Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Dilin Canlandırma Gücü | Mehmet Kaplan


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 23.11.2009 tarihinde Hale tarafından, Güzel Türkçe'miz | Türkçe Dilbilgisi bölümünde paylaşılmıştır ve 395 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Dilin Canlandırma Gücü

Maksim Gorki, fırıncı çıraklığı yıllarında, Tolstoy‘un bir hikayesini okurken, öylesine kendinden geçer ki, acaba kağıdın içinde büyülü bir ÅŸey mi var diye havaya kaldırır bakar. Tabii beyaz sahife üzerinde siyah harflerden baÅŸka bir ÅŸey görmez.


Fakat saf fırıncı çırağını ve bütün saf okuyucuları büyüleyen şey, o ak sahife üzerinde yazılı kara harflerden başka bir şey değildir.

Harfler, seslerin işaretleridir. Kelimeler ise seslerden mürekkeptir. Yazılı veya sözlü işaretlerle, göz önünde bulunmayan her şeyi göz önüne getirebilir, ölüleri diriltebilir, ağaçları konuşturabilirsiniz. Bu büyü değil de nedir?

Güzel bir romanı okurken, Maksim Gorki‘de olduÄŸu gibi, kitap, kağıt, harf ortadan kalkar, gitmediÄŸimiz ÅŸehirlerde dolaşır, tanımadığımız insanlarla tanışır, onların yatak odalarına hatta ruhlarının içine gireriz.


Dile bu büyük gücü veren nedir? KendiliÄŸinden çalışan bir ÅŸartlı refleks mekanizması dolayısıyla, dilin varlığın yerine geçiÅŸi! Ãœnlü Rus alimi Pavlov, yaptığı denemelerle köpeklerde sun’i olarak çeÅŸitli ÅŸartlı refleksler yaratmaya muvaffak olmuÅŸtu. KöpeÄŸe acıktığı zaman et verilirken bir de zil çalınır. Bu hareket tekrarlanınca, köpeÄŸin aÄŸzından, sadece zil sesi ile de salyalar akmaya baÅŸlar. Tabii zil sesi karın doyurmaz ama etin hayalini uyandırır.

İnsanoğlunun hayatında kelimeler de aynı rolü oynarlar: Gösterildikleri eşyanın hayalini göz önünde canlandırırlar.

Hayat boyunca öğrenilen kelimeler, bizim hafızamızda, onların hayali ile beraber, gözle görünmez bir dünya yaratırlar. Bir hikayeyi dinler veya okurken, ses ve yazı, hafızamızdaki hayalleri canlandırır. İyi bir edebiyatçı, dilin bu canlandırma gücünden faydalanarak, asıl dünyaya benzer veya ondan daha zengin veya değişik bir hayal dünyası yaratır.

Herkesin bildiği, günlük hayatta kullandığı kelimelerin hayal mekanizmasını daha çabuk harekete getireceği gayet tabiidir. Bundan dolayı büyük yazarlar, yeni kelimeler icat etmekten çok, herkesin bildiği kelimelerle yeni dünyalar yaratırlar.

(…)

Bir yazar, kullandığı her kelimenin dış alemde veya insan hayatında neye tekabül ettiğini bilmelidir. Bülbül ile karga ayrı kuş çeşitlerini gösterir. Şefkat, merhamet ve sevgi kelimeleri arasında öyle ince farklar vardır ki, sevdiklerimizin bize karşı besledikleri duyguyu tavsif ederken bu kelimelerden birini veya ötekini kullanmak, bazen hayati bir önem kazanır.

…Ä°yi yazar, dile hakim olduktan sonra, onu unutur, bizzat varlık, hayat ve insan ile uÄŸraşır. Daha doÄŸrusu o dili kullanırken dürbünle dünyayı seyreden biri gibi dikkatini kelimelere deÄŸil, varlığa çevirir. Dünyayı seyredecek yerde dürbünün kendisine bakan biri, dünyayı deÄŸil, dürbünü görür.


Mehmet Kaplan


(Visited 3 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 23.11.2009 tarihinde Hale tarafından, Güzel Türkçe'miz | Türkçe Dilbilgisi bölümünde paylaşılmıştır ve 395 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Dilin Canlandırma Gücü | Mehmet Kaplan orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleSarıkamış Dramı | Alptekin MüderrisoÄŸlu Sonraki MakaleÄ°LMÄ°HAL | Ameliyatlı Hastanın Abdest Durumu

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz