Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Rainbow – GökkuÅŸağı Projesi – Rainbow Project – Philadelphia Deneyi | Ä°lk Işınlanma Deneyi – Evrensel Zaman Saati – Philadelphia Deneyi


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 09.09.2008 tarihinde Hale tarafından, Astronomi - Uzay - Gokbilim Konu Anlatımları bölümünde paylaşılmıştır ve 1308 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Rainbow – GökkuÅŸağı Projesi – Rainbow Project – Philadelphia Deneyi

İlk Işınlanma Deneyi


Philadelphia Deneyi, 28 Ekim 1943 yılında Amerikan donanmasının Pensilvanya eyaletine baÄŸlı Philadelphia ÅŸehir limanında yaptığı iddia edilen deneydir. Ä°ddiaya göre donanmaya ait bir koruma destroyeri olan DE 173 sınıfı 1240 tonluk USS Eldridge birkaç dakika içerisinde 600 km.’den fazla bir uzaklığa gidip tekrar gelmiÅŸtir. Deneyin varlığı konusunda hiçbir delil bulunmamaktadır. Amerikan donanması da böyle bir deneyin kayıtlarda varolmadığını belirtmiÅŸtir. Al Bielek hariç deneye katıldığı iddia edilen tüm askerler bunu yalanlamış, hikayenin bir aldatmaca olduÄŸunu söylemiÅŸlerdir. Bielek’in hikayesi de daha sonra yalanlanmıştır.

USS Eldridge (DE 173) 1944


Gökkuşağı Projesi (Rainbow Project) adıyla da bilinen bu deney, 1984 yılında beyaz perdeye aktarılana kadar ciddiye alınmamıştı. Ancak o tarihden bu güne kadar resmi makamlarca defalarca yalanlanmasına rağmen en çok merak edilen konulardan biri olmuştur .


Deneyin İddia Edilen Hikâyesi

Deneyin yapılmış olma ihtimalinden ilk söz eden kiÅŸi Morris K. Jessup’dur. Jessup amatör bir gökbilimciydi ve UFOlar üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyordu. Deney ile olan ilgisi ise 1955 yılında eline geçen bir mektupla baÅŸlar. Mektup, Carlos Miguel Allende adında birinden geliyordu ve deneyden detaylı olarak bahsediyordu. Ä°ddiasına göre Allende, deneye gözlem gemisi olarak katılan SS Andrew Furuseth adlı ÅŸilepte görevli bir denizciydi. Deneye baÅŸtan sona ÅŸahit olmuÅŸtu.

Deneyin Hazırlık Aşaması

Deneyin temelinde Einstein’in BirleÅŸik Alan Teorisi vardı. Teori, basitce, nesneler arası çekim esası ve elektromanyetizma üzerine kurulmuÅŸtur. Einstein, 1920lerden itibaren bu teorisi üzerine yoÄŸunlaÅŸmış, 1925-1927 yılları arasında Almanya’da, bir fizik dergisinde yaptığı çalışmaları yayımlamış, ancak bu çalışmalarını hiçbir zaman tamamlayamamıştır.

Ä°ddiaya göre deneyin çalışmaları 1930 yılında Chicago Ãœniversitesinde baÅŸlamış, bir yıl sonra da Princeton Ãœniversitesinde devam ettirilmiÅŸti. Hatta Einstein, Dr.John von Neumann ve Dr.Nikola Tesla’nın da zaman zaman proje dahilinde çalıştıkları iddia edilmiÅŸtir.

BirleÅŸik Alan Teorisi’nin deneye uygulanışı ise “çok güçlü bir elektromanyetik alan oluÅŸturup gemi üzerine gelen ışığı (ve radar sinyallerini) kırarak ya da bükerek optik görünmezlik saÄŸlamak” ÅŸeklinde düşünülmüştü. Bu doÄŸrultuda 75 KVA gücündeki iki dev jeneratör geminin ön top taretlerinin altına monte edildi, buradan geminin güvertesine 4 manyetik ışın yayılacaktı. 3 RF vericisi (her biri iki megavat CW gücündeydi ve onlar da güverteye monte edilmiÅŸti). 3000 adet 6L6 güç artırıcı tüp, iki jeneratörün oluÅŸturduÄŸu gücü yayacaklardı, özel eÅŸleme ve modülasyon devreleriyle diÄŸer ekipman, oluÅŸan kütlesel elektromanyetik alanları kullanılırlığa indirgerken, kırılmış ışınlar ve radyo dalgaları gemiyi saracak ve sonuçta gemi düşman gözlemcileri için görünmez olacaktı.


