0smanlı Devletinde Toplum | Osmanlı Toplumunda Sosyal Hareketlilik
Yönetici - 14 Eylül 2011 Büyük Osmanlı İmparatorluğu 0 0 Okunma : 2821
İçerik Hakkında Bilgi
- Bu içerik 05.04.2009 tarihinde Esesli tarafından, Büyük Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu bölümünde paylaşılmıştır ve 360 kez okunmuştur.
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
İçerik ve Kategori Araçları
- Kategoriye Abone Ol
- Makalenin Çıktısını Al
- Makaleye Yorum ekle
- Son Güncellenme Tarihi: 20 AÄŸustos 2011, Cumartesi 06:53
OSMANLI TOPLUMU
Toplum Yapısı
Osmanlı Devleti, çok uluslu ve çok dinli bir yapıya sahipti. Ancak Türkler, devletin kurucusu olarak esas unsuru meydana getiriÂyordu. Fakat yine de bütün Müslümanlar hakim unsur durumunÂdaydılar.
Osmanlı Devleti’nde toplum, yönetenler (asken) ve yönetilenler (reaya) olarak ikiye ayrılıyordu
a. Askeriler (Yönetenler)
Askeri sınıf yani yönetenler, padiÅŸahın kendilerine dini adli askeri ya da idari yetki tanıdığı devlet görevlilerinden oluÅŸmakÂtaydı Bunlar, saray halkı, seyfiye. ilmiye ve kalemiye gruplaÂrından oluÅŸuyordu. Askeri sınıfın en önemli özelliÄŸi vergi yükümlülüğü dışında bırakılmalarıdır.
Saray halkı: Osmanlı Devleti nde hem padiÅŸahların oturaukla-rı yer, hem de en yüksek devlet görevlilerinden bazılarının çalışÂtığı merkez saraydı
Seyfiye:
Osmanlı toplumunda, yönetim görevi de bulunan askeri grup ‘seyfiye” olarak adlandırılmıştır.Seyfiye. ehl-ı örf veya ümera olarak da isimlendirilmiÅŸtir. Seyfıye kapıkulu ve tımar sistemleri içinde yetiÅŸen ve görev yapan kiÅŸilerden meydana geliyordu. Vezirler, beylerbeyi, sancakbeyleri. kapıkulu askerleri tımarlı siÂpahiler seyfiye sınıfına dahildi. Seyfiye sınıfı yaptıkları görev karşılığında devletten ulufe veya dirlik alırlardı. Kapıkulları, en-derun görevlileri, kale muhafızları, subaşılar ve asesler maaÅŸlaÂrını hazineden nakit olarak alırlardı. Tımarlı sipahiler, sancak
beyleri, beylerbeyleri ve vezirler ise hizmet karşılığında dirlik (tıÂmar) alırlardı.
ilmiye:
ilmiye, yargıçlık, noterlik ve mahalli yönetim iÅŸlerini yürüten kaÂdılardan, tıp ve müneccimlik yani astroloji alanındaki uzmanlar ile her seviyedeki eÄŸitim ve öğretim elemanlarından meydana geliyordu. Ayrıca imam, müezzin gibi din görevlileri, tarikat ÅŸeyhleri ve Hz. Peygamber’in soyundan gelen seyyid ve ÅŸerifler de ilmiyeye dahildi.
ilmiye mensuplarının büyük çoÄŸunluÄŸu Türk asıllıdır. EÄŸiÂtimle ilgili ilmiye mensupları ücretlerini, hazineden veya vakıftan nakit olarak alırlardı. Kadılar devletten maaÅŸ almazlar, gördükleÂri dava ve yaptıkları iÅŸlemlerden aldıkları harçlarla geçimlerini saÄŸlarlardı.
ilmiyenin bir diÄŸer üyesi de kazaskerlerdi. Divan’da büyük davalara bakarlar, kadı ve müderrisleri tayin ederlerdi.
ilmiye teÅŸkilatının başı Åžeyhülislâm’dır. Din iÅŸleri, vakıflar, eÄŸtim ve kültür müesseseleri, mahkemeler Åžeyhülislâm’ın kontÂrol ve denetimindedir. Åžeyhülislâm’ın en önemli görevi fetva verÂmekti.
ilmiye sınıfının başlıca görevleri fetva (ifta), eğitim (tedrisat) ve adaletti (kaza).
Kalemiye:
Osmanlı idari ve mali bürokrasisinin mensuplarından oluÅŸuyorÂdu. Divan’daki temsilcileri NiÅŸancı ve Defterdarlardı. NiÅŸancı, tıÂmar sistemini uygulayan organizasyonun başında bulunuyordu. Ayrıca Divan yazışmaları baÅŸta olmak üzere devlet merkezindeÂki bütün resmi iÅŸlemleri emrindeki katiplerle yürütüyordu. DefterÂdarlar da maliye ile ilgili olarak aynı iÅŸleri yapıyorlardı. Küttab sıÂnıfı bu fonksiyonlarıyla örf alanındaki kuralları uygulayan gruptu. Bunlar hem kural koyarlar, hem de uygularlardı. Bu açıdan devÂletin iÅŸleyiÅŸinde önemli bir rol üstlenmiÅŸlerdi.
b. Reaya (Yönetilenler)
Osmanlı Devleti’nde yönetilenlere “reaya” denirdi. XIX. yüzyılÂdan sonra reaya, daha çok Müslüman olmayanlar için kullanılırÂdı. Reaya ile askeri sınıfın farkı, reayanın vergi ödemesi, askerÂlerin ise vergi vermemesiydi.
Yönetilenler dini yönden de üçe ayrılmıştı:
Müslümanlar:
Müslümanlar yönetici olurlar, askerlik yaparlar ve öşür verirlerdi. Müslümanlar genellikle, tarım ve sanatla uğraşırlardı.
Hristiyanlar ve Museviler:
Hristiyan ve Museviler askerlik yapÂmazlar, buna karşılık “Cizye” denilen vergiyi verirlerdi. Cizye yeÂtiÅŸkin ve saÄŸlıklı erkeklerden alınırdı. Genellikle ticaret ve tarımÂla uÄŸraşıyorlardı. Islahat Fermanı ile devlet memuru olma hakÂkını elde ettiler.
OSMANLI TOPLUMUNDA SOSYAL HAREKETLÄ°LÄ°K
1. Yatay Hareketlilik
Ãœlke sınırları içinde insanların bir bölgeden baÅŸka bir bölgeye, köyden ÅŸehre göç ederek yerleÅŸmesi olayına yatay hareketlilik denir. Bu hareketlerden bir kısmı kendiliÄŸinden gerçekleÅŸtiÄŸi giÂbi bir kısmı da devletin imar ve iskan politikasının uygulanması sonunda gerçekleÅŸmiÅŸtir.
2. Dikey Hareketlilik
Dikey hareketlilik, bir kiÅŸinin, yönetenlerden yönetilenlere ya da yönetilenlerden yönetenler sınıfına geçiÅŸ yapabilmesidir. YöneÂtilen statüsünden yöneten statüsüne geçmenin üç ÅŸartı vardı: Müslüman olmak, üzerine aldığı vazifeleri en iyi ÅŸekilde yerine
getirmek ve padişaha tam bir sadakatla bağlı olmak.
•& Yönetenler sınıfına geçebilmenin yollarından biri devşirme
sistemiydi. Bu sistemle toplananlar
•& Acemi OÄŸlanlar Ocağı’nda ve Enderun’da eÄŸitim görerek asÂkeri sınıfa girebilirlerdi.
•& Askeri sınıfa geçmenin diÄŸer bir yolu da medrese eÄŸitimi görÂmekti, iyi bir medrese eÄŸitimi görmüş bir kiÅŸi adalet, eÄŸitim, din teÅŸkilatları ile sivil bürokraside en üst makamlara gelebilirdi.
•& Seferlerde başarı göstererek tımar sahibi olmak ya da kale-
miye sınıfına katip olarak girmekte yönetenler sınıfına geçmenin yolları arasındaydı.
Kaynak:Eğitim Portalı
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
Bu içerik 05.04.2009 tarihinde Esesli tarafından, Büyük Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu bölümünde paylaşılmıştır ve 360 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.
0smanlı Devletinde Toplum | Osmanlı Toplumunda Sosyal Hareketlilik orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...