Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

İnsanın Eğitim İhtiyacı /Teyyar UĞURLU (İlköğretim Müfettiş Yard)


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 06.06.2008 tarihinde Esesli tarafından, KiÅŸisel GeliÅŸim ve Kariyer Planlama bölümünde paylaşılmıştır ve 596 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


İnsanın Eğitim İhtiyacı

Ä°nsan motivasyonunda Maslow’un teorisi çok büyük oranda araÅŸtırmalar tarafından test edilmiÅŸtir. Bir kiÅŸi en alçak düzeydeki ihtiyaçlarını gidermedikçe üst düzey ihtiyaçlarını gideremez (Sergiovanni ve Caruer; 1980. 92). Ä°ÅŸte eÄŸitim ihtiyacı da Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarÅŸisi içinde en üst basamakta yer alır. Örgün anlamda eÄŸitim ihtiyacı toplumlar karmaşıklaÅŸtıkça önemini artırmıştır. Fakat örgün eÄŸitime gelinceye kadar insanoÄŸlu her dönemde çocuk, genç ve yetiÅŸkinlerine örgün olmayan bir eÄŸitim vermiÅŸtir. Varış (1995;8)’a göre öğrenmenin oluÅŸtuÄŸu her durumda insan davranışlarını deÄŸiÅŸtiren bir eÄŸitim sürecinden söz edilebilir. Balık avlamaya giden babasının arkasına takılan çocuk, kendi yaÅŸamı için eÄŸitilmektedir.


Ä°htiyaçlar gün geçtikçe, farklılaÅŸtıkça “eÄŸitim” her alanda daha çok ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor. Kalıcı davranışların kazandırılmasında formal bir araç olan eÄŸitim kurumları, insan girdisini en iyi nasıl iÅŸleyebileceÄŸinin cevabını aramaya devam ediyor.
Bugünün geliÅŸmiÅŸ kültürlerinde formal bir eÄŸitim düzeni kurulmaksızın bilgi birikimi ve baÅŸarı kaynaklarının yeni kuÅŸaklara aktarılması olanaksızdır (Dewey, 1996:15). Toplumsal dinamikleri göz önüne almayan, insanın sosyal bir varlık olduÄŸundan hareket etmeyen eÄŸitim kalıcı ve öğretici olamaz. BaÅŸaran (1994: 35)’a göre; eÄŸitim insanı yüceltmektir. EÄŸitim, insana kendisinin ne olduÄŸunu göstererek insanın kendini tanımasına, bilmesine, bulmasına yardım etmektir. Bu nedenle formal bir ortamda yapılan eÄŸitime gün geçtikçe daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Çağımızda eÄŸitim sürecinden geçmemiÅŸ bir kimsenin, kendi kendine yetiÅŸme olanağını bulsa bile, tam olarak yeteneklerini geliÅŸtirmesi olanaksızdır. Bu da gösteriyor ki, günümüzde örgün eÄŸitim yaÅŸamın olmazsa olmazı haline gelmiÅŸtir.
Örgün anlamda eÄŸitim ihtiyacını özgerçekleÅŸtirime yönelik olarak düşünürken, diÄŸer yandan, anlatım ve iletiÅŸim gereksinimi, iÅŸ birliÄŸi ve birlikte yaÅŸama gereksinimi, üretim ve tutumluluk gereksinimi, araÅŸtırma öğrenme ve sorun çözme gereksinimi gibi gereksinimleri de gerçekleÅŸtirmenin koÅŸulu olarak deÄŸerlendiririz (BaÅŸaran, 1994: 18-22). Bu baÄŸlamda eÄŸitim, (Korkmaz, 1997. 79) “sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmanın önemli bir faktörüdür.” Ãœlkelerin ekonomik, teknik ve sosyal yönden ilerlemesi o ülkenin nitelikli insan gücü kaynağına baÄŸlıdır. Ä°nsan gücünün oluÅŸturulması da eÄŸitimin iÅŸidir. Dewey (1996: 10), en geniÅŸ anlamıyla eÄŸitimi, sosyal yaÅŸamın sürdürülme aracı olarak tanımlar. Sosyal grubun amaç ve alışkanlıklarından habersiz ve bunlara kayıtsız olarak dünyaya gelenleri, amaçlar ve alışkanlıklar doÄŸrultusunda bilinçlendirmek ve aktif olarak bilgilendirmek gerekir. Bu boÅŸluk ise ancak eÄŸitimle doldurulur.
Bu ifadelerden sonra eğitimin görevi şu iki noktada toplanabilir: (Koçer, 1981: 17):
1. Kültürel alanda alınan mirasın, ilerlemeye engel olmayanlarını gelecek kuşaklara aktarmak. Bilim, teknik ve güzel sanatlarda sürekli gelişim içinde bireyleri yetiştirmek.
2. Kişide bedensel ve ruhsal gelişimi sağlamak, kişiyi toplumsallaştırmak, karar verme becerisi kazandırmak.
Eğitilmek, yaşamı her gün yeniden kurmak demektir. Kabala adlı İbrani, bir kutsal kitapta şöyle diyor: İnsan, hiçbir şeyin gerçek olmadığını, her şeyin sürekli olarak oluştuğunu ve değiştiğini anlamalıdır. Her şey doğar, büyür ve ölür. Her şey doruğa ulaşınca gerilemeye başlar. Gerçeklik diye bir şey yoktur. Hiçbir şey kalıcı değildir, her şey değişir, insan her şeyi başka şeylerden evrimleşen ve onu başka şeylere yönelten sürekli bir eylem ya da tepki; iç akış ya da dış akış; kurmak ya da yıkmak, yaratmak ya da yok etmek, doğum, büyüme ve ölüm olarak görmelidir. Hiçbir şey sürekli değildir, değişir (Buscaglia, 1994: 101).
Burada, insanın eğitim ihtiyacını karşılarken, böyle bir anlayışla eğitimin yapılmasını savunmak ve sağlamak gerekir. Ancak böyle olunca yaşam dinamiklerini canlı tutup yeni durumlara geçebilirsiniz. Bugün aklınızla anlamlandıramadığınız, toplumsal yaşama bir şey katmayan; paylaşmayan, tartışmayı, sorgulamayı sağlamayan bir düşüncenin yıkılması gerekir, insanın eğitim ihtiyacını ancak gelişmeye ve değişmeye açık değerlerle karşılayıp doyurabilirsiniz. Aksi hâlde eğitim değil bilgi yüklemesi olur.
1. Aile EÄŸitimi
Bir insanın hayatında en önemli ÅŸekillendirici etkiler, aile tarafından yapılandır, içinde doÄŸup büyüdüğü ailenin deÄŸerleri, çocukların gelecekteki, eÄŸitim dönüşümlerinin deÄŸiÅŸmesi zor tohumlarını içerir. Sıfır-beÅŸ yaÅŸ çocuÄŸunun öğrendiklerini ileriki yıllarda eÄŸitimle deÄŸiÅŸtirmenin zorluÄŸu artık yadsınmıyor. Öyleyse okula gelmeden önce çocuÄŸun yanlış eÄŸitilmesini engellemek lâzım. YörükoÄŸlu (1992: 126)’na göre; çocuk aile sahnesinde, insan iliÅŸkilerini bütün karmaşık yönleriyle gözlemler ve yaÅŸar. Özellikle okul öncesi dönemde, ana ve babasının etkisi altındadır. Ama yüzde yüz ana-babanın etkisi vardır demek doÄŸru olmaz. Hele günümüzde gözünü açar açmaz televizyonla tanışan çocukların en büyük etki aracı bu aygıttır. GeleceÄŸini ailede kurmaya baÅŸlayan çocuk en güçlü davranış deÄŸiÅŸikliklerini ailesinde kazanır Örgün eÄŸitim ortamına girinceye kadar birebir model aldığı aile bireyleri onun en temel eÄŸitilme ihtiyacını informal olarak karşılamaya devam eder. Ä°leriki yıllarda ise çocukluÄŸunu yenemeyen insanlar, bu dönemin verileriyle yaÅŸamlarını sürdürürler. Gerçekler o dönemin gerçekleridir. KalıplaÅŸmış yargılar ve deÄŸerler benimsenmiÅŸ bir hâlde varlığını korur.
Çocuğun içinde bulunduğu ortam onu savaşmaya ve gösterilere zorluyorsa, yeterince güçlenince savaşçı olur. O, savaştan kaçtığında küçümsenir, alay edilir, parlak övgülerden yoksun kalır. Böylece grubun zihinsel alışkanlıkları bireyin zihinsel alışkanlıklarına dönüşür (Dewey, 1996: 21). Bugünün politikacıları evrensel gerçeklerden ve bilimsel verilerden uzak halkın nabzına göre söylem geliştirirken aynı hataya düşüyorlar, insanlar zamanla her şeyi alkışlar hale geliyorlar ve bu kısır döngü herkesin dilinde eleştirel düşünce, bilimsel düşünce özlemleriyle uzayıp gidiyor.
Ailenin eğitimi sosyal yeterliğe sahip yeni nesil için vazgeçilmez bir olgudur. Okul-Aile iş birliği ailenin okul kararlarına katılımının artırılmasıyla mümkün olacaktır. Bugün okullarımızda kurulmasını zorunlu gördüğümüz Okul-Aile birlikleri, Okul Koruma dernekleri ve periyodik aralıklarla yapılması istenilen veli toplantıları aile eğitimini formal bir ortamda biçimsel olmayan etkileşimle gerçekleştirecektir. Bu etkileşim varolan süreçte çocuklara yansımaktadır. Okul-Aile iş birliğinin kalıcı davranışların kazandırılması açısından formal etkinlikler olarak kullanılması günümüz değerleri açısından önemini daha da artırmaktadır.
2. Okul EÄŸitimi
Ailelerin dışında ve aileden sonra çocuÄŸun kiÅŸiliÄŸi üzerinde en çok etkisi olan kurum “okul”dur. Okula giden çocuklar süre bakımından ana-babalarından daha çok okulda etkileÅŸimde bulunmaktadırlar (Çaplı, 1993: 153). Böyle olunca, okul davranış deÄŸiÅŸikliÄŸinin yaratılacağı, bilimsel bir ortam olarak gerekliliÄŸini hissettiriyor.
Bilgiler, beceriler, tavır ve alışkanlıklar hep öğrenme sonunda kazanılır. Bir insanın bütün bunları kazanabilmesi için öğrenmeye hazır olması gerekir. Çocuğun ailesinden getirdiği bilgi, görgü ve değerler onun olumlu davranış geçirimlerine hazır olup olmadığını belirler. Bu durum öğretmenin çocuğu çok yönlü tanıması zorunluluğunu gerektirir. Öğretmen okul ortamında öğrenciye plânlı yardımı sağlayan en önemli rehberdir. Eğitim ve öğretim sürecinde asıl olan ise budur.
Hijyen bir ortam olarak okul, çevrenin olumsuzluklarından öğrencileri korurken, seçilmiş davranış ve değerleri de öğrencilere aktarır. Okullar kuralların hakim olduğu, güçlü örgütsel kültürün yaşatıldığı ortamlardır. Her okulun farklı örgütsel kültürü olsa da, ortak değerleri, benimsenen eğitim felsefesi doğrultusunda aktarılan değerlerdir. Dinamik bir örgüt olan okul, çevresindeki değerleri işe katarak büyüyebilir. Çevredeki bütün sosyal kurumlar eğitim etkinlikleri içinde değerlendirilmelidir.
3. Çevre Eğitimi
Çevre döllenmeden hemen sonra başlayan ve insan yavrusu üzerindeki her yönden etkisi bulunan tüm etkenleri kapsamaktadır. Kalıtım ne olabileceğimizin sınırını çizerken, çevre, bu sınır içinde ne olabileceğimizi belirler (Çaplı, 1993: 27).
Ä°nsanlar türlü alışkanlıkları, bilgi, görgü ve becerileri çevreden kazanırlar. Giyim, kuÅŸam, oturuÅŸ, yürüyüş ÅŸekillerimiz, sevdiÄŸimiz ya da sevmediÄŸimiz konular, korkular hep çevreden öğrenilirler. ÖzdeÅŸ ikizler üzerinde yapılan araÅŸtırmalar, çevrenin insanlar üzerinde ciddî etkileri olduÄŸunu göstermiÅŸtir. Çaplı (1993: 34)’ya göre insanlar; her ne kadar doÄŸarlarken yapıları ve yaradılışları bakımından insan olarak doÄŸuyorlarsa da insan olmayı çevrelerinden öğrenmektedirler.
