Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Bugün 8 Eylül! | Attila İlhan Anlatıyor


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 11.09.2013 tarihinde Hale tarafından, Yakın Dönem Türkiye Tarihi bölümünde paylaşılmıştır ve 107 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


İzmir’in Kurtuluşu | 9 Eylül 1922

Bugün 8 Eylül!


Büyük Taarruz Sürüyor..

Süvari Kolordusu İzmir’e Yürüyor!

Attila İlhan Anlatıyor…


İzmir’in Yunan İşgalinden Kurtuluşunun 91. Yılı Kutlu Olsun!

9 Eylül 1922

Fahrettin Paşa’nın Süvari Kolordusu Büyük Taaruzda çok faal rol oynamıştır.

8 Eylül günü, yani bugün Manisa’ya girer. Manisa kurtulmuştur. Uzun süreden beri savaşmaktadırlar ve henüz süvarilerin midesine sıcak yemek girmemiştir. Manisa’nın kazanılması üzerine, bir yemek yenilmesi emredilir. Seyyar mutfaklar kurulur. Yemek hazırlanmaya başlanır. Fakat bir müddet sonra, İzmir’den bir telgraf gelir. Yunanlılar çekiliyor, yerli Rumlar şehri yakacak, acele yetişilmesi lazımdır.

Menemen’den bir telgraf geliyor. “Rumlar bizi yakacak, derhal yetişmeniz lazımdır!”

Derhal kazanlar dökülüyor ve süvariler atlara atlayıp bu gece İzmir istikametinde ve Menemen istikametinde harekete geçiyorlar.


Ve aşağı yukarı sabah yaklaşırken İzmir’e gelmişlerdir. 9 Eylül sabahı, Kumandanı Yüzbaşı Şerafettin Bey olan öndeki birliklerden bir tanesi İzmir’e ilk giren birlik olmak hırsı ve hevesiyle şimdiki ismiyle Hilal ve Alsancak dediğimiz bölgeden bir taaruz geliştiriyor.

Neticede, dört nala ilerlerken hiç beklemedikleri bir şekilde, bir yıkıntının arkasında pusu kurmuş olan yerli Rumlar ani bir ateş açıyorlar. Ve bu ateş onları durduruyor hatta içlerinden üçü orada şehit oluyor. Fakat Yüzbaşı Şerafettin Bey’in atlıları öyle kolay yılacak atlılar değillerdir. Savaşarak, Alsancak istikametinden İzmir’e girerler.

9 Eylül sabahı, saat 10.30’da, Konak’ta Hükümet Konağının balkonunda asılı olan Yunan bayrağını Yüzbaşı Şerafettin Bey bizzat indirir. Türk Bayrağını çeker. Ve İzmir Türk olur. Çok geçmeden Sarıkışla ve Kadifekale’ye de bayrak çekilir. Böylece hedefe varılır.

Varılır da, beni düşündüren şudur.

Neden bu kadar sene geçtiği halde, hiç birimiz bu üç şehidin kim olduğunu hiç araştırmadık. Onlar her şeyleriyle, İstiklal Savaşının ‘gerçek temsilcileridir’. Sonuna kadar getiriyorlar ve şehre girerken şehit düşüyorlar. Şu kadere bakın. Ben bunu ilk defa, burada (İzmir’de) gazetecilik yaparken Karşıyaka’ya geçtiğim yolda bir abide görünce fark ettim.

Sıradan küçük bir taş dikilmişti. Nedir diye merak ettim. Çünkü öyle şatafatlı bir şey değildi. Bir gün arabadan indim ve baktım. Üzerine yaldızla eski harflerle kısacık bir not düşülmüş. Ben Cumhuriyet çocuğu olduğum için eski yazıyı bilmiyorum. Onu aynen kopya ettim. Sonra götürdüm, o zaman sağ olan anneme gösterdim. Annem ona baktı ve iki kelime okudu. ‘Şeref’ ve ‘Namus’.

Bu iki kelime, bütün bir İstiklal Savaşının özetidir.

Biz tarihte yirmiye yakın devlet kurmuş bir kavimiz. Biz öyle kolay kolay Yunanlıya, İngilize, Fransıza esir olacak bir millet değiliz. Bunu her zaman isteyenler çıkacaktır. Ama görev verilmiştir.

Görevi biliyorsunuz.

Birinci vazifemiz, Türk İstiklalini ve Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdaafa etmektir. Bu, bizim en büyük hazinemizdir.

Ama bu hazineyi, istikbalde dahi elimizden almak isteyecek olan haricî ve dahilî bedhahlarımız olacaktır.

O bedhahlara karşı aynı mantıkla direnebilmeliyiz.

O bedhahlar, Mustafa Kemal Paşa’nın Nutkun sonunda belirttiği ‘bedhahlar’ ortada. İş o kadar vahim.

Onun için ben diyorum ki ‘Parola Vatan, İşareti Namus’

O halde dikkat.

Görev başına. Marş marş, marş!

Attila İlhan

İzmir, 08.09.2004

Bakınız, İzmir’in Kurtuluşu | 9 Eylül 1922 “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!”.

(Visited 3 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 11.09.2013 tarihinde Hale tarafından, Yakın Dönem Türkiye Tarihi bölümünde paylaşılmıştır ve 107 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 4 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Bugün 8 Eylül! | Attila İlhan Anlatıyor orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleAtatürk'e Şiirler : Yetiş Atam | Şakir Metlioğlu Sonraki MakaleThere are many definitions of outsourcing as there are ways to

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz