Aşkı Kavanoza Koymamalı | Ali Poyrazoğlu

Aşkı Kavanoza Koymamalı

Dünyanın en tehlikeli konusu aÅŸk olmalı… Kendine bile tanımlamaya giriÅŸince, ne kadar zor bir iÅŸe soyunduÄŸunu anlıyorsun. Zor ve tehlikeli… Dünyanın en tehlikeli iÅŸi ne? Politika. AÅŸk, politikadan da tehlikeli bir iÅŸ. Politikada genellemeler yapabilirsin; aÅŸkın herkese göre farklı bir tanımlaması olduÄŸu için genellemeden kaçmak, her birlikteliÄŸe farklı bakmak gerekir.

Kolay kolay ele avuca gelen bir ÅŸey olmadığı için de ille bir ÅŸeye benzetmek gerekirse cıvaya benzetebiliriz. Yerinde durmaz aÅŸk, sürekli hareket halindedir. Hem niye tanımlayacaksın ki? Einstein beyefendi buyurmuÅŸ ki “Bilimde bile gerçeklik bir dakika sürer.” Ä°stiyorsan tanımla, 60 saniyedir ömrü… DoÄŸru dürüst bir birliktelik, sürekli kendini yeni baÅŸtan tanımlayabilmeli, her gün yeniden. AÅŸk yenilemeli, tazelemeli…

Âşık olduÄŸumuzu hissettiÄŸimiz andan baÅŸlayarak sevgimizin sürekli deÄŸiÅŸtiÄŸini biliyoruz. Biz deÄŸiÅŸiyoruz. Çünkü kafamız deÄŸiÅŸiyor, dünya deÄŸiÅŸiyor. DeÄŸiÅŸmeyen tek ÅŸey deÄŸiÅŸimin kendisi olduÄŸuna göre; aÅŸkın sürekli deÄŸiÅŸiminin akımına bırakacaksın kendini… Her gün yeni baÅŸtan, farklı heyecanlar peÅŸinde yeniden bestelemeliyiz sevgimizi…

Korkmalıyız her konuda deÄŸiÅŸmeyen, kendini yenilemeyen tanımlamalardan… Neden mi? Çünkü bir ÅŸeyi tanımlayıp, adını koyup kavanozun içine yerleÅŸtirip, üzerine etiket yapıştırdığınız anda onu bir ölüye çeviriyorsunuz.

Bence adını koymamalıyız her yaşadığımızın. Hiçbir şeyin üstüne etiket yapıştırmamalıyız. Birey, yaşama ve doğaya olan saygısını âşık olarak göstermeye çalışıyor. Yaşamı kutsuyor âşıklar. Âşıklar, el ele vererek yazdıkları bu yaşama şiirini sürekli yenileyebilirse ve adını koymazlarsa daha anlamlı bir şekilde onu koruyabilirler. Aşk dediğin, özgür bir yolculuk değil mi?

Seni bağlayan bütün iplerden kurtulup, içine çakılmış çivileri söküp, ruhunun çayırlarında, sezgilerinin rüzgârlarında el ele nefes nefese koşmak değil mi dileğimiz? Kendini karşındakine sunuyorsun, anlatmaya çalışıyorsun. Hem bedenini hem de ruhunu, aklını, düşünceni, dünyaya bakışını, paylaşmak istediğin yaşam biçimini sunuyorsun.

Karşındaki de aynı konulardaki bakışını getiriyor. İki farklı bakıştan, iki farklı dünyayı kucaklama biçiminden, zaman zaman birbirinin içine giren, zaman zaman da birbirinin dışına çıkması gereken, bazen uzlaşmanın sağlandığı bazen de sağlanmaması gerektiği ikili bir yolculuğa çıkılıyor.

Evet, bazen uzlaÅŸmazlıklar gereklidir, çünkü büyük bir yaratıcılık gizlidir farklılıklarda, aykırılıklarda…

Bu ikili yolculuÄŸun özgür bir yolculuk olması gerekir. Bırakmalıyız kendimizi yolculuÄŸun özgürleÅŸtiren rüzgârlarına…

Başımıza gelecek sürprizlere de tehlikeli maceralara da hazır olmalıyız. Yarın ne düşünürüm bilemem. Ama bence, bugün, dört dörtlük bir aşk maceralarla, heyecan verici, tehlikeli anlarla dolu, özgür ve özgürleştiren bir yolculuk gibi yaşanmalı.

Ä°ki kiÅŸinin birbirine çok benzeyen yanlarıyla hiç benzemeyen yanlarından bir senfoni yaratma denemesi aÅŸk… Bazı senfoniler, muhteÅŸem etkileyici oluyor, yazık ki bazıları da kulak tırmalıyor.

ALÄ° POYRAZOGLU

Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 17.12.2007 tarihinde hale tarafından, Deneme ve Düz Yazı Paylaşımları bölümünde paylaşılmıştır ve 845 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Aşkı Kavanoza Koymamalı | Ali Poyrazoğlu orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...