Amaç görünmezlikti fakat iddiaya göre donanma bu deneyde tesadüfen de olsa maddenin ışınlanmasını gerçekleştirmişti.

Deneyin Gerçekleştirilişi

Allende, deneyin 22 Haziran 1943’te sabah 09:00’da jeneratörlere güç verilerek baÅŸlatıldığını söylüyordu. Bu aÅŸamadan sonra yeÅŸilimsi bir sis gemiyi örtmeye baÅŸlamış ve USS Eldridge ortadan kaybolmuÅŸtu. Devamını şöyle anlatıyordu Allende:

“Bir an sadece geminin çapasını görebildim, sonra o da kayboldu, ortada artık ne sis ne USS Eldridge vardı; bomboÅŸ denize bakıyorduk, bizim gemide bulunan üst rütbeli subaylar ve bilim adamları korku, dehÅŸet ve heyacan içinde nefeslerini tutarak bu inanılması güç baÅŸarılarını seyrediyorlardı. Gemi ve mürettebatı hem radarda hem de gözlerimizin önünde yok olmuÅŸtu. Her ÅŸey planlandığı gibi yürüyordu, 15 dk. sonra emir verildi ve jeneratörlerin ÅŸalteri kapatıldı. Önce hiçbir ÅŸey olmadı, arkasından yeÅŸil sis tekrar ortaya çıktı ve USS Eldridge yeniden görünmeye ve ortaya çıkmaya baÅŸladı ama gemi nereye gitmiÅŸ ve nereden geliyordu? Sis azalırken, birÅŸeylerin tuhaf gittiÄŸini hissediyorduk. Hemen gemiye yanaÅŸtık, ilk önce mürettebatın çoÄŸunun geminin yanından sarkıp kustuklarını gördük, diÄŸerleri ise geminin güvertesinde ÅŸaÅŸkın ÅŸaÅŸkın dolaşıyorlardı,sanki hiç birinin bilinci yerinde deÄŸildi. Yetkili ekipler gemiye girerek bütün mürettebatı kısa süre içerisinde uzaklaÅŸtırdılar ve yerlerini hazır bekletilen yeni bir mürettebat aldı. Bir iki gün sonra, yeni bir deneye daha karar verildi. Gemi istenen radar görünmezliÄŸine ulaÅŸmıştı, donanım deÄŸiÅŸtirildi ve 28 Ekim 1943’te deney yine aynı gemide tekrarlandı. Jeneratörler çalışmaya baÅŸladıktan hemen sonra Destroyer hemen hemen görünmezlik çizgisine ulaÅŸmıştı, sadece burnu ve arkası görülüyor, arada ise bazı çizgiler belli belirsiz seçiliyordu. Sonra sadece su üzerinde tekne boyunda bir çizgi kaldı. Bir iki dakika sonra mavi bir ışık parladı ve o çizgi de yok oldu. Åžimdi gemi tamamen yok olmuÅŸtu. Bir kaç dakika sonra millerce uzakta Norfolk’ta ortaya çıktı. Göründükten biraz sonra bilinmeyen bir nedenle yine kayboldu ve Philadelphia’da tekrar ortaya çıktı. Bu kez durum çok ciddiydi, tüm mürettebatın başı beladaydı. Bazıları yok oldu ve bir daha geri dönmedi. Bu olayın en korkunç bölümü ise beÅŸ denizcinin geminin eriyen ve sonra yine katılaÅŸan metal levhalarının içinde kalmalarıydı. Bu çok feci bir durumdu. Denizcilerin birisi kurtuldu fakat bir daha eski haline dönemedi. Aklını tamamen yitirmiÅŸti ama yapacak hiçbir ÅŸey yoktu. Bazılarının psiÅŸik yetenekleri geliÅŸmiÅŸti, sokakta yürürken kaybolan ve yine ortaya çıkan insanlar vardı. Manyetik alanın içinde kalan mürettebattan kaybolanlar ancak birisinin yüzüne ve eline dokunulmasıyla görünür hale geliyorlardı, yani dokunmanın giysinin olmadığı bir yere yapılması gerekiyordu. “Donma” adı verilen bu olay saatlerce, günlerce sürebiliyordu, hatta bir tayfa tam altı ay donduktan sonra kurtarılabilindi. Elektronik kamuflaj baÅŸladıktan sonra geminin ve mürettebatının bütünüyle kaybolup, çok uzak bir yerde ortaya çıkıp ve sonra yeniden geri dönmesine neden olan neydi?”

Bu hikayeye göre USS Eldridge, 28 Ekim sabahı Philedalphia limanından 640 km. ötedeki (375 mil) Norfolk askeri deniz üssüne gidip tekrar gelmiÅŸ ve bu olay birkaç dakika içerisinde olmuÅŸtu. Jessup bu inanması güç hikayeye temkinli yaklaÅŸtı. Allende’ye gönderdiÄŸi cevapta daha fazla ayrıntı ve varsa olayın gerçekliÄŸiyle ilgili kanıtlar istedi. Allende’nin cevabı ise aylar sonra geldi, fakat bu sefer gelen mektupta Carl M. Allen imzası vardı. Allen kanıtı olmadığını yazıyordu ancak hipnoz seansına katılabileceÄŸini ya da pentotal (bilinci uyuÅŸturarak iradeyi kıran doÄŸruyu söyleten bir ilaç) alarak gördüklerini anlatabileceÄŸini savunuyordu. Jessup bu mektupdan sonra yazışmamaya karar verdi.

Morris Jessup’un Ä°ntiharı

1957 ilkbaharında Jessup, Deniz Kuvvetleri AraÅŸtırma Bürosu’ndan bir davet aldı. Büroya ulaÅŸtığında kendisine yine kendinin yazdığı (ve çoÄŸunlukla ününü borçlu olduÄŸu) The Case for the UFO isimli kitap gösterildi. Bu kitap bir yıl kadar önce büroya postalanmıştı. Kitabın dikkat çekici yanı ise sayfalarda alınmış olan notlardı. Notlar üç farklı yazıyla yazılmıştı ve binlerce yıl önceki uygarlıklardan söz ediliyor, dünyaya gelen uzay araçları tarif ediliyordu. Sonunda ise güç alanlarından, bir maddenin nasıl kaybolup, nasıl ortaya çıkarılabileceÄŸi ve 1943’te yapılan deneyden söz ediliyordu. Jessup yazılardan birinin Allen’e ait olduÄŸunu fark edip durumu bildirdi. Sonrasında diÄŸer yazıların da aynı kiÅŸiye ait olduÄŸu, farklı renk ve özelliklerdeki kalemlerle yazıldığı anlaşıldı.

Bu olaydan sonra Deniz Kuvvetleri Jessup ile yeniden baÄŸlantı kurup Allende’nin mektuplarında belittiÄŸi adresin terkedilmiÅŸ bir çiftlik evine ait olduÄŸunu, ayrıca, Jessup’un kitabının üzerindeki notlarla ve Allende’nin mektuplarıyla birlikte yeniden düzenlenerek Deniz Kuvvetleri bünyesinde dağıtılacağını bildirdi. Rakam tam olarak bilinmemekle beraber bu ÅŸekilde 100 kadar kopyanın Deniz Kuvvetlerinde dağıtıldığı sanılmaktadır. Bu baskıdan üç kopya da Jessup’a gönderilmiÅŸtir.

Bu olaydan iki yıl kadar sonra, 20 Nisan 1959’da Morris Jessup, Miami’de Hammock Parkı’nda, kendi aracı içerisinde ölü bulundu. Polis raporlarına göre egzos gazıyla intihar etmiÅŸti. Carlos Allende ise bir daha ortaya çıkmadı ve olay bu ÅŸekilde kapandı.

Alfred Bielek’in Ä°fadesi

Bugün bilinen, hikayenin çoÄŸunun 1984 yapımı Stewart Rafill’in yönettiÄŸi “Philadelphia Experiment” (Philadelphia Deneyi) isimli filmden uyarlandığıdır. 1990’larda Eldridge gemisinin mürettebatından Alfred Bielek deneyin içinde yer aldığını ifade etmiÅŸ, bu ifade internet aracılığıyla yayılmıştır. Ancak 2003 yılında Bielek’in hikayesi küçük bir araÅŸtırmacı grup tarafından yalanlanmış, deney sırasında geminin yakınında bir yerde olmadığı gösterilmiÅŸtir.

Deneyle İlgili Ünlü Yayınlar

Jessup’dan sonraki dönemlerde de olayla ilgilenenler olmuÅŸtur. Bunlardan Vincent Gaddis’in 1965 yılında yayımladığı Invisible Horizons: True Mysteries of the Sea isimli kitabında deneyden ve Jessup’un kitabının son baskısından bahseder.
1977 yılında ise Charles Berlitz Without a Trace: New Information from the Triangle (Ä°z Bırakmadan) isimli kitabında bu deneye bir bölüm ayırmıştır. (Berlitz, Bermuda Åžeytan Üçgeni hakkında yazdığı aynı isimli kitabıyla tanınıyordu ve ikinci kitabınıda yine aynı konuda yazmıştı fakat Philadelphia Deneyi ile Bermuda Åžeytan Üçgeni’nin bir ilgisi yoktu.)
George E. Simpson ve Neal R. Burger’in 1978 yılında yayımladıkları Thin Air isimli bilim-kurgu romanlarında da ikili, bir gemide gerçekleÅŸtirilmiÅŸ esrarengiz bir deneyden bahsederler ki konu edilen deneyin Philadelphia Deneyi olduÄŸu anlaşılmaktadır.

Bu deneyle ilgili en çarpıcı yayın ise 1979 yılında çıkarılan ve yine Charles Berlitz’in William L. Moore ile ortaklaÅŸa yaptığı çalışma The Philadelphia Experiment: Project Invisibility’dir. Günümüzde bu deneyle ilgile olarak iddia edilenlerin tamamına yakını bu kitapda yazanlardan ibarettir. Ä°kilinin bu kitabı Thin Air romanından alıntı yaparak yazdıkları iddia edilmiÅŸ olsa da kitap bir roman olarak deÄŸil gerçeÄŸi anlattığı savıyla yayımlanmıştır. Hatta kitapta Moore ve deneye katıldığı iddia edilen bir bilim adamı arasında geçmiÅŸ bir röportaj da bulunmaktadır.

Bu deney 1984 ve 1993 yıllarında beyaz perdeye uyarlanmıştır. Filmin gösteriminden sonra deneye ÅŸahit olduÄŸunu iddia eden Alfred Bielek adında bir adam ortaya çıkmıştır. Bielek, 13 Ocak 1990’da Dallas’da yaptığı bir konuÅŸma ile gündeme gelmiÅŸ, konuyla ilgili 50’den fazla radyo programına konuk olmuÅŸ, 40’tan fazla konferansa konuÅŸmacı olarak katılmıştır. Ancak 2003 yılında Bielek’in bu konuyla baÄŸlantısı olmadığı ortaya çıkmıştır.

Hikayedeki Tutarsızlıklar

USS Eldridge gemisi 27 AÄŸustos 1943’e kadar hizmete girmedi, Eylül ayına kadar da New York limanından ayrılmadı. Ekimde gemi Bahamalar’a doÄŸru ilk deneme seferine çıkmıştı. Eldridge gemisinde görev yapanların da üyesi olduÄŸu bir savaÅŸ gazileri birliÄŸi, Nisan 1999’da yayımladığı bildiride geminin asla Philadelphia limanına uÄŸramadığını belirtmiÅŸlerdir.

Alternatif Açıklamalar

Araştırmacı Jacques Vallee, USS Eldridge yanında demirli bulunan USS Engstrom gemisinde amacı gemileri manyetik algılayıcılı mayınlara karşı görünmez yapmak olan ve benzer şekilde elektromıknatıslarla yapılan bir deneyi tanımlamıştır. Gemi elektromıknatıslarla degauss edilerek manyetik görünmezliğe ulaştırılmaya çalışılmıştır. Ancak bu deneyin internette gezen hikayeyle hiç bir alakası olmadığını söylemektedir.

(Visited 6 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 09.09.2008 tarihinde Hale tarafından, Astronomi - Uzay - Gokbilim Konu Anlatımları bölümünde paylaşılmıştır ve 1308 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Rainbow - Gökkuşağı Projesi - Rainbow Project - Philadelphia Deneyi | İlk Işınlanma Deneyi - Evrensel Zaman Saati - Philadelphia Deneyi orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleAtatürk Sonrası Tarihçilik | 1950-1980 Dönemi - 1980 Dönemi Sonraki MakaleAtatürk'e Åžiirler : ATATÃœRK | Ä°hsan Demiraslan

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz