Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Pazarlama Nedir? | Pazarlama Karması – Bileşenleri – Pazarlamanın Tarihçesi


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 27.12.2009 tarihinde Hale tarafından, Genel Kültür Konuları ve Genel Anlatımlar bölümünde paylaşılmıştır ve 1817 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Pazarlama

Doğal kaynaklardan yararlanılarak üretilen ürün ve hizmetlerin en son tüketicinin eline geçene kadar gerçekleştirilen faaliyetleri kapsayan (Uraz, 1978:2) pazarlama kavramı, kişiden kişiye ve kurumdan kuruma farklı anlamlarda kullanılmaktadır.


Pazarlamayı kimileri çok dar, kimileri ise geniş kapsamlı olarak ele almaktadır.

Günlük yaşamda birçok yerde karşımıza çıkan pazarlama olayına yönelik yapılmış çok sayıda tanım bulunmaktadır. Birçok kişinin pazarlama kavramından anladığı birbirinden farklıdır. Pazarlama üzerine yazılmış bir kitapta (Tek, 1999:4-5), dar ve geniş anlamda pazarlama tanımları verilerek pazarlamaya ilişkin açıklamalar yapılmaya çalışılmaktadır. Dar anlamdaki pazarlama tanımlarında dağıtım yönlü, mülkiyet yönlü ve yönetimsel pazarlama tanımları şeklinde bir ayrıma gidilmektedir. Söz konusu tanımlarda pazarlama kavramındaki ağırlık noktaları önem kazanmaktadır. Geniş anlamdaki pazarlama tanımlarında ise bir işletmedeki işletme faaliyetlerinin bütünü pazarlamaya ilişkin olarak ele alınmaktadır.


Genel bir tanım olarak pazarlama; müşterilerin gereksinimlerini ve beklentilerini anlama ve bu çerçevede hizmetlerin nasıl tasarlanıp sunulabileceğini planlama işlemidir (Walters, 1992:V).

Cemalcılar (1983:12) ise pazarlamayı, “pazarlarla ilişki kurmak, insanların gereksinimlerini doyurmak amacıyla değişimi gerçekleştirmek” şeklinde tanımlamaktadır.

Pazarlamaya ilişkin olarak en yaygın kullanılan tanım Amerikan Pazarlama Derneği’nin yapmış olduğu tanımdır. Bu tanıma göre pazarlama, kişilerin ve örgütlerin amaçlarına uygun şekilde değişimi sağlamak üzere, ürünlerin, hizmetlerin ve düşüncelerin yaratılmasını, fiyatlandırılmasını, dağıtımını ve satış çabalarını planlama ve uygulama sürecidir.

Bir çalışmada (Cemalcılar, 1987:13) ise pazarlama tanımlarında vurgulanan noktalar şöyle açıklanmaktadır:

• Pazarlama, insanların gereksinimlerinin ve isteklerinin doyurulmasına yöneliktir.
• Pazarlama, değişimi kolaylaştırır ve gerçekleştirir.
• Pazarlama çeşitli eylemlerden oluşur.
• Pazarlama eylemleri insanlar ve örgütler tarafından yapılır.
• Pazarlamaya ürünler, hizmetler ve düşünceler konu olurlar.
• Pazarlama eylemleri planlanmalı ve denetlenmelidir.

Simkin (2000:157) de pazarlama tanımlarındaki ortak konulara değinmektedir. Simkin’e göre ortak konular; müşteri tatmini, takas, rakiplere üstünlük sağlama, elverişli pazar fırsatlarını belirleme, kurumun pazardaki konumunu iyileştirmek için kaynakları rasyonel kullanmak, öncelikli hedef pazardaki payı artırmaktır.

Bir kurumun yönetim anlayışında pazarlama öğesi yer almalıdır. Bu anlayış ürünler üretilmeden önce, tüketicilerin gereksinimlerinin ve beklentilerinin öğrenilmesine önem verir. Cemalcılar (1989:23) “pazarlama kavramı nasıl benimsenir?” sorusuna yanıt bulmaya çalışırken; kavramın benimsenmesindeki iki aşamadan bahsetmektedir: Bunlardan ilki, iyi bir bilgi sistemi kurmak; diğeri ise, uygun bir örgüt oluşturmaktır. İyi bir bilgi sistemi kurmaktaki amaç; pazarın gerçek gereksinim ve beklentilerini saptamak ve buna göre hareket etmektir.


Uygun bir örgüt oluştururken ise pazarlama kavramının tüm kurum çalışanları tarafından benimsenmesi sağlanmalı ve işletmenin eylemlerinin koordineli olarak gerçekleştirilmesi yolunda çaba harcanmalıdır.

Pazarlamanın Tarihçesi

İnsanların kendi kendilerine yettikleri dönemlerde pazarlama diye herhangi bir şey bulunmamaktadır. Toplumun kendi kendine yeten yapıdan sosyo-ekonomik bir düzene dönüşmesi sürecinde pazarlama olgusu doğmuş ve gelişmiştir. İş bölümün gelişmesi, sanayileşme akımı ve nüfusun kentleşmesi pazarlamanın gelişme sürecindeki yapı taşlarıdır. Bu nedenledir ki pazarlama konusu üzerine çalışmaları olan bir kişi olarak Cemalcılar, pazarlamanın bir devrim olmaktan çok, bir evrim sonucu ortaya çıktığına değinmektedir.

XVIII. yüzyılın ilk yıllarında başlayan sanayi devrimi ve sonrasında gelen kitle üretimi pazarlamayı oldukça etkilemiştir. Çağdaş pazarlamanın I. Dünya Savaşı’ndan sonra geliştiği, II. Dünya Savaşı’ndan sonra da üretimde, bilimsel yaklaşımın pazarlama eylemlerine uygulandığı göze çarpmaktadır (Cemalcılar, 1983:4-5).

1940’ların ikinci yarısı ile 1960’ların ilk yarısı arasında pek çok yazar pazarlamanın bir bilim olup olmadığı konusunu tartışmışlardır (Bartels, 1951; Baumol, 1957; Buzzell, 1963; Converse, 1945 Hutchinson, 1952; Taylor, 1965). İzleyen yıllarda bu tartışmalar yerini pazarlamanın konusu ve kapsamının belirlenmesi çalışmalarına bırakmıştır. 1950’lerin başında General Electric ve diğer Amerikan şirketleri tarafından benimsenen pazarlama yönetimi kavramı, işletme felsefesinin önemli unsurlarından birisi haline gelmiştir. Bu ortamda tüketici tüm işletme faaliyetlerinin merkez noktası olarak benimsenmekte, müşteri gereksinim ve isteklerine ilişkin elde edilen bilgi tüm önemli işletme kararları için başlangıç noktası olarak düşünülmektedir (Raymond ve Barksdale, 1989:42).

Günümüzde pazarlama, hayatımızda gün be gün önem kazanan ve daha geniş kitlelerin ilgilendiği bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bir profesör, yüksek lisans öğrencilerine pazarlama kavramlarını anlatıyordu:

1. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz ve yanına giderek “Çok zenginim. Evlen benimle!” dediniz. Bu, doğrudan pazarlamadır.

2. Bir grup arkadaşınızla katıldığınız partide büyüleyici bir kız gördünüz. Arkadaşlarınızdan biri kızın yanına gitti ve sizi işaret ederek kıza “O çok zengin. Evlen onunla!” dedi. Bu, reklamdır.

3. Katıldığınız partide büyüleyici bir kız gördünüz ve yanına gidip telefon numarasını aldınız. Ertesi gün arayıp “Çok zenginim. Evlen benimle!” dediniz. Bu, tele pazarlamadır.

4. Katıldığınız partide büyüleyici bir kız gördünüz. Kalkıp kravatınızı düzelttiniz, ona doğru yürüyüp içkisini tazelediniz, arabanın kapısını açtınız, çantasını düşürünce eğilip aldınız, küçük bir gezinti teklif ettiniz ve sonra “Bu arada ben çok zenginim. Benimle evlenir misin?” dediniz. Bu, halkla ilişkilerdir.

5. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanınıza geldi ve “Duyduğuma göre çok zenginmişsiniz. Benimle evlenir misiniz?” dedi. Bu, marka bilinirliğidir.

6. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanına yaklaşıp “Ben çok zenginim. Evlen benimle!” dediniz. Suratınıza okkalı bir tokat yapıştırdı. Bu, müşteri geribildirimidir.

7. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanına yaklaşıp “Ben çok zenginim. Evlen benimle!” dediniz. O da sizi kocasıyla tanıştırdı. Bu, arz-talep uyuşmazlığıdır.

8. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanına yaklaştınız, ama siz birşeyler söyleyemeden önce biri gelip ona “Ben çok zenginim. Benimle evlenir misin?” dedi ve kız onunla gitti. Bu, sizin pazar payınıza göz koyan rekabettir.

9. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanına yaklaşıp “Ben çok zenginim, evlen benimle!” diyecekken kariniz geldi. Bu, yeni pazarlara girememektir.

(Visited 47 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 27.12.2009 tarihinde Hale tarafından, Genel Kültür Konuları ve Genel Anlatımlar bölümünde paylaşılmıştır ve 1817 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Pazarlama Nedir? | Pazarlama Karması - Bileşenleri - Pazarlamanın Tarihçesi orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleTarihte Bugün: 23 Aralık | (1888) - Ağır Depresyon Geçiren Ressam Vincent Van Gogh Kulağını Kesti Sonraki MakaleDamat Ferit’in Sır Olan Çantaları | Son Padişahın Son Günlerini En Yakınındaki Adam Anlattı

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz