Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Dinler Tarihi Ansiklopedisi: Türkler ve İslamiyet


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 28.11.2007 tarihinde bosnak tarafından, Dinimiz Ä°slam | Ä°slam Büyükleri bölümünde paylaşılmıştır ve 11601 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Türkler ve İslamiyet

IX. asrın ortalarından itibaren gelişen askeri, ticari ve dini münasebetler neticesinde Türkler büyük gruplar halinde birbiri arkasından Müslüman olmaya başladılar. IX. asrın ikinci yarısında Samanilerin hakimiyetine geçmiş olan şehirlerin (Talas, İsficab) halkının çoğunluğunun Müslüman olduğunu söyleyebiliriz. Ancak büyük rakamlara ulaşan din değiştirmeler X. asırda başlamıştır.


Nasr b. Ahmed’in Talas seferi ve Ä°sficab beglerinin faaliyetleri sonunda Balasagun’un batısındaki Ordu ÅŸehrinde oturan Türkmen meliki Ä°slam’ı kabul etmiÅŸ ve Ä°sficab beylerine vergi vermeye baÅŸlamıştır. Türk boyları arasında kalabalık bir grup halinde Müslümanlığı ilk kabul edenler, Balasagun ile Talas’ın doÄŸusundaki Mirki kasabasında oturan Türkmenler olmuÅŸtur.

Türklerin İslamı Kabul Sebepleri

Türkler Müslümanlıktan başka diğer dinlere de zaman girmişlerdir. Fakat Musevilik, Hıristiyanlık ve Budizm gibi dinler çok az sayıda taraftar bulmuşlardır. Hatta bu dinlerin yayılmasına karşı sert tepkiler bile olmuştur. Buna karşılık İslamiyeti kabullerinde böyle bir durumda karşılaşmıyoruz.


xII. asırda yaÅŸamış din adamı ve tarihçi Süryani Mihail (ölm.1199) ÅŸu bilgiyi vermektedir “Türk Milleti tek tanrıya inanmakta idi. Arapların da tek Allah’a inanmaları Türklerin islam dinini kabul etmelerine sebep olmuÅŸtur.” Süryani Mihail’in bu tesbiti bir gerçeÄŸi ortaya koymaktadır.

Türklerin M.Ö. III. asırdan itibaren her ÅŸeye kadir olan ebedi Gök-Tanrıya inandıkları tarihi hakikat olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebeple kendi “Tanrı” anlayışlarına ters düşmeyen Ä°slamın Allah’ını kolaylıkla kabul etmiÅŸlerdir. DiÄŸer tarafdan Ä°slamın cihat mefkuresi ile Türklerin savaşçılık ruhu ve dünyaya hakim olma idealleri birbirini tamamlıyordu. Cihadın faziletleri ve mücahitlere ahirette vaat edilen mükafatlarda, Türkler, kendi ideallerini bulmuÅŸ oluyorlardı. Esasen kendi inançlarında öldürdükleri düşman nisbetinde öteki dünyada mükafatın vaad edilmiÅŸ olması yeni dini kabulde teÅŸvik edici bir sebep olmuÅŸtur.

Hz. Muhammed’in Türkler hakkındaki hadisleri, Türkler arasında Ä°slam peygamberine karşı bir sempati ve yakınlığın doÄŸmasına sebep olmuÅŸtur. Keramet sahibi olan ve gaipden haber veren Kamlar ile Ä°slamın Evliya ve mürÅŸitleri birbirlerinin yerine geçerken daha doÄŸrusu birbirleri ile kaynaşırken meydana gelen deÄŸiÅŸiklik pek farkedilmiyordu.

Türk töresi ile Ä°slam’ın ortaya koyduÄŸu nizam arasında bilhassa ahlaki meselelerde büyük benzerlik dikkati çekmektedir. Bu hususlar Türklerin inanç ve ideallerine uygun gelen ve zamanın en mükemmel bir dinine ve medeniyetine neden ve nasıl girmiÅŸ olduklarını ortaya koymaktadır.

Müslümanlığın Türkler Üzerindeki Etkileri

Türkler’in Müslümanlığı kabulü bu milletin kaderi üzerinde de son derece önemli bir yer iÅŸgal geder. Yeni bir din veya medeniyetin kabulü, cemiyette inanış, düşünüş ve yaÅŸayış gibi çeÅŸitli bakımlardan meydana getirdiÄŸi deÄŸiÅŸiklik ve geliÅŸmeler dolayısıyla bir milletin tarihinde en önemli bir hadise olma özelliÄŸini daima korumaktadır. Böyle bir deÄŸiÅŸiklikle milletlerin varlıklarını koruduÄŸu, yeni bir iman ve hızla ileri bir seviyeye eriÅŸtiÄŸi veya bunun tam aksine milli bünyelerinin sarsıldığının, hatta milli benliklerini kaybettiklerinin örneklerine tarihte sık sık rastlanmaktadır. Din deÄŸiÅŸtirmenin bir milletin hayatında meydana getirdiÄŸi deÄŸiÅŸikliklerin Türk tarihinde açık olarak görebiliriz.

Türkler Müslüman olmadan önce gerek Türkistan’da ve gerekse yayıldıkları ülkelerde Budizm, Maniheizm, Musevilik, ve Hıristiyanlık gibi dinleri kabul etmiÅŸlerdir. Ancak bu dinleri kabul kısmen olmuÅŸ ve büyük Türk kitlesi kendi Gök-Tanrı dinlerine baÄŸlı kalmışlardır. Türklerin kısmen de olsa kabul ettikleri bu dinlerin ortaya koyduÄŸu nizam, onların töre ve yaÅŸayışlarına uymadığı için, kısa zamanda onların milli benliklerini kaybetmelerine sebep olmuÅŸtur.


Gök Türk Hakanı Bilge KaÄŸan, vezir’i Tonyukuk’tan bir Budist mabedinin yapılmasını istediÄŸi zaman bu Bilge vezirin ona verdiÄŸi “Savaşı ve hayvan etini yemeÄŸi yasaklayan ve miskinlik telkin eden bu dinin kabulu Türkler için felaket olur” cevabı bu husustaki ileri görüşünü ve endiÅŸesini bütün açıklığıyla ortaya koymaktadır.

İslamiyetin kabulü Türklere yeni bir ruh ve kuvvet vermiş, Asya steplerinden Avrupa içlerine kadar uzanan sahalarda büyük ve uzun ömürlü devletlerin kurulmasında başlıca sebep olmuştur. Bunlardan daha önemlisi İslam dininin ortaya koyduğu nizam ile Türk töre ve yaşayışı birbirine uyduğu ve birbirini tamamladığı için Türkler milli varlıklarını devam ettirmişlerdir.

İslam dinini kabul eden Türk boylarından hiçbirisi, diğer dinleri kabul eden Macarlar, Bulgarlar, Hazarlar ve Peçenekler gibi milli varlıklarını kaybetmemişlerdir. Diğer bir ifade ile dünyanın çeşitli ülkelerine dağılmış olan Türk Milleti varlığını İslam dini sayesinde koruyabilmiştir. İslamiyetin bu müsbet tesiri, devlet idaresinden sanata kadar toplum alanının her alanında kendisini göstermiş, ilham kaynağı olmuş ve ölümsüz eserlerin meydana gelmesini sağlamıştır.

Alıntıdır

(Visited 1 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 28.11.2007 tarihinde bosnak tarafından, Dinimiz Ä°slam | Ä°slam Büyükleri bölümünde paylaşılmıştır ve 11601 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Dinler Tarihi Ansiklopedisi: Türkler ve İslamiyet orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleDoÄŸru - Dengeli Beslenme Nedir? | Temel Besin Maddeleri Nelerdir? - Beslenirken Nelere Dikkat Edilmelidir? Sonraki MakaleAtatürk'ün Çocukluk Anıları | Mustafa Kemal'in Dayısı Ve Tarladaki Korkuluk

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz