Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Suikastler Tarihi | Hazreti Osman | 622 – Medine


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 21.11.2007 tarihinde Erkan tarafından, Yerli ve Yabancı Önemli Tarihi Suikastlar bölümünde paylaşılmıştır ve 1068 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Hz. Muhammet bir gün evinde yatak kıyafetiyle oturmuÅŸ, az önce kendisini ziyarete gelen Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’le konuÅŸuyordu. Bir süre sonra kapı çalınmış ve kendisine Hz. Osman’ın geldiÄŸi bildirilmiÅŸti,

Hz. Osman’ın geldiÄŸini öğrenen Hz. Muhammet, hemen baÅŸka bir odaya geçerek, üzerindeki geceliÄŸi çıkarmış elbiselerini giymiÅŸti. Hz. Muhammet’in bu davranışını gören Hz. AyÅŸe, elbiselerini neden giydiÄŸini sormuÅŸ ve ÅŸu karşılığı atmıştı:


“Osman’dan melekler utanır, ben nasıl utanmam!..)”

Ne acıdır ki, Hz. Muhammet’in böylesine saygısını kazanan bu büyük adam, öldürmesini bilmediÄŸi için, kendisine baÅŸ kaldıranlar tarafından vahÅŸice öldürülecekti…

Hz. Osman, Hicret’ten 47 yıl önce, bugünkü tarihle 575’te Mekke’de dünyaya gelmiÅŸti. Mekke’nin soylu KureyÅŸ ailesindendi, O tarihlerde KureyÅŸliler birçok kollara ayrılmışlardı. Bunların en önemlileri, Hz. Muhammet’in de baÄŸlı bulunduÄŸu HaÅŸimiler, öbürü Hz. Osman’ın soyu olan Emevilerdi. Bu iki aile Mekke’yi birlikte yönetiyordu.


Hz. Osman Müslümanlığı kabul ettiÄŸinde 34 yaşındaydı. Müslüman olduktan sonra, Hz. Muhammet’in büyük kızı Rukiye’yle evlenmiÅŸti. Fakat Rukiye, amansız bir hastalık sonucu ölünce, Hz. Muhammet bu sefer küçük kızı Ãœmmü Gülsüm’ü, aralarındaki akrabalık bozulmasın diye Hz. Osman’a verdi. Böylece Hz. Osman iki kere peygamber damadı oldu. Bundan ötürü de kendisine “Ä°ki Nur Sahibi” anlamına gelen “Zinnureyn” deniliyordu.

Hz. Osman, yumuÅŸak baÅŸlı, dürüst, son derece dinine baÄŸlı bir kimseydi. Ä°nsan sevgisi ve acıma duygusu, onun en büyük özelliklerindendi… Hz. Muhammet’i içtenlikle sever. Onun uÄŸrunda hiç bir fedakârlıktan kaçınmazdı. Etkili bir konuÅŸmacıydı. Kur’an-ı Kerim’in kitap haline getirilmesinde olduÄŸu kadar Müslümanlığın yayılmasında da büyük çaba göstermiÅŸ ve baÅŸarı saÄŸlamıştı.

Hz. Osman’ın HalifeliÄŸi zamanında, Ä°slâm Devleti, Orta Asya’dan Atlas Okyanusuna kadar uzanıyor; Ä°ran, Azerbaycan, Irak, Suriye, Filistin ve Mısır’ı içine alıyordu. Bütün bu ülkeler, Basra, Küfe, Åžam ve Mısır Valilikleri tarafından yönetilirdi.

Onun amacı, Hz, Ömer’den devraldığı bu büyük Ä°slâm devletinin sınırları içindeki deÄŸiÅŸik ırk, dil ve dindeki toplumları birbirleriyle kaynaÅŸtırmak, ileri ve uygar bir yönetim kurmaktı. Bunda baÅŸarı kazanmış, Hz. Ömer’in yerini tam anlamıyla doldurmuÅŸtu.

On iki yıllık Halifeliğinin ilk altı yılı, tam bir güvenlik ve düzen içinde geçmişti. Ülkede eksiksiz bir denetim kurulmuş, tarım ve ticaret alanlarında büyük atılımlar yapılmıştı. Ne var ki, varlıkları çoğaldıkça Müslümanlar yaşadıkları gösterişsiz ve yalın hayattan uzaklaşıp dünya zevk ve nimetlerinden yararlanmak için günlerini gün etmeye bakıyorlardı.

Hz. Muhammet bir konuÅŸma sırasında, rekabet ve kin duygusunun varlıkla birlikte geleceÄŸini bildirmiÅŸti. Gerçekten de öyle olmuÅŸtu; aralarına çıkar ayrılıkları girdikçe, Müslümanların birliÄŸi bozuluyor, eski içtenlik ve gerçek dostluk hiç bir yerde görülmez oluyordu. Artık Müslümanlar da Bizanslılar -ve Ä°ranlılar gibi, saraylarda oturuyor, deÄŸerli kumaÅŸlardan elbiseler giyiyorlardı. Hz. Muhammet’in döneminde yaÅŸamış olanlar yaÅŸlanmışlardı. Onların yerine geçen yeni kuÅŸak eskilerin ülkülerine baÄŸlılığından yoksundu. Madde ve çıkar onlara daha çekici geliyordu.

Öte yandan KureyÅŸ’in iki kolu olan HaÅŸimilerle Emeviler birbirlerine düşman kesilmiÅŸlerdi. Emeviler, Hz. Osman’la olan yakın akrabalıklarından yararlanıp bütün yüksek memurlukları ellerine geçirmiÅŸlerdi. Bu durumdan en çok HaÅŸimiler yakınıyorlardı.


Bu Sıralarda Mısır’dan birkaç kiÅŸi Medine’ye gelerek Hz. Osman’a Vali Abdullah bin Sa’d’ı ÅŸikâyet ettiler. Halife Hz. Osman, Vali’yi azarlayan bir mektup yazdı. Gelenler, mektubu Vali’ye ilettiklerinde, Abdullah bin Sa’d Halife’nin buyruklarına boyun eÄŸeceÄŸi yerde, onları dövdürdü. Dahası ÅŸikâyetçilerden biri, dayak sırasında öldü. Bu olay, genel hoÅŸnutsuzluÄŸun su üzerine çıkmasına ve birtakım ayaklanma giriÅŸimlerine yol açtı.

Ayaklananlar Basra, Küfe ve Mısır üzerinden Medine’ye doÄŸru üç ayrı koldan yürüyüşe geçtiler. Ancak, Medine’de Hz. Osman’ı tutanların bir ordu topladıklarını iÅŸitince, kentin yakınlarında konakladılar. Gelenler 600 kiÅŸiydiler. Duydukları bu haberin doÄŸruluÄŸunu öğrenmek için, Medine’ye birkaç kiÅŸilik bir kurul gönderdiler. Bunlar, Medine’de Hz. Ali, Talha ve Zübeyr’den baÅŸka, Hz. Muhammet’in eÅŸleri ve kentin ileri gelenleriyle görüştüler. Hac amacıyla geldiklerini, ayrıca halka kötü davranan memurların görevlerinden alınmaları için baÅŸvuracaklarını, arkadaÅŸlarının da Medine’ye girmelerine izin verilmesini söylüyorlardı. Talha ve Zübeyr söylenenlere inanmadılar. Ayaklananlar, kötü amaçlarının ortaya çıktığını görünce Medine’nin dışında bekleyen arkadaÅŸlarının yanına döndüler.

Aralarında yeniden bir görüşme yaptıktan sonra, Mısırlıların Hz. Ali’ye. Basralıların Talha’ya ve Kulelilerin ise Zübeyr’e baÅŸ vurarak, kabul ederlerse Hz. Osman’ın yerine kendilerini Halife seçeceklerini söyleme kararını aldılar. Teklif aynı anda üçüne birden yapılacak ve onların iktidar tutkuları kamçılanarak, düşmanlarını parçalayıp güçsüz düşüreceklerdi.

Hz. Ali olup bitenlerden kuÅŸkulandığı için, Medine’de asker toplamış, oÄŸulları Hasan ve Hüseyin’i de Hz. Osman’ı korumakla görevlendirmiÅŸti. Kendisi de Medine dışında karargâh kurmuÅŸtu. Burada Mısırlıların.temsilcileriyle görüşen Hz. Ali, teklifi öğrenince öfkelendi, hepsini kovdu. Öteki asi kurulları da Talha ve Zübeyr’den aynı karşılığı alınca, gidiyormuÅŸ gibi yaptılar. Bunun üzerine Hz. Ali, askerleriyle Medine’ye döndü.

Fakat ayaklananlar birdenbire geri dönerek saldırıya geçmiÅŸler ve güvenlik tedbirlerinin kaldırıldığı Medine’ye girmiÅŸlerdi. Kendilerine karşı koyanların öldürüleceÄŸini, halka hiç bir kötülüklerinin dokunmayacağını açıklayan isyancılar, Hz. Osman’ın gönderdiÄŸi kiÅŸilerin öğütlerini dinlemediler. Daha sonra Medine’nin ileri gelen kiÅŸileriyle ayaklananların yanına giden Hz. Ali:

“Gitmeye karar vermiÅŸken niçin geri döndünüz?” diye sordu.

Ä°syancılar, Hz. Ali’ye amaçlarının Hz. Osman’ı Halife’likten düşürmek olduÄŸunu söylediler. Hz. Osman’ı tutanlar, isyancılarla çarpışmak için ondan izin istediler. Fakat Hz. Osman, kendisinin yüzünden Müslüman kanı akıtmasından yana olmadığından, onlara bu izni vermedi.

Ä°syancılar Medine’ye yerleÅŸmiÅŸlerdi. Hz. Osman ise. sanki hiç bir ÅŸey olmamış gibi imamlık görevine devam ediyordu. Ona karşı olanlar da arkasında namaz kılıyorlardı. Bir cuma namazında Hz. Osman minberden, isyancılara seslenerek:

“Sizler lanetlenmiÅŸ kiÅŸilersiniz. Gelin asilikten vazgeçin, lanetlenmiÅŸ olmayın!..” dedi. Camide bulunanlardan birkaç kiÅŸi de onun bu sözlerini onayladılar. Buna çok kızan asiler, halkı taÅŸa tuttular. Atılan taÅŸlardan biri de Hz. Osman’ın başına geldi ve bayılmasına yo! açtı.

Vilâyetlerde, Medine’deki karışıklıklar öğrenilince, Hz. Osman’ı kurtarmak için hazırlıklar baÅŸladı. Åžam’dan, Kûfe’den ve Basra’dan ona baÄŸlı birlikler hızla Medine’ye doÄŸru ilerlemeye baÅŸladılar. Tehlike içinde olduklarını anlayan isyancılar, iÅŸi çabucak bitirmek için Hz. Osman’ı öldürmeye karar verdiler.

Hz. Ali isyancıların kararını öğrenince, oÄŸulları Hasan ve Hüseyin’i yeniden Hz. Osman’ı korumakla görevlendirdi. Talha, Zübeyr ve öteki seçkin kiÅŸiler de oÄŸullarını Hz. Osman’ın yanına gönderdiler, öte yandan isyancıların Hz. Osman’ı öldürmeye iyice kararlı olduklarını gören Hz. Ali onlara:

“Kılıçlarınızı sıyırmayın; sıyırırsanız bir daha kınına koyamazsınız! Unutmayınız ki, Medine’yi koruyan meleklerdir. EÄŸer onu öldürürseniz, melekler Medine’yi bırakıp giderler! Bir Halife öldürülürce, 30 bin insan öldürülmüş sayılır.” diye onlara öğüt verdi fakat bu sözlerinin bir etkisi olmadı.

Ä°syancılar bir gün saldırıya geçip Hz. Osman’ın evini ok yaÄŸmuruna tuttular. Atılan oklardan, Hz. Ali’nin oÄŸlu Hasan’la, Talha’nın oÄŸlu Muhammet yaralandı. Ä°syancılar, ok atarak bir sonuç alamayacaklarını anlayınca, bitiÅŸik evin duvarını delerek Hz. Osman’ın evine girdiler.

Bu sıralarda Hz. Osman 82 yaşındaydı. Bir gece önce düşünde Hz. Muhammet’i görmüş ve Peygamber ona:

“Yarın akÅŸam iftarı bizim yanımızda yapacaksın…” demiÅŸti.

Delik duvardan içeri giren isyancılar, Hz. Osman’ı oruçlu aÄŸzıyla Kur’an-ı Kerim okurken buldular. Muhammet bin Ebubekir, Hz. Osman’ın sakalından tutarak:

“Åžimdi seni elimden hiç kimse alamaz!..” diye bağırdı.

Hz. Osman, Muhammet bin Ebubekir’in yüzüne bakarak yavaÅŸ bir sesle:

“Baban bu halini görse, ne kadar utanır, ne kadar üzülürdü…” deyince, Ebubekir utancından kaçtı. Geriye kalan üç suikastçıdan biri kılıcını çekerek Hz. Osman’a doÄŸru salladı. EÅŸinin yanında bulunan Naile Hatun, Hz. Osman’ı korumak için kollarını siper etmek isteyince parmakları doÄŸrandı. Bu sefer öbür iki suikastçı Halife’ye saldırdı. Biri kılıcını Hz. Osman’ın göğsüne saplarken, öteki de boÄŸazına sarıldı. Az sonra, Hz. Osman kanlar içinde, cansız yerde yatıyordu. Hz. Osman’ın kanı, okumakta olduÄŸu Kur’an’ın üzerine sıçramıştı.

Naile Hatun’un bağırışı üzerine koÅŸan kölelerden biri, suikastçilerden ikisini öldürdü, üçüncüsü kaçmayı baÅŸarabildi. Kapıda nöbet bekleyenler de içeriden gelen gürültüleri duyunca, odaya girmiÅŸler, fakat geç kaldıklarını görmüşlerdi.

Ä°syancılar iki gün Medine’ye egemen oldular. Korkusundan kimse sokaÄŸa çıkamıyordu. Hz. Osman’ın cesedi iki gün olduÄŸu yerde kaldı. Sonunda Hz. Ali. Hz. Osman’ın gömülmesi için harekete geçti. Ölüyü taÅŸlamak isteyen isyancıları dağıttı. Hz. Osman’ın cenazesi, Medinelilerden ancak 20 kiÅŸi tarafından kaldırılarak gömüldü.

Hz. Osman’ın Kur’an-ı Kerim üzerine sıçrayan kanı hiç bir zaman kurumadı. Müslümanlar arasındaki savaşın baÅŸlangıcı oldu. Yüzyıllarca, sanki bu kanın kurumasını önlemek istercesine, mezhep kavgalarıyla Müslümanlar birbirlerinin kanını akıtıp durdular.

(Visited 2 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 21.11.2007 tarihinde Erkan tarafından, Yerli ve Yabancı Önemli Tarihi Suikastlar bölümünde paylaşılmıştır ve 1068 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Suikastler Tarihi | Hazreti Osman | 622 - Medine orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleDeniz Goran - Türk Diplomatın Kızı Sonraki MakaleRapunzel | Grimm KardeÅŸler

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz