[Ä°catlar ve KeÅŸifler] Pusula Nedir? | Pusulanın Tarihçesi – Yapısı – Özellikleri – ÇeÅŸitleri
Hale - 15 Ağustos 2011 Dünya Çoğrafyası | İcatler ve Keşifler 0 1 Okunma : 4485
İçerik Hakkında Bilgi
- Bu içerik 14.09.2009 tarihinde Hale tarafından, Dünya CoÄŸrafyası | Ä°catlar ve KeÅŸifler bölümünde paylaşılmıştır ve 1525 kez okunmuştur.
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
İçerik ve Kategori Araçları
- Kategoriye Abone Ol
- Makalenin Çıktısını Al
- Makaleye Yorum ekle
- Son Güncellenme Tarihi: 15 AÄŸustos 2011, Pazartesi 09:54
Pusula
Pusula, karada, denizde ya da havada yol alırken kuzey-güney doÄŸrultusunu bulmak için kullanılan bir aygıttır. Bulunulan yeri belirlemek için herhangi bir kara iÅŸaretinin bulunmadığı, GüneÅŸ’in ve yıldızların görünÂmediÄŸi durumlarda pusulanın yaÅŸamsal bir önemi vardır.
Pusula, en basit biçimiyle, ince bir milin ucuna serbestçe dönebilecek biçimde oturtulÂmuÅŸ magnetik (yani mıknatıs özelliÄŸi taşıyan) bir iÄŸneden oluÅŸur. Bu iÄŸne her zaman kuzey-güney doÄŸrultusuna yönelir, yani bir ucu hep kuzeyi, öbür ucu hep güneyi gösterir.
Magnetik çubuk ya da iÄŸnelerin pusula olarak ilk kez ne zaman kullanıldığı pek belli deÄŸildir. Çok eskilerde, doÄŸal bir mıknatıs olan mıknatıstaşından (magnetit adıyla biliÂnen demir oksit minerali) yararlanılmıştır. Bunun için bir mıknatıstaşı parçası iple bir yere asılır ya da bir mantar ya da tahta parçasının üzerinde suda yüzdürülürdü; bu durumda taÅŸ kendiliÄŸinden Kutup Yıldızı’na doÄŸru yönelirdi. Pusulayı Avrupa’ya Araplar’ın getirdiÄŸi sanılmaktadır; Kristof Kolomb‘un 1492-1502 arasında yaptığı seyahatlerden yaklaşık 200 yıl önce pusulanın kullanılmakta olduÄŸu bilinmektedir. Avrupa’da pusuladan söz edilen, günümüze kalmış en eski yapıt, Ä°ngiliz eÄŸitimci ve bilgin Alexander Neckam’ın 1187’de yayımladığı, aletler üzerine bir kitaptır. Eskiden bir demir çubuÄŸu mıknatıslamak için buna doÄŸal mıknatıstaşı sürtülürdü. (Siz de bir iÄŸneyi bu taÅŸa ya da baÅŸka bir mıknatısa birkaç kez, ama hep aynı yönde sürterek mıknatıslayabilirsiniz. Bu iÄŸne bir mantara saplanıp suda yüzdürülürse kuzey-güney doÄŸrultusuna yönelir.)
Pusula iÄŸnesinin her zaman kuzeyi gösterÂmesi, mıknatısların birbirlerini çekme özelliÂÄŸinden kaynaklanır. Dünya, merkezinde dev bir mıknatıs varmış gibi davranır ve pusula iÄŸnesi olarak kullanılan küçük mıknatısları çeker. Ne var ki, mıknatıÂsın gösterdiÄŸi kuzey-güney doÄŸrultusu, Dünya’nın gerçek coÄŸrafi kutuplarından, yani Kuzey ve Güney Kutup noktalarından geçen çizgiyle üst üste çakışmaz. Dünya’nın magnetik çekim etkisi altındaki pusula iÄŸnesi bu nedenle “gerçek”, yani coÄŸrafi kuzeyi deÄŸil, magnetik kuzeyi gösterir; benzer etki, Güney Kutbu için de geçerlidir.
CoÄŸrafi Kuzey Kutup Noktası ile magnetik kuzey kutup noktası arasındaki uzaklık 1.600 kilometreden biraz daha fazlaÂdır. Haritaların bir köşesinde genellikle magÂnetik kuzey ile gerçek ya da coÄŸrafi kuzey doÄŸrultularını gösteren iÅŸaretler bulunur. Bu iki doÄŸrultu arasındaki açıya magnetik sapma denir; bu açının deÄŸeri Dünya üzerinde buluÂnulan yere göre deÄŸiÅŸir. Ayrıca magnetik sapma miktarı zamanla da deÄŸiÅŸir. Bu açıyı bilmek isteyen seyir görevlileri bunu basılı seyir haritaları ve çizelgelerden bulabilirler. Bu tür seyir haritalarını ilk kez 1701’de Edmond Halley hazırlamıştır.
Karada olaÄŸan koÅŸullarda seyahat ederken yön bulmak için genellikle el pusulaları kullaÂnılır. Bu pusulalarda sabit bir kadran buluÂnur; kadranın ortasından yukarı doÄŸru ince bir pim çıkar. Pimin sivri ucuna “mihver” denir. Mihvere, kadranın üzerinde serbestçe dönebilen magnetik bir iÄŸne oturtulmuÅŸtur. Kadran, saydam bir plastik levhadır ve derecelendirilmiÅŸtir; üzerine ayrıca ölçek çevirme katsayıları gibi, harita okumaya yardımcı olacak bazı bilgiler de kazınmıştır. Bu tür bir pusulayla yeterince doÄŸru okumalar yapabilÂmek için, pusulanın yatay bir düzleme yerleÅŸÂtirilmiÅŸ olması ve iÄŸnenin hareketsiz duruma gelene kadar serbestçe salınabilmesi gerekir. Ä°ÄŸnenin serbestçe hareket edebilmesi için mihverin ucuna bazen deÄŸerli taÅŸtan yapılmış bir baÅŸlık geçirilir.
Bir yolcunun doÄŸuya doÄŸru gitmesi için, pusulasını, kadranın üzerindeki magnetik kuÂzey iÅŸareti iÄŸne ucunun tam altına gelene kadar döndürmesi ve kadranın üzerindeki doÄŸu iÅŸaretinin gösterdiÄŸi yöne doÄŸru ilerleÂmesi gerekir. EÄŸer yolcu pusulasını bir hariÂtayla birlikte kullanıyorsa, o zaman, magnetik kuzey ile coÄŸrafi kuzey arasındaki sapma açısını hesaba katarak doÄŸrultusu üzerinde gerekli düzeltmeyi yapabilir.
ÇoÄŸunlukla kullanılacak yere ya da amaca baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸik pusula türlerinden yararÂlanılır. ÖrneÄŸin, gemilerde denizci pusulası, havada seyirde ise uçak pusulası kullanılır.
Bazen belli bir noktanın, gözlemcinin buÂlunduÄŸu noktadan hangi yöne doÄŸru uzandığıÂnı bilmek önem kazanır. Bu durumda “prizmatik” pusula kullanılır; bu tür bir pusula da sıradan bir el pusulasıyla aynı ilkeye dayanır; ama bunun küçük bir cam bloÄŸundan yapılmış bir vizörü vardır ve bu vizör gözlemcinin uzaktaki nesneyle ölçeÄŸe aynı anda bakabilÂmesini saÄŸlar.
Denizci Pusulası
Denizci pusulaları, pusula dolabı denen bir kutuya yerleÅŸtirilmiÅŸtir; bunlar, fırtınalı havaÂlarda gemi yalpalarken bile kullanılabilecek biçimde tasarımlanmıştır. Denizci pusulalaÂrında hareketli parça, karton ya da mikadan yapılmış, disk biçimindeki pusula kartıdır; bu karta pusula gülü de denir. Pusula kartı 360° ya da 32 “kerte”ye ayrılmıştır. Her kerte ll,25°’lik (11 derece 15 dakikalık) bir açıya eÅŸittir. Bu bölümlemedeki 32 kertenin her birinin ayrı bir adı vardır; örneÄŸin kuzey (yıldız), kuzey kerte doÄŸu (yıldız kerte poyÂraz), kuzey-kuzey doÄŸu (yıldız-yıldız poyraz) bu adlardan bazılarıdır.
Pusula kartının altına, demet halinde çok sayıda magnetik çelik ÅŸerit ya da iÄŸne baÄŸlanÂmıştır. Kart, pirinç bir çanağın ortasında bulunan bir pimin mihveri (ince ucu) üzerinde dengelenmiÅŸtir. Pim, zor aÅŸman ve paslanmaz bir metalden, örneÄŸin osmiyum-iridyum ya da tungsten karbürden yapılır. Kartın oturduÄŸu mihver ise, alüminyumun içine oturtulmuÅŸ deÄŸerli bir taÅŸtan oluÅŸur. Pirinç çanak, gemi ne kadar yalpalarsa yalpalasın, hep yatay konumda kalacak biçimde yerleÅŸtirilmiÅŸtir. Bu amaçla çanak pirinç bir çemberin içine konur ve iki yanından, oynak biçimde bu çembere takılır; çember de gene oynak biçimÂde, ama bu kez içteki baÄŸlantı noktalarına göre 90’ar derecelik açı farklarıyla, iki yanınÂdan bir dış çembere tutturulur. Çanağın üstü, büyükçe bir cam penceresi bulunan pirinç bir kapakla örtülüdür. Çanağın iç yüzeyinde puÂsulayı okumaya yarayan düşey, siyah bir çizgi vardır. Denizci pusulası, pusula kartının mihÂver noktası ile bu iÅŸareti birleÅŸtiren doÄŸru gemi omurgasıyla tam aynı doÄŸrultuda olacak biçimde yerleÅŸtirilir.
Pusula kartındaki kuzey iÅŸareti, pusula çanağının siyah çizgisinin tam karşısında olduÂÄŸu zaman gemi magnetik kuzeye doÄŸru yol alıyor demektir. Gemi bir baÅŸka yöne yönelÂdiÄŸinde siyah çizgi de konum deÄŸiÅŸtirir, ama pusula kartı sabit kalır. Karttaki güneydoÄŸu iÅŸareti siyah çizginin tam karşısında olduÄŸu zaman gemi güneydoÄŸuya doÄŸru yol alıyor demektir.
Daha eski tipteki denizci pusulaları, hava sertleÅŸtiÄŸinde geminin yönünü doÄŸru olarak gösteremezdi, çünkü bütün bu özel yerleÅŸtirÂme biçimine karşın pusula kartı sabit konum da kalmazdı. Günümüzdeki pusulalarda kart, alkol ve sudan oluÅŸan bir sıvı karışımın üzerinde yüzer durumdadır. Bu sıvı kartın salınımını denetler ve konum deÄŸiÅŸtirmesini engeller. Sıvıdaki alkol suyun donmasını önÂler; kutup bölgelerinde neredeyse tümüyle alkol kullanmak gerekir. Sıvı dolu çanak kalın bir cam levhayla kapatılır ve kart bir ÅŸamandıÂranın üzerine oturtulur.
Pusulanın yakınlarında büyük bir demir ve çelik kütlesinin bulunması pusula iÄŸnesini etkiler ve gerekli düzeltmeler yapılmazsa hatalı okumalara neden olur. Eski ahÅŸap gemilerde bile, bu tür düzeltmeler yapmayı gerektirecek kadar çok demir ve çelik vardı. Gemi bir limana girdiÄŸinde kaptan gemisini, konumu ve yönü bilinen belirli bir noktaya yanaÅŸtırır ve orada demir atardı. Daha sonra da, özel olarak yerleÅŸtirilmiÅŸ çapaların ve halatların yardımıyla gemisini yönlendirerek pusula kartını bu noktanın yönüne göre yeniÂden ayarlardı.
Pusula hatalarının düzeltilebilmesi ya da ortadan kaldırılabilmesi için pirinç çanağın dış yüzeyine küçük çubuk mıknatıslar tutturulur-du. Bu mıknatıslar deneme yanılma yoluyla yerleÅŸtirilir ve pusulada doÄŸru okuma elde edilinceye kadar konumları ayarlanırdı. Bu küçük mıknatıslar, bunların nasıl kullanılacaÂğını keÅŸfeden denizci Matthew Flinders’ın adıyla, “Flinders çubukları” olarak anılırdı. Gemideki pusula dolabının demirden deÄŸil de pirinçten yapılmasının ve kartın bulunduÄŸu noktadaki deÄŸerli taşın (safir) alüminyumun içine oturtulmasının nedeni de bu pusula hatalarının yok edilmesi ya da en aza indirilÂmesi içindi.
Bu tür pusula hataları günümüzde çelik gemilerde çok daha büyüktür; hatanın büyükÂlüğü, yalnızca pusulanın çevresinde daha büÂyük bir demir kütlesinin bulunmasından deÂÄŸil, yapım sırasında sac ya da öbür yapım araçlarının sürekli çekiçlenmesi sonucu, gemi teknesinin Dünya’nın magnetik etkisiyle magÂnetik hale gelmesinden de kaynaklanır. Bu nedenle çelik bir gemideki pusula hatalarının giderilmesi için karmaşık donanımlar geliÅŸtiÂrilmiÅŸtir. Bu amaçla pusula dolabının içine, pusula kartını çevreleyen mıknatıs çiftleri yerleÅŸtirilir. Daha küçük ve geçici hataları gidermek için ise, pusula dolabının iki yanına birer büyük demir küre, önüne de düşey bir Flinders çubuÄŸu yerleÅŸtirilir. Bunlar gerçekÂleÅŸtirildikten sonra yapılan sınamada hâlâ bazı hataların kalmış olduÄŸu saptanırsa, kapÂtana, bunları gidermesi için yapması gereken düzeltmeleri kapsayan bir çizelge verilir.
Uçak Pusulası
Uçak pusulası ilke olarak denizci pusulasıyla aynıdır, ama pusula iÅŸaretleri biraz daha deÄŸiÅŸiktir. Uçak pusulalarında pusula iÄŸnesi, siyah bir diskin üzerine iÅŸaretlenmiÅŸ beyaz bir ok biçimindedir; pusula okuma noktası da denizci pusulasında olduÄŸu gibi pusula çanağıÂnın üzerinde iÅŸaretlidir. Normal bir pusulada görülebilecek yön ve derece iÅŸaretleri ise, çanağın çevresinde döndürülebilen bir çemÂberin üzerine kazınmıştır. Çemberde ayrıca, çemberin merkezini kuzey iÅŸaretine birleÅŸtiÂren beyaz, ışıltılı iki paralel çizgi bulunur. Pilot, örneÄŸin doÄŸuya doÄŸru bir rota izlemek için çemberi döndürerek üzerindeki doÄŸu iÅŸaretini pusula okuma iÅŸaretinin karşısına getirir ve sonra da uçağına, pusula iÄŸnesi iki paralel çizgi arasında kalacak biçimde kumanÂda eder.
Bugün hem gemilerde, hem de uçaklarda, ani yön deÄŸiÅŸikliklerine karşı çok duyarlı bir aygıt olan cayroskop kullaÂnılır. Uçaklarda cayroskopa ek olarak, elekÂtrik donanımında herhangi bir arıza ortaya çıktığında acil olarak kullanılmak üzere norÂmal bir magnetik pusula da bulundurulur.
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
Bu içerik 14.09.2009 tarihinde Hale tarafından, Dünya CoÄŸrafyası | Ä°catlar ve KeÅŸifler bölümünde paylaşılmıştır ve 1525 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 2 adet mesaj daha bulunmaktadır.
[İcatlar ve Keşifler] Pusula Nedir? | Pusulanın Tarihçesi - Yapısı - Özellikleri - Çeşitleri orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...