Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Memleketin Birinde – Fareler Birbirini Yer | Aziz Nesin


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 02.11.2008 tarihinde Hale tarafından, Öykü Paylaşımları | Mevlana Hikayeleri bölümünde paylaşılmıştır ve 366 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Memleketin Birinde – Fareler Birbirini Yer


Bir zamanlar… Memleketin birinde…

Hayır, masal deÄŸil bu… En doÄŸrusu, yeriyle, zamanıyla anlatalım.

Zaman: Milattan sonra…
Yer: Bu yeryüzünde bir yer…


Ä°ÅŸte yeri belli, zamanı belirli…

Gelelim olaya. Söylenilen zamanda, adı geçen yerde, bir büyüüük ambar varmış. Bu ambar, tıklım tıklım yiyecek, yakacak, yunacak, giyecekle doluymuÅŸ. HerÅŸey düzenlice ayrılmışmış. Pirinç, nohut, fasulye, bakla gibi kuru zerzavat biyanda, buÄŸday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahıl biyanda…

Sabunlar, yaÄŸlar ayrı yerde; giysiler, ayakkabılar ayrı yerde… Söylenilen yerdeki, adı geçen zamandaki, sözü geçen büyüüük ambarı, çok iÅŸbilir birisi yönetirmiÅŸ. Bu iÅŸbilir, becerikli yönetmen günün birinde ne yapacağını ÅŸaşırmış. Çünkü o ambarı fareler sarmış. Yiyecekler gündengüne eksiliyor, peynirler, peksimetler kemiriliyormuÅŸ.

Becerikli yönetmen elbet elleri böğründe oturmuyor, boÅŸ durmuyormuÅŸ. Canla baÅŸla farelere karşı savaşıyormuÅŸ. Ama ne yapsa savaÅŸta baÅŸarı kazanamıyormuÅŸ. Kemirilen sabunlar, peynir tekerleri gündengüne eksiliyormuÅŸ. Giysiler didik didik, parça parçaymış. Un çuvallarının içi fare yuvaları…

Ambarda farelerden hiç mi hiç aman yok… Kavurmaları, tahılları yedikçe semirip ÅŸiÅŸiyorlar, ÅŸiÅŸtikçe azıp dolaşıyorlar, üreyip artıyorlar… Ambar farelerle dolmuÅŸ. O koskoca ambarı fareler ordusu iÅŸgal etmiÅŸ. Artık baÅŸa çıkılır gibi deÄŸilmiÅŸ. Yalnız yiyecekleri yemek, elbiseleri kemirmek, peyniri, sucuÄŸu diÅŸlemekle kalmıyor; ayakkabıları, derileri, tahtaları bile kemire kemire diÅŸlerini, tırnaklarını biliyorlarmış.

Fareler bol bol beslene beslene kedi kadar irileşmişler, gitgide semirip köpek kadar olmuşlar. Hiç dur durak yok, ambarın içinde koşup oynayıp, atlayıp sıçrayıp duruyorlarmış. Üstelik ambarın en güneşli, en güzel, en görüntülü yerlerini de onlar kapmışlar.

Becerikli yönetmen, farelere karşı amansız savaşını sürdürüyormuş. Ambarın her yerine, her kıyı bucağına en etkili fare zehiri koymuş; hiç işe yaramamış. İşe yaramadıktan başka, insanların keyif verici zehirlere alışmaları gibi, ambardaki fareler de, ambar yönetmeninin ölsünler diye oraya buraya yerleştirdiği zehirlere öylesine alışmışlar ki gündengüne daha çok zehir istemeye başlamışlar. Zehirleri hergün biraz daha arttırılarak verilmezse, ambarı yıkacak gibi tepiniyorlarmış.


Ambar yönetmeni, en avcı kedileri toplayıp gece ambara bırakmış. Ama ertesi sabah ambarda, zavallı kedilerin tüyleriyle bir iki parça kemiğini bulabilmişler. Farelerle kediler başedemiyorlar, en etkili zehirler bile onları öldürmüyormuş.

Ambarın becerikli yönetmeni büyük kapanlar kurmaya başlamış. Kapana yakalanan fare oluyormuş. Ama gecede beş fare kapana tutulsa, günde en az yirmi otuz fare ürüyormuş.

Sonunda yönetmen düşüne taşına kendince bir yol bulmuÅŸ. Üç tane büyük demir kafes yaptırmış. Kapana yakalanan canlı fareleri bu kafese atıyormuÅŸ. Her kafes farelerle dolmuÅŸ. Yönetmen kafeslerdeki farelere yiyecek hiçbiÅŸey vermiyormuÅŸ. Bir gün, üç gün, beÅŸ gün kafeste aç kalan fareler, içlerinden en zayıf olan kendilerinden birini parçalayıp yemiÅŸler. Karınlarını doyurmuÅŸlar. Bir zaman sonra yine acıkınca aralarında dalaÅŸmaya baÅŸlamışlar. Bu kanlı dalaÅŸma sonunda, yine içlerinden birini boÄŸup parçalayıp yemiÅŸler… Ä°ÅŸte böyle böyle her üç kafesteki farelerin sayısı gündengüne azalıyormuÅŸ. En kodamanları kalıyor, güçsüzleri, ufakları parçalanıp yeniliyormuÅŸ.

Fare dolu kafesler, canlı savaş alanına dönmüş. Sonunda her kafeste üçer, beşer fare kalmış. Bu kez, geri kalan fareler, karınlarının acıkmasını beklemeden içlerinden birinin üzerine atılıp onu parçalamaya başlamışlar ki, biri ötekini parçalamazsa, nasıl olsa o kendisini parçalayacak.

İşte o yüzden kendi canlarını kurtarmak isteyen fareler içlerinden birini, uyurken, uyuklarken, dalgınlığından yararlanarak boğup parçalıyormuş. Dahası, kafeste ikisi, üçü birleşip birinin üzerine atıldığı bile oluyormuş. Aralarında o birleşenler de, sonunda bir punduna getirip birbirlerini yiyorlarmış.

Sonunda, her kafeste tek fare kalmış, en iri, en büyük, en kurnaz, en güçlü fare…

Becerikli yönetmen, her kafeste birer fare kalınca kafeslerin kapılarını açıp fareleri teker teker ambarın içine salmış.

Kendi türlerini yemeğe alışmış, yani canavarlaşmış olan o besili kocaman üç fare kafeslerinden kurtulunca ambarda ne kadar fare varsa üzerlerine atılıp onları boğmaya, paralayıp parçalamaya başlamışlar. Bikez canavarlaşmış olduklarından, yediklerini yiyor, yiyemediklerini de, onlar kendisini boğup yemesinler diye, öz güvenceleri için öldürüyorlarmış.

İşte böylece, söylenilen zamandaki, adı geçen yerdeki, sözü geçen ambar, hiç olmazsa bir süre için farelerden kurtulmuş.

Olay burda bitiyor.

Şimdi sizlere bir soru: Becerikli ambar yönetmeninin aklına, şeytanın bile aklına gelmeyecek bu kurnazlık nerden geliyor? Fareleri birbirine yedirerek onları yok etme yöntemini nasıl buluyor?

Cevap: Çünkü o becerikli yönetmen, kendisi de, kendi türdeşlerini yok ede ede sağ kalan en güçlü fare idi, kendi arkadaşlarını yiye yiye, yok ede ede, o büyüüüük ambarın başyönetmeni olmuştu. Kendi yaşamındaki başarı yöntemini farelere uygulamıştı.

Sonuç: Fareler birbirlerini yer!…

AZÄ°Z NESÄ°N

(Visited 4 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 02.11.2008 tarihinde Hale tarafından, Öykü Paylaşımları | Mevlana Hikayeleri bölümünde paylaşılmıştır ve 366 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Memleketin Birinde - Fareler Birbirini Yer | Aziz Nesin orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleKangren (Atardamarın Herhangi Bir Sebeple Tamamen Yetersiz Hale Gelmesi Sonraki MakaleAtatürk Günlüğü - Today | 16 Åžubat - February

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz