Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Bilimsel Devrim Nedir? | İnsan Düşüncesinde Deneyiminde Ve Deney Araçlarında Görülen Topyekün Yenilenmenin Adı


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 05.04.2009 tarihinde Hale tarafından, Genel Kültür Konuları ve Genel Anlatımlar bölümünde paylaşılmıştır ve 587 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Bilimsel Devrim

Bilimsel Devrim,insan düşüncesinde,deneyiminde ve deney araçlarında görülen topyekün bir yenilenmenin adıdır. Avrupa,17. yy baÅŸlarından itibaren Bilimsel Devrim sürecine girmiÅŸtir. Peki insan düşüncesi,bilimsel devrimi nasıl yarattı? Eski Yunan’dan miras kalan; Ä°slam ve Hıristiyan teologlarının da kutsadığı bütün entelektüel varsayımları kaldırıp atarak;bunların yerine yepyeni bir sistem koyarak. Müslüman ve Hıristiyan bilginlerin eski Yunanlılardan miras aldıkları “nitel, biteviye, sınırlı ve eski dünya görüşünün yerini,nicel, atomik,son derece geniÅŸlemiÅŸ,laik,yeni bir dünya görüşü almıştır. Aristo’nun hiyerarÅŸik evreni Newton’un Dünya Makinesi (World Machine’i) önünde silinmiÅŸtir. Bu geçiÅŸ dönemi sırasında,yıkıcı eleÅŸtiri ve yapıcı sentez o kadar içiçe geçmiÅŸtir ki bunları birbirinden ayırmak olanaksızdır.


Thomas Kuhn, Bilimsel Devrimlerin Yapısı’nda şöyle yazar:” bilimsel devrimin en açık seçik örnekleri,bilimsel geliÅŸmenin ünlü aÅŸamaları arasında daha önceden de çoÄŸu kez ‘devrim’ olarak nitelendirilmiÅŸ olanlarıdır. Copernicus, Newton,Lavoisier,Einstein. Bunlar, bilimsel devrimlerin ne olup olmadıklarını,hiç deÄŸilse fizik bilimlerinin tarihinde yer alan bir çok diÄŸer olaydan yahut isimden daha büyük bir açıklıkla sergilemektedirler. Her biri bilim topluluÄŸunun,bir zamanlar en büyük saygının duyulduÄŸu bir kuramı reddedip,yerine onun tersini benimsemesini gerektirmiÅŸtir.” (Kuhn,Thomas, Bilimsel Devrimlerin Yapısı, Alan Yayıncılık s: 63)

Jean Bernal, Bilimsel Devrimi üç aşamaya ayırır. Onun incelemesini temel alarak konuyu sizlere sunuyorum.

Birinci Aşama: Bu dönem, genişleyen ufuklar ve otoritenin eleştirisi dönemidir.


Parayla ödemenin hakim olduÄŸu pazarlar için emtia üretimi ÅŸeklindeki ekonomi,12. yy’dan itibaren çeÅŸitli kentlerde kendini göstermiÅŸti. Bu biçim,ilk kez15. yy’da,Ä°talya’dan baÅŸlayıp Yukarı Almanya ve Ren bölgesinden geçerek AÅŸağı Ãœlkelere kadar olan topraklarda hakim ekonomi biçimi haline geldi. Bütün bu bölgede,sadece Ä°talya’da,Venedik,Cenova, Floransa ve Milano gibi büyük kentler hem siyasi hem de ekonomik bakımdan bağımsızlık kazandılar ve Rönesans’ın büyük artistik ve fikri uygarlığı buralarda kurulabildi. Bu,Ä°talya’da,Kiliseden kopmayı beraberinde getirmedi, çünkü Roma’daki Papalık,bütün Hıristiyanlığın yaptığı katkılar sayesinde dolgun bir gelir saÄŸlıyordu. Hareket,Almanya’ya ve daha ötelere sıçradığında baÅŸka türlü geliÅŸti. Bir yandan Luther’in reformlarında ifadesini bulan milli temellere dayalı bir din bağımsızlığına yol açtı;öte yandan da 1515-1526 Köylü SavaÅŸları ve 1533-1535’te Münser’de Anabaptist ayaklanması ile kendini gösteren ÅŸiddetli toplumsal mücadeleler götürdü. Macaristan’da, hatta katolik Ä°spanya’da, buna benzer ayaklanmalar oldu. Daha sonra Reform hareketi, AÅŸağı Ãœlkeler,Britanya ve Fransa’ya sıçradığında daha da radikal bir Kalvenizm ÅŸeklinde ortaya çıktı: HiyerarÅŸik Kilise yönetimini tamamen reddetti ve gerek sivil iktidarı gere kes Kilise iktidarını,seçimle iÅŸbaşına gelenlere bıraktı.

Monarşinin geri getirilmesi-demokrasi sorunu henüz etkili bir şekilde ele alınmıyordu, İmparatorun ve papanın dünyevi iktidarının ve onunla birlikte Orta Çağ aleminin dayandığı bütün bir sistemin sona ermesi demek oldu. Milli devletler ortaya çıkmaya başladı. Bu devletler arasında durmadan değişen ittifaklar ve savaşları hiçbir devleti hakim duruma getirmeyen hassas bir kuvvetler dengesine yol açıyordu.

Bu kral ya da prenslerin sarayları artık paraca kiliseye baÄŸlı olmayan,hümanistler ve bilim adamlarını koruyordu. Gerçekten,aydınların durumu bilginlerin prens saraylarının süsü olduÄŸu eski Arap alemindeki duruma benziyordu. Orta ÇaÄŸ üniversiteleri,Ä°talya dışında,feodal düşüncenin kalesi olarak kaldılar ve yeni bilime karşı çıktılar. Fransa Kralı 1. François,Sorbonne’un kabul etmediÄŸi sosyal bilimler eÄŸitimini yapmak üzere,1530’da, sonradan College de France adını alacak olan College Royal’i kurmak zorunda kaldı.

DenizciliÄŸin geliÅŸmesi,mevcut pazarlara giden eski ve pahalı kara yolunu kısalttı ve daha önceden hiç düşünülmemiÅŸ yeni pazarlara giden yolların açılmasına yol açtı. Bunun en çarpıcı sonucu;Yeni Dünyanın,Amerika’nın keÅŸfiydi. Fakat hemen o anda ortaya çıkan daha önemli bir sonucu da Portekiz’in Asya ticaretini ele geçirmesi ve Baltık ülkeleri ile Rusya’nın hızla geliÅŸmesidir. Ä°talya ve Yukarı Almanya’nın ticaret olanakları kökünden baltalandı ve bu iki ülkenin siyasi ve ekonomik önemi zayıfladı. Onların yerini denizci ülkeler aldı: Önce Portekiz ve Ä°spanya sonra da daha fazla temel kaynaklara sahip oldukları için daha uzun bir süre Hollanda ve Ä°ngiltere. Bu sıradaki sına üretimde ve tarımda üretim arttı. Bunu herhangi bir teknik ilerlemeye baÄŸlamak güçtür. Çünkü bu dönemdeki tek esaslı ve önemli teknik ilerleme matbaanın icadıdır. Matbaa kendi başına bir üretim yöntemi olmadığı halde teknik ilerlemeyi yaymanın en etkili yollarından biriydi; tarım,bahçecilik,yemek piÅŸirme ve sair sanatlar gibi konularda basılan ilk kitapların sayısı da bunu gösterir.

Rönesans yalnızca ekonomik koÅŸullarda ilerleme olarak kalsaydı bugün bulunduÄŸu konumda olmazdı. Rönsansa asıl kimliÄŸini veren husus, bilinçli ve bu bakımdan devrimci bir hareket oluÅŸudur. Entellektüel yönü bakımından Rönesans küçük ve bilinçli bir bilim adamı ve sanatçılar grubunun eseridir. Bunlar bütün bir Orta ÇaÄŸ hayat biçimine karşı durdular ve klasik Antikiteninkine mümkün olduÄŸu kadar yaklaÅŸan yeni bir biçim yaratmaya çalıştılar. Kadimleri uzun bir gelenekler zinciri aracılığı, Araplar ve Orta Çağın skolastik alimleri yoluyla tanımak yerine,toprağı kazıp heykeller çıkararak,klasik metinleri bizzat kendileri okuyarak aracısız tanımak istiyorlardı. Bu da Eski Yunana geri dönmeyi,sadece Platon ve Aristo’nun deÄŸil,aynı zamanda Demokrat ve ArÅŸimet’in düşüncelerini de ilk elden tanımayı gerektiriyordu.
Hümanizm hareketi gerçekte Ä°talya’da 14. yy’da Petrarca ve Bocaccio ile baÅŸladı. Bunlar,eski klasiklerde,mantık inceliklerinden çok,ifade güzelliklerini ve duygu soyluluÄŸunu deÄŸerli buluyorlardı. Filozof olarak Platocu idiler. Hümanizm hareketi,16. yy’da daha dini bir görünüm altında,Fransa ve Kuzey Avrupa’ya yayıldı. Bu hareket her yerde,özellikle feodal hiyerarÅŸi düşüncelerinin reddini ve topluma karşı daha laik bir tavrı ifade ediyordu. Bu da dinin hatta mistisizmin reddi deÄŸil, ağırlığın artık daha kiÅŸisel bir dine,uygulanmasında kiliseye pek gerek duyulmayan bir dine verilmesi demekti. Eski Roma’daki erkekçe bağımsızlık anlamında,bireyin ve erdemin yüceltilmesi,ideal haline geldi.

Protestan ülkelerde,kiÅŸisel içtihat hakkı ya da vicdan özgürlüğü ilan edildi. Hümanistler buralarda eski Yunanca ve Ä°brani’ce metinleri bulup kendi dillerine çevirerek,Ä°ncil’in otoritesini daha da güçlendirdiler. Allahın kelamına güvenme,St. Peter’in haleflerinin vaazlarına uymanın yerini aldı. Bütün bunlar,feodalizme boyun eÄŸmeyi reddeden tüccar sınıfının ahlak sistemini oluÅŸturuyordu. Feodal geçmiÅŸ, ve onunla birlikte,hümanistlerin alay olarak Gotik dedikleri mimari,skolâstik felsefe,keÅŸiÅŸlerin inziva hayatı,rahiplerin dilenmeleri ÅŸiddetle reddedildi. Sonunda Katolik Kilisesi bile reform yapmak,kendi OrtaçaÄŸ geçmiÅŸinden,neredeyse Reformcuların istediÄŸi kadar köklü bir ÅŸekilde kopmayı kabul etmek zorunda kaldı. Ä°nayet doktrini,Roma’daki iman yoluyla kurtuluÅŸun karşılığıydı. Bir yüz yıl kadar,ahlakça ÅŸaibeli kiÅŸiler,fakat sanatın büyük koruyucuları olan hoÅŸgörülü hümanistlerin elinde bulunan Papalık,en keskin Protestanlar kadar katı ve onlardan daha hoÅŸgörüsüz hale gelecekti.

Zevk, Sanat ve Para


Gerek Katolik gerekse Protestan ülkelerde Rönesans,geçmişle olan bağların kesin ve bilinçli bir şekilde koparılışına işaret eder. Bu geçmişin büyük bir kısmı kaçınılmaz olarak korundu,fakat yeni bir yön tutturuldu ve ekonominin,mimarinin,sanat ve düşüncenin,Ortaçağa özgü biçimleri bir daha gelmemek üzere kayboldu. Bunların yerini,ekonomide kapitalist,sanat ve edebiyatta klasik,Tabiata yaklaşımı bakımından bilimsel olan yeni bir kültür aldı.

Son klasik çağın umutsuzluÄŸu ve onu izleyen iman çağının tevekkülü ile kıyaslandığında Rönesans, çalkantılı fakat umutlarla dolu bir dönemdi. Bu dönemde, gelecek günlerdeki hayattan çok,içinde yaÅŸanılan günlerdeki hayata ilgi duyuluyordu Bu ilgi,kendisini, laik sanatlarda,resimde,ÅŸiirde ve müzikteki hızlı geliÅŸme ile gösterdi. Bütün ifade biçimlerinde,fizik bir haz açıkça görülüyordu. Bu dönemini büyük kahini Dr. François Rabelais’nin (1490-1553);Thelema Manastarının ideal toplumu için seçtiÄŸi özdeyiÅŸ ” istedi iÄŸini yap” idi. Ä°dealde,insanlar serbestçe yaÅŸayıp,cüretkara ne düşünüyorlardı; gerçekte ise pek az kiÅŸi böyle yapabiliyordu;bu yeni yaÅŸam biçimi pahalıydı ve peÅŸin parayla ödenmesi gerekiyordu. Para, eskiden olduÄŸundan çok daha önemli bir hale geldi. Bunun doÄŸal sonucu olarak da,para kazanmaya karşı tavır deÄŸiÅŸti. Ä°ster dürüst üretim ya da ticaretle olsun,ister yeni ve karlı bir icadı kullanarak olsun,ister bir maden iÅŸleterek,ister yabancıları haraca keserek,isterse faizle para vererek olsun,para kazandırdığı sürece her yol mü bahtı. Kilise, buna karşı çıkabilirdi;ama fazla da karşı çıkarsa,Reform Hareketinin de gösterdiÄŸi gibi bu,Kilisenin aleyhine olurdu. Sihirbazlık bile,Faust öyküsünde gördüğümüz gibi,zenginlik ve kuvvet kazanma aracı olarak yeni bir önem kazandı. Gerçekten de tabii sihir,bilimden zor ayırt edilebiliyordu.

Zenaatkarla Bilginlerin Kaynaşması

Paranın kazanılması için de harcanması için de elzem oldukları için teknisyenler ve sanatkarlar,artık eski klasik zamanlarda ya da Orta ÇaÄŸada olduÄŸu gibi küçük görülmüyorlardı. Süsleme ve sergileme sanatları,resim,heykel ve mimari eski çaÄŸlara göre daha az yoÄŸun bir ÅŸekilde fakat çok daha büyük bir orijinallikle serpilip geliÅŸti. Asıl yeni olan;iplik eÄŸiriciliÄŸi, dokumacılık, çömlekçilik ve cam yapımcılığı gibi pratik sanatlara ve ondan daha çok madencilik ve metal iÅŸleyicisi gibi hem refah hem de savaÅŸ gereksinimlerine yanıt veren sanatlara saygı gösterilmesiydi. Sanat tekniklerine,Rönesans’ta,eski çaÄŸlarda olduÄŸundan çok daha fazla deÄŸer veriliyordu. Çünkü artık bunlar kölelerin deÄŸil, özgür insanların elindeydi. Bu insanlar da,Orta ÇaÄŸda olduÄŸu gibi,yeni toplumun egemen kiÅŸilerinden,sosyal ve ekonomik bakımdan çok farklı durumda deÄŸillerdi. ÖrneÄŸin Orta ÇaÄŸ Floransa’sında sanatçılar,büyük doktorlar ve baharat tüccarları loncasının,ikinci dereceden üyeleriydiler. HeykeltıraÅŸlar daha da aÅŸağıda,duvarcılar ve tuÄŸlacılar loncasındaydılar. Ama artık 16. yy’ın başından itibaren ressamlar ve heykeltraÅŸlar,yaptıkları iÅŸlerin parasını almak için epey ter dökmek zorunda kalsalar bile,papaların ve kralların zevklerine hükmediyorlardı.

Zanaatkarların statüsündeki bu ilerleme,onların ve bilginlerin gelenekleri arasındaki,hemen hemen ilk uygarlıkların baÅŸlangıcından beri kopmuÅŸ olan bağın yenilenmesini mümkün kıldı. Her iki tarafın da yapabileceÄŸi büyük katkılar vardı;zanaatkarlar,klasik Antikitenin eski tekniklerine,Orta ÇaÄŸ boyunca doÄŸan yeni hünerleri eklenilirlerdi;bilginler de bir dünya görüşü,yeni fikirler,belki hepsinden çok,Ä°slam dünyası ve skolastik felsefe yoluyla eski Yunan’dan alınmış mantıki tartışma yöntemleri ve yeniden geliÅŸtirilmiÅŸ hesap yöntemleri getirebilirlerdi. Bu iki yaklaşımın birbiri içende eritilmesi biraz zaman aldı,önce bilgi ve eylemin deÄŸiÅŸik kesimlerinden baÅŸlayarak yavaÅŸ yavaÅŸ yayıldı. Fakat bu bileÅŸimin ana maddeleri bir kere bir araya getirildikten sonra,artık bunu durdurmaya imkan yoktu;patlayıcı bir bileÅŸimdi bu. Rönesans’ın entelektüel görevi,esas olarak, sanat ve bilim dünyasını yeniden keÅŸfetmek ve ona egemen olmaktı.

Rönesans ilgi alanının geniÅŸliÄŸi,çağın adeta bir özeti olan adamın, büyük evrensel mühendis,bilim adamı ve sanatçı Leonardo da Vinci’nin eserlerinde görülür. Rönesansın iki en büyük zaferinden biri,Kopernik’in önerdiÄŸi GüneÅŸ merkezli gökyüzü sistemi, ikincisi de Vesalius’un ilk mükemmel insan vücudu anatomisidir. Bu kitapların her ikisi de 1543 yılında basılmıştır. Bunlar, gökyüzü kürelerini ve insan vücudunu,eski otoritelerin gözlüğüyle deÄŸil, kendi gözleriyle bakanlara nasıl göründüğünü ortaya koydular. Bu dönemde Kadimlerin önemsemedikleri çeÅŸitli sanat ve doÄŸa alanlarında büyük eserleri birbirini izledi. Maden ve cam işçiliÄŸini,kimya sanayiini temsil eden Biringuccio’nun (1480-1539) Pirotechnia’sı buna bir örnektir. Georg Bauer ya da Agricola’nın (1490-1555) De Re Metallica’sı belki de ÅŸimdiye kadar yazılmış en iyi teknik eserdir,çünkü sadece mineralleri ve madenleri deÄŸil,aynı zamanda madenciliÄŸin uygulamasını,hatta ekonomisini de anlatır. Daha sonraları,Gesner’inki (1516- 1565),Rondelet’ninki (1507-1566) ve Belon’unki (1517-1564) gibi eski ve yeni dünyanın hayvanlarını ve bitkilerini çok güzel bir ÅŸekilde anlatan kitaplar çıktı. Bunlara yeni ülkelerin keÅŸfini anlatan sayısız eserler de eklenebilir. Bunlar arasında,Yeni Dünyaya yersiz olarak adı verilen Amerigo Vespucci’nin 1504’te çıkan Mektupları ve Pigafetta’nın,Macellan’ın 1518-1522 yılları arasında Dünyanın çevresinde ilk kez seyahat etmesini anlatan eseri de vardır.(B.T,s:264…)

(Visited 3 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 05.04.2009 tarihinde Hale tarafından, Genel Kültür Konuları ve Genel Anlatımlar bölümünde paylaşılmıştır ve 587 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Bilimsel Devrim Nedir? | İnsan Düşüncesinde Deneyiminde Ve Deney Araçlarında Görülen Topyekün Yenilenmenin Adı orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleOrtaköy Camii - Büyük Mecidiye Camii | Abdülmecid Tarafından 1270/1853’te Yaptırılmıştır Sonraki MakaleGerçeküstücülük | 1920'lere DoÄŸru BaÅŸlayan Edebiyat Ve Sanat Akımı

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz