Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Kurban Ve Kurban Bayramı | Kurbanın Hükmü – Kurban Kimlere Borçtur? Hangi Hayvanlar Kurban Edilir? Kurbanın Bedelini Yoksullara Vermekle Kurban Kesilm..


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 07.12.2008 tarihinde Hale tarafından, Dinimiz Ä°slam | Ä°slam Büyükleri bölümünde paylaşılmıştır ve 1788 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Kurban Ve Kurban Bayramı

Kurban, kurban bayramı günlerinde ibadet niyetiyle belli hayvanlardan birini keserek yapılan bir ibadettir. Kurban, Allah Tealâ’nın ihsan buyurduÄŸu varlığa bir teÅŸekkürdür.


Kurban ibadeti İslâmiyetten önce de vardı

Cenab-ı Hakk’ın dostu olma ÅŸerefiyle ÅŸereflenmiÅŸ bir peygamber olan Ä°brahim (a.s.) bir adakta bulunmuÅŸ, bir oÄŸlu olduÄŸu takdirde onu Allah’a kurban edeceÄŸini adamıştı. Aradan geçen zaman içerisinde oÄŸulları olmuÅŸ ama o, adağını nasılsa unutmuÅŸtu. Rüyada oÄŸlunu kurban ediyor görmüş ve irkilmiÅŸti. Hz. Ä°brahim bu rüyayı üç ayrı gece görmüştür. Peygamberlerin rüyası vahiy olduÄŸu gibi onlar tarafından yapılan tabirleri de vahiydir. Ä°brahim a.s. da rüyasını, oÄŸlunu kurban etmesi gerektiÄŸi ÅŸeklinde tabir etmiÅŸ ve böylece bu tabir de vahiy olmuÅŸtur. Artık Hz. Ä°brahim’in bu vahyi yerine getirmesi gerekiyordu.


Elbette bu çok zordu ama Allah’tan aldığı vahye uymaması daha zordu. Ä°brahim a.s büyük bir imtihan karşısında olduÄŸunu anladı. Hiç tereddüt etmeden Allah’a teslim oldu ve durumu oÄŸlu Ä°smail aleyhi’s-selâm’a açmaya karar verdi.

Åžimdi konu ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’in açıklamalarını dinleyelim:

Allah Teala buyuruyor:

“Ä°brahim ‘Ey Rabbim, bana iyilerden (bir oÄŸul) ihsan et’ dedi. Biz de kendisine yumuÅŸak huylu bir oÄŸul müjdeledik. OÄŸlu yanında koÅŸacak çaÄŸa gelince, ‘Ey oÄŸlum, ben seni rüyamda boÄŸazladığımı gôrüyorum, bir düşün, ne dersin ?’ dedi. (Ä°smail) Babacığım, sana ne emrolunuyorsa yap. Ä°nÅŸaallah beni sabredenlerden bulacaksın.’ dedi. Her ikisi de Allah’a teslim oldular (Allah’ın emrine boyun eÄŸdiler). Ä°brahim, oÄŸlunu ÅŸakağı üzerine yatırdı. Biz de ona şöyle seslendik: ‘Ey Ä°brahim, rüyana gerçekten sadakat gösterdin, şüphesiz ki bu apaçık bir imtihandı.’ Dedik ve ona (Ä°smail’e karşılık ) büyük bir kurbanlık fidye verdik. Kendisine sonradan gelenler için de iyi bir nam bıraktık. Selam olsun Ä°brahim’e. Ä°ÅŸte biz iyilik yapanları böyle ödüllendiririz. Çünkü 0, bizim mümin kullarımızdandır.” (1)

Görülüyor ki, Kur’an da Hz. Ä°brahim’in gördüğü rüyanın vahiy olduÄŸunu teyit etmiÅŸtir. Çünkü Cenâb-ı Hak kendisine seslenirken: “Ey Ä°brahim, gördüğün rüyaya gerçekten sadakat gösterdin.” buyurmuÅŸtur.

Ä°brahim a.s, Allah’ın emrine boyun eÄŸerek oÄŸlunu kurban etmek üzere ÅŸakağı üzerine yatırınca Cenab-ı Hak, Ä°smail’in yerine bir koyun kurban etmesini emretmiÅŸtir. Bu, Allah’ın insanlığa büyük bir lütfudur. Allah, insanları Hz. Ä°brahim’in aracılığı ile insanı kurban etmekten korumuÅŸ olmasaydı muhtemelen insanlar, insan kurban etme, gibi korkunç bir geleneÄŸe sahip olabilirdi ve insanları bu korkunç gelenekten kimse de kurtaramazdı.

Ä°brahim a.s oÄŸlu yerine Cenâb-ı Hakk’ın kendisine gönderdiÄŸi koçu kurban etmiÅŸtir. Böylece kurban Hz. Ä°brahim’den sünnet olarak bize intikal etmiÅŸtir.


Kurban, insanın Allah’a yaklaÅŸmasına ve O‘nun rızasını kazanmasına vesile olan bir ibadettir.

“Kurban”kelimesinde bu mana vardır. Ä°nsan kurban kesmekle Ä°brahim (a.s.) gibi Allah’a ve O’nun emirlerine baÄŸlılığını, gerekirse O’nun rızasını kazanmak için her fedakârlığa katlanacağını göstermiÅŸ olur.

Allah’ın hoÅŸnutluÄŸunu kazanmak için yapılan her ÅŸeyde esas olan iyi niyettir. Kurbanda da böyledir, iyi niyet ve ihlas esastır. Bakınız, bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor:

“Onların (kurbanların ) ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır.” (2) Esasen Allah Teâla ancak takva sahiplerinin yapmış oldukları ibadetleri kabul eder.

Maide suresindeki şu ayet-i kerimeler bu konuyu bir örnek vererek açıklıyor. Allah Tealâ buyuruyor.

“(Ey Muhammed) Onlara Adem’in iki oÄŸlu ile ilgili haberi hakkıyle oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuÅŸlardı, birinden kabul edilmiÅŸ, diÄŸerinden kabul edilmemiÅŸti (Kurbanı kabul edilmeyen ötekine).

-Seni öldüreceğim, demişti. Diğeri ise :

– Allah, yalnız kendisinden korkanlardan kabul eder, dedi ve devam etti : “Allah’a yemin ederim ki sen beni öldürmek için bana el uzatsan da ben seni öldürmek için sana el uzatacak deÄŸilim. Ben, alemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.” dedi. (3)

Görülüyor ki, kurban kesenlerden biri iyi niyeti ve Allah’tan korkması sebebiyle sunduÄŸu kurban kabul görmüş, diÄŸeri ise kötü niyeti sebebiyle kurbanı kabul edilmemiÅŸtir.

Sevgili Peygamberimiz de bu konuda şöyle buyurmuştur :

“Amellerin kıymeti ancak niyetlere göredir. Herkesin niyet ettiÄŸi ne ise eline geçecek olan ancak odur.”(4)

Kurban, Ä°slâm’daki sosyal yardımlaÅŸma ve dayanışmanın bir baÅŸka örneÄŸidir. Her gün dünyada sayısız hayvan kesilir ve bundan çoÄŸunlukla varlıklı kimseler yararlanır. Halbuki kurban bayramında kesilen kurbanlardan daha çok yoksullar ve hayır kurumları istifade eder.

Kurban Bir Ä°badet midir Yoksa Gelenek midir?

Kurban bir gelenek deÄŸil, kitap ve sünnetle meÅŸrûiyeti sabit olan bir ibadettir. Kurban da zekat gibi Hicretin ikinci yılında meÅŸru kılınmıştır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor:

“Kurbanlık deve ve sığırlar, Allah’ın size olan niÅŸanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. O halde onları ön ayaklarından biri baÄŸlı olduÄŸu halde keserken üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları yere yaslandığı vakit onların etlerinden yiyin, kanaat edip istemeyene de, isteyene de yedirin. Böylece onları sizin emrinize verdik ki, şükredesiniz.”(5)

Peygamberimiz de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:

“AdemoÄŸlu kurban bayramı günü, Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir iÅŸ yapmamıştır. Şüphesiz ki o kesilen kurban kıyamet günü boynuzları ve kılları ile gelir. Hiç şüphe yok ki, kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında kabul görür. Öyle ise gönüllerinizi kurban ile hoÅŸ edin.”(6)

Peygamberimiz kurbanı tavsiye ederlerken kendileri bizzat kurban keserek de örnek olmuÅŸlardır. Müslim’in rivayetine göre Enes (r.a.) şöyle demiÅŸtir :

“Allah’ın Resûlü, beyaz renkli iki koç kurban ederdi.” (7)

Kurbanın Hükmü

İslâm alim ve müçtehitleri kurbanın hükmü hakkında farklı içtihatlarda bulunmuşlardır.

Ä°mam Azam Ebû Hanife‘ye göre kurban vaciptir. Delili de:”Rabbin için namaz kıl ve kurban kes”(8) âyet-i kerimesinin delâletiyle peygamberimizin :

“Kimin hali vakti yerinde olur da kurban kesmezse namazgahımıza yaklaÅŸmasın.”(9) Hadisindeki vaid (korkutma) dır. Böyle bir korkutma ancak vacip olan bir ibadetin terki için yapılır. Yani Ä°mam Azam demek istiyor ki, kurban vacip olmasaydı peygamberimiz onu terkedene böyle bir tehditte bulunmazdı.

Şâfiî, Mâliki ve Hanbelîler ile Hanefîlerden Ä°mam Ebû Yusuf’a göre ise kurban vacip deÄŸil, sünnet-i müekkededir.(10)

Kurbanın sünnet olduğunu söyleyenlerin dayandıkları delillerin bir kısmı aşağıdaki hadis-i şeriflerdir:

Ãœmmü Seleme (r.a.)’ den rivayete göre Peygamberimiz şöyle buyurmuÅŸtur:

“Bilinen on gün girdiÄŸi vakit elinde kurbanı olup kurban kesmek isteyen kimse (bedeninden) asla bir kıl almasın, tek bir tırnak kesmesin.”(11)

Bu hadis-i şerifte Peygamberimiz kurbanı kişinin isteğine bırakmıştır. Bu ise onun vacip olmadığını gösterir.

Bir başka hadis-i şerif ise meâlen şöyledir:

“Üç ÅŸey vardır, bunlar bana farz, size nafiledir. Onlar da vitir, kurban ve kuÅŸluk namazıdır.”(12)

Kurbanın hükmü (yani vacip mi sünnet mi olduğu) hakkındaki bu farklı görüş ve içtihatlar sebebiyle; bir kimsenin zekât, hac, sadaka-i fıtır, ve kurban borcu olduğu halde vefat edip bu borçlarının ödenmesi için malının üçte birini vasiyet etse (ki ancak malının üçte birini vasiyet etmeye mezundur) malının üçte biri yeterse borçlarının tamamı ödenir. Malının üçte biri borçlarını ödemeye yetmediği takdirde önce zekât borcu ödenir. Çünkü borçların içerisinden önemli olanı zekâttır. Bu borcu ödendikten sonra malı artarsa haccı yaptırılır. Bundan sonra sadaka-i fıtır borcu ödenir. Daha sonra da malı kalırsa kurban borcu ödenir.

Kurban Kimlere Borçtur?

Kurban, mukim olan ve sadaka-i fıtır nisabına malik olan her kadın ve erkek müslümana vaciptir.
Bu tariften şu anlaşılıyor: Müslüman olmayan, seferde bulunan müslümana ve fakir olana kurban vacip değildir.

Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer seferde bulunduklarında kurban kesmemişlerdir. Şayet seferde olan kimse kurban kesmek isterse, kurban kendisine vacip olduğu için değil, nafile olarak kesebilir, kesmediği takdirde sorumlu olmaz.

Ä°mam Azam Ebû Hanife ile Ebû Yusuf’a göre kurbanın vacip olmasında akıl ve erginlik çağına gelmiÅŸ olma ÅŸart deÄŸildir. Yani zengin olan çocuÄŸun ve delinin mallarından babaları veya vasileri kurban keserler. Bu kurbanlardan sadece kendileri yiyebilir, baÅŸkaları yiyemez.

Ä°mam Muhammed ile Ä°mam Züfer’e göre kurbanın vacip olması için akı1 ve erginlik çağına gelmiÅŸ olma ÅŸarttır. Bu itibarla zengin olan çocuklarla deli olanların mallarından kurban kesilmez. (13) Fetvâ da bu görüşe göredir, yani zengin de olsalar çocuklarla delilerin kurban kesmesi gerekmez. (14)

Zenginliğin Ölçüsü

Herhangi mali bir ibadetin borç olması için ön görülen zenginlik ölçüsü ‘Nisap’ kelimesi ile ifade edilmektedir.

Kurban nisabı, kişinin temel ihtiyaçları olan oturacak evi, evinin yeter derecede eşyası, binek için olan hayvanı, üç kat elbisesi, kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin bir yıllık nafakalarından ve borcundan fazla 80, 18 gr. altın veya bunun kıymeti para ve eşyaya malik olan kimse kurban kesecek kadar zengin demektir. Bu kimseye yılda bir defa kurban günlerinde kurban kesmek vacip olur.

Bu ölçü aynı zamanda zekat için de geçerlidir. Ancak zekat nisabında malının artıcı olması ve üzerinden bir yıl geçmiş bulunması şarttır.

Kurban nisabında bunlar aranmaz. Kurban kesme günlerinde zengin olan kimseye kurban kesmek vacip olur.

(Visited 4 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 07.12.2008 tarihinde Hale tarafından, Dinimiz Ä°slam | Ä°slam Büyükleri bölümünde paylaşılmıştır ve 1788 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 2 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Kurban Ve Kurban Bayramı | Kurbanın Hükmü - Kurban Kimlere Borçtur? Hangi Hayvanlar Kurban Edilir? Kurbanın Bedelini Yoksullara Vermekle Kurban Kesilmiş Olur mu? Kurban Nasıl Kesilir? Kurban Etinin Taksimi - Bayram Namazı - Kurban Kimlere Borçtur? orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleAtatürk’ün Romanya İçin SöylediÄŸi Kehanet | KurtuluÅŸ Savaşı Sonrası Kehanetleri Sonraki MakaleOsmanlı Devleti'nde Siyasi Partiler | Osmanlı Sosyalist Fırkası - Türkiye İşçi Ve Çiftçi Sosyalist Fırkası - Türkiye Komünist Partisi - Halk Ä°ÅŸtiraki..

İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 07.12.2008 tarihinde Hale tarafından, Dinimiz Ä°slam | Ä°slam Büyükleri bölümünde paylaşılmıştır ve 619 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Kurban Ve Kurban Bayramı

Kurban, kurban bayramı günlerinde ibadet niyetiyle belli hayvanlardan birini keserek yapılan bir ibadettir. Kurban, Allah Tealâ’nın ihsan buyurduÄŸu varlığa bir teÅŸekkürdür.


Kurban ibadeti İslâmiyetten önce de vardı

Cenab-ı Hakk’ın dostu olma ÅŸerefiyle ÅŸereflenmiÅŸ bir peygamber olan Ä°brahim (a.s.) bir adakta bulunmuÅŸ, bir oÄŸlu olduÄŸu takdirde onu Allah’a kurban edeceÄŸini adamıştı. Aradan geçen zaman içerisinde oÄŸulları olmuÅŸ ama o, adağını nasılsa unutmuÅŸtu. Rüyada oÄŸlunu kurban ediyor görmüş ve irkilmiÅŸti. Hz. Ä°brahim bu rüyayı üç ayrı gece görmüştür. Peygamberlerin rüyası vahiy olduÄŸu gibi onlar tarafından yapılan tabirleri de vahiydir. Ä°brahim a.s. da rüyasını, oÄŸlunu kurban etmesi gerektiÄŸi ÅŸeklinde tabir etmiÅŸ ve böylece bu tabir de vahiy olmuÅŸtur. Artık Hz. Ä°brahim’in bu vahyi yerine getirmesi gerekiyordu.


Elbette bu çok zordu ama Allah’tan aldığı vahye uymaması daha zordu. Ä°brahim a.s büyük bir imtihan karşısında olduÄŸunu anladı. Hiç tereddüt etmeden Allah’a teslim oldu ve durumu oÄŸlu Ä°smail aleyhi’s-selâm’a açmaya karar verdi.

Åžimdi konu ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’in açıklamalarını dinleyelim:

Allah Teala buyuruyor:

“Ä°brahim ‘Ey Rabbim, bana iyilerden (bir oÄŸul) ihsan et’ dedi. Biz de kendisine yumuÅŸak huylu bir oÄŸul müjdeledik. OÄŸlu yanında koÅŸacak çaÄŸa gelince, ‘Ey oÄŸlum, ben seni rüyamda boÄŸazladığımı gôrüyorum, bir düşün, ne dersin ?’ dedi. (Ä°smail) Babacığım, sana ne emrolunuyorsa yap. Ä°nÅŸaallah beni sabredenlerden bulacaksın.’ dedi. Her ikisi de Allah’a teslim oldular (Allah’ın emrine boyun eÄŸdiler). Ä°brahim, oÄŸlunu ÅŸakağı üzerine yatırdı. Biz de ona şöyle seslendik: ‘Ey Ä°brahim, rüyana gerçekten sadakat gösterdin, şüphesiz ki bu apaçık bir imtihandı.’ Dedik ve ona (Ä°smail’e karşılık ) büyük bir kurbanlık fidye verdik. Kendisine sonradan gelenler için de iyi bir nam bıraktık. Selam olsun Ä°brahim’e. Ä°ÅŸte biz iyilik yapanları böyle ödüllendiririz. Çünkü 0, bizim mümin kullarımızdandır.” (1)

Görülüyor ki, Kur’an da Hz. Ä°brahim’in gördüğü rüyanın vahiy olduÄŸunu teyit etmiÅŸtir. Çünkü Cenâb-ı Hak kendisine seslenirken: “Ey Ä°brahim, gördüğün rüyaya gerçekten sadakat gösterdin.” buyurmuÅŸtur.

Ä°brahim a.s, Allah’ın emrine boyun eÄŸerek oÄŸlunu kurban etmek üzere ÅŸakağı üzerine yatırınca Cenab-ı Hak, Ä°smail’in yerine bir koyun kurban etmesini emretmiÅŸtir. Bu, Allah’ın insanlığa büyük bir lütfudur. Allah, insanları Hz. Ä°brahim’in aracılığı ile insanı kurban etmekten korumuÅŸ olmasaydı muhtemelen insanlar, insan kurban etme, gibi korkunç bir geleneÄŸe sahip olabilirdi ve insanları bu korkunç gelenekten kimse de kurtaramazdı.

Ä°brahim a.s oÄŸlu yerine Cenâb-ı Hakk’ın kendisine gönderdiÄŸi koçu kurban etmiÅŸtir. Böylece kurban Hz. Ä°brahim’den sünnet olarak bize intikal etmiÅŸtir.


Kurban, insanın Allah’a yaklaÅŸmasına ve O‘nun rızasını kazanmasına vesile olan bir ibadettir.

“Kurban”kelimesinde bu mana vardır. Ä°nsan kurban kesmekle Ä°brahim (a.s.) gibi Allah’a ve O’nun emirlerine baÄŸlılığını, gerekirse O’nun rızasını kazanmak için her fedakârlığa katlanacağını göstermiÅŸ olur.

Allah’ın hoÅŸnutluÄŸunu kazanmak için yapılan her ÅŸeyde esas olan iyi niyettir. Kurbanda da böyledir, iyi niyet ve ihlas esastır. Bakınız, bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor:

“Onların (kurbanların ) ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır.” (2) Esasen Allah Teâla ancak takva sahiplerinin yapmış oldukları ibadetleri kabul eder.

Maide suresindeki şu ayet-i kerimeler bu konuyu bir örnek vererek açıklıyor. Allah Tealâ buyuruyor.

“(Ey Muhammed) Onlara Adem’in iki oÄŸlu ile ilgili haberi hakkıyle oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuÅŸlardı, birinden kabul edilmiÅŸ, diÄŸerinden kabul edilmemiÅŸti (Kurbanı kabul edilmeyen ötekine).

-Seni öldüreceğim, demişti. Diğeri ise :

– Allah, yalnız kendisinden korkanlardan kabul eder, dedi ve devam etti : “Allah’a yemin ederim ki sen beni öldürmek için bana el uzatsan da ben seni öldürmek için sana el uzatacak deÄŸilim. Ben, alemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.” dedi. (3)

Görülüyor ki, kurban kesenlerden biri iyi niyeti ve Allah’tan korkması sebebiyle sunduÄŸu kurban kabul görmüş, diÄŸeri ise kötü niyeti sebebiyle kurbanı kabul edilmemiÅŸtir.

Sevgili Peygamberimiz de bu konuda şöyle buyurmuştur :

“Amellerin kıymeti ancak niyetlere göredir. Herkesin niyet ettiÄŸi ne ise eline geçecek olan ancak odur.”(4)

Kurban, Ä°slâm’daki sosyal yardımlaÅŸma ve dayanışmanın bir baÅŸka örneÄŸidir. Her gün dünyada sayısız hayvan kesilir ve bundan çoÄŸunlukla varlıklı kimseler yararlanır. Halbuki kurban bayramında kesilen kurbanlardan daha çok yoksullar ve hayır kurumları istifade eder.

Kurban Bir Ä°badet midir Yoksa Gelenek midir?

Kurban bir gelenek deÄŸil, kitap ve sünnetle meÅŸrûiyeti sabit olan bir ibadettir. Kurban da zekat gibi Hicretin ikinci yılında meÅŸru kılınmıştır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor:

“Kurbanlık deve ve sığırlar, Allah’ın size olan niÅŸanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. O halde onları ön ayaklarından biri baÄŸlı olduÄŸu halde keserken üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları yere yaslandığı vakit onların etlerinden yiyin, kanaat edip istemeyene de, isteyene de yedirin. Böylece onları sizin emrinize verdik ki, şükredesiniz.”(5)

Peygamberimiz de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:

“AdemoÄŸlu kurban bayramı günü, Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir iÅŸ yapmamıştır. Şüphesiz ki o kesilen kurban kıyamet günü boynuzları ve kılları ile gelir. Hiç şüphe yok ki, kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında kabul görür. Öyle ise gönüllerinizi kurban ile hoÅŸ edin.”(6)

Peygamberimiz kurbanı tavsiye ederlerken kendileri bizzat kurban keserek de örnek olmuÅŸlardır. Müslim’in rivayetine göre Enes (r.a.) şöyle demiÅŸtir :

“Allah’ın Resûlü, beyaz renkli iki koç kurban ederdi.” (7)

Kurbanın Hükmü

İslâm alim ve müçtehitleri kurbanın hükmü hakkında farklı içtihatlarda bulunmuşlardır.

Ä°mam Azam Ebû Hanife‘ye göre kurban vaciptir. Delili de:”Rabbin için namaz kıl ve kurban kes”(8) âyet-i kerimesinin delâletiyle peygamberimizin :

“Kimin hali vakti yerinde olur da kurban kesmezse namazgahımıza yaklaÅŸmasın.”(9) Hadisindeki vaid (korkutma) dır. Böyle bir korkutma ancak vacip olan bir ibadetin terki için yapılır. Yani Ä°mam Azam demek istiyor ki, kurban vacip olmasaydı peygamberimiz onu terkedene böyle bir tehditte bulunmazdı.

Şâfiî, Mâliki ve Hanbelîler ile Hanefîlerden Ä°mam Ebû Yusuf’a göre ise kurban vacip deÄŸil, sünnet-i müekkededir.(10)

Kurbanın sünnet olduğunu söyleyenlerin dayandıkları delillerin bir kısmı aşağıdaki hadis-i şeriflerdir:

Ãœmmü Seleme (r.a.)’ den rivayete göre Peygamberimiz şöyle buyurmuÅŸtur:

“Bilinen on gün girdiÄŸi vakit elinde kurbanı olup kurban kesmek isteyen kimse (bedeninden) asla bir kıl almasın, tek bir tırnak kesmesin.”(11)

Bu hadis-i şerifte Peygamberimiz kurbanı kişinin isteğine bırakmıştır. Bu ise onun vacip olmadığını gösterir.

Bir başka hadis-i şerif ise meâlen şöyledir:

“Üç ÅŸey vardır, bunlar bana farz, size nafiledir. Onlar da vitir, kurban ve kuÅŸluk namazıdır.”(12)

Kurbanın hükmü (yani vacip mi sünnet mi olduğu) hakkındaki bu farklı görüş ve içtihatlar sebebiyle; bir kimsenin zekât, hac, sadaka-i fıtır, ve kurban borcu olduğu halde vefat edip bu borçlarının ödenmesi için malının üçte birini vasiyet etse (ki ancak malının üçte birini vasiyet etmeye mezundur) malının üçte biri yeterse borçlarının tamamı ödenir. Malının üçte biri borçlarını ödemeye yetmediği takdirde önce zekât borcu ödenir. Çünkü borçların içerisinden önemli olanı zekâttır. Bu borcu ödendikten sonra malı artarsa haccı yaptırılır. Bundan sonra sadaka-i fıtır borcu ödenir. Daha sonra da malı kalırsa kurban borcu ödenir.

Kurban Kimlere Borçtur?

Kurban, mukim olan ve sadaka-i fıtır nisabına malik olan her kadın ve erkek müslümana vaciptir.
Bu tariften şu anlaşılıyor: Müslüman olmayan, seferde bulunan müslümana ve fakir olana kurban vacip değildir.

Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer seferde bulunduklarında kurban kesmemişlerdir. Şayet seferde olan kimse kurban kesmek isterse, kurban kendisine vacip olduğu için değil, nafile olarak kesebilir, kesmediği takdirde sorumlu olmaz.

Ä°mam Azam Ebû Hanife ile Ebû Yusuf’a göre kurbanın vacip olmasında akıl ve erginlik çağına gelmiÅŸ olma ÅŸart deÄŸildir. Yani zengin olan çocuÄŸun ve delinin mallarından babaları veya vasileri kurban keserler. Bu kurbanlardan sadece kendileri yiyebilir, baÅŸkaları yiyemez.

Ä°mam Muhammed ile Ä°mam Züfer’e göre kurbanın vacip olması için akı1 ve erginlik çağına gelmiÅŸ olma ÅŸarttır. Bu itibarla zengin olan çocuklarla deli olanların mallarından kurban kesilmez. (13) Fetvâ da bu görüşe göredir, yani zengin de olsalar çocuklarla delilerin kurban kesmesi gerekmez. (14)

Zenginliğin Ölçüsü

Herhangi mali bir ibadetin borç olması için ön görülen zenginlik ölçüsü ‘Nisap’ kelimesi ile ifade edilmektedir.

Kurban nisabı, kişinin temel ihtiyaçları olan oturacak evi, evinin yeter derecede eşyası, binek için olan hayvanı, üç kat elbisesi, kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin bir yıllık nafakalarından ve borcundan fazla 80, 18 gr. altın veya bunun kıymeti para ve eşyaya malik olan kimse kurban kesecek kadar zengin demektir. Bu kimseye yılda bir defa kurban günlerinde kurban kesmek vacip olur.

Bu ölçü aynı zamanda zekat için de geçerlidir. Ancak zekat nisabında malının artıcı olması ve üzerinden bir yıl geçmiş bulunması şarttır.

Kurban nisabında bunlar aranmaz. Kurban kesme günlerinde zengin olan kimseye kurban kesmek vacip olur.

(Visited 1 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 07.12.2008 tarihinde Hale tarafından, Dinimiz Ä°slam | Ä°slam Büyükleri bölümünde paylaşılmıştır ve 619 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Kurban Ve Kurban Bayramı | Kurbanın Hükmü - Kurban Kimlere Borçtur? Hangi Hayvanlar Kurban Edilir? Kurbanın Bedelini Yoksullara Vermekle Kurban Kesilmiş Olur mu? Kurban Nasıl Kesilir? Kurban Etinin Taksimi - Bayram Namazı - Kurban Kimlere Borçtur? orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakalePuro - Puro Kültürü | Küba Hazineleri - Ä°yi Bir Puro Nasıl Anlaşılır? Puro; Güç, BaÅŸarı, Takdir Ve Ä°nce Zevkler Ãœzerine KurulmuÅŸ Bir T.. Sonraki Makale"E" | Burçay Örün

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz