Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Fakir Ama Kararlıydılar


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 25.09.2007 tarihinde Aydan tarafından, KiÅŸisel GeliÅŸim ve Kariyer Planlama bölümünde paylaşılmıştır ve 498 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Stephen Hawking: Harap bir bedenden fışkıran büyük deha
1942 yılında İngiltere´´de doğan Hawking okul dönemlerinde hareketli ve sağlıklı bir öğrenciydi. Oxford Üniversitesi´´nin Fizik bölümünü birincilikle bitirdi.

Hayatının kabus dolu günleri, ALS Motor Nöron hastalığına yakalanmasıyla başladı. Omurilik ve beynindeki şuurlu kas hareketlerini düzenleyen sinir hücreleri dağılmıştı. Konuşma bozukluğu ve yutma güçlüğü çekiyordu.
Derken elleri de tutmaz oldu. Genç yaştaki Hawking´´in vücudu, beyni dışında resmen çökmüştü. Hatta doktorlar ancak iki yıl ömrü kaldığını düşünüyorlardı. Morali, ruh hali bir yıkım içinde olan Hawking sürekli klasik müzik dinleyip bilim kurgu romanları okumaya başladı. Ancak ailesinin ve hocası Scima´´nın yoğun ilgisi ve sevgisiyle hayata tekrar bağlanarak doktorları yanılttı. Ama artık ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkum konuşamayan biri haline gelmişti. İleteşimini ancak bilgisayar yardımı ile sağlayabiliyordu.


SaÄŸlık durumunun bu kadar bozuk olmasına raÄŸmen aşık oldu ve evlendi. EÅŸinin yardımıyla yüksek lisansını, ardından doktorasını yaptı ve profesör oldu. 1978 yılında teorik fizikteki en büyük ödül olan Albert Einstein ödülünü aldı. 1982 yılına gelindiÄŸinde artık dünyanın dört bir tarafından ödüller yaÄŸmaya baÅŸlamıştı. Kraliçe tarafından verilen Britanya Ä°mparatorluÄŸu Kumandanı niÅŸanı bunlardan biriydi. Küresel ısınmayı ilk ortaya atan Stephen Hawking oldu. Buna benzer teorilerin ve verilerin sahibi olan Hawking acı çekerek zirveye çıkanlara en büyük örneklerden…

Konfüçyüs: Dünyanın en bilinen filozofu bir bekçiydi M.Ö 550 yılında Çin´´de doÄŸdu. Asıl adı “Ãœstad filozof” anlamına gelen Kung Fu olmasına raÄŸmen, Avrupalılar ona Konfüçyüs demeyi tercih ettiler. ÇocukluÄŸu ve gençliÄŸi yoksulluk içinde geçti, beÅŸ yaşındayken babasını kaybetmiÅŸti.

Çok zor ÅŸartlar altında hayatta kalmaya çalışan ama kimseden karşılıksız yardım kabul etmeyen onurlu bir gençti. Bütün imkansızlıklara raÄŸmen 19 yaşında evlenip iki çocuk sahibi olan Konfüçyüs, kendisini ilime adamıştı ama hâlâ çalışmak zorundaydı. Depo bekçiliÄŸi yaptığı yılları saraylarda öğreticiliÄŸe terfi ettiÄŸi günler izledi. 25 yaşına geldiÄŸinde artık birçok öğrenci yetiÅŸtirmiÅŸ saygın bir bilim adamıydı. Konfüçyüs aralarında devlet adamlarının da bulunduÄŸu 3000´´den fazla öğrenci yetiÅŸtirmiÅŸti. Ä°nsanlığa bilgi, ahlak, fazilet ve Tanrı´´ya saygı konularında verdiÄŸi mesajlar binlerce yıl sonra hâlâ geçerliliÄŸini koruyor: “Sana bilmenin ne olduÄŸunu söyleyeyim mi? BildiÄŸin zaman bildiÄŸini, bilmediÄŸinde de bilmediÄŸini söyle- mek… Bilgi budur.”


Walt Disney: Depodaki fareden dünya çapında bir çizgi kahraman çıkardı
1901 yılında ABD´´nin Chicago kentinde doğdu. O kadar fakirdi ki karnını doyuracak parayı dahi bulamıyordu. Babası çok hastaydı. Annesi oğlu Disney´´e güveniyordu. O da ne iş bulsa çalışarak yemek için para kazanıyordu. Aslında belli bir mesleği olmadığı için iş bulması da kolay değildi. Pek çok iş yerinden geri çevriliyor ancak gazete dağıtıcılığı ve ambulans şoförlüğü gibi geçici işler bulabiliyordu. Bu arada babasının durumu daha da ağırlaşmıştı. Babasının sırf yeterli parayı bulamadıkları için hayatını kaybettiğini düşünen Disney bu yüzden uzun süre kendini suçladı.

Bu arada gözüne çarpan bir ilandan esinlenerek bedava sanat kurslarına katıldı. Çizimini geliÅŸtirdi. Bazı ajanslara minik çizgi filmler çizdi ama para kazanamadı. Hollyvvood´´a gidip ÅŸansını denemeye çalıştı. Bir çok çizim yapmasına raÄŸmen bir türlü tutturamıyordu. Hâlâ parasızdı… Ama bu meteliksiz gecelerden biri, ona hayatını deÄŸiÅŸtirecek yaratığı getirecekti. Geceleri çalıştığı bir depoda minik bir fareyle tanışmıştı. Onunla ekmeÄŸini paylaşıyor, dakikalarca seyrediyordu. Farenin dans eder gibi ilginç hareketler yapması Disney´´e ilham verdi ve bir gece onu kağıda çiziverdi… Dünya çocuklarının sevgilisi Mickey Mouse iÅŸte o gece doÄŸdu. Walt Disney artık ünlü ve zengin bir adamdı.

Alfred Nobel: Dinamiti icat ederken kardeÅŸini uçurdu Nobel de çocukluÄŸu fakirlik içinde geçenlerden… Ailesi ekmeÄŸi bile borç harç satın alabilecek kadar yoksuldu. Bu yüzden Alfred ve üç kardeÅŸinin herbiri baÅŸka yerlerde büyümek zorunda kaldı. Babaları para kazanmak için Rusya´´ya gitmiÅŸti. Ailesini ancak beÅŸ yıl sonra yanına alabildi. Ama iÅŸleri rast gitmemiÅŸ, beklediÄŸi hayatı orada da bulamamıştı. Stockholm´´e döndüler. Bu arada Alfred de büyümüş, fizik ve kimya alanlarındaki yeteneÄŸi farkedilmeye baÅŸlanmıştı. 28 yaşına geldiÄŸinde, kendisine ufak da olsa bir kimya laboratuvarı kurmayı baÅŸarmış, çalışmalarını burada sürdürmeye baÅŸlamıştı. O yıllarda kömür ve diÄŸer deÄŸerli madenlerin çıkarılmasında, tünellerin açılıp, köprülerin yapılmasında dev kayalar büyük engeldi. Nobel bu yüzden özellikle patlayıcılar üzerinde çalışıyordu. Ancak yaptığı deneylerden biri hem laboratuvarına hem de kardeÅŸinin hayatına mâlolacaktı. Bütün bunlara raÄŸmen yılmadı. AraÅŸtırmalarına binbir zorlukla da olsa devam etti ve sonunda baÅŸarıya ulaÅŸtı. 1865 yılına gelindiÄŸinde o artık dinamitin mucidi olarak anılıyordu. Ailesi bir anda zengin oldu, ünü ve icadı bütün Avrupa´´ya yayıldı.

Enzo Ferrari: Herkes sakatlığıyla dalga geçiyordu, ama o dünyanın en hızlı otomobilini yaptı 1898 ´´de Ä°talya´´da doÄŸan Enzo, demir ta-tamircisi bir babanın oÄŸluydu. Sakatlığı yüzünden askere alınmadı. Otomobil fabrikalarında işçi olarak çalışmaya baÅŸladı ama bedensel engeli yüzünden herkes ona aynı gözle bakıyordu: “Ä°ÅŸe yaramaz”. Bu tavır onu çok üzmekle birlikte asla yıldırmıyor, tam tersine daha da azimli olmasına neden oluyordu. Yürümekte zorlanan ve küçük görülen Enzo´´nun en büyük düşü, hızına kimsenin yet iÅŸemeyeceÄŸi bir otomobil yaratmaktı. Kafasına koyduÄŸu bu büyük hayali gerçekleÅŸtirdiÄŸinde yıl 1920´´ydi ve Enzo henüz 22 yaşındaydı. Katıldığı Büyük Sicilya Yarışla-rı´´nda “sakat adam arabası”yla birinci olması ÅŸahit olanları hayretler içinde bıraktı. Bundan sonra katıldığı yarışlarda da hep rakipsizdi. Hatta Ä°talya´´nın o zamanki lideri Benito Mussolini, Ferrari´´nin 30´´uncu yaÅŸ gününde ona “Kumandan” ödülünü verdi. Ferrari bir yıl boyunca atölyesine kapanarak zamanın en hızlı otomobilini yaratmayı da baÅŸaracaktı. 1946 yılında üretilen “Ferrari Formula 1” dünyanın ilk ciddi yarış arabasıydı. 1980´´de son dünya ÅŸampiyonluÄŸunu kazandıktan sonra, özel spor araba üretimine geçti. Bugün bir efsane olarak yollara hükmetmeye devam ediyor.

Abraham Lincoln: Yaşamını ölümlerin biçimlendirdiği adam son nefesini tiyatroda verdi Amerika Birleşik Devletleri´´nin 5´´inci Başkanı olan Abraham Lincoln, hayatıyla da örnek olan bir kişi olarak Amerika tarihine adını yazdırmayı başardı. Lincoln 1809´´da Kentucky şehrinde doğdu. Ailesi çok yoksuldu. Okuma yazma bile bilmiyorlardı. Abraham çocukluğu boyunca işçi olarak tarlalarda çalıştı, bakkallarda çıraklık yaptı. 10 yaşında annesi ve kız kardeşini kaybetti. Bu küçük bir çocuğun kaldıramayacağı kadar ağır bir yüktü. Günlerce kendine gelemedi. Ne yazık ki ölüm ileriki yıllarda da peşini bırakmayacak, 25 yaşındayken dört çocuğundan üçü çeşitli nedenler-
den ölecekti.

Genç Lincoln 20 yaşında Ohio ırmağı üzerindeki teknelerde düşük ücretlerle ağır işlerde çalıştı. Bu arada zincire bağlı kölelere yapılan eziyetleri görüyor, bunu bir gün sona erdirmeye yemin ediyordu. Okumayı çok seven Lincoln´´ın bir merakı da mahkemelere gidip davaları izlemekti. Duruşmalardaki insanları dinliyor, tanımaya çalışıyordu. Kısa sürede etrafında bilinen ve sevilen biri olmaya başladı. Bir süre sonra Kongre üyesi seçilmeyi başarmıştı. Ardından başkanlık gelecekti. Lincoln ülkedeki karışıklığın, adaletsizliğin ve köleliğin bitmesi için Amerika´´nın güney hükümetinin Washington hükümetine itaat etmesi gerektiğini biliyordu. Güneyliler ise Lincoln´´un kölelik karşıtı tavrına katlanamayarak dört yıl sürecek bir iç savaş başlattılar. Sonunda kazanan Lincoln olacaktı. Güney kuzeye boyun eğmiş, Amerika´´nın gelmiş geçmiş başkanları arasında en sevilenlerinden biri olan Lincoln de ikinci kez seçilmeyi başarmıştı. Amerika´´nın bugünkü sistemi ve anayasasında çok büyük etkiler bırakan Lincoln´´un bu başarısını ve düşüncelerini hazmedemeyenler de vardı. Kendisine düzenlenen suikastten kurtulamayacak, son nefesini bir tiyatro salonunda verecekti.

(Kişiselbaşarı.com)


(Visited 1 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 25.09.2007 tarihinde Aydan tarafından, KiÅŸisel GeliÅŸim ve Kariyer Planlama bölümünde paylaşılmıştır ve 498 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Fakir Ama Kararlıydılar orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleFelsefe Tarihinin Kökeni Sonraki Makale[El, Kol ve Avuçlar] Avuç Gücü Beden Dili

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz