Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Çağdaş Gelişmeler Işığında İlköğretimde Yapısal Değişmeler | Prof.Dr. Mustafa Ergün


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 31.08.2008 tarihinde Sema tarafından, EÄŸitim Haberleri, GeliÅŸmeler, Sorunlar ve Sınavlar bölümünde paylaşılmıştır ve 353 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


ÇAĞDAŞ GELİŞMELER IŞIĞINDA
İLKÖĞRETİMDE YAPISAL DEĞİŞMELER

Türkiye’de Cumhuriyet döneminde en önemli yapısal deÄŸiÅŸiklikler ilköğretim alanında olmuÅŸtur ve olmaya da devam etmektedir.


Osmanlının ve Cumhuriyet’in eÄŸitim alanındaki en büyük korkusu, bütün yerleÅŸim yerlerine birer ilkokul açmak, daha doÄŸrusu bir öğretmen yetiÅŸtirmek idi. Bu yüzyılın baÅŸlarında Osmanlı Maarif-i Umumiye Nazırı Emrullah Efendi, 70.000 öğretmene ihtiyacımız olduÄŸunu bildiriyordu. EÄŸitimin temeli öğretmen olduÄŸu için, bu meslek adamlarının çok iyi yetiÅŸtirilmesi gerekiyordu. Prusya’da (Almanya) ve Bulgaristan’da iyi yetiÅŸmiÅŸ ilkokul öğretmenlerinin ülke ve millet için neler yapabilecekleri görülmüştü. Türkiye’de de kaliteli ve idealist öğretmen yetiÅŸtirmek için daha Osmanlı zamanından itibaren birçok öğretmen okulu denemelerinde bulunulmuÅŸtur.

Osmanlıda ve Cumhuriyetin ilk yıllarında öğretmenler genellikle kentlere yönelik olarak yetiÅŸtiriliyordu. Kırsal bölgelerde öğretmenlerin halk ve çevre ÅŸartlarıyla uyumlu çalışabilmesi için farklı öğretmen yetiÅŸtirme modelleri uygulandı. BaÅŸarısız bulunan 1928’lerdeki Köy Öğretmen Okulları, kendi felsefesi içinde çok baÅŸarılı olan EÄŸitmen Kursları,1940’lı yılların Köy Enstitüleri,1950’den sonraki Ä°lköğretmen Okulları gibi örnekler, Cumhuriyet yönetimlerinin bu sorunu çözmek için ne kadar azimli çalıştıklarını göstermektedir.

O yılların her köye bir öğretmen, her köye bir okul uygulaması daha sonraki yıllarda büyük ölçüde çözümlendi. Eğer Doğu ve Güneydoğudaki anarşik hareketler olmasaydı, Türkiye her kırsal yerleşim yerine bir ilkokul açıp bir öğretmen gönderebilecekti.


Ancak zamanla birçok etmenler sosyal yapıyı değiştirdiği için, her köye bir öğretmen gönderme politikası yerine başka politikalar oluşturulmaya çalışılmıştır.

Şartları değiştiren faktörler neler idi?

En önemli faktör, gelişmiş ülkelerin bizden önce yaşadıkları, köyden şehirlere göç idi. Gerek tarımdaki makineleşme sonucu doğan işsiz insan sayısı gerekse şehirlerde hizmet ve sanayi sektörlerinde doğan işçi açığı, kırsal bölgelerden kentlere yıllar sürecek bir akın başlattı. Kentlerin özgürlük havası, yükselme imkânlarının çok olması ve çekici hürriyet havası gibi faktörler bu göçü daha da hızlandırdı.

İkinci bir göç olayı, kırsal bölgelerden yurtdışına olan göç idi. Bu yolla yurtdışına yoğun bir göç olduğu gibi, bu, iç göçü daha da hızlandırdı. Artık işçi olarak çalışmanın dışında da kent merkezlerine yerleşilmeye başlandı.

Dolayısıyla, ilköğretimdeki yapısal değişikliği zorlayan faktörlerin başında, kırsal bölgelerdeki nüfusun alabildiğine azalması gelmektedir. Her yıl, öğrenci azlığından dolayı birçok köy okulu kapatılmak zorunda kalmaktadır. Bu yerlerdeki çocuklar yatılı bölge okullarına veya pansiyonlu okullara kaydırılmaktadır.

İlköğretim, her köye bir okul politikasından çok köye bir okul politikasına ve yapılanmasına geçmiştir.

Bu geliÅŸmeler, Almanya’da olduÄŸu gibi, genelde nüfus artışının iyice azalması sonucu okul çevrelerinde yeterli sayıda çocuk bulunamamasından dolayı, eskiden yapılmış çok büyük okulların boÅŸ, öğretmenlerin de öğrencisiz kalması dolayısıyla ilköğretimi belli merkezlerde toplama ÅŸeklinde geliÅŸmiÅŸ ülkelerde de ortaya çıkmaktadır. Gelecekte, ülkemizde de bu tür geliÅŸmelerin olması kaçınılmazdır.


İlköğretimdeki yapısal değişmeyi kolaylaştıran ve mümkün kılan bir başka faktör, teknolojik alandaki gelişmelerdir. Bunların da başında, ulaşım ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler gelmektedir. Mükemmel yolların ve bu yollar üzerinde çok hızlı sefer yapan araçların ve firmaların kurulması, eskiden uzak olan mesafeleri şimdi alabildiğine kısaltmıştır. Eskiden aşılamaz olan yerler dümdüz olmuş, günler ve saatler alan yolculuklar dakikalara inmiştir. İletişim teknolojisindeki gelişmeler, dağdaki çobanlara bile cep telefonlarının yayılması ile insanları her an birbirlerinden haberdar olabilecekleri bir konuma getirmiştir.

Bu teknolojik gelişmeler sonucu, artık veliler eğitim hizmetinin ayaklarına gelmesini isteme yerine, çocuklarını, eğitim hizmetinin en iyi verildiği yerlere göndermeye başlamışlardır. Bir zamanlar bazı köylere açılan ortaokullara oradaki köylüler bile çocuklarını göndermemişler, 10-15 dakika mesafedeki şehir ve kasaba ortaokullarına göndermişlerdir.

Bu gelişmeler karşısında okulların sadece yatılı veya pansiyonlu okullar olarak ilköğretim seviyesindeki öğrencileri belli merkezlerde toplaması yetmeyecektir. Yukarıda sayılan teknolojik gelişmelere ek olarak eğitim teknolojisi ve özellikle bilgisayar alanındaki gelişmelerin önemli bir maliyet gerektirmesi, bunların her okula eşit olarak dağıtılmasını ve belli aralıklarla modernleştirilmesini zorlaştırmaktadır. Okullar artık sadece bir bina bir öğretmen ikilisinden kütüphane, spor salonları, sosyal tesisler gibi yan bileşenlerinin de bulunduğu bir kompleks haline gelmektedir. Bütün okullara bu olanakların tanınması zor olduğu için, okullar arasında şans ve fırsat eşitliğinin sağlanması çok zor olacaktır.

Türkiye gibi, eğitim olanakları arzının düşük talebinin yüksek olduğu toplumlarda birçok seçme sınavları, her kademedeki öğrencilerin çok iyi yetiştirilmesini gerektirmektedir. Bunun temel şartı da, özellikle ilköğretim çağındaki çocuklara şans ve fırsat eşitliğinin tam olarak sağlanmasıdır. Bu eşitlik de temel öğretim binalarının (dershane, kütüphane, spor salonu, laboratuvarlar, resim atelyesi, müzik salonu, medya merkezi, bilgisayar merkezi gibi), buralardaki temel öğretim teknolojilerinin tam olarak sağlanması ile olur. Bu arada bütün alan öğretmenleri de okulda hazır bulunmalıdır.

Dolayısıyla bugünkü yatılı bölge ve pansiyonlu okullar ilköğretimdeki en son yapılanma deÄŸildir. Daha rasyonel bir yapılanma için, ülkenin her tarafında “okul merkezleri” uygulamasına geçilmelidir.

Bir okul merkezi, çevredeki belli sayıda öğrencinin yararlanacağı, anaokulundan liseye kadar bütün eÄŸitim kademelerinin bulunduÄŸu, bunların ortak olarak yararlanabilecekleri temel öğretim binalarının ve iç donanımlarının tam olduÄŸu, her kademeden bir öğretmen topluluÄŸunun pedagojik etkileÅŸim içinde bulunduÄŸu bir gençlik ve eÄŸitim merkezidir. Bu merkezlerin ön hazırlıkları, coÄŸrafi ve kültürel özellikler göz önüne alınarak yapılan “eÄŸitim haritaları” ile yapılmalıdır. Bu haritalarda kültürel, demografik ve fiziki coÄŸrafya verileri deÄŸerlendirilerek okul merkezlerinin nerelere kurulacağı ve buralara hangi yerleÅŸim yerlerinin baÄŸlanacağı belirlenmelidir. Bu hazırlıklardan sonra kurulacak eÄŸitim merkezlerinde çevredeki çocuklar ve gençler okul otobüsleri ile taşınmalı; bazı kritik günler için gerektiÄŸinde çocukların birkaç gün okulda zorunlu olarak kalabilecekleri günler için de gerekli hazırlıklar yapılmalıdır.

Bu merkezlerde, öğrencilerin sosyal hayatları çok daha mükemmel oluşabileceği gibi öğretmenler de tam bir mesleki doyum içinde olacaklardır. Çok ders arasından öğrencilerin yetenek ve ilgilerine göre serbestçe ders seçmeleri ve bunları uzman öğretmenlerden almaları mümkün olduğu gibi, bu dersleri de tam bir eğitim teknolojisi desteği ile almaları sağlanmış olacaktır.

Bu eğitim merkezleri sadece kırsal bölgelerde değil kentsel bölgelerde de kurulması gerekir. Artık her mahalleye, her sokağa ilköğretim okulları ve liseler kurma yerine kentin uygun bir veya büyük kentlerde birkaç bölgesine, tüm eğitim olanaklarının bulunduğu merkezleri kurmalı, öğrencilerin evleri ile bu merkezler arasında ücretsiz taşınmaları sağlanmalıdır. Bu merkezlerin kurulması için gerekli finansman çok merkezi yerlerdeki okul bina ve arsalarının satılmasıyla temin edilebilir.

Eğitim sistemimizde çağdaş gelişmeler ışığında yapılması zorunlu olan bazı değişiklikler yanında, çağdaş teknolojik gelişmelerin sağlandığı olanaklar da eğitim-öğretimin mükemmelleştirilmesi yönünde kullanılmaya çalışılmalıdır.

EĞİTÄ°MDE YANSIMALAR IV CUMHURÄ°YET’Ä°N 75. YILINDA
İLKÖĞRETİM I. ULUSAL SEMPOZYUMU

Prof. Dr. Mustafa ERGÃœN

(Visited 1 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 31.08.2008 tarihinde Sema tarafından, EÄŸitim Haberleri, GeliÅŸmeler, Sorunlar ve Sınavlar bölümünde paylaşılmıştır ve 353 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Çağdaş Gelişmeler Işığında İlköğretimde Yapısal Değişmeler | Prof.Dr. Mustafa Ergün orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleFantastik Edebiyat | Fantastik Edebiyat Ãœzerine Sonraki MakaleAtatürk Günlüğü - Today | 24 Kasım - November

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz