Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Dünya Çiftçiler Günü | 14 Mayıs – Çiftçiye Saygı


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 27.04.2008 tarihinde Hale tarafından, Tarihte Bugün | Önemli Günler ve Haftalar bölümünde paylaşılmıştır ve 1986 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Dünya Çiftçiler Günü | 14 Mayıs

14 Mayıs 1946 Uluslararası Tarım Ãœreticileri Federasyon‘unun kuru­luÅŸ tarihidir. Bu kuruluÅŸun kısa adı Ä°FAB’ tır. Türkiye Ziraat Odaları BirliÄŸi bu kuruluÅŸun üyesidir.


Uluslararası Tarım Ãœreticileri Federasyonu’nun kuruluÅŸ günü olan 14 Mayıs yalnız bizde deÄŸil kuruluÅŸa üye bütün ülkelerde Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır.

Çiftçi, geçimini toprağı ekerek sağlayan kimsedir.


Dünya Çiftçiler Günü’nde radyo ve televizyonda çiftçinin sorunları dile getirilir. Bu konuda açık oturumlar düzenlenir. Hazırlanan özel prog­ramlarda, tarımda verimlilik konusu üzerinde durulur. Sulama, gübreleme, ilaçlama konusunda aydınlatıcı bilgiler verilir. Toprağın daha iyi işlenebil­mesi için ekim, dikim, bakım ve hasat işlerini yapmakta kullanılan alet ve makinalar tanıtılır. Yine Dünya Çiftçiler Günü’nde çok güç şartlar altında çalışan çiftçilerin ekonomimize katkıları anlatılır.

Dünya Çiftçiler Günü okullarda da kutlanır. Beslenmemiz için gerekli tarım ürünleri üreten çiftçilerimizin baÄŸ, bahçe ve tarlada nasıl zor ÅŸartlar altında çalıştıkları açıklanır. Giyeceklerimizin ham, maddesi olan pamuÄŸun, ipeÄŸin, yünün üretilmesinde çiftçilerimizin çalışmaları anlatılır. Sınıflarda tarım ürünleri koleksiyonu yapılır. Çiftçilerle ilgili ÅŸiirler okunur. Okul gazetesine Dünya Çiftçiler Günü’nün anlam ve önemini açıklayan yazılar hazırlanır. Gazete ve dergilerde yayınlanan yazılar kesilerek deÄŸerlendirilir.

Nüfusumuzun büyük çoğunluğu köylerde çiftçilik yapar. Çiftçiler her mevsimde çalışırlar. Bu çalışmalarının sonucu olarak sofralarımızın ekmeğini, meyvesini, sebzesini üretirler. Yaşamımızı çiftçilerimizin ürettiklerini yiyerek sürdürürüz. Güç şartlar altında çalışan, yorulan çiftçilerimize saygılı olmalıyız. Yiyeceklerimizin her birinde çiftçilerimizin alın teri ve göz nuru olduğunu unutmamalıyız.

Dünya Çiftçiler Günü’nde öğrendiklerimizi unutmayalım. Beslenmemizi saÄŸlamak için her mevsim gece gündüz, yaz kış demeden çalışan çiftçilerimize saygılı olalım.

Çiftçiye Saygı

Tahıl deyince aklımıza buğday, arpa, çavdar, mısır, yulaf gibi taneli bitkiler gelir. Tüm bu tahılların içinde en çok ekilen buğdaydır. Buğday tari­hin en eski çağlarından beri insanların başlıca besin kaynağı olmuştur. Soframızdan hiç eksik etmediğimiz, her öğün yediğimiz ekmek buğdaydan yapılmaktadır. Buğday, ekmek haline gelinceye kadar çeşitli işlemlerden geçer.

Küçük buğday tanesi, toprağa ekilişinden ekmek haline gelinceye dek basından geçen öyküsünü şöyle anlatıyor.


«Ben küçücük bir buğday tanesi idim. Ali Dayı sonbahar mevsiminde yağmurlar başlayınca tarlasını sürdü. Gübreliğinde biriktirdiği gübreyi toprağına vererek tarlasının verim gücünü artırdı. Daha sonra traktörlerle tarlasını sürdü. Tarlası sürülünce toprağı kabardı. Alttaki toprak üste, üsteki toprak da alta gelerek karıştı. Sürdüğü tarlasına tohumluk için ayırdığı beni ve öteki arkadaşlarımı ekti. Üstümüzden tırmıkla geçerek bizi iyice toprağa karıştırdı. Daha sonra da sürgü ile bastırdı. Ben ve arkadaşlarım tüm kış süresince toprağın altında kaldık. Yağmur, kar gibi yağışlarla sulandık, ilkbahar mevsimi gelince havalar ısınmaya başladı. Biz de bir canlanma oldu. Sıcağın ve suyun etkisi ile filizlendik. Yeşil yeşil toprağın üzerine çıktık. Tüm tarla yeşil bir halıya benzedi. Gelip geçenler bize büyük bir hayranlıkla bakıyor­du. Gün geçtikçe, biz daha da büyüdük. İlkbaharın son günlerine doğru başaklandık. Başaklarımızda yeşil yeşil buğday tanecikleri oluştu. Başağımızda bulunan taneler her gün biraz daha büyüdü. Yaz mevsimi gelin­ce de olgunlaştı. Tanelerimiz daha da irileşti. Yemyeşil olan başaklarımız, sapsarı oldu. Bu kez san bir halıyı andırıyorduk. Hele rüzgar esince sağa sola doğru hareket ederek dans ediyorduk. Tanelerimiz iyice olgunlaşınca Ali Dayı ve iki çocuğu oraklarla yanımıza geldi. Saplarımızı köklerimizden ayırarak bizi biçti. Biçildikten sonra demet haline getirildik, harman yerine geldik. Harman yerinde, toprağın üzerine yayıldık. Üzerimizden geçen döven, bizi iyice ezdi. Tanelerimizi, başaklarımızdan ayrıldı. Daha sonra tahta küreklerle rüzgara karşı savrulduk. Saplarımızdan iyice ayrılmak için ince bir tel örgüden meydana gelen elekten geçirildik. Çuvallara doldurulduk değirmene getirildik. Değirmende bizden başka tahıllar da vardı. Değirmenin içi un elde etmeye yarayan araç ve makinelerle dolu idi. Rüzgarla dönen değirmen taşlarının arasında iyice ezilerek un haline geldik. Tekrar çuvallara doldurulduk. Ekmek yapılıp pişirilen ve satılan fırınlara geldik.
Fırında çalışan işçiler bizim bir bölümümüzü aldılar. Elekten geçirerek kepeği aramızdan ayırdılar. Sonra su ile yoğrulduk, hamur olduk. Fırınlara girdik, piştik, kızardık. Fırın vitrinlerine konduk, bakkallara dağıtıldık. Sofraya geldik.»

Buğdayın ekilişinden sofraya gelinceye kadar süren serüven burada bitiyor. Bu süre içinde en çok emek veren, alın teri döken çiftçidir. Yalnız ekmek değil, soframızdaki meyvede, sebzede, çorbada, yemekte çiftçimizin emeği, alın teri vardır. Bu nedenle çiftçilerimize ne kadar saygı göstersek, azdır.

(Visited 13 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 27.04.2008 tarihinde Hale tarafından, Tarihte Bugün | Önemli Günler ve Haftalar bölümünde paylaşılmıştır ve 1986 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Dünya Çiftçiler Günü | 14 Mayıs - Çiftçiye Saygı orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleKüçük Åžeyler | SâmipaÅŸazâde Sezâi Sonraki MakaleAtatürk’ün Suriye’deki Kehaneti | KurtuluÅŸ Savaşı Öncesi Kehanetleri

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz