Ne neden? Esnemek, kaşınmak, karın guruldaması, göz kararması gibi gün içinde bir çok kez başımıza gelen olayların nedenlerini biliyor muydunuz? İşte söz konusu durumların bilimsel açıklamaları8230; Esneme Eğer vücudunuzda oksijen eksiği varsa ağzınız genişçe açılır ve vücudunuz daha fazla hava emmeye çalışır. Esnemek kanınızdaki karbondioksid ve oksijen oranını dengeleme yollarından birisidir. Esnemeyi tutmak neredeyse imkansızdır.
Ne neden? Esnemek, kaşınmak, karın guruldaması, göz kararması gibi gün içinde bir çok kez başımıza gelen olayların nedenlerini biliyor muydunuz? İşte söz konusu durumların bilimsel açıklamaları8230; Esneme Eğer vücudunuzda oksijen eksiği varsa ağzınız genişçe açılır ve vücudunuz daha fazla hava emmeye çalışır. Esnemek kanınızdaki karbondioksid ve oksijen oranını dengeleme yollarından birisidir. Esnemeyi tutmak neredeyse imkansızdır.
Evimizdeki bitkiler veya süs çiçekleri solunumlarında gündüzleri havadaki karbondioksiti alarak oksijen verirler ama geceleri ise bizim gibi oksijen alarak karbondioksit verirler. Bu nedenle de çiçeklerle aynı odada uyumanın, havadaki oksijen azalacağı için zararlı olabileceği konusunda genel bir inanış vardır. Aslında bu doğrudur ama sanıldığı kadar tehlikeli değildir. Konuyu daha iyi anlamamız için bir bitkinin aynı
Ev Taşırken Dikkat Etmeniz Gerekenler Kirası çok, muhiti iyi değil, artık dar geliyor’ gibi gerekçelerle evi taşımaya karar vermeden önce neyi nasıl yapacağınızı planlamalısınız. Bu sizin ve eşyalarınızın daha az zarar görmesi için de elzemdir. Sonunda oturacağınız evi buldunuz ve taşınmaya karar verdiniz. Ancak yeni eve taşınana kadar yapılacak işler o kadar çok ki, bunlar
Festival Festival, genellikle yerel bir topluluk tarafından belirlenmiş ve geleneksel olmuş gün ve tarihlerde kutlanan, yapıldığı yörenin imgesi hâline gelmiş etkinlikler bütünüdür. Festival kelimesi Latince festa kelimesinden gelir. İlk kez 12008217;lü yılların başında kullanıma girmiş ve yerleşmiştir. Festivaller genelde doyasıya yemeklerin yendiği, çevrenin en güzel şekilde süslenip, temizlendiği olgulardır. Festival Dinlerde festivaller Birçok kültürde festivaller
Geçmişte Yapılan İlginç Tedavi Yöntemleri Orta çağlardan on sekizinci yüzyıla kadar berber dükkanlarında tıraş dışında dişçilik, kan alımı, küçük ameliyatlar ve kırık-çıkıkçılık da yapılırdı Ortaçağ Japonyası’nda dişçiler dişleri parmaklarıyla çekerlerdi. Eski Çin’de doktorların kadınları çıplak görmesi yasak olduğundan ve ayıplanıcı sayıldğından eve çağırılan doktor yanında fildişinden yapılma bir çıplak kadın heykeciği getirirdi. Heykelcik kadının kocası
Geçmişten Bugüne Tuvalet Kullanımı İnsanlar tarihlerinde çok uzun bir süre tuvalet kullanmadılar. Başlangıçta hayvanlar nasıl yapıyorlarsa, onlar da öyle yaptılar. İşlerini en yakın çalının dibinde veya bir ırmak kenarında görebiliyorlardı. Ancak toplumlar geliştikçe, köyler, kasabalar ortaya çıktıkça tuvalet ihtiyacını karşılamak için daha uzak mesafelere gitme zorunluluğu doğdu. Ayrıca açıkta bırakılan atıkların yarattığı kötü koku ve
Gemici Bağları IZBARÇO Izbarço halatların çımalarına geçici kasa yapmak için kullanılır. Yelken ıskotaları ve mandarları bağlamak gibi sayısız yerde işlev görür. CAMADAN Camadan aynı çapta iki halatı birleştirmek için kullanılır. Halatlara yük binince birbirlerinin krosu içinde sıkışır ve kurtulmazlar. SANCAK Sancak bağı ıskota bağı olarak ta anılır. Sıkışmaya uygundur , kolaylıkla kurtulmaz. Bir halatın çımasını;
Gerinme Nedir ve Gerinmenin Haz Vermesi Nasıl Olur? Gerinme, aerobik olmayan egzersizin en doğal biçimidir. Gerinmeyi aerobik koşullanmanın temel bir tamamlayıcısı saymak gerekir. Köpekleri ve kedileri izleyerek gerinme ihtiyacımız hakkında çok şey öğrenenebilirsiniz. Köpekler ve kediler özellikle uykudan kalktıkları ya da hareket halinde olduktan sonraki zamanlarda sık sık ve çeşitli biçimlerde gerinirler. Gerinmede, gevşeme amacıyla
Gıdıklanmak rahatsız edici olduğu kadar eğlendiricidir de. Başkaları tarafından, hatta bazen dokunulmadan gıdıklanırız, ama kendi kendimizi gıdıklayamayız. Bazıları gıdıklanmaya karşı çok hassasken bazıları etkilenmez bile. Bir insan gıdıklanınca, derinin yüzeyinde bulunan küçük sinir lifçikleri harekete geçer. Özellikle tüyle okşama, böcek yürümesi gibi olaylara hassas olan bu lifçikler, sinyalleri beyne gönderirler. Ancak araştırmacılar bu sinyallerin beyinde
Gözlüğün Tarihçesi Şüphesiz tarih boyunca tüm insanlarda görme kusuru olmuştur. 13. Yüzyılda gözlük ortaya çıkıncaya kadar gerek doğuştan gerekse sonradan göz bozukluğu olan insanlar, ömürlerini böyle geçirmeye, iş yapamamaya hatta evden dışarı çıkamamaya mahkumdular. Aslında gözlüğün ana malzemesi olan camın tarihi 4 500 yıl evveline kadar gidiyor. Antik dünya insanlarının optik hakkında bilgileri olduğu, camın
Guinness Dünya Rekorları 8211; Guinness Rekorlar Kitabı Guinness Dünya Rekorları, 2000 yılına kadar Guinness Rekorlar Kitabı olarak bilinirdi. Dünyanın dört bir yanında kırılmış çeşitli rekorların kayda geçirildiği bir kitaptır. Kitap en çok satan kitap serisi dünya rekoruna sahiptir. Ayrıca Amerikan kütüphanelerinden en çok çalınan kitap olma özelliğini taşır. Bu kitabın diğer ilginç yanı 19508217;lerde bir
Hamurişi, Kek, Pasta Yaparken Püf Noktalar Tepside yufka böreği hazırlarken, daha lezziz ve kıvamında olmasını istiyorsanız; böreği hazırlayıp pişirmeden önce buzdolabında birkaç saat bekletin. Küçük fırın tepsisi içinde birkaç dakika ısıtırsanız, yeniden tazelik kazandıklarını görürsünüz. Hamur işi yaparken hamuru mutlak surette en az 30 dakika dinlendiriniz. Üzerini nemli bir bez ile kapatıp buzdolabına koyunuz. Böylece
Hanutçu, kısaca turistleri ikna edip dükkanlara çekerek oralardan alışveriş yapmalarını te8217;min eden ve bu işlemden pay alarak geçinen kimselere deniyor. Bu da bir meslek olarak kabul edilirse, bu işin adı 8220;hanut8221; oluyor, bu mesleğe de hanutçuluk deniyor. Yolu Sultanahmet8217;e düşen herkes saçları jölenin ağırlığı altında ezilen ve güneş gözlükleri altından turistleri kesen 8216;o8217; gençlere aşinadır.
Hapşırık Refleksif hapşırma denilen, güneş ışığı başta olmak üzere herhangi bir parlak ışığa bakınca hapşırma olayı insanların yüzde 188217;inde görülüyor. Hatta bu oran bazı bölgelerde yüzde 358217;e kadar çıkabiliyor. 25 senedir bu şekilde hapşırmanın genetik olduğu biliniyor. Hapşırma sayısının da yine genlerle nakledildiğine inanılıyor. Hapşırma burun kanallarındaki sinirlerin uyarılması sonucu oluşuyor ama parlak bir ışığın
Hızlı soğuk su içmenin zararları Hızlı içilen soğuk su, özelliklede vücut ısısı yüksekken, vücutta terleme fonksiyonunu artırıp, tuz ve mineral kaybına neden oluyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof.Dr. Günhan Erdem, “Özellikle vücut ısısı yükseldiğinde soğuk suyun hızlı içilmesi, vücutta terleme fonksiyonunu artıracağından çok fazla tuz ve mineral kaybetmeye neden olur. Soğuk
Bir insanın nefesini tutma süresi en çok suya dalmada söz konusu olur. İnsanlar binlerce yıl denizin 30 metre altına kadar kendi ciğer güçleriyle daldılar, sünger ve inci avcılığı yaptılar. Ne var ki istedikleri kadar sağlam ve güçlü olsunlar nefeslerini tutarak su altında birkaç dakikadan fazla kalabilmeyi başaramadılar. İnsanlar, dalgıç elbiseleri ile dalmaya 1800’lü yılların başlarında
İnsanların Yüzlerini Nasıl Birbirinden Ayırt Edebiliyoruz? Yüzümüz kişiliğimizin aynasıdır. Duygularımızı, düşüncelerimizi yansıtır. Yüzümüz sayesinde birbirimizi tanır, bir kimsenin yaşını hatta hangi coğrafyadan olduğunu tahmin edebiliriz. Çocuklar konuşmada olduğu gibi insan yüzlerini ayırt etmeyi de sonradan öğrenirler. Yetişkinler ise başka ırktan olan kişileri tanıyıp ayırt etmekte zorluk çekerler. Beyaz ırka göre tüm Japonların birbirlerine benzemesi gibi.
Issız Ada Ve 3 Şey8217;in Hikayesi Hep sorulan bir sorudur: 8220;Issız bir adaya düşseydiniz yanınıza almak isteyeceğiniz 3 şey ne olurdu?8221; İlginç bir öyküsü var bu sorunun, ama asıl ilginç yanı, bu öykünün gerçek olması. İşte öykümüz.. “Issız ada-Üç şey” Sorusu nereden gelir? Yıl 1835, Charles ıssız bir adaya düşer. Yanına da üç şey alır.
Türklerin hayatı, tarihin akışı içerisinde tetkik edildiğinde; devletin idari, adli ve zabıta hizmetlerinin komutanlarca veya başbuğlarca yürütüldüğü görülür. Eski Türklerde Başbuğ, Kağan, Hakan diye anılan hükümdarlar aynı zamanda emniyet ve asayiş hizmetleriyle bizzat uğraşmışlardır. Orhun Kitabeleri’nde Yargan olarak geçen ve Hakanların emrinde, emniyet ve asayişi sağlayan bir zabıtanın bulunduğu bilinmektedir. Selçuklularda 8220;Surta8221;, Osmanlılarda 8220;Subaşı8221;lar, daha