Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Kölelik | Bir İnsanın Başka Birinin Malı Ve Mülkü Olması – Köleliğin Yasaklanması


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 31.01.2012 tarihinde Hale tarafından, Medeniyetler ve Ãœlkeler Tarihi Ansiklopedisi bölümünde paylaşılmıştır ve 56 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Kölelik

Kölelik, bir insanın başka birinin malı ve mülkü olması.


Gustave Boulanger’ın tablosu, The Slave Market (Köle pazarı)

Başka bir kişinin malı ve mülkü olan kişiye köle, memlûk veya kul; köle sahibine ise efendi veya mevla denir. Bazı durumlarda uşak ve hizmetçi de köle anlamına gelir. Kadın kölelere cariye denir.


13. yüzyıl köle pazarı, Yemen

Köle Olma Şartları

Çok eski tarihlerden beri savaşta esir düşenler, ağır suç işleyenler, borcunu ödeyemeyenler, korsanlar tarafından kaçırılanlar köle kabul edilir, köle pazarlarında satılırdı.

Erkek kölelerin çocukları da köle olur. Cariyelerin efendilerinden oğulları Yahudi ve Arap toplumları gibi bazı toplumlarda köle kabul edilmemişlerdir. Ziraat ve ticaretle uğraşan bütün toplumlarda köleliğin çeşitli şekillerine rastlanmaktadır. Mezopotamya’da, eski Mısır’da Yunan’da, Roma’da, İslam öncesi İran, Orta Asya ve Anadolu’da yaşayan kavimlerde kölelik son derece doğal sosyal bir olgu olarak kabul edilirdi.

Köleliğin Yasaklanması

KöleliÄŸin insani ve ahlaki olmadığı ilk olarak Aydınlanma Çağında anlaşılmaya baÅŸlanmıştır. Ä°lk kanunlar Ä°ngiltere’de ve ABD’de 19. yüzyılın ilk çeyreÄŸinde, 1807 yılında çıkarılmış, daha sonra diÄŸer Avrupa devletleri onları izlemiÅŸti. Avrupa’da Ä°ngiltere’den sonra köleliÄŸi ilk kaldıran Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’dur. Osmanlı’da kölelik, Sultan Abdülmecid döneminde 1847’de bir fermanla yasaklanmıştır.


Ä°stanbul’daki Fransız büyükelçisi “Vergennes”in damadı olan Baron de Tott şöyle demiÅŸtir: “Ä°tiraf etmeliyiz ki, kölelerine ve cariyelerine kötü davranan Avrupalılardır. Bunun sebebi de : doÄŸuluların köle satın almak için para biriktirmeleri, Avrupalıların ise para biriktirmek için köle satın almalarıdır.”

1926’da Milletler Cemiyeti bütün dünyada köleliği yasaklamış, daha sonra Birleşmiş Milletler de bu hükmü teyid etmiştir.

Batı toplumlarında kölelik

Kölelik, Orta Çağ’ın bitimine değin, Batı toplumunun iktisadî ve sosyal açıdan ayrılmaz bir parçası olmuştur.

Batı dünyasında; feodalizmin tarih sahnesinden çekilerek yerini burjuva ekonomik sistemine bırakmaya başladığı ana kadar kölelik kurumu, emek veriminin düşük ve teknik imkânların son derece kısıtlı olması sebebiyle en önemli üretim aracı olagelmiştir. Son derece ağır şartları haiz olan köle hayatında ancak 19. yüzyıl sonlarından itibaren bir miktar düzelme meydana gelmiştir.

Ä°slam’da Kölelik

Ä°slamiyet’ten önce de Arap Yarımadası’nda yüzyıllardır mevcut olan kölelik sisteminin ÅŸekli Ä°slamiyet’in varolması ile daha çok askeri ve dini bir boyut kazanmıştır. Kur’an kölelerin hak ve hukuku ile ilgili birçok hususu açıklığa kavuÅŸturup kesin hükümlere baÄŸlamıştır.

İslamiyet köleliği yasaklamamıştır. Bununla beraber köle edinmeyi zorlaştırmış ve kölelerin azad edilmesini teşvik etmiştir. Örneğin kazara bir Müslüman’ı öldüren kimsenin Müslüman bir köle azad etmesi emredilmiştir . Yalan yere yemin edenlere on yoksulu yedirip giydirmek veya bir köle azad etmek emredilmiştir. Buna gücü yetmeyenin ise 3 gün oruç tutması gereklidir .

Ayrıca Hz. Muhammed bir hadisinde şöyle demiÅŸtir: “Kim kölesini döverse, onun cezası kölesini âzad etmekle yerine getirilir” .

Ayrıca Sahibinden çocuğu olan bir köle, sahibinin ölümü ile özgür duruma gelir.

Ä°slam’la birlikte borç veya zaruret nedeniyle birini köleleÅŸtirmek ortadan kalkmış, kölelik edinme yöntemleri sadece savaÅŸa indirgenmiÅŸtir.

Osmanlı’da Kölelik

Osmanlı’da köleliÄŸe kurucusu Osman Bey zamanında da rastlanmakla beraber, kölelik kurumu Orhan Bey zamanında yerleÅŸmiÅŸtir. Osmanlı devletinde köle kaynakları genel olarak iki ana baÅŸlık altında toplanmaktaydı. Bunlardan birisi savaÅŸlar diÄŸeri de ticaret yoluyla ortaya çıkan kölelikti. Haremin ortaya çıkması ise Fatih Sultan Mehmet döneminde gerçekleÅŸmiÅŸtir. Bunda artan fetihler ve geniÅŸleyen topraklar önemli bir rol oynamaktaydı. Bu tarihlerden sonra kölelik ve bununla birlikte köle ticareti Osmanlı devletinde yerini alıyor ve köle ticareti devletin de dolaylı olarak destek verdiÄŸi bir uygulama oluyordu.Ancak ilerleyen yıllarda kölelerin belirli bir çalışma süresi sonunda azat edilmesi, kölelerin evlenme haklarının sahiplerince karşılanması gibi düzenlemelerle, köle ticaretini kısıtlamaya ve kölelere yapılan kötü muameleleri önlemeye çalıştı. bu amaçlarla birçok ferman yayınladı.

Osmanlı’da kölelik, Sultan Abdülmecid döneminde 1847’de yayınlanan ferman bunların en önemlisidir ve bu fermanla köle ticareti resmi olarak kaldırılmıştır. Ancak uygulamanın önüne ancak imparatorluÄŸun son yılarında geçilebilmiÅŸtir. Osmanlıdan sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti de köleliÄŸe iliÅŸkin bütün uluslararası antlaÅŸmaların altına imza atmış ve Türkiye Cumhuriyeti’nde kölelik hiç bir zaman olmamıştır.

(Visited 3 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 31.01.2012 tarihinde Hale tarafından, Medeniyetler ve Ãœlkeler Tarihi Ansiklopedisi bölümünde paylaşılmıştır ve 56 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Kölelik | Bir İnsanın Başka Birinin Malı Ve Mülkü Olması – Köleliğin Yasaklanması orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleUluslararası Adalet Divanı - Lahey Adalet Divanı | BirleÅŸmiÅŸ Milletleri'nin BaÅŸlıca Yargı Organı Sonraki MakaleÇikolata Kisti | Çikolata Kisti Kısırlık Nedeni Midir?

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz