Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Türk Devletleri – Safevî Devleti – Safevîler (1501-1736) | 16 Ä°le 18. Yüzyıllarda Åžeyh Safiyyüddin Erdebilî’nin Soyundan Gelen Ä°ran’da Hüküm Süren Tür..


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 11.09.2009 tarihinde Hale tarafından, Büyük Türk Tarihi | Türk Kültürü - Gelenekler ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 1725 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Safev̨ Devleti РSafev̨ler

(1501-1736)


Safeviler yaklaşık 400 yıldır parçalanmış durumdaki Ä°ran’ı birleÅŸtirmiÅŸ ve ÅžiiliÄŸi resmi mezhep yapmışlardır. Safevi adı, hanedanın kurucusu Åžah Ä°smail’in atası Åžeyh Safiyeddin‘den (1252-1334) gelir. Åžeyh Safiyeddin’in kurduÄŸu Safeviye tarikatı özellikle Batı Ä°ran’da ve Azerbaycan’da yayılmıştı.

II. İsmail döneminden itibaren kullanılan Safevi Bayrağı


Ä°ran 14. yüzyıl ortalarında Ä°lhanlılar’ın da­ğılmasından sonra Celayirliler, Muzafferiler ve Horasan Serbedarileri arasında parçalan­mıştı. 14. yüzyıl sonundaki Timur istilası ülkeyi bütünüyle sarsmış, 15. yüzyıl boyunca Batı Ä°ran önce Karakoyunlular’ın, sonra Akkoyunlular’ın, DoÄŸu Ä°ran ise Timurlular’ın elinde kalmıştı.

Åžah Ä°smail’in (1487-1524) babası Åžeyh Hay­dar Batı Ä°ran’daki Akkoyunlu egemenliÄŸine karşı savaşırken ölünce (1488), Safeviye tari­katının ileri gelenleri Ä°smail’i Geylan’a götü­rerek orada yetiÅŸtirdiler. Safeviye tarikatına baÄŸlı olanlar bir yandan da Azerbaycan, Batı Ä°ran ve DoÄŸu Anadolu’da yoÄŸun bir propa­ganda etkinliÄŸine giriÅŸerek binlerce yandaÅŸ topladılar ve bunlardan askeri birlikler oluş­turdular. 1501’de ortaya çıkan Åžah Ä°smail, Akkoyunlular’dan Tebriz’i alarak kendini Azerbaycan ÅŸahı ilan etti. Akkoyunlular’ın iyice zayıfladığını görerek ertesi yıl da Ä°ran ÅŸahı sanını aldı. 1502-10 arasında Ä°ran’ın büyük bölümünü denetimi altına alan Åžah Ä°smail, Musul ve BaÄŸdat’ı da ele geçirdi. 1510’da doÄŸudaki Özbekler’i de kuzeye süre­rek sınırlarını daha güvenli kıldı.

Öte yandan Safeviler’in Anadolu’da yıllar­dan beri sürdürdükleri propaganda etkinliÄŸi Osmanlı Devleti’ni tedirgin ediyordu. 1512’de padiÅŸah olan Yavuz Sultan Selim bu eylemle­re son vermek ve doÄŸu sınırını güvence altına almak amacıyla 1514’te sefere çıktı. Ä°ki taraf arasında Çaldıran’da yapılan savaÅŸta Åžah Ä°s­mail ağır bir yenilgiye uÄŸradı. Yavuz Sultan Selim Safeviler’in baÅŸkenti Tebriz’e kadar ilerledi. Safeviler batı­daki topraklarının bir bölümünü Osmanlılar’a bırakmak zorunda kaldılar. Bu topraklar 200 yıldan fazla süren Osmanlı-Ä°ran savaÅŸları bo­yunca sık sık el deÄŸiÅŸtirdi.

Tebriz’in Osmanlılar’ın eline geçmesi üzeri­ne Ä°sfahan’ı baÅŸkent edinen Åžah Ä°smail bun­dan sonra Gürcistan’a küçük çaplı seferler düzenledi, doÄŸudaki Özbeklerle savaÅŸtı. Bir yandan da devlet örgütlenmesini geliÅŸtirip güçlendirmeye çalıştı. Åžah Ä°smail’in 1524’te ölmesinden sonra baÅŸa geçen oÄŸlu I. Tahmasp döneminde de Safeviler, Osmanlılar ve Öz­beklerle savaÅŸtılar. Kanuni Sultan Süleyman 1535’te BaÄŸdat’ı Safeviler’den aldı. Irak’ın tümü ve Azerbaycan’ın bir bölümü daha Osmanlılar’ın eline geçti. Ama sınırdaki çatış­malar aralıklarla sürüp gitti. Tahmasp, kendi­sine baÅŸkaldıran kardeÅŸi Elkas Mirza’nın Os­manlı Devleti’ne sığınması üzerine DoÄŸu Anadolu’ya girince Kanuni Sultan Süleyman 1548’de yeniden Ä°ran’a sefere çıktı. Tahmasp’ m birliklerini yenerek Tebriz’e kadar ilerle­di. Elkas Mirza da Osmanlılar’ın desteÄŸiyle BaÄŸdat’tan harekete geçerek Hemedan, Ka­şan ve Ä°sfahan’ı yaÄŸmaladı. Ama Osmanlı ordusunun geri dönmesinden sonra Tahmasp yeniden DoÄŸu Anadolu’ya saldırarak Ahlat’a kadar ilerledi. Bu geliÅŸme üzerine Kanuni Sultan Süleyman 1553’te üçüncü kez Ä°ran’a sefere çıktı. Revan, Nahcivan ve KarabaÄŸ’ı ele geçirerek geri döndü. Osmanlılar karşısın­da birbiri ardınca uÄŸradığı yenilgiler üzerine Tahmasp barış önerisinde bulundu. 1555’te imzalanan Amasya AntlaÅŸması ile Safeviler Azerbaycan ve Irak’taki Osmanlı egemenliÄŸi­ni kabul ettiler. Tahmasp hükümdarlığının sonuna kadar bu antlaÅŸmayı bozmamakla birlikte Avrupa devletleriyle iliÅŸki kurarak onları Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtmaya çalıştı.

Tahmasp’ın ölmesinden (1576) sonra baÅŸa geçen hükümdarlar içinde en önemlisi I. Abbas’tır (1588-1629). Orduyu yeniden dü­zenleyen I. Abbas 1603’ten baÅŸlayarak Os­manlılar’ın eline geçen toprakları geri aldığı gibi BaÄŸdat’ı da ele geçirdi. I. Abbas bilim, sanat, mimarlık, bayındırlık alanlarında par­lak bir döneme öncülük etti. Özellikle baş­kent Isfahan bu geliÅŸmelerin merkezi oldu. I. Abbas’tan sonra Safevi egemenliÄŸi Afganis­tan içlerine kadar geniÅŸlediyse de yönetim eski gücünü yitirdi. Osmanlılar 1638’de Bağ­dat’ı geri alınca Osmanlı-Ä°ran sınırı yeniden gündeme geldi. 1639’da imzalanan Kasr-ı Åžirin AntlaÅŸması ile sınır belirlendi.

Safeviler döneminde orduda ve yönetimde önemli bir güç olarak varlıklarını sürdüren Türkmen aÅŸiretleri hanedanın zayıflamasıyla daha etkili olmaya baÅŸladılar. 18. yüzyılın başında bu kez de Afganlılar Safevi yöneti­minde söz sahibi oldular. Afganistan valisi ve Kandehar Gılzaîleri’nin önderi Mahmud 1722’de Ä°ran’ın büyük bölümünü ele geçirdi. Safevi tahtına da göstermelik bir hükümdar çıkardı. Bu geliÅŸmeler üzerine harekete ge­çen, Kuzey Horasan’da yerleÅŸmiÅŸ bir Türk­men aÅŸireti olan AfÅŸarlar’ın önderi Nadir, Afganlılar’ı Ä°ran’dan çıkartmayı baÅŸardı. Ama o da Safevi tahtını denetimi altında tuttu. 1736’da da ÅŸahlığını ilan ederek Safevi hanedanına son verdi.


Safevi hükümdarı Åžah Abbas’ın 1600’de Dominicus Custos tarafından bakır üzerine oyulmuÅŸ gravürü

(Visited 14 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 11.09.2009 tarihinde Hale tarafından, Büyük Türk Tarihi | Türk Kültürü - Gelenekler ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 1725 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 3 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Türk Devletleri - Safevî Devleti - Safevîler (1501-1736) | 16 İle 18. Yüzyıllarda Şeyh Safiyyüddin Erdebilî’nin Soyundan Gelen İran’da Hüküm Süren Türk Hânedânı orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleAlp Er Tunga Destanı | Yaradılış Destanından Sonra Bilinen Ä°lk Büyük Ve Millî Türk Destanı Alp Er Tunga Destanıdır Sonraki MakaleGıda Katkı Maddesi Olarak Kullanılan Bitkisel Sterol | Stenollerin Reklamları Ãœzerine

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz