Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Tarihi Gizemler | Eski ÇaÄŸ Kâhinleri – Zaman: İÖ 6. Yüzyıl-Ä°S 4. Yüzyıl – Mekân: Yunanistan


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 31.05.2012 tarihinde Hale tarafından, Medeniyetler ve Ãœlkeler Tarihi Ansiklopedisi bölümünde paylaşılmıştır ve 106 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Tarihi Gizemler

Eski Çağ Kâhinleri


Zaman: İÖ 6. yüzyıl-İS 4. yüzyıl
Mekân: Yunanistan

Kehanet Ocağı Delphi’de olan, tanrı ne konuÅŸuyor ne de gizliyor, yalnızca bir iÅŸaret gönderiyor. HERAKLEÄ°TOS, İÖ 6. YÃœZYIL.

Eski Yunanlılar, Tanrıların ölümlülerle konuştuklarına ve gelecek konusunda rehberlik edebileceklerine inanırlardı. Tanrılarla iletişim kurmak günlük hayatın bir parçasıydı. Kâhinler kent kent dolaşıp kehanet satarlar, fal bakarlardı. Bir kuşun uçuşu, bir kurbağanın kalıntıları, bir rüyadaki görüntüler, hatta bir hapşırmanın zamanlaması bile, eğer doğru yorumlandığı takdirde, tanrıların iradesini bildirirdi.


Yunanlılar’ın en önemli buldukları ilahi mesajlar Kehanet Tapınaklarında iletilenlerdi. Bunlar genelde sabit mekânlardı ve tanrılara ve kahramanlara burada doÄŸrudan doÄŸruya danışılabilirdi. En ünlüsü Delphi’deki Apollon Tapınağı’ydı ancak eski literatürde daha pek çok tapınaktan da söz edilmektedir.

Kehanet Tapınakları’nın popülerliÄŸi yüzyıllar boyunca yükselip azalmış, yenileri ortaya çıkarken bir kısmı kullanılmaz olmuÅŸtur. Yine de 1000 yılı aÅŸkın bir süre, kiÅŸiler ve site devletler önemli kararlarda rehberlik etmeleri için buraları ziyaret etmiÅŸler ve karşılığında tapınaklara armaÄŸanlar ve çoÄŸunlukla da çok deÄŸerli hazineler bağışlamışlardır.

Ancak Kehanet Tapınakları’na baÅŸvuranların nasıl bir yardım aldıkları bir muammadır. Eski Yunan edebiyatının pek çok tanınmış hikâyesinde bunların mesajları (özellikle de Delphi’ninkiler) hileli ve yanıltıcı ve kehanette bulunulan kiÅŸi için felaket getirici olarak tasvir edilmiÅŸtir. Yunanlıların önemli kararlarda neden kâhinlere güvenmek istedikleri anlaşılmış deÄŸildir. Bu yerlerde kullanılan kehanet yöntemleri konusunda kesin bir bilgimiz yoktur. Kehanet Tapınakları muamması, bilim adamlarını günümüzde bile kandırmaya -ve ÅŸaşırtmaya- devam etmektedir.

(Solda) Dodona’daki tapınakta, insanların kâhine sordukları soruların bulunduÄŸu binlerce kurÅŸun levha ortaya çıkarılmıştır. Levhada, Hermon, karısı Kretaia’nın çocuk doÄŸurması için hangi tanrıya dua etmesi gerektiÄŸini soruyor. (SaÄŸda) İÖ 5. yüzyıl sonlarından kalma bir kâsede, Atina kralı Aigeus Pythia’nın efsanevi selefi tanrıça Themis’e danışıyor. Aigeus kâhine, çocuk sahibi olmaması konusunu danışmış, daha sonra da kahraman Theseus’un babası olmuÅŸtur.

HEZEYAN İÇİNDE KADINLAR VE KOMPLOCU RAHİPLER

Delphi’deki Apollon Kehanet Tapınağı, hem eski literatürde hem de çaÄŸdaÅŸ bilim adamları arasında en çok dikkati çekendir. Burada “Pythia” adı verilen bir kâhin kadının ilahi vahiy aldığına inanılırdı ve bu vahiy, eskiler arasında en prestijli kehanet yöntemiydi. Bunun nasıl uygulandığı tartışmalıdır.


Söylentilere göre kadın Apollon’un üç ayaklı taburesi üzerinde otururken, oturduÄŸu yerin altından gelen sarhoÅŸ edici buharları koklayarak ve defne yaprakları çiÄŸneyerek ilahi bir vecd durumuna geçerdi. Sonra prophetai denilen tapınak rahipleri, onun anlaşılmaz hezeyanlarını ÅŸiirlere çevirirlerdi.

Bilim adamları ilk baÅŸlarda bunu bir mantık çerçevesine oturtmaya çalışarak kabul ettiler. Bazıları prophetai”nin yalnızca bir ziyaretçiden aldıkları bilgiyi baÅŸkasına ilettiÄŸini ileri sürdüler. DiÄŸerleri, rahiplerin insanların sırlarını öğrenen ve onlara istedikleri ÅŸeyi söyleyen kurnaz psikologlar, hatta durumlarından benimsedikleri davaları desteklemek için yararlanan politik komplocular olduklarına inandılar.

(Solda) Erken Klasik Dönem’den kalan gerçek boydaki özgün heykellerin en eskisi olan Delphi Arabacısı. İÖ 470 yılında Sicilya’da Gela tiranı Polyzelus tarafından Delphi Apollon’una adanmış daha büyük bir grubun (bir araba, atlar ve belki de bir seyis) bir parçası. (SaÄŸda) Bu altın ve fildiÅŸi karışımı başın, Delphi’nin koruyucu tanrısı Apollon’un doÄŸal büyüklükteki bir heykeline ait olduÄŸu sanılmaktadır. İÖ 6. yüzyılda yanmış ve sonra Delphi’de Kutsal Yol altında gömülmüş bir tapınağın kalıntıları arasında bulunmuÅŸtur.

KÂHİN Mİ, KÂR PEŞİNDE Mİ?

Ancak bu tür hilekârlığın baÅŸarılı olması kuÅŸkuludur. Yunanlılar bu alandaki sahtekârlıkların farkındaydılar: Aristophanes’in popüler komedilerinde karakterler sık sık sahtekâr ve açgözlü kâhinleri eleÅŸtirir. Ziyaretçilerden bir tür ücret alındığını bilmemize raÄŸmen Kehanet Tapınakları’na böyle suçlamalar yöneltilmemiÅŸtir.

Delphi Kâhini’ne rüşvet verilme giriÅŸimini anlatan bazı hikâyeler varsa da, bunların sayısı gayet azdır ve kâhinin ahlaksızlığından çok, rüşveti vermeye çalışanın tiksindirici karakterinin çizildiÄŸi bellidir.

Yunanlılar, Kehanet Tapınakları’nın sahipliÄŸinin hiçbir kiÅŸiye, gruba ya da devlete ait olamayacağını garanti altına aldıkları için buralardan ve hazinelerinden herhangi bir kimsenin bir kâr elde edebileceÄŸini düşünmek güçtür. Zenginlik yalnızca tanrınındı ve tapınaklarda onu yüceltmek için sergilenirdi. Yalnızca çok nadir anlarda ve çok sıkışık durumlarda bir kimse bunları ödünç almaya cesaret edebilirdi ve bunun da cezası çok ağırdı.

Anlayabildiğimiz kadarıyla Delphi ve diğer Kehanet Tapınakları, gerçek kehanet aracıları olarak görülüyordu. Kâhinleri gözden düşürme telaşında olan ilk Hıristiyan yazarlar bile onları rüşvet almakla suçlamamışlar, yâlnızca kehanetlerini şeytan işi olarak nitelemekle yetinmişlerdir.

Ancak kâhinlerin Yunan toplumunda nasıl bir işlev gördüklerini hâlâ tam olarak bilemiyoruz. Son zamanlarda iki araştırma alanı bu konuya ilginç ama tartışmalı görüşler getirmiştir. Çağdaş kültürlerdeki kâhinlere yönelik antropolojik araştırmaların getirdiği kıyaslamalı malzeme, anlayışımızı genişletmekteyse de, günümüze kalan eski kehanetlerin yakından incelenmesi, geleneksel anlatımın yeniden gözden geçirilmesini gerektirmiştir.

Hazinenin kuzey freskinde tanrılar ile Devler arasındaki savaş.

SORULAR VE CEVAPLAR

Kâhinleri kullanan pek çok kültürün insanları gibi Yunanlıların da bunlara gelecek konusundaki merakları için baÅŸvurmadıkları anlaşılmaktadır. Yunanlılar kâhinlere hangi hareket yolunu benimseyecekleri konusunda danışmışlar ve genelde zaten verilmiÅŸ kararlarının doÄŸrulanmasını beklemiÅŸlerdir. Sorular genelde bir “evet” ya da “hayır” cevabı alacak biçimde sorulmuÅŸtur.

Dodona’da Zeus Tapınağı’ndaki kâhin, bize kiÅŸilerin soruları hakkında en çok malzemeyi saÄŸlamıştır. Delphi’de de aynı soruların sorulduÄŸunu biliyoruz. Sorular evlilik, çocuklar, iÅŸ ve seyahat dahil olmak üzere günlük hayatın çeÅŸitli alanlarını kapsamaktadır. Devletin soruları arasında siyasal konular ve yerleÅŸim yerlerinin kurulması bulunmaktadır.

Kâhinlerin dini konularda da aracılar olarak görev üstlendikleri görülmüştür ki bu, dini uzmanı olmayan bir toplumda gayet önemliydi. Kişiler sık sık bir projenin başarısını sağlamak için hangi tanrıya başvurmaları gerektiğini sorarlarken, devlet başvurularında çoğunlukla dini uygulamada yapılacak düzenlemeler ve yenilikler yer almıştır.

Tarihi cevapların analizi, Kehanet Tapınağı’na baÅŸ-vuranların geleneksel hikâyelerin o karmaşık bilmeceleriyle pek karşılaÅŸmadıklarını göstermektedir. Bazıları Delphi’deki Pythia’nın cevaplarını ziyaretçilere doÄŸrudan doÄŸruya kendisinin verdiÄŸine inanmaktadırlar. Kadının vecd durumu da tartışmalıdır.

BaÅŸka kültürlerde benzer kurumlarla kıyaslamalar, bunun hır “direnç” biçiminde iÅŸlemiÅŸ olacağım göstermektedir. Yani konuÅŸanda tarafsızlık görünümünü güçlendiren bir mekanizma. Buharlar çıkan yarık ve defne yaprağı çiÄŸneme, kesinlikle daha sonraki yazarların hayal güçlerinden doÄŸmuÅŸ olsa gerektir.

Siphnian Hazine Dairesi’nin doÄŸu freski. Troya Savaşı’nda Akhilleus ile Memnon’un mücadelesi.

SIRADAN DOÄžRULAMA

Bu analizler, Yunanlıların Kehanet Tapınakları’na neden baÅŸvurduklarını anlamamızı kolaylaÅŸtırırsa da, geleneksel hikâyelerin o karışık mesajları konusunda da düşünmeye zorlamaktadır. Kâhinler gerçekten böyle kehanetlerde bulunmuÅŸlar mıdır?

Eski Yunanlılar buna inanıyor ve bunları sonradan ortadan kalkmış olan eski bir uygulamaya bağlıyorlardı. Bu hâlâ geçerliliğini koruyan açıklamadır. Diğer (araştırmacılar bu hikâyelerin yalnızca atasözleri, söylentiler ve o zaman çok yaygın olan genel kehanetlerin bir karışımı olduklarını ileri sürmektedirler.

Hangi açıklamayı kabul edersek edelim, bu hikâyeler Yunanlıların ölümlü ile ilahi bilgi arasındaki farkı nasıl gördüklerini açıklamaktadır ve bu da bize onların gelecek konusunda rehberlik olarak gördükleri şey için kâhinlere neden başvurduklarını anlamamıza yardımcı olur.

Delphi Tapınağı, Hazine Dairesi, Apollon Tapınağı ve tiyatro kalıntıları.

Siphnian Hazinesi (İÖ 525) herhalde tapınaktaki binaların en zengin dekore edilmişiydi.

(Visited 10 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 31.05.2012 tarihinde Hale tarafından, Medeniyetler ve Ãœlkeler Tarihi Ansiklopedisi bölümünde paylaşılmıştır ve 106 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Tarihi Gizemler | Eski Çağ Kâhinleri - Zaman: İÖ 6. Yüzyıl-İS 4. Yüzyıl - Mekân: Yunanistan orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleThere are many definitions of outsourcing as there are ways to Sonraki MakaleRecaizade Mahmut Ekrem - Araba Sevdası | Romanın Detaylı Ä°ncelenmesi

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz