Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

İntihal bir hastalık mı? D.A.Ü intihalcileri ve bilimsel semptomlar


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 05.01.2008 tarihinde feride tarafından, Sağlık Dünyası | Alternatif Tıp | İlk Yardım bölümünde paylaşılmıştır ve 368 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


DAÜ VE İNTİHAL

http://www.yeniduzengazetesi.com/index.php…col/47/art/6799


13 Aralık 2007 / Perşembe
Hüseyin Ekmekçi

DAÜ ve İntihal… Bir profesörün yanıtı

İntihal olayına bir bakış…


DAÜ’de bir süreden bu yana yaşanan “intihal” tartışmalarına dahil olmuştuk… Bu sürede geç de olsa bir mektup ulaştı elimize…

Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aydın Güneş imzalı bu yazıda, oldukça önemli konular gündeme gelecek sanırım. Bu konuda daha önce de söylediğim gibi fazla yorum yapmadan “sözü akademisyenlere” bırakmak gerek.

İşte Prof. Dr. Güneş’in görüşleri:

“Sayın Ekmekçi,
Günlerdir gazeteniz Yenidüzen sayfalarında devam eden intihal konusundaki açıklama, suçlama, tehdit ve yorumları, bir meslektaşımın uyarısı üzerine hem ilgiyle hem hayretle izlemeye başladım. Konunun gazeteniz tarafından gündeme getirilmesi ve tartışmaya açılması umarım Türkiye’de de kimilerine örnek olur ve son günlerde ülkemizde bilimin utancı haline gelen intihal olaylarına karşı gerekli tepkiler gerektiği ölçüde verilir. Mesleğim gereği hem alt mahkeme tarafından intihal yaptıkları bilirkişi raporlarına dayanılarak saptanan kişilerin kitabını hem de sayın Nükhet Turgut’un kitabını okumuş bir akademisyen olarak sayın B. Ertan’ın açıklama ve tehditlerini tebessümle karşıladım. O açıklamalar içinde tek doğru olan bir nokta vardı. O da Davanın temyiz aşamasında olmasıdır. Bunun dışında sayın Ertan çeşitli uydurma ve demagojik yaklaşımlarla bir intihalcinin haleti ruhiyeti içinde karmaşa yaratmakta ve büyük olasılıkla konuyu tam olarak bilmeyen KKTC kamuoyunu her intihalcının klasikleşen bir tutumuyla kandırmaya çalışmaktadır. Okur-yazar olan herkesin mahkeme kararlarına bakarak kolaylıkla anlayacağı gibi alt mahkeme hem kamu davasında hem de hukuk davasında Ruşen Keleş ve Birol Ertan’ın intihal yaptıkları kararına varmıştır. Kamu davası 21 Kasım 2004 tarihinde intihalcilerin aleyhine sonuçlanmış ve işte bu nedenden dolayı R. Keleş ve B. Ertan Temyiz yoluna başvurmuşlardır. Temyiz mahkemesinin alt mahkemenin kararını bozan herhangi bir kararı yoktur. Konuyla ilgili mevzuatta değişiklik olduğu için Temyiz mahkemesi suçluların lehine olabilecek bir durum ortaya çıkmış olabilir diye konuyu alt mahkemeye geri göndermiştir. Alt mahkeme olarak görev yapan Ankara Sinai ve fikri Haklar Ceza Mahkemesi 7 Mart 2006 tarihli kararıyla eski kararını tekrarlamış ve intihali yeniden teyid etmiştir. Davalılar alt mahkemenin kararını beğenmedikleri için yeniden temyize başvurmuşlardır. Şimdi dava temyiz aşamasındadır. Öte yandan sayın Nükhet Turgut’un açtiği hukuk davası da Aralık 2006’da sonuçlanmış ve davalılar yani R. Keleş ve B. Ertan’ın intihal yaptıkları saptanmıştır. Ama bu kararı da beğenmedikleri için davalılar temyize başvurmuşlardır. Her iki kitabı da okuyan ve karşılaştırma yapan bir kişi olarak aşağıdaki noktaların altını çizmek isterim:
1) Ruşen Keleş ve Birol Ertan’ın kitabında hem blok kopyalama hem de gömme olayları çok bariz bir şekilde vardır. Lütfen bu konuyla ilgilenen herkes bilimsel görüş açıklamadan önce bu kitapları okusun. Vicdani ve bilimsel yargı ancak o zaman oluşabilir. Ben, Nukhet hanımın kitabının 1998 ve 2001 baskılarını okudum. Nükhet hanım, çevre hukukundaki mevzuat değişikliklerini de dikkate alarak 2001 yılındaki baskıda önemli revizyonlar yaptı. Ruşen Keleş ve Birol Ertan ise kendi kitaplarını 2002 tarihinde yayınlamalarına rağmen mevzuattaki değişikliklere neden yer vermediler? Bunun nedeni çok açık. Türkiyede bu konuyla ilgili çevreler bu nedeni çok iyi biliyor: Çünki intihalciler N. Turgut’un kitabının 1998 baskısından aşırma yaptılar! Kısaca söylemek gerekirse, R. Keleş ve B. Ertan’ın kitabı aceleyle ve geniş oranda N. Turgut’un kitabından özetler yapılarak hazırlanmıştır.
2) Kitabı inceleyen akademisyenler, R. Keleş ve B. Ertan’ın in bilimsel atıf kurallarına hiç uymadıklarını kolaylıkla anlayacaklardır. Prof. ve Yardımcı-doçent ünvanlarını taşıyan bu kişiler acaba niye böyle davrandılar? İntihal bu şekilde oluşmuştur. Peki, KKTC üniversitesinde ders veren bu kişiler hangi etik anlayışla öğrencinin karşısına çıkmakta ve bilimsel eğitim yapmaktadır. Bilimsel etik yoksunu oldukları mahkeme kararıyla saptanmış bu kişilerin, “hata yaptık özür dileriz” diyerek intihalle oluşturdukarı kitabın yeni baskısını yapmaktan kaçınmaları gerekmez miydi? Hayır böyle yapmıyorlar…. Arkalarını bu konulara hiç önem vermeyen bir anlayışa dayamak süretiyle bir intihalcinin pişkinliğiyle hiçbir şey olmamış gibi davranmaktadırlar. Maalesef bunun sorumlusu YÖK’tür.
3) Birol Ertan gazetenize gönderdiği açıklamada, sosyal demokrat olduğunu ve Yenidüzen gazetesinin yazarlarıyla ayni dünya görüşünü paylaştığını ifade etmektedir…. Elbette böyle bir dünya görüşü benzerliğinin olup olmadığını bilecek konumda değiliz. Ama, B. Ertan’ın ifadeleri ve bu davranışı ne kadar bilim dışı ve etik yoksunu olduğunu gösteriyor. Şu noktanın altını çizmek istiyorum: İntihalci olduğu mahkeme kararlarına ve bilirkişi raporlarına yansıyan Birol Ertan’ın, Yenidüzen gazetesine seslenirken kullandığı ifadeler yeniden okunduğunda, onun, siyasi dünyadan ve ahbap-çavuş ilişkilerinden medet uman bir kasaba politikacısından farklı olmadığı gerçeği ortaya çıkar. Özür dileyeceğine siyasi akrabalıklardan medet ummaktadır.
4) İntihalcilerden biri, B. Ertan, gazetenize gönderdiği açıklamada davayı temyizde kazanacaklarından emin olduğunu ifade etmektedir. Acaba bu davranışın kaynağı nedir? Kim ona böyle bir garanti vermiştir ki temyizin kararını şimdiden ilan etmektedir? Vicdanı temiz gerçek bilim insanları, iki kitabı karşılaştırarak adil bir karara varabilirler. Aklın yolu birdir ve bu da intihalin belgelenmesi anlamına gelir..
5) Sayın Ekmekçi,
Mahkeme kararlarını yayınlamak suç değildir. Size önerim, eğer elinizde mahkeme kararları varsa bunların sonuç bölümlerini yayınlamanızdır. O zaman kontrolsüz bir şekilde hodri meydan diyerek tehdit savuranların maskesi de düşecektir.
Hürmetlerimle,
Anakara’dan meslekte 34. yılını doldurmuş bir Akademisyen
Aydın GÜNEŞ
Not:
İntihal konusunda TBMM’nde konuşma yapan ve YÖK’e sorduğu sorulara yanıt verilemeyen ve özel olarak bu intihal konusuyla ilgilenen AKP eski Tokat milletvekili sayın Ergun Dağcıoglu’nun görüşlerine de başvurmanızda yarar var diye düşünmekteyim.
sayın Dağcıoğlu’nun e-maili: [email protected]

(Visited 1 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 05.01.2008 tarihinde feride tarafından, Sağlık Dünyası | Alternatif Tıp | İlk Yardım bölümünde paylaşılmıştır ve 368 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

İntihal bir hastalık mı? D.A.Ü intihalcileri ve bilimsel semptomlar orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki Makale[Matematik] Gradyan Nedir? | Türevsel Hesap - Türevin Genelleştirmeleri - Bir Göndermeyi Doğrusallaştırma Sonraki MakaleAile Hekimim Kim? | Aile Hekimi Sorgulama – Aile Hekimimi Nasıl Öğreneceğim? Aile Hekimliği Nasıl Çalışacak? Aile Hekimi Kimlere Bakacak?

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz