[Ahlak-ı Nebi] Peygamberimiz Hz. Muhammed’in EÄŸitimciliÄŸi Ä°le Ä°lgili Hadisler

Mescid’te sabah namazını kıldırmaktadır. Genellikle yaptığı uygulama, farz olan iki rekâtta, namazın ruhuna uygun bir biçimde, ağır ağır 100 ayet (yaklaşık iki sayfa) okuyarak uzun bir namaz kıldırmak iken o sabah çok kısa sürede namazı tamamlar ve selam verir. ArkadaÅŸları sorar
-Ey Allah’ın Elçisi! Bugün neden namazı hızlı kıldırdın?
– AÄŸlayan bir çocuÄŸun sesini duydum. Ana-babasının üzüleceÄŸinden endiÅŸelendim. Soyunun kıyamet kopuncaya kadar kendisinden devam edeceÄŸi ve yedi çocuÄŸu içinde kendi vefatından sonraya kalan -altı ay- tek evladı olan kızı Fatma, Hz. Muhammed’in kalbinde çok özel bir yere sahiptir. Yanına her girdiÄŸinde mutlaka ayaÄŸa kalkarak karşılar, ” HoÅŸ geldin kızım ” diyerek öper, elinden tutarak yanına oturtur. Fatma’da babasına karşı aynı ÅŸekilde davranır. Kızına duyduÄŸu sevgiyi ifade ederken:
– Fatma benim parçamdır, ona eziyet eden bana eziyet vermiÅŸ olur”

BeÅŸ-on sene öncesine kadar kız çocuklarını kendi elleriyle öldüren insanlar onları seyretmektedir. Kız çocuÄŸunun, nimet olduÄŸunu anlayarak… ( Siret Ans2/222-225 )

Bir adam Hz. Muhammed’in yanında oturuyordu. Bir ara adamın küçük oÄŸlu geldi. Adam çocuÄŸu kucaklayıp dizlerine oturtarak öpüp, sevmeye baÅŸladı. Biraz sonra da küçük kızı geldi. Adam ise onu yanına yere oturtarak hiç ilgilenmedi. Allah’ın Elçisi’nin yüzü deÄŸiÅŸmiÅŸti, sert bir tonla sordu:
– Çocuklar arasında adaleti gözetmen gerekmez miydi? ( Heysemi, Mecme’uz-Zevaid,VIII,156 )

Malik oÄŸlu Enes, on yaşından yirmi yaşına, kadar Hz. Muhammed’in hizmetine bakan, günlük iÅŸlerine yardım eden zeki ve yaramaz bir Medinelidir. Bu on yıllık süre Enes’in yaramazlıklarıyla doludur. Kendi anlatımıyla, “Hz. Muhammed beni çarşıdan bir ÅŸey almaya gönderirdi. Ben sokakta oynayan çocukları görünce onlarla oyuna dalardım ve ne alacağımı unuturdum. Sonra sus pus O’nun huzuruna gelirdim. O beni böyle mahcup ve ürkek görünce ” Ne yapsın Enes, O’nun elinde bir ÅŸey yok ki, ona yapacağı iÅŸi Allah unutturuyor ” der ve gönlümü alırdı.

Bu günlerden birinde Enes’in haylazlık katsayısı bir hayli yükselir ve gönderildiÄŸi iÅŸ için kendi içinden ” Allah’a and olsun ki gitmeyeceÄŸim ” der. Sonra piÅŸman olur, yola koyulur ve sokakta oynayan çocuklarla karşılaşınca da unutur. Oyuna dalar, bir süre sonra bir el onu ensesinden yakalamıştır. Dönünce karşısında Hz. Muhammed’i görür, gülümseyerek:

– EnesçiÄŸim! GönderdiÄŸim yere gittin mi ? Enes:

-Evet ey Allah’ın Elçisi! Åžimdi oraya gidiyordum. Hz. Muhammed hiçbir ÅŸey söylemeden gülümsemeye devam eder.

YaÅŸlılığında Hz. Muhammedli yıllarının deÄŸerlendirmesini yaparken, Malik oÄŸlu Enes şöyle diyecektir:- Küçük yaÅŸta yanına girdim ve tam on sene hizmetinde bulundum. Bana bir defa olsun sövmedi, beni bir defa olsun dövmedi. Yaptığım bir hatadan dolayı “niçin bunu yaptın” veya ihmal ettiÄŸim, yapmadığım bir iÅŸten dolayı “niçin bunu yapmadın” kızmadı, azarlamadı. Yüzüme karşı yüzünü karşı somurtmadı. ( Siret Ans.1/40 )

Bir gün Peygamber Efendimiz Medine pazarına alışveriÅŸe çıkmıştı.Bir buÄŸday yığını gördü. Tacire: ” Kaça satıyorsun ?” diye sordu, fiyatını öğrendi. Elini buÄŸdayın içine daldırdı. BuÄŸdayın alt tarafı ıslaktı. Resulü Ekrem Efendimiz: ” BuÄŸdayın içi niçin ıslak ?” diye sordu. Adam: Ey Allah’ın Elçisi! YaÄŸmur yaÄŸmıştı da ondan. Resul-i Ekrem;
– Madem öyle, herkesin görmesi için ıslak buÄŸdayları üst tarafa koyman gerekmez miydi? Bak! Müslümanlar birbirini aldatmaz. “Bizi aldatan bizden deÄŸildir” ( Müslim, Ä°man 164 )

Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 25.11.2007 tarihinde Erkan tarafından, Dinimiz Ä°slam | Ä°slam Büyükleri bölümünde paylaşılmıştır ve 16671 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

[Ahlak-ı Nebi] Peygamberimiz Hz. Muhammed\'in Eğitimciliği İle İlgili Hadisler orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...