gibi, (^) işareti kaldırılmamıştır.

Bazı durumlarda bu işaret üzerinde bulunduğu sesli harfi değil bir önceki sessiz harfi ince okutur (Öz Türkçe’de ince K sesi ince seslilerle, kalın K sesi kalın seslilerle kullanıldığından iki ses için tek bir harf karşılığı seçilmiştir (K). Ancak Türkçe’ye başka dillerden geçen kelimelerde ince K harfini kalın harfler (a, u) takip edebilir. Bu durumlarda takip eden sesli harfe düzeltme işareti konulur.

Eş Yazılılık

Yazılışları bir, anlamları ve okunuşları ayrı olan kelimeleri ayırt etmek için, okunuşları uzun olan ünlülerin üzerine konur: adem (yokluk), âdem (insan); adet (sayı), âdet (gelenek, alışkanlık); alem (bayrak), âlem (dünya, evren); alim (her şeyi bilen), âlim (bilgin); aşık (eklem kemiği), âşık (vurgun, tutkun); hakim (hikmet sahibi), hâkim (yargıç); hal (pazar yeri), hâl (durum, vaziyet); hala (babanın kız kardeşi), hâlâ (henüz); şura (şu yer), şûra (danışma kurulu).


Katil (< katl = öldürme) ve kadir (< kadr = değer) kelimeleriyle karışma olasılığı olduğu hâlde katil (ka:til = öldüren) ve kadir (< ka:dir = güçlü) kelimelerinin düzeltme işareti konmadan yazılması yaygınlaşmıştır.
Bu imin kullanım sebebi temelde farklı anlamı belirten ve kökeni farklı olan sözlerdeki eş yazılılığı önlemektir:

Kar “Havada beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak yağan su buharı” / Kâr “Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı”; Hal “Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer.” / Hâl “a. (ha:li)

1. Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet: “Herkes hâline göre bir hediye verdi.” -H. R. Gürpınar.
2. Davranış, tutum, tavır: “Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan olduğunuz bellidir.” -O. Rifat.
3. Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman: “Bugün yazılan her kitap hâlden istikbale bir habercidir. Hâl dediğimiz şey yarından sonra mazi olacaktır.” -Y. K. Beyatlı.
4. Güç, kuvvet, takat: Şimdi gezmeye çıkacak hâlim yok.
5. mec. Kötü durum, sıkıntı, dert: Zavallının başına ne hâller geldi.
6. db. Durum.” gibi…

İnceltme

Arapça ve Farsçadan Türkiye Türkçesine giren birtakım kelime ve eklerle özel adlarda bulunan ince “g, k” ünsüzlerinden sonra gelen “a” ve “u” ünlüleri üzerine konur: dergâh, gâvur, ordugâh, tezgâh, yadigâr, Nigâr; dükkân, hikâye, kâfir, kâğıt, Hakkâri, Kâzım, mahkûm, mekân, mezkûr, sükûn, sükût. Kişi ve yer adlarında “ince l” ünsüzünden sonra gelen “a” ve “u” ünlüleri de düzeltme işareti ile yazılır: Halûk, Lâle, Nalân; Balâ, Elâzığ, İslâhiye, Lâdik, Lâpseki.

Nispet-İyelik Karışıklığı

Nispet i’sinin belirtme durumu ve iyelik ekiyle karışmasını önlemek için kullanılır. Böylece (Türk) askeri ve askerî (okul), (İslam) dini ve dinî (bilgiler), (fizik) ilmi ve ilmî (tartışmalar), (Atatürk’ün) resmi ve resmî (kuruluşlar) gibi anlamları farklı kelimelerin karıştırılması da önlenmiş olur. Nispet i’si alan kelimelere Türkçe ekler getirildiğinde düzeltme işareti olduğu gibi kalır: millîleştirmek, millîlik, resmîleştirmek, resmîlik.

Harflerin Kullanım Sıklığı

Türk alfabesindeki harflerin kullanım sıklıklarına göre sıralaması çoktan aza doğru A, E, I, N, R, L, İ, D, K, M, U, Y, T, B, S, O, Ü, Ş, Z, G, Ç, H, Ğ, V, C, Ö, P, F, J şeklindedir.

Harflerin Sınıflandırılması

a, e, ı, i, o, ö, u ve ü harfleri ünlü harfler, diğer harfler ise ünsüz harfler olarak adlandırılır.

Yanlış Kullanım

Dil bilgisi eğitiminde ünlü harfler için “sesli harfler” tabiri de kullanıma sahip olmakla beraber bu kullanım yanlıştır. Bu kullanım sadece Türkiye Türkçesi için değil, bütün diller için yanlışlık belirten bir kullanımdır. Çünkü dillerde bulunan ve harf karşılığı olan (veya olmayan) en küçük dil bilgisi birliği sestir. Yani “u” da bir sestir, “g” da bir sestir. Oysa “u” sesi ünlü; “g” sesi ünsüzdür. En küçük gramer birliklerinden en büyük birlik olan cümleye kadar dili meydana getiren bütün şekillerin bünyesinde ses adını verdiğimiz en küçük ve en basit dil unsurları bulunur. … Sesten daha küçük bir gramer birliği yoktur. Ses parçalanamayan en küçük gramer birliğidir. O hâlde ses dilin en küçük parçasıdır. a, d, l, y gibi. Ses, bir kelimenin en küçük dil öğesidir.

Ünlü Harflerin Sınıflandırılması

Ünlü harfler, çıkış yeri ve dilin durumuna, dudakların durumuna, ağzın açıklığına göre şu şekilde sınıflandırılır:

• Çıkış yeri ve dilin durumuna göre

1. Kalın ünlüler: a, ı, o, u
2. İnce ünlüler: e, i, ö, ü

• Dudakların durumuna göre

1. Düz ünlüler: a, e, ı, i
2. Yuvarlak ünlüler: o, ö, u, ü* Ağzın açıklığına göre
3. Geniş ünlüler: a, e, o, ö
4. Dar ünlüler: ı, i, u, ü

ünlülerin nitelikleri yukarıdaki çizelgede toplu olarak gösterilmiştir:

Ünsüz Harflerin Sınıflandırılması

B, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k, l, m, n, p, r, s, ş, t, v, y, z harfleri ünsüz harflerdir.

Ünsüz harfler seda bakımından, teşekkül noktası bakımından ve temas derecesi bakımından sınıflandırılırlar.

Seda bakımından;

• Sedalı ünsüzler: b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z.
• Sedasız ünsüzler: ç, f, h, k, p, s, ş, t.

Teşekkül noktası bakımından;

• Dudak ünsüzleri: b, p, m.
• Diş-dudak ünsüzleri: f, v.
• Diş ünsüzleri: d, t, n, s, z.
• Damak-diş ünsüzleri: c, ç, j, ş.
• Ön damak ünsüzleri: g, k, l, r, y.
• Arka damak ünsüzü: ğ
• Gırtlak ünsüzü: h

Temas derecesi bakımından;

• Temas derecesi tam olanlar: b, c, ç, d, g, k, p, t.
• Teşekkülünde hava için dar bir geçit bulunan ünsüzler: f, ğ, h, j, s, ş, v, z.
• Teşekkülünde hava için geniş bir geçit bulunan ünsüzler: m, n, r, y.

Latin Kaynaklı Diğer Alfabelerle Farklar

Türk alfabesi, Latin harflerini kullanmasına rağmen, bu harfleri kullanan diğer batı dillerinin alfabelerindeki birtakım harfleri içermemekte, bunun yanı sıra bu alfabelerde genel olarak kullanılmayan başka harfler içermektedir.

Türk Alfabesinde Bulunmayan Harfler

Q/q, W/w ve X/x harfleri pek çok batı dilinde vardır. Azerbaycan Türkçesi gibi Latin harflerine geçilen Türk şivesinde Q/q (Kalın k; g için) ve X/x (Hırıltılı h için) kullanılmasına rağmen mevcut Türkiye Türkçesi alfabesinde yer almamaktadır. Bu harflere karşılık gelen harfler sırasıyla k, v, ks, h ile ifade edilir. Örneğin: Batı dillerinde X (iks) taxi, fix gibi sözlerin Türkiye Türkçesindeki imlası taksi ve fiks olur. Sözcüğün yapısına göre iks ya da ksi olarak da söylenir. Ancak Azerbaycan Türkçesi alfabesinde X/x (hı) “yox” “burax-” gibi isim ve fiillerde kullanılır. Bu sözler Türkiye Türkçesinde yok ve bırak- şekillerindedir. Türkiye Türkçesi yazı dilinin kaynaklandığı İstanbul ağzında hırıltılı h sesi yoktur. K’dan gelişen bu ses Türkiye Türkçesinde k’lı şekilleriyle aynen korunmuştur: Yok, çok, bırak-… Ancak Türkiye Türkçesi ağızlarında hırıltılı h sesi vardır.

W harfi çift ve olarak okunur. Batı dillerinde, daha doğrusu Hint-Avrupa dillerinin çoğunda vardır. Çift dudak v’si de denir. Bu ses Türkçenin bazı şive ve lehçelerinde de bu ses eskiden beri kullanıla gelmiştir. Eskiden Arap kaynaklı Türk alfabesi metinlerinde, mesela Kıpçak Türkçesi metinlerinde bu ses “üç noktalı vav veya fe” (ۋ) harfiyle belirtilmiştir.

Benzer biçimde İspanyol alfabesinde yer alan Ñ/ñ (Bu ses İtalyanca ve Fransızca’da gn, Portekizce’de nh harf bileşimleri ile elde edilir) harfine karşılık gelen ses ny ile ifade edilir. Örneğin, İspanyolcada İspanya anlamına gelen España sözcüğü Türkçe harflerle Espanya olarak yazılır.

Genizsel G/N Durumu (ŋ)

Bu “ŋ” harfi Türkiye Türkçesi alfabesinde bulunmaz. Dilin arka tarafının yumuşak damağa teması ile ve genizden söylenen bu ses genizsel n, nazal n, nazal g şekillerinde adlandırılan ses olup “ŋ” sesi verir. Eskiden beri bütün Türkçede bulunan bu ses de İstanbul Türkçesinde atılmış ve yerini n’ye bırakmıştır. Ağızlarda ise bugün de yaşamaktadır.

Batı Dillerinde Bulunmayan Türk Harfleri

Türkçedeki Ç/ç, Ü/ü ve Ö/ö harfleri İngiliz alfabesinde bulunmamaları nedeniyle ASCII standardına dâhil değildir. Ancak bu harfler diğer batı dillerinde yaygın olarak kullanılmakta ve ISO-8859-1 (Latin-1) standardının içinde yer almaktadır. Küçük ı, büyük İ, Ğ/ğ, Ş/ş harfleri ise ISO-8859-9 (Latin-5) standardının içinde yer almaktadır.

Türkçede noktalı i harfi büyük harfle yazılıyorken de noktası koyulur: İ. Benzer biçimde noktasız büyük I harfi, küçük harfle yazılıyorken noktası koyulmaz: ı. Ancak yabancı dildeki sözcükler büyük harfle yazılıyorken I harfi noktasız yazılır. Türkiye Türkçesinin dışında Azeri Türkçesi ve Tatarcada da ı ve i harflerinin kullanımı, Türkiye Türkçesindeki gibidir.

Ş/ş harfinin sesi, İtalyancada sc(i), Fransızcada ch, İngilizcede sh, Almancada sch ve Galiçyacada x harfleriyle elde edilir. Bu harf kimi zaman Rumencedeki Ș/ș (virgüllü s) harfinin yerine kullanılmasına rağmen farklı bir harftir. Türkiye Türkçesinin dışında Türk şive ve lehçelerinde (Azeri Türkçesi, Tatarca, Türkmence vb.), Kürtçe, Zazaca, Lazca, dillerinde kullanılmaktadır. Balkanlar’da kullanılan Boşnakça, Sırpça, Hırvatça, Slovence dillerinde de “ş” sesi vardır ancak ilgili dillerin Latin kaynaklı alfabelerinde bu ses için kullanılan harf “š”dir.

Ğ/ğ (yumuşak ge) harfi Türkçede g sesinden kaynaklanmıştır. Eskiden g’li olan bazı sözler Türkçenin uzun tarihi sonucunda bazı Türk şive ve lehçelerinde “ğ”li olmuşlardır: aga > ağa, bag > bağ, yogurt > yoğurt; yag- > yağ-, bagır- > bağır-… Ğ harfi ile de bugün iki ünsüz işaret edilmektedir. Bunlardan biri bağ, doğum, yığın, ağlamak gibi kelimelerde bulunan arka damak ünsüzü ğ, diğeri de geldiği, görmeğe, direğin gibi kelimelerde bulunan ve g ile k’nin iki vokal arasında yumuşamasından meydana gelip y sesi veren ğ harfi ile gösterilen ünsüzdür.

ASCII standardında yer almayan Türkçe harfler ve Evrensel kod değerleri yukarıdaki çizelgede verilmiştir.

(Visited 13 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 26.06.2010 tarihinde Hale tarafından, Güzel Türkçe'miz | Türkçe Dilbilgisi bölümünde paylaşılmıştır ve 1636 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 4 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Türk Alfabesi | Türkiye Türkçesinin Yazımında Kullanılan Alfabe - Türk Dil Alfabesi - Harflerin Sınıflandırılması - Türk Alfabesinde Bulunmayan Harfler - Batı Dillerinde Bulunmayan Türk Harfleri orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleAtatürk Günlüğü - Today | 25 Haziran - June Sonraki Makale[Kimya] Karışımları ayırma teknikleri | Elektriklenme ile Ayırma - Mıktanıs ile Ayırma - Öz Kütle Farkı ile Ayırma - Süzme ile Ayırma ..

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz