Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Son Söz – Atatürk’ün Kehanetleri | Gazeteci Ali Bektan


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 11.07.2009 tarihinde Hale tarafından, Atatürk'ün Geleceğe İlişkin Kehanetleri bölümünde paylaşılmıştır ve 2317 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Son Söz

Atatürk’ün Kehanetleri


O, meşhur sözünde şöyle diyordu:

-“ Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyet’i ilelebet payidar kalacaktır. Türk Milleti’nin emniyet ve saadetini garanti eden prensiplerle medeniyet yolunda tereddütsüz yürüyecektir.”


Geleceği önceden görebilme gücü sayesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza dek yaşayacağını söylemiştir. Fakat zaman içerisinde çeşitli tehlikeler ile karşılaşacağını ve bu tehlikelerin üstesinden de Türk Ordusu’nun geleceğini, Cumhuriyetimizin 15. yıl dönümü nedeniyle yayınladığı mesajında bildirmiştir.

O’nun bu kehaneti de ilk olarak 27 Mayıs 1960’da gerçekleşmiştir.

Mesajında Atatürk şöyle diyordu:

-“ Zaferleri ve mazisi insanlık tarihiyle başlayan, her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk Ordusu… Memleketin en buhranlı ve müşkül anlarında zulümden, felaketten ve musibetlerden ve düşman istilasından nasıl korumuş ve kurtarmış isen, Cumhuriyet’in bugünkü feyizli devrinde de askerlik tekniğinin bütün modern silah ve vasıtalarıyla mücehhez olduğum halde, vazifeni aynı bağlılıkla yapacağından hiç şüphem yoktur. Bugün Cumhuriyet’in 15. inci yılını mütemadiyen artan büyük bir refah ve kudret içinde idrak eden büyük Türk Milleti’nin huzurunda kahraman Ordusu, sana kalbi şükranlarımı beyan ve ifade ederken büyük ulusumuzun iftihar hislerine de tercüman oluyorum. Türk Vatanı’nın ve Türk Camiası’nın şan şerefini, dahili ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan itimadımız vardır. Büyük ulusumuz ordusuna bahşettiği en son sistem fabrikalar ve silahlar ile bir kat daha kuvvetlenerek büyük bir feragatı nefis ve istikrar-ı hayat ile her türlü vazifeyi ifaya müheyya olduğunuza eminim. Bu kanaatla Kara, Deniz, Hava Ordularımızın kahraman ve tecrübeli kumandanları ile Subay ve Eratını selamlar ve takdirlerimi bütün ulus muvacehesinde beyan ederim. Cumhuriyetin 15. inci yıl dönümü bayramı hakkınızda kutlu olsun.”

O’nun gücü içinde gizliydi… Ve O’nun içindeki gizli gücü tanımadan; O’nu tam anlamıyla tanımak mümkün değildir…

Artık Vatan düşmandan temizlenmişti. Millet büyük kurtarıcıyı tanıyordu. O’nu sadece milleti değil bütün dünya tanıyordu. Çökmüş Osmanlı İmparatorluğu’ndan yepyeni bir devlet meydana getirmek hiç de kolay olan bir iş değildi. Aynı zamanda olanakların en kısıtlı olduğu bir zaman ve yerde bu işi başarırken, elbette ki O’na büyük destek yine kendisinden yani içinde gizli bulunan Parapsikolojik gücünden geliyordu… Ancak bu güne kadar, O’nun bu özelliği üzerinde hiç durulmadı. Umarız bundan sonra bu konuyla ilgili gerekli araştırmalar bilim adamlarınca gerçekleştirilmeye başlar ve kamuoyuna gerekli açıklamalar yapılır…

Şu Talihsizliğe Bakın!…


Milli mücadele kazanıldıktan sonra İngiliz Lortlar Kamarası olağanüstü bir toplantı yapmıştı. Bütün yabancı büyükelçilikler de bu tarihi toplantıya katıldılar.

İlk defa kürsüye çıkan İşçi Partisi lideri Mac Donald: “ Hükümetten şunu sormak istiyorum… Hükümet, Anadolu’yu galip devletler arasında paylaşmak amacıyla hazineden binlerce altın aldı. İstanbul ve Boğazlar Büyük Britanya’nın olacak, İzmir Yunanlılara, Antalya ve Konya İtalyanlara, Adana ve çevresi Fransızlara verilecek, Doğuda Ermenistan Devleti kurulacaktı. Ne yazık ki bunların hiç birisi olmadı. Bu taksim planını Mustafa Kemal’in süngüleri alt üst etti. Bu konularda hükümetten açıklama bekliyorum” dediği zaman, o sıralarda başbakan olan Lloyd George ağır ağır kürsüye gelerek şunları söylemiştir:

– “ İnsanlık tarihi birkaç asırda ancak bir dahi yetiştiriyor. Şu talihsizliğe bakınız ki, beklenen o dahi, bugün Türkiye’de doğmuştur. Elden ne gelebilirdi?”

Ufkun Ötesi…

Benim bu kitapta anlatmak istediğim temel nokta, O’nun yaşamı süresince gerçekleştirdiği olağanüstü başarılarının ardındaki sırlardan birini ortaya çıkartmaktan ibaretti…

Bu teorimi destekleyen en önemli kanıtlardan birini; aslında Atatürk yine bizzat kendisi şu sözüyle ifade etmiştir. Dilerseniz O’nun sözüyle de kitabımıza noktayı koyalım…

Atatürk diyor ki:

“ Bir yolcunun yolda yürüyebilmesi için ufku görmesi yeterli değildir… Ufkun ötesini de görmesi gerekir…”

Başka bir söze gerek var mı…

Atatürk’ün Kehanetleri Kitabı
Ali Bektan

(Visited 1 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 11.07.2009 tarihinde Hale tarafından, Atatürk'ün Geleceğe İlişkin Kehanetleri bölümünde paylaşılmıştır ve 2317 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 5 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Son Söz - Atatürk\'ün Kehanetleri | Gazeteci Ali Bektan orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki Makaleİstanbul Bayezid Camii - Kulliyesi (1501 - 1506) | Sultan 2. Bayezid'in Yaptırmış Olduğu Camii Sonraki MakaleAtatürk'ün Samsun Tekkeköy' deki Evi | Evin Resimleri

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz