[Biyoloji] Kan | Kanın Yapısı – Özellikleri – Görevleri – Kan Fizyolojisi – Kan Dolaşımı – Vücudumuzdaki Kan Damarları – Kan Hücreleri
Hale - 21 Aralık 2012 Fizik, Kimya ve Biyoloji 0 0 Okunma : 3713
İçerik Hakkında Bilgi
- Bu içerik 28.06.2009 tarihinde Hale tarafından, Fizik - Kimya - Biyoloji Konu Anlatımları bölümünde paylaşılmıştır ve 888 kez okunmuştur.
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
İçerik ve Kategori Araçları
- Kategoriye Abone Ol
- Makalenin Çıktısını Al
- Makaleye Yorum ekle
- Son Güncellenme Tarihi: 2 Aralık 2012, Pazar 06:43
Kan
Kan, insanda ve üstün yapılı hayvanlarda yaşamın sürmesini sağlayan en önemli vücut sıvısıdır.
Dolaşım sistemini oluÅŸturan kalp ve kan damarları aracılığıyla bütün vücudu dolaÂÅŸarak dokular arasındaki madde alışveriÅŸine yardımcı olur. Bütün çokhücreli geliÅŸmiÅŸ canÂlılarda, bir yandan hücrelere gerekli olan besin maddeleri ile solunum gazlarını, öte yandan hücre etkinliklerinin yan ürünü olan atık maddeleri taşıyan böyle bir sıvı vardır. Bitkilerde, köklerin emdiÄŸi suyu ve mineral tuzlarını yapraklara, yapraklarda fotosentezle üretilen besin maddelerini öbür dokulara ileten bu taşıyıcı sıvıya “besisuyu” denir.
Ä°nsanda ve geliÅŸmiÅŸ hayvanlarda bu taşıma görevini üstlenen kan, sindirim sisteminden aldığı besin maddeleri ile akciÄŸerlerden aldığı oksijeni vücuttaki milyonlarca hücreye götüÂrür. Her hücre, geliÅŸmesi ve iÅŸlevlerini yerine getirmesi için hangi maddelere gereksinimi varsa yalnızca o maddeleri seçerek gerektiÄŸi kadarını kandan alır. Bu maddelerin özümsenmesi sırasında açığa çıkan ve vücuttan uzaklaÅŸtırılması gereken zararlı atıkları, karÂbon dioksidi ve fazla suyu da gene kana boÅŸaltır. Kan bu kez yüklenmiÅŸ olduÄŸu bu maddeleri böbreklere ve akciÄŸerlere taşıyarak vücuttan dışarı atılmalarına yardımcı olur. Bu arada kandan hücrelerarası boÅŸluklara sızan sıvıları ve besin maddelerini toplayarak yeniÂden kana aktarmak üzere vücutta ikinci bir sıvı dolaşır. Renksiz olduÄŸu için “akkan” da denen bu sıvının adı lenftir.
Kan Dolaşımı
Kan dolaşımı vücudun bütün organlarına ve dokularına ulaşan bir enerji iletim sistemidir. Kalp, içinde bol oksijen bulunan açık kırmızı renkli kanı aorta pompalar. Bu anaatardamardan ayrılan daha küçük atardamarlar ve kılcal damarlar aracılığıyla kan bütün vücuda dağılır. Kanın taşıdığı oksijen ve besin maddeleri kılcal damarların incecik duvarlarından geçerek hücrelerin içine girer. Hücrelerdeki atık maddeler de gene kılcal damarlar yoluyla kana karışır. Oksijeni azalmış olan bu koyu kırmızı renkli kan toplardamarlar aracılığıyla kalbe taşınır ve yeniden oksijen yüklenmek üzere akciğerlere gönderilir. Buradaki kılcal damarlarda akarken havanın oksijenini alır ve bir kez daha vücuda pompalanmak üzere kalbe geri döner.
Ä°nsanın ve omurgalı hayvanların kanı, damar denen kapalı boruların içinde dolaşır ve olaÂÄŸan koÅŸullarda hiçbir zaman damarların dışıÂna çıkmaz. Buna kapalı dolaşım denir. Oysa omurgasız hayvanların çoÄŸunda açık dolaşım vardır. Bu sistemde, damarlardan çıkarak dokuların arasındaki boÅŸluklara dolan kan madde alışveriÅŸini yaptıktan sonra yeniden damarlara döner.
Ä°nsanın ve üstün yapılı hayvanların dolaşım sisteminde kanı harekete geçiren ve damarlaÂrın içinde sürekli akmasını saÄŸlayan organ kalptir. Bir pompa gibi çalışan bu organ kanı büyük bir basınçla damarlara doÄŸru iter ve kıllar, tırnaklar gibi ölü dokular dışında vücuÂdun bütün hücrelerine ulaÅŸtırır.
Ä°nsanlar kanın vücuttaki bütün dokuları beslediÄŸini eskiçaÄŸlardan beri bildikleri halde kalbin nasıl çalıştığını ve kanın hangi yolu izlediÄŸini yüzyıllarca açıklayamadılar. Eski Yunan bilginleri kalp ile akciÄŸerler arasında bir baÄŸlantı olduÄŸunu fark etmiÅŸlerdi. Gene de, baÅŸta Aristo olmak üzere birçoÄŸu damarÂlarda kan yerine hava bulunduÄŸuna ve bu havanın kalpten geldiÄŸine inanıyordu. Eski Yunanlı hekim Galenos atardamarların hava deÄŸil kan taşıdığını kanıtlayarak bu yanlış inanışı çürüttü. Ama o da kalbin görevini açıklayamadı ve kanın damarlardaki hareketiÂni denizlerdeki gelgit hareketine benzeterek yanılgıya düştü.
Kan dolaşımını bugün bildiÄŸimiz biçimiyle açıklayan ilk tıp bilgini William Harvey’dir (1578-1657). Harvey, kanın kalp aracılığıyla atardamarlara pompalandığını ve hep tek yönde akarak toplardamarlar aracılığıyla kalÂbe geri döndüğünü, böylece kan dolaşımının vücutta bir daire çizdiÄŸini deneylerle gösterdi. Ãœstelik kılcal damarları görebileceÄŸi kadar güçlü bir mikroskobu olmadığından, atardaÂmarlar ile toplardamarlar arasındaki bu baÄŸÂlantıyı yalnızca varsayımla çıkarmıştı. NiteÂkim kılcal damarların varlığı, Harvey’in 1628’de yayımladığı bir kitapta kan dolaşımını açıklamasından yıllar sonra bulundu.
Kan vücutta dolaşırken birbirinden tamaÂmıyla ayrı iki yol izler. Bunlardan birinde yalnızca kalp ile akciÄŸerler, öbüründe kalp ile vücudun geri kalan bölümleri arasında dolaÂşır. Sol kalpten çıkan oksijen yüklü ve açık kırmızı renkli temiz kanın bütün vücudu dolaşıp saÄŸ kalbe dönmesine büyük dolaşım denir. Taşıdığı oksijeni dokulara verip karbon dioksit yüklenmiÅŸ olan koyu kırmızı renkli kirli kanın saÄŸ kalpten çıkıp akciÄŸerlere gideÂrek oksijen yüklendikten sonra sol kalbe dönmesi ise küçük dolaşımadır.
Kan Damarları
Kalpten dokulara ve organlara kan götüren damarlara atardamar, dokulardan kalbe kan getirenlere de toplardamar denir. Büyük atarÂdamarlar kalpten çıktıktan sonra yol boyunca dallanarak daha ince atardamarlara ayrılır ve en sonunda yalnızca mikroskopla görülebilen kılcal damarlardı oluÅŸturur. Kılcal damarlar ise kalbe yaklaÅŸtıkça birleÅŸip kalınlaÅŸarak toplardamarlara dönüşür. Bu üç tip damarın yapısı iÅŸlevlerine uygun olarak birbirinden farklıdır.
Atardamarların kastan yapılmış duvarları, kalbin kanı pompalarken uyguladığı basınca dayanacak kadar kalındır. Genellikle vücuÂdun dokularına gömülmüş olarak derinde bulunan bu damarlar ancak bazı yerlerde, örneÄŸin el bileÄŸinde, ÅŸakaklarda, boyunda, ayak sırtında ve ayak bileÄŸinin dış yanında yüzeye yakındır. Bu bölgelerde, her kalp atımında kanın atardamarların duvarına baÂsınçla vurarak geçiÅŸi hissedilebilir. Bu vuruÅŸu, yani nabzı saymak için en uygun yer el bileÄŸinin iç yüzündeki atardamardır. Kanın atardamarların duvarına yaptığı bu basınca kan basıncı ya da tansiyon denir. Bazı hastaÂlıklarda yükselen, bazılarında düşen kan baÂsıncı genellikle üstkoldaki büyük atardamarÂdan tansiyon aletiyle ölçülür.
Toplardamarların duvarları daha incedir; çünkü bu damarlarda dolaÅŸan kanın basıncı artık azalmıştır. ÇoÄŸu yerde yüzeye iyice yakın olan toplardamarlar kollarda ve bacakÂlarda çok belirgindir. Bu damarlar dokularÂdan kalbe dönen oksijensiz kanı taşıdığından, derinin altından mavi renkli bir aÄŸ gibi görüÂnür. Ä°nsanın bir yeri kesildiÄŸinde zarar gören genellikle toplardamarlardır. Bu damarlardan yavaşça akan koyu renkli kan bir süre sonra pıhtılaşır ve kanama durur. Oysa bir atardaÂmar kesildiÄŸinde açık kırmızı renkli kan hızla fışkırarak akar. Bu tehlikeli kanamayı durÂdurmak için kesilen yere parmakla ya da avuç içiyle sıkıca bastırmak ve zaman yitirmeden bir doktora baÅŸvurmak gerekir.
Toplardamarlar yüzeyde olduÄŸundan küÂçük bir şırıngayla damara girip kan almak kolaydır. Bu yüzden laboratuvar testleri için gerekli kan toplardamarlardan alınır. Kılcal damarların duvarları atardamar ve toplarda-marlarınkinden çok daha incedir. Bu yüzden kandan hücrelere ve hücrelerden kana madde geçiÅŸi hep kılcal damarlarda olur. Aynı özellik lenf damarları için de söz konusudur. Kan plazmasından ayrılan sıvıyı ve besin maddeleÂrini toplayan bu damarlar da ayrı bir dolaşım ağı çizerek sonunda toplardamarlardaki kan dolaşımına katılır.
Küçük Kan Dolaşımı ve Akciğerlerde Kanın Temizlenmesi konusu için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız.
KÜÇÜK KAN DOLAŞIMI VE AKCİĞERLERDE KANIN TEMİZLENMESİ
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
Bu içerik 28.06.2009 tarihinde Hale tarafından, Fizik - Kimya - Biyoloji Konu Anlatımları bölümünde paylaşılmıştır ve 888 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 3 adet mesaj daha bulunmaktadır.
[Biyoloji] Kan | Kanın Yapısı - Özellikleri - Görevleri - Kan Fizyolojisi - Kan Dolaşımı - Vücudumuzdaki Kan Damarları - Kan Hücreleri orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...