Türkçe’mizi Yüceltmek | Oktay SinanoÄŸlu

Türkçe’mizi Yüceltmenin Önemi

Dilin önemi konusunda çok şey söylenir. Bunun yanında gerçek anlamda taşıdığı önem; konu sadece
dilin kendisi olarak algılandığından veya algılatıldığından söylenemez.

Bahsettiğimiz konu, ülkeler arasında var olan, dili ve kültürü bozmaya yönelik olarak yürütülen ruhbilimsel savaştır.

Türkçe güçlü bir dildir, bu gücünü yok etmek üzere Türkçe’ye bilerek veya bilinmeyerek saldırılar düzenlenmektedir, bu saldırıların etkisiz hale getirilmesi ise hayati önem taşımaktadır.

Dilin önemi konusunda çok şey söylenir. Bunun yanında gerçek anlamda taşıdığı önem;

Konu sadece dilin kendisi olarak algılandığından veya algılatıldığından söylenemez. BahsettiÄŸimiz konu, ülkeler arasında var olan, dili ve kültürü bozmaya yönelik olarak yürütülen ruhbilimsel savaÅŸtır. Türkçe güçlü bir dildir, bu gücünü yok etmek üzere Türkçe’ye bilerek veya bilinmeyerek saldırılar düzenlenmektedir, bu saldırıların etkisiz hale getirilmesi ise hayati önem taşımaktadır.

Türkçe güçlü bir dildir savının içeriği nedir?

Öncelikle Türkçe matematiksel ifadelere çevrilebilecek kurallarla tanımlanabildiÄŸinden gerçek bir bilim dilidir (halbuki ingilizce böyle deÄŸildir). Belirli ekler ve belirli seslerle, belirli anlamlarda kelimeler türetilebilmektedir. Hatta, kelime türetme ve kök bulmaya yönelik hazırlanmış bilgisayar programları, Türkçe’nin bu özeliklere sahip yegane dil olduÄŸunu kanıtlar. Ayrıca Türkçe’nin var olan ses uyumu, tutarlılığı ve sesçil olması ona güzel bir tını verir, anlaşılırlığını ve öğrenilebilirliÄŸini kolaylaÅŸtırır. Bununla beraber Türkçe’si olduÄŸu halde dilimize girmiÅŸ yabancı kelimeler; kavram yanılsamasına sebep olmakta, Türkçe kelimelerin kafamızda uyandırdığı ön imgeleri uyandıramayarak, ayrıca ezberlenmesi gereken kelimeler durumuna düşmektedir. Söz gelimi konu hakkında bilgisi olmayan bir öğrenciye “termodinamik” dediÄŸinizde hiç bir ön anlam kafasında uyanmayacak , ama “ısıl devinim” dediÄŸinizde ısıl bir döngüden söz edildiÄŸi düşüncesi kafasında uyanacaktır, bu ön imge ile konu çok daha iyi bir ÅŸekilde anlaşılacaktır.

Halihazırda Türkçe büyük bir savaş vermektedir. Bu savaş çok yönlüdür. Ama önce tarihteki dil ve kültür katliamlarına bakalım.

Roma Ä°mparatorluÄŸu savaÅŸarak elde edemediÄŸi yerlerin kültürünü dolayısıyla dilini bozarak asimile eder, böylece kendi benliÄŸini koruyamayan bireyleri, kolayca buyruÄŸu altına alırdı. Aynı ÅŸekilde, bunu örnek alan 19. yüzyılın süper gücü Ä°ngiltere ‘de, Ä°rlanda‘nın resmi dilini Ä°ngilizce’ye çevirterek bu ulusta Ä°rlanda dili “Gaelik” i bilenlerin sayısını yarım asırda %30 lara düşürmüş, Ä°rlanda ulusunu yok olma noktasına getirmiÅŸti.

Benzer ÅŸekilde çağımızın süper güçleri ve tüketici toplum kültürü hastalığını yayarak diÄŸer kültürleri yok etmek isteyenler de gözünü güçlenmesinden korktukları Türkiye’ye çevirmiÅŸlerdir. Türkiye’de eÄŸitimin çok güçlü olduÄŸu 1950 lerde yabancı dille eÄŸitimin yaygınlaÅŸmasıyla eÄŸitim, büyük bir gerileme kat etmiÅŸtir. Türkçe yapıldığı sanılan üniversite eÄŸitimi bile aslında “stabilite”, “reaksiyon” gibi anlaşılması zor yabancı kelimelerle yapılmıştır. DoÄŸrudan eÄŸitimi Ä°ngilizce olan kurumlarda ise söyledikleri anlaşılmayan ve söylediklerini anlayamayan insanlar yetiÅŸmiÅŸtir. Ne yazık ki ileriye gitmenin herÅŸeyi taklit etmek olarak algılanması, doktorların ve mühendislerin yaptığı gibi anlaşılmaz kelimelerle konuÅŸmanın marifet ve üstünlük sayılması, tüketim kültürü temsilcileri tarafından kullanılmış; deÄŸerlerimiz ve düşünce üretimimiz yok edile gelmiÅŸtir.

Bu da bizi köleleÅŸmeye doÄŸru hızla sürüklemekte ve millet olarak aramızdaki iletiÅŸim bağını da zayıflattığından insanlıktan uzak bir toplum haline getirmektedir. Türkçe’nin korunması ise yukarıdaki durumların gerçekleÅŸmemesinin yanında, Türkçe’nin ve Türk kültürünün sahip olduÄŸu insani duygu ve kavramların yaÅŸatılması açısından önemlidir.

Mesela ingilizcede “gönül” kelimesi yoktur, “aÅŸk” kelimesinin dilimizde “cinsel çekim” anlamına gelmemesi de diÄŸer bir örnektir.

Türkçe, Türk insanının ihtiyaçları doğrultusunda işlenerek bilime yön verir; varlıklar ve kavramlar zaten Türkçe düşünüldüğünden, Türkçe olduğu haliyle var olduğundan bilim ve sanat ilerler.

Sonuç olarak üretebilen, düşünebilen özgür yarınlar ancak Türkçe’nin yaÅŸatılması sayesinde ortaya çıkabilir.

Türkçe eÄŸitim almış, kimliÄŸini unutmamış bilim dünyasında sayısız baÅŸarılar kazanmış, dünyanın en genç profesörü, Türkiye Cumhuriyeti Profesörü gibi ünvanları alan tek kiÅŸi olmasının yanında sayısız devlet niÅŸanı almış bir kiÅŸi olan Türk AynÅŸtaynı Oktay SinanoÄŸlu buna örnek gösterilebilir. Kimya, biyoloji, matematik ve fizik alanlarında devrim yaratmış çalışmalarını Türkçe bilime sahip çıkmasıyla gerçekleÅŸtirebildiÄŸini belirtmekle Atatürk’ün bıraktığı mirasa sahip çıkmaktadır.

Prof. Dr. Oktay SinanoÄŸlu’nun bütün Türk halkına yeniden hatırlattığı, Türkiye’nin bilimiyle kültürüyle yeniden bir atılım yapıp refaha ulaÅŸan bir toplum oluÅŸturabileceÄŸi ve buna önce Türkçe’mizi yok olmaktan kurtarmakla baÅŸlamamız gerektiÄŸini , öğrenci kesimlerinden baÅŸlayarak bütün Türk halkına anlatmayı hedef olarak seçtik..

KAYNAKLAR:
1. Aksan DoÄŸan, “Türkçe’nin Gücü” , 1995
2. Polat Yusuf , “Ä°nceleme”,
3. SinanoÄŸlu Oktay , “Bye Bye Türkçe”,
4. Türk Tarih Kurumu Arşivleri

Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 03.10.2007 tarihinde hale tarafından, Güzel Türkçe'miz | Türkçe Dilbilgisi bölümünde paylaşılmıştır ve 4450 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Türkçe\'mizi Yüceltmek | Oktay Sinanoğlu orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...