Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Seccadelerin Tarihcesi


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 30.11.2007 tarihinde Sema tarafından, Türk Kültürü ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 1165 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


SECCADELER

5. yüzyıldan kalan ve bugüne kadar bilinen en eski seccadeler Türk halı sanatında ayrı bir grup halinde geliÅŸmektedir. Bunlardan Türk ve Ä°slam Eserleri Müzesi’nde (ÅŸimdi Ä°brahim PaÅŸa Sarayı’nda) bulunan üç seccade, çeÅŸitli renk ve kompozisyonları ile ilk örnekleri meydana getirmektedir. Bunların birbirinden tamamen farklı ÅŸekilleri, burada da Türk halı sanatının yaratma gücünü belli eder.


Bunlardan Sivrihisar Åžeyhbahayusuf Tekkesi’nden 10 Kasım 1933’te gelen seccade, 1.28 x 3.11 metre ölçüsünde olup, koyu mavi zemin üzerine üst üste iki sıralı, uçları ok başı biçiminde sonuçlanan sade üçgenlerden, sekizer mihraptan iki sıra halinde on altı mihraptan ibaret bir saf seccade örneÄŸi gösteriyor. Kırmızı üzerine sarı renkte, ince kûfili bordur, iki yandan köşeli ‘S’ biçiminde mavi dar bordürlerle kavranmıştır. Mihrapların ortası, ayrı renkte dört kollu iki yıldızın düz ve çapraz olarak iç içe yerleÅŸtirilmesinden meydana gelen sekizgenlerle doldurulmuÅŸtur.

Sivrihisar’dan aynı tarihte birlikte gelen diÄŸer seccade, 1.30 x 5.20 metre ölçüsünde olup, beyaz zemin üzerine biri yeÅŸil, diÄŸerleri koyu mavi beÅŸ mihraplı saf seccadedir. Selçuklu halılarının bordürlerinde görülen kufi motifler, mihrap kompozisyonu olarak düzenlenmiÅŸ, bunların içi kandiller ve madalyonlarla dolgulanıp zenginleÅŸtirilmiÅŸtir. Alt kenarlarda ayak yerine sekizgen birer yıldız, köşelerde kancalı üçgenler yer almıştır. Kırmızı üzerine sarı veya mavi dört kollu rozetlerden ibaret, geniÅŸ bordur mihrapları da birbirinden ayırarak dolanmaktadır.


Konya Kılıçaslan Kümbeti’nden 31 Mart 1930’da gelen 1.29 x 0.86 metre boyutlu üçüncü seccade, diÄŸerlerinden farklı olup, kahverengi tabii yünden bir zemine yukarıdan aÅŸağı uzanan üç marpuç (ÅŸerit) arasında birbiri üzerine üç uzun altıgenden ibaret dolgular, mihrap kompozisyonunu meydana getirmektedir. Sarı üzerine yeÅŸil ince kûfili bordur, marpuçların zemin rengi ile ahenklidir. Seccade’lerde görülen mor renk, 15. yüzyıl için karakteristiktir. Selçuklu halılarına nispetle, seccadelerin yünleri daha ince olup, arışlarda daha sık geçirilmiÅŸtir.

15. yüzyıl Anadolu seccadelerinin bir grubu, 16. yüzyıl sonlarına kadar hiç ara vermeden devam ederek oldukça zengin varyasyonlar göstermiştir. Bunlarda tezyini bir şeritle belirtilen sade üçgen mihrap nişinin alt kenarında sekizgen biçiminde ikinci bir küçük niş vardır. Sekizgen bazen yukarıda tekrarlanarak çift mihraplı seccadeler yapılıyor, bu niş baş aşağı da konabiliyor.

Bu sekizgen girinti (anahtar deliği girintili köşe) olarak belirlendiği gibi (John Milis) Enderlein abdest şadırvanı ile su kanalı, Charles Grant Ellis ise Çin ejder kaftanların da ibadet edenin sembolik olarak yükseltilmiş zeminde durduğu stilize dağ olarak görmektedir. Aslında mihraba sembolik bir girişten başka bir şey değildir.

Berlin Ä°slam Eserleri Müzesi’nde biri iri palın et biçiminde deÄŸiÅŸik mihraplı bir Memlûk seccadesi, biri 15. yüzyıl sonundan, diÄŸeri 16. yüzyıldan iki Anadolu seccadesi vardır. Bu çeÅŸit seccadelerin tasvirleri Avrupa ressamları’nın tablolarında 1469’dan baÅŸlayarak 1562’ye kadar görülmektedir. Daha sonra 17. yüzyıla kadar Hollanda ve Ä°talya tablolarında sadece çift niÅŸli seccade tipleri olarak tasvir edilmiÅŸtir.

Bu çeÅŸit Bellini tipi ve benzeri seccadeler az sayıda Batı Avrupa’ya ihraç edilmiÅŸtir. 1490-1520 arasında Venedik ve diÄŸer Kuzey Ä°talya resimlerinde oldukça sık, daha sonraları 1550’ye kadar nadiren görülür, ilk örneklerden biri Gentile Bellini’nin Londra National Gallery’de bulunan resminde görülmektedir ki, bu Giovanni Bellini’nin 1507 tarihli resminde tasvir edilen seccadenin hemen tam benzeridir. Münih galerisinde bulunan Giovanni Bellininin bu 1507 tarihli Venedik Doc’u Loredan tablosunda masanın ayakları altında böyle bir seccade serilidir. Berlin Ä°slam Sanatı Müzesi’nde bulunan bir seccade bunun tam benzeridir. Düz üçgen mihrap altta içeriye doÄŸru sekizgen bir girinti meydana getiriyor. Ortada büyük bir madalyon ve yukarıdan aÅŸağı sarkan bir kandil motifi ile kufi bordur, kompozisyonu tamamlıyor.


15. yüzyıla giren bu ÅŸahane seccadeden baÅŸka, Berlin Müzesi’nde buna benzer kompozisyonda iki seccade daha vardır. Bellini’ lerden baÅŸka Carpaccio, Lorenzo Lotto resimlerinde bu seccadeleri tasvir etmiÅŸlerdir. Berlin seccadesinin kufi bordürü 15. yüzyıl sonu, 16. yüzyıl başı kufiden bozma bordürlere uygun olup, ilk Lotto halılarında aynı ÅŸekilde görülmektedir.

Berlin Müzesi’nde 16. yüzyıldan kalan seccade ve mihrap tabanındaki sekizgen niÅŸ kancalarla süslü ince bir ÅŸerit halinde uzanmıştır. Açık kırmızı zemin üzerinde kandil, ilk örneÄŸin aynı, ortada madalyon yerine sekiz uçlu yıldız vardır. Köşeli kıvrık dallardan deÄŸiÅŸik geniÅŸ bir bordur, üstten ve yandan eksik olup, kufi bordürün yerini almıştır. 16. yüzyıldan diÄŸer bir örnek, Metropolitan Museum Ballard Koleksiyonu’ndaki seccadedir. Mihrap niÅŸi hemen hemen Berlin’deki ilk örneÄŸin aynı olmakla beraber, zemin süslemeleri zenginleÅŸtirilmiÅŸtir. GeniÅŸ bordur, köşeli kıvrık dallardan çıkan kancalar Lotus palmetler ve yapraklarla deÄŸiÅŸik bir örnek gösterir.

Mihrap tabanındaki nişin uzanmış şekliyle, orta madalyonu ve zikzaklı üçgen mihrabı, Berlin orijinalini hatırlatan diğer bir seccade bulut motiflerinden klasik Uşak bordürü ile 17. yüzyıla tarihlendirilebilir. Paris, Musee des Art Decoratifs koleksiyonları arasındadır.

Bellini tipi seccadeler Ä°talyan ressamları’nın tarihli tablolarında çeÅŸitli ÅŸekillerde resmedilmiÅŸ olup, saÄŸlam ipuçları vermektedir. Bunların en eskisi 1469 yılından sonraki tarih’lerden Gentile Bellini’nin Londra National Gallery’de bulunan “Meryem ve Çocuk Ä°sa” tablosudur. DiÄŸer örnekler V. Carpaccio’nun Venedik Accademia’da 1495 tarihli “Ursula’ nın Vedası” tablosu ve devamı tarih sırası ile ÅŸunlardır Johanna Zick den aynen;

1507 L. Lotto, Trevizo yakınında S. Cristina altarı,

1507 Givanni Bellini, Venedik Doc’u Lore’dan Münih, V. Nemes,

1516 V. Carpaccio, Taht üzerinde Meryem Azizlerle, Capodistria Katedrali, ca/ 1519 B. Tisi (il Garofalo), Ferra Ludovico il Moro Sarayı, 1521 L. Lotto, Bergamo S. Sprito IV. Altar Meryem ve Azizler,

1523 L. Lotto, Azize Katarinanın Evlenmesi, Bergamo Carrera Kol.

1524 L. Lotto, Çifte Portre, evvelce Leningrad Gatchina, 16. yüzyıl son yarısı D. Dossi, Bambocciata, Floransa Uffizi,

1555 J. Bassano, Aziz Johannes’in başının kesilmesi, Kopenhag Kraliyet Sanat Müzesi,

1562 Portre, Padua Museo Civico’da dır.

Bu listeye göre Bellini tipi seccadeler, 15. yüzyıl sonuna doğru tablolarda görülmeye başlayarak, 16. yüzyılın son çeyreğine kadar değişik çeşitler halinde gelişmiş, daha sonra 17. yüzyıl başına kadar Hollanda ve İtalyan resminde yalnız çift nişli seccade tipleri olarak devam etmiştir.

Metropolitan Museum Mc Mullan koleksiyonundan gelen 1.8 ft. 10 in, w.5 ft. 3 in. boyutlu halı, kırmızı zemin üzerine karşılıklı iki sekizgen niş, ortada sekiz uçlu bir yıldız örneği gösteriyor. Koyu kahverengi bordur de kalın konturlu iri Çin bulutları arasında yer yer stilize çiçek motifleri vardır. Bu halı, biraz büyükçe bir seccade olmalıdır. Aynı koleksiyondan daha küçük bir halı, yine kırmızı zemin üzerine, bu defa mihrap biçiminde iki inişle karşılıklı sade üçgen, ortada iri bir madalyon, boşluklarda çeşitli süsleme motifleri gösteriyor. Bordur koyu kahverengi zemin üzerine, sarı, mavi ve beyaz konturlu kırmızı renklerle kuvvetle üsluplanmış köşeli çiçekler ve yapraklardan oldukça kaba bir kompozisyondadır.

Ä°stanbul, Türk ve Ä°slam Eserleri Müzesin’ de aynı gruptan bazı seccadeler vardır. Bunlardan biri kırmızı zemin üzerine ÅŸema olarak Berlin deki orijinalinin benzeri bir mihrap niÅŸi gösteriyor. Yalnız alttaki sekizgen girintinin içi madalyon yaprak ve çiçeklerle dolgulanmış, kandil uzun bir süs motifi haline gelmiÅŸ, orta’ya sekiz uçlu bir yıldız, bunun dört tarafına köşebend biçiminde motifler yerleÅŸtirilmiÅŸtir. Aynı köşebendler mihrap üçgeninin dış köşelerinde sarı zemin üzerinde tekrarlanmıştır. Köşe geçiÅŸleri çözümlenmemiÅŸ olmakla beraber, ince beyaz konturlu palmetlerin, renkleri alternatif olarak deÄŸiÅŸen çiçek dolguları ile sıralandığı bordur oldukça ahenkli bir kompozisyon gösteriyor, saÄŸ kenarı yıpranarak kaybolmuÅŸtur. Aynı müzede kırmızı zemin üzeri’ne karşılıklı iki sekizgen niÅŸle diÄŸer bir seccade, ortada sekizgen madalyon etrafında küçük rozetler, yanlarda birer köşebend motifi ile dolu bir kompozisyon, sekizgen niÅŸler içinde ve kenarlarda rozetlerden süslemeler gösteriyor. GeniÅŸ bordur, deÄŸiÅŸik renklerle kufi’den geliÅŸen zarif motiflerle bir sıralama halindedir, bir dar kenarı kaybolmuÅŸtur.

Yine aynı müzede bu gruptan çok geniÅŸ bordürlü deÄŸiÅŸik diÄŸer bir seccade, tek örnek olarak görünmektedir. Sarı renkli mihrap zemini çok küçülerek hayvan postundan geliÅŸen dar ve uzun, kahverengi benekli bir niÅŸ haline gelmiÅŸtir. Altta, ucu yarım aylı baklava biçiminde bir girinti motifi var. Ä°ri palmet baÅŸlığa asılı uzunca bir çiçek dalı, kandilin yerini almış ve tepesine de dekoratif bir lotus tacı yerleÅŸtirilmiÅŸtir. Mihrap niÅŸi etrafında bunu adeta bir bordur gibi kavrayan çok daha geniÅŸ zemin, koyu kahverengi üzerine Kafkas ejder halıları’nın bazı örneklerini hatırlatan çok renkli motiflerle doldurulmuÅŸtur.

Bordur tamamen belirsiz bırakılmış, adeta bordürle zemin birbirine karışmıştır. Bu grup seccadelerin son geliÅŸmesi olarak Türk ve Ä°slam Eserleri Müzesi’nde geç devirden diÄŸer bir seccade dikkati çeker. Burada tepesi yarım ayla sonuçlanan merdiven biçiminde kırılmış bir mihrap niÅŸi motifi, aÅŸağıdan yukarı her biri deÄŸiÅŸik renkli olarak iç içe altı defa tekrar’lanmış, yanlardaki kare boÅŸluklara yine deÄŸiÅŸik renkli birer madalyon yerleÅŸtirilmiÅŸtir. Bu garip seccadenin bordürü de küçük kareler içinde geometrik çizgiler halinde bir örneÄŸi tekrarlarken, saÄŸ kenarda iri yıldızlarla alternatif olarak deÄŸiÅŸen bir kompozisyon görülmektedir.

Bu seccadenin deÄŸiÅŸik bir versiyonu, üst üste sıralanmış niÅŸlerle Berlin Ä°slam Eserleri Müzesi’nde bulunmaktadır.

Metropolitan Museum Ballard koleksiyonunda, bu gruptan bir geç devir seccadesi dana vardır. Burada kırmızı zemin üzerine sarı kırmızı kancalı baklavalar ve geometrik Rumilerle süslenmiş geniş kahverengi bir şeritle çizilen mihrap nişi, basık ve şişkin bir üçgen biçimini almış, alt kenardaki sekizgen girinti de buna uygun olarak genişletilmiş ve ortasına bir baklava madalyon yerleştirilmiştir.

Mihrap nişinin tepesinde yarım ay biçiminde bir alem, orta zeminde iri bir baklava madalyon, bunun alt yanlarında simetrik olarak yandan minberi sembolize eden bir kenar basamaklı iki geniş kahverengi üçgen, biri ortada yeşil, ikisi yanlarda mavi üç asılı kandil ile bu 18. yüzyıl seccadesi iyice zenginleştirilmiş bir örnek gösteriyor. Dış köşeler de ayrıca birer yeşil kandil motifi ile dolgulanmıştır.

Kahverengi zeminli geniş bordur, sarı ve kırmızı renkte köşeli kıvrık dallar, kuvvetle stilize Rûmi ve palmetlerden geometrize kaba bir örnek gösteriyor.

Bundan daha geç bir devirden diÄŸer bir seccade, Ä°stanbul Türk ve Ä°slam Eserleri Müzesinde aynı grubun bozulmuÅŸ bir örneÄŸini gösteriyor. GeniÅŸ bir ÅŸerit halinde basık üçgen mihrap niÅŸi, alt kenarda yukarı doÄŸru kıvrılarak içi karanfil dolgulu birer sekizgenle nihayetlenmekte, arası boÅŸ kalmaktadır. Bu ara boÅŸluÄŸa bir ibrik veya kulplu vazo motifi yerleÅŸtirilmiÅŸ, mihrap zemini iki sıra halinde simetrik, ters konulmuÅŸ manzaralı Kula motifleriyle doldurulmuÅŸtur. Tepede okunamayacak kadar silik bir kitabe vardır. Köşe dolguları (spandrels), stilize ÅŸematik çiçek ve yaprak motifleriyle süslenmiÅŸtir. Beyaz zemin üzeri’ne geniÅŸ bordur, renkli çiçekler ve goncalarla seccadenin esas örneÄŸine yabancı bir üsluptadır.

Bugüne kadar bilinen bu grubun en geç seccadesi 19. yüzyıl ortalarından kalmış olmalıdır.

(Visited 45 times, 2 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 30.11.2007 tarihinde Sema tarafından, Türk Kültürü ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 1165 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Seccadelerin Tarihcesi orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleKara Sems Hz | Semseddin Ahmed Sivasi Sonraki MakaleAtatürk'e Åžiirler : Ölmeyen Atatürk | Ahmet Tufan Åžentürk

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz