Sapanca Gölü Efsanesi | Gönlü Kırılan Ahı Tutan Bir Dervişin Öyküsü
Hale - 15 AÄŸustos 2011 Arkeoloji, Mitoloji ve Efsaneler 0 0 Okunma : 2000
İçerik Hakkında Bilgi
- Bu içerik 01.11.2008 tarihinde Hale tarafından, Felsefe - Arkeoloji - Mitoloji ve Efsaneler bölümünde paylaşılmıştır ve 1259 kez okunmuştur.
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
İçerik ve Kategori Araçları
- Kategoriye Abone Ol
- Makalenin Çıktısını Al
- Makaleye Yorum ekle
- Son Güncellenme Tarihi: 15 AÄŸustos 2011, Pazartesi 09:55
Sapanca Gölü Efsanesi
Sapanca gölünün bir efsanesi var:
Bir zamanlar Sapanca gölünün yerinde, verimli topraklar, bu toprakların üzerinde de zengin, varlıklı bir kasaba varmış. Kasaba halkı zenginmiş, varlıklıymış ama, gözlerini dünya malı bürümüş, bencillik ve cimrilik ruhlarını karartmış.
Bir gün, Adapazarı‘nın güneyindeki Erenler tepesinde oturan, gözünü dünyaya kapamış, gönlünü aÅŸk ve sevgiyle doldurmuÅŸ erenlerden bir eren, bu kasabaya inmiÅŸ. Selam vermiÅŸ, selamını almamışlar, konuk olmak istemiÅŸ, kimse “buyurun” dememiÅŸ, hangi kapıyı çaldıysa yüzüne kapanmış, bu fakir, fakat gönlü zengin derviÅŸe bir bardak içecek su bile vermemiÅŸler. DerviÅŸ gönlü bu, bir kırıldı mı onarılmaz, onarılsa da faydası olmaz. AkÅŸama deÄŸin yorgun-argın, aç-susuz kasabayı terk ederken, ötelerde küçük bir kulübeden sızan mum ışığına doÄŸru yönelmiÅŸ, bir de bu kapıyı çalayım, belki bir gönül yoldaşı bulurum diye düşünmüş. Bu, kasaba halkına sapan yaparak geçimini saÄŸlayan fakir bir sapancının iÅŸ yeriymiÅŸ.
Kapıyı çalmış, az sonra sapancı güler yüzle konuğuna açmış kapıyı:
Buyurun, hoÅŸ geldin, safa geldin. Ocaktan tencereyi ÅŸimdi indirdim. Bir konuk göndermesi için Tanrı’ya niyaz ediyordum, demiÅŸ. DerviÅŸ memnun, baÅŸ köşeye oturmuÅŸ. Sapancı sofrayı kurmuÅŸ, nesi var, nesi yoksa derviÅŸin önüne getirmiÅŸ. Yemekten sonra, içi talaÅŸ dolu yatağını sermiÅŸ, konuÄŸunu yatırmış. Sabah, erkenden kalkmışlar. DerviÅŸ, Sapancı’dan izin istemiÅŸ, Sapancı da onu karşıdaki tepelere kadar uÄŸurlamış. Dönüşünde bir de ne görsün. Kasabanın yerinde koca bir göl var. Ne ev-bark kalmış, ne tarla-tapan. Koca göl, hepsini bir anda yutuvermiÅŸ. Kendisinden baÅŸka hayatta kimsecikler yok. DerviÅŸin ahı tutmuÅŸ, kırılan bir gönül, bir kasabaya mal olmuÅŸ. O günden sonra, bu koca göle Sapanca adını vermiÅŸler.
Adapazarı’nın Erenler Tepesi, aynı zamanda AÄŸaç Baba‘nın yattığı yerdir. AÄŸaç Baba, bahar geldi mi, ormana iner, boÅŸ tarlalara fidan diker, aÄŸaç yetiÅŸtirirmiÅŸ. AÄŸaç Baba’nın diktiÄŸi fidanları koparan, ya da yetiÅŸtirdiÄŸi aÄŸaçları kesenlerin elleri kurur, bu yüzden kimse ormanlara el süremezmiÅŸ.
Ölürken, AÄŸaç Baba’nın vasiyeti ÅŸu olmuÅŸ:
Benden sonra, çocuklarınızın mutlu, topraklarınızın verimli olmasını istiyorsanız aÄŸaçlarıma dokunmayın. Benim hayır duamı almak, dünya ve ahiretinizi ma’mur etmek istiyorsanız aÄŸaç dikiniz…
Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum
Bu içerik 01.11.2008 tarihinde Hale tarafından, Felsefe - Arkeoloji - Mitoloji ve Efsaneler bölümünde paylaşılmıştır ve 1259 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.
Sapanca Gölü Efsanesi | Gönlü Kırılan Ahı Tutan Bir Dervişin Öyküsü orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...