Ä°nsanların farklı kiÅŸilik özellikleri çevrelerinden etkilenmelerini farklılaÅŸtırır. Aynı aile içindeki kardeÅŸler aynı çevreden etkilenmelere raÄŸmen, aynı olaylara farklı yaklaşımlarda bulunabilir, farklı düşünebilir ve yaÅŸayabilirler. KomÅŸular, öğretmenler, arkadaÅŸların yanında radyo, televizyon, sinema gibi unsurlar da aynı aile ve çevrede büyüyen çocukları farklı etkilemektedir. Model alınan unsurlar, çocuÄŸun bir yaÅŸam boyunca düşüncesini, yaÅŸayışını ÅŸekillendirir. Hep aynı uyarıcılara maruz kalmış bir bireyin, uyarıcı deÄŸiÅŸtiÄŸinde tepkisi hoÅŸ olmayabilir. Alışkanlıklar zor deÄŸiÅŸtirilir, insana bir yerleÅŸti mi deÄŸiÅŸtirilmesi artık çok güçtür. Öyleyse, çevre modelleri çocuk için önemlidir. ÇocuÄŸa tek bir seçenek deÄŸil seçenekler sunulmalıdır. Yine Çaplı (1993: 35) şöyle diyor: “Bir çocuÄŸun kalıtımla satanmış olan gözünün rengini sonradan deÄŸiÅŸtirmemiz hiçbir zaman mümkün deÄŸildir. Fakat bu gözlerin dünyaya karamsarlık içinde mi yoksa mutluluk, neÅŸe, huzur içinde mi bakacağını saÄŸlamak bizim elimizdedir.”
Aile, okul ve çevre eÄŸitimi yeni yetiÅŸenlerin dünyasını kuran üç önemli etkendir. Bunların en etkili ÅŸekilde iÅŸlevlerini yerine getirmesi, daha az sorunlu bireylerin ve toplumun oluÅŸması için gereklidir. Dewey (1996: 100)’e göre; koÅŸullara uyma yeteneÄŸinin yokluÄŸu baÅŸarısızlığı yaratır. Bu anlamda uygun koÅŸullar yaratma, uyum güçlüğünü azaltacaktır. Ortak deÄŸerlere sahip bir toplum; okul, aile ve çevre unsurlarının eÄŸitim etkinliklerinde önemsenmesi ve karara katılmasıyla yaratılabilir.
Sonuç ve Öneriler
1. Tüm çocuklar 3 yaşından itibaren eğitim kurumlarına alınmalı, aile ve çevrenin doğal eğitimine planlı eğitimsel katkı sağlayacak şekilde yetiştirilmelidir.
2. Okul öncesi eÄŸitim kurumlarında bu çaÄŸ çocuklarıyla ebeveynlerinin birlikte “Psikolojk Danışma ve Rehberlik” yardımını alarak eÄŸitilmeleri saÄŸlanmalıdır. Belli aralıklarla bu görüşmeler yapılmalı, sadece çocuÄŸun eÄŸitilmesi deÄŸil ebeveynlerin de bilinçlendirilmesi saÄŸlanmalıdır.
3. İlköğretim ve orta öğretim basamaklarında, öğrencinin sürekli takibini sağlayacak rehberlik çalışmalarının yoğunlaştırılmasına ağırlık verilmelidir.
4. Çocukların kişilik gelişimlerine katkı sağlayacak sosyal faaliyetler düzenlenmeli, her çocuğun en az bir sosyal faaliyet içinde sorumluluk alması sağlanmalıdır.
5. Okullar, eÄŸitimsel ve öğretimsel anlamda günün her saati yararlanılan “sosyal eÄŸitim merkezleri” haline getirilmelidir.
6. Zorunlu eğitimin süresi artırılmalıdır.
7. Okul, çevredeki sosyal kurumlar ve işletmelerle iş birliği içinde çalışmalıdır.
8. Belediyeler ve mahalle muhtarlıkları, okulun fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için çalışma plânı oluşturmalıdır.
9. Okul içi etkinliklerde, drama dersinin seçmeli ders olarak alınmasına daha bir ağırlık verilmelidir.
10. Yerel işletmelerin okul sosyal faaliyetlerine destekleri yasal temelde ele alınıp değerlendirilmelidir.

Kaynakça
Bu yazı Bilim ve Aklın Işığında EÄŸitim Dergisi’nden alınmıştır.
Başaran, I. Ethem. Eğitime Giriş, Ankara: Kadıoğlu Matbaası, 1994


(Visited 4 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 06.06.2008 tarihinde Esesli tarafından, KiÅŸisel GeliÅŸim ve Kariyer Planlama bölümünde paylaşılmıştır ve 596 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 2 adet mesaj daha bulunmaktadır.

İnsanın Eğitim İhtiyacı /Teyyar UĞURLU (İlköğretim Müfettiş Yard) orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleEkonometrist | Tanımı - Ekonometrist Görevleri - Çalışma Alanları Ve Ä°ÅŸ Bulma Olanakları - Meslek EÄŸitiminin VerildiÄŸi Yerler - Meslekte .. Sonraki MakaleKurbaÄŸalar | Paul Estridge

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz