Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Tarihi Gizemler | Lût Gölü’nün Hazineleri – Zaman: İÖ l. Yüzyıl Ortaları – Ä°S I. Yüzyıl Ortaları – Mekân: Kumran, Åžeria Vadisi


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 20.05.2008 tarihinde Hale tarafından, Medeniyetler ve Ãœlkeler Tarihi Ansiklopedisi bölümünde paylaşılmıştır ve 1486 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Tarihi Gizemler

Lût Gölü’nün Hazineleri


Zaman: İÖ l. yüzyıl ortaları – Ä°S I. yüzyıl ortaları
Mekân: Kumran, Şeria Vadisi

Bakır Tomarları hazinesi, hayal ya da gerçek, herhalde Kudüs Tapınağı hazinesidir. KYLE McCARTER, 1992

1940’lı yılların sonunda o sırada Ä°ngiliz Krallığı‘nın Filistin Mandası‘nda olan Lût Gölü’nün kuzeybatı kıyısı yakınlarındaki Kumran maÄŸaralarında bir rastlantıyla gizli bir tomar deposu bulunmuÅŸtu, Ä°ngilizler’in bölgeden çekilmesi üzerine burası Ãœrdün HaÅŸimi Krallığı’nın bir parçası oldu. ÇoÄŸu deri üzerine yazıldıktan sonra tomar haline getirilip küplere konulmuÅŸ belgeler birkaç maÄŸaraya yayılmıştı.


Tomarların, Tevrat’ın bütün kitaplarından parçalarla muhtemelen Kumran’da yaÅŸamış bir mezhebin edebiyatını içerdiÄŸi anlaşıldı. Bu belgelerin hepsine birden Lût Gölü Tomarları adı verildi. Bunların arasında, yapıldığı madenden adını alan Bakır Tomarı hepsinin en garibidir.

Bu tomarlar, Tevrat’ın en geç Ä°S 70 yılında bugünkü biçimini aldığının saptanmasını saÄŸlamış, Filistin tarihinin İÖ 4. yüzyıldan IS 135’e kadar yeniden yazılmasına ve ayrıca erken Hıristiyanlık ile Yahudilik arasındaki geleneksel iliÅŸkilerin açıklanmasına da yardımcı olmuÅŸtur.

(Solda) Kumran’ın doÄŸusundaki yamaçlar büyük bir olasılıkla Roma’ya karşı Birinci Yahudi Ayaklanması’nın baÅŸladığı 66 yılında Lût Gölü Tomarları’nın saklandığı maÄŸaralarla doludur. (SaÄŸda) Bakır Tomar’ın açılmış panolarından biri. Yukarıdan altıncı satırda “aleph” ve son satırda “beth” harfleri açıkça görülüyor. Bunlar bugün modern Ä°brani yazısında kullanılan kare harflerdir.

KEŞİF VE RESTORASYON

Kumran’ı kazanların başında gelen Pere Roland de Vaux, Bakır Tomarı 1952’de 3 numaralı maÄŸarada iki parça halinde buldu. Bu o kadar farklı görünüyordu ki, ilk baÅŸta bunun öteki tomarlara ait olup olmadığını anlayamadı ve ne o ne de öteki arkeologlar oksitlenmiÅŸ olması nedeniyle tomarı açmayı baÅŸaramadılar. Ama görebildikleri kadarıyla tomarda, o civarda gizli bir altın ve gümüş hazinesinin yeri hakkında bilgi olabilirdi. Ancak oksitlenmiÅŸ tomarı açamadıklarından yapabilecekleri hiçbir ÅŸey yoktu.

Bakır Tomar üç buçuk yıl sonra, Kuzey Ä°ngiltere’de Manchester Bilim ve Teknoloji Koleji’ne götürüldü. Burada Mühendislik Bölümü’nden Profesör H. Wright Baker, özel olarak tasarlanmış minyatürize bir daire testereyle tomarı açabildi. Bu hassas operasyon sonunda 23 içbükey pano ya da parça halinde ortaya çıkan 12 sütundan oluÅŸan metinde eski Filistin’in çeÅŸitli yerlerinde saklanmış hazinelerin listesi ve saklandıkları yerlerin tarifleri çıktı.


Tomarı yapmak çok pahalıya malolmuş olmalıydı ve kalıcı olmasının istendiği belliydi. Tomar yüzde 99 saflıkta çok ince üç bakır tabakadan meydana gelmiştir. Levhalar 2,4 metre uzunluğunda ve 23 santim genişliğinde bir tomar oluşturmak üzere birbirlerine perçinlenmişlerdi. Ayrıca bunun bir eşi daha yoktu: Bir kere, öteki Lût Gölü Tomarları gibi deri ya da papirüs değil, bakırdı.

Ä°kincisi, Tevrat’tan daha sonraki ama en eski dini metinlerden daha eski bir Ä°branice’yle yazılmıştır. Paleografik açıdan birinci yüzyılın ortalarında yazılmış gibi görünmektedir. Yazı o kadar beceriksizce yazılmıştır ki, profesyonel bir yazıcı tarafından yazılmış olamaz. Son olarak da, diÄŸer Lût Gölü Tomarları’nın aksine dini bir metin içermemektedir.

Bazı araÅŸtırmacılar bunun efsanevi bir liste, dünyanın her yerinde folklorda varolan türden bir tür gizli hazine izi olduÄŸunu düşünmektedirler. Günümüzde uzmanlardan çoÄŸu, bunun Romalılar kente 67 yılında saldırmadan hemen önce Kudüs’teki Herod Tapınağı’ndan kaçırılan hazinelerin saklandıkları yerlerin kayıtları olduÄŸuna inanmaktadır.

Bakır Tomar’ın 23 parçası Amman’da Ãœrdün Arkeoloji Müzesi’nde özel kutusunda sergileniyor. Ne yazık ki, tomarın açılmasından sonra parçaların kenarları çürümüş ve metnin bir kısmı kaybolmuÅŸtur. Daha fazla bir kayba uÄŸramaması için ÅŸimdi koruma çalışmaları yapılmaktadır.

HAZÄ°NE NEDÄ°R?

Pek çok kimse Ä°srail ve Ãœrdün’ü boydan boya araÅŸtırdıkları halde, bu hazineden bir tek parça bile bulunabilmiÅŸ deÄŸildir. Bu iÅŸi ilk yapan kiÅŸi Bakır Tomar’ın Manchester’e getirilmesinde aracılık eden ve onun ilk Ä°ngilizce çevirisini yayınlayan John Allegro’ydu. Kendisini izleyen bütün diÄŸerleri gibi o da baÅŸarısız olmuÅŸtu. Tomar göründüğü ÅŸey olabilir mi? Yani, ülkenin bir yerindeki gizli bir hazinenin listesi?

Saklanan her yerin, bölgedeki belirli bir yerden uzaklığı ve hatta kaç metre derinlikte olduğu tek tek verilmiştir. Çok daha esrarengiz olan şey, bazı kayıtlarda iki üç Yunan harfi bulunmasıdır. Bunların ne anlama geldiğini kimse bilmemektedir.

Toplam olarak 64 kayıt vardır. Bunların toplamı, çoÄŸunluÄŸu altın ve gümüş külçe olmak üzere büyük bir hazinenin ayrıntılarını vermekte, bunların dışında pahalı ayin kapları ve günlük kapları sayılmaktadır. Yalnızca tapınakta -burası aslında Devlet Hazinesi’ydi- böyle bir hazine olabilirdi ve yalnızca orada ayin ve günlük nesneleri kullanılabilirdi. Tomarın tespit edilen tarihi de Birinci Yahudi Ayaklanmasının zamanıyla (Ä°S 66-70) uyumluydu. Romalılar 70 yılında Kudüs’e girmiÅŸler ve tapınak da o tarihte yakılmıştır.

Günümüzde tomarların gerçek hazinenin yerini bildirmesine raÄŸmen göründüğü ÅŸey olmadığına inanılmaktadır. Hazinenin saklandığı yerler çoÄŸunlukla Kudüs’ten Lût Gölü’ne uzanan vadiler olmakla birlikte henüz bir tek parça bile bulunmuÅŸ deÄŸildir. Ayrıca kendisi çok deÄŸerli olan Tomar’da kayıtlı hazinenin toplamı öylesine inanılmaz bir büyüklüktedir ki, çoÄŸu araÅŸtırmacılar metinde bir tür ÅŸifre kullanıldığını düşünmektedirler. Bu herhalde asla çözemeyeceÄŸimiz bir ÅŸifredir.

BaÅŸka sorular da var: Hazine Romalılar’a ÅŸiddetle direnen ve sonra Masada’da hepsi öldürülen Zealot gerilla savaşçıları tarafından mı tapınaktan çalınmıştı? Yoksa Roma ordusunun yaklaÅŸması üzerine tapınaktan rahipler tarafından ya da baÅŸkaları tarafından mı saklanmak üzere alınmıştır?

Kudüs’te Filistin Arkeoloji Müzesi’nde (ÅŸimdi Rockefeller Müzesi) John Allegro, Bakır Tomar’ın iki parçasını inceliyor. FotoÄŸraf tomarın keÅŸfinden hemen sonra ve tomar Ä°ngiltere’ye götürülüp açılmadan çekilmiÅŸtir.

(Visited 4 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 20.05.2008 tarihinde Hale tarafından, Medeniyetler ve Ãœlkeler Tarihi Ansiklopedisi bölümünde paylaşılmıştır ve 1486 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 5 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Tarihi Gizemler | Lût Gölü\'nün Hazineleri - Zaman: İÖ l. Yüzyıl Ortaları - İS I. Yüzyıl Ortaları - Mekân: Kumran, Şeria Vadisi orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleOrtaköy Camii - Büyük Mecidiye Camii | Abdülmecid Tarafından 1270/1853’te Yaptırılmıştır Sonraki MakaleAtatürk'e Åžiirler :"1919-1933"'ten Bir Parça | Faruk Nazif Çamlıbel

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz