Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Kolon Kanseri | Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 17.11.2007 tarihinde hale tarafından, Hastalık Tanımları, Belirtileri, Tedavileri bölümünde paylaşılmıştır ve 10615 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Kolon Kanseri Nedir?

1. Kalın barsak kanserleri erkek ve kadınların en sık görülen kanserlerden biridir. Amerika Birleşik Devletleri’nde en sık görülen ikinci kanserdir,


2. Kanser oluşumunda birçok faktör rol oynamaktadır. Bu risk faktörlerinin bilinmesi ile bazı hastalarda kalın barsakta kanser oluşumunu önlemek mümkündür,

3. Kalın barsak kanseri teşhisi konduğu andaki hastalığın evresi çok önemlidir. Tarama testleri yardımı ile kalın barsak kanserlerinin erken evrede saptanması mümkündür,

4. Geçtiğimiz on yıl içinde kalın barsak kanserlerin tanı ve tedavisinde çok önemli ilerlemeler sağlanmıştır. Bu sayede hem hastaların yaşam süreleri belirgin şekilde uzatılmış hem de yaşam kalitesi yükseltilmiştir,


5. Teknolojideki gelişmeler sayesinde geçmişe oranla günümüzde çok daha az hastada kolostomi ( karından dışkılama) gerekmektedir,

6. Kalın barsak kanserlerinin tedavisindeki en yeni yöntem laparoskopidir. Laparoskopi sayesinde hastalar ameliyat sonrası hastanede daha kısa süre yatar, çok daha az ağrı duyar ve kısa bir süre içinde normal yaşantılarına dönerler. Kozmetik görünüm mükemmeldir.

Kalın barsak kanseri görülme sıklığı ne kadardır ?

Kalın barsak kanserleri en sık görülen kanserlerden biridir. Görülme sıklığı kadın ve erkeklerde yaklaşık % 6 dır. Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl yaklaşık 134,000 yeni kalın barsak kanseri hastası saptanmaktadır.

Kimlerde daha fazla görülür ?

Kalın barsak kanserlerin oluşumunda çeşitli çevresel ve kişisel faktörler rol oynamaktadır:


1. Hastanın yaşadığı yer

Kalın barsak kanserinin görülme sıklığı ülkeden ülkeye değişmektedir. Amerika ve Batı Avrupa’da fazla görülürken, Hindistan ve Afrika’da oran daha düşüktür. Şehirde yaşayanlarda kırsal kesimlerde yaşayanlara göre hastalığa yakalanma riski daha fazladır.

2. Beslenme şekli, şişmanlık, ilaçlar,alkol,sigara,egzersiz ve meslek

3.YaÅŸ

Kalın barsak kanserinin görülme sıklığı yaÅŸla birlikte artar. Görülme sıklığı 60 yaşından sonra % 3 – 4’lere yükselmektedir.

4.Polipler

Kalın kanser gelişimi açısından en önemli risk faktörü hastanın kalın barsağında polip bulunmasıdır.

5. Ailede kanser varlığı

Babası, annesi, kardeşi veya teyzesi, halası gibi yakın akrabalarında kalın barsak kanseri bulunan kişlerde hastalığın görülme sıklığı artar. Benzer şekilde FAP veya HNPCC gibi kalın barsak kanserine ailesel yatkınlık bulunan hastalıklarda da risk belirgin olarak yüksektir.

6.Inflamatuar barsak hastalıkları

7.Başka organlara ait kanser bulunması

Rahim, yumurtalık veya meme kanseri gibi.

8.Radyasyon görmüş olmak

Kanser gelişmesi önlenebilir mi ?

Kalın barsak kanseri olan hastaların yaklaşık yarısı doktora başvurduklarında hastalık belli bir evreyi geçmiştir. Yani hastalık kalın barsakta sınırlı kalmamış, lenf bezlerine ya da karaciğer ve akciğer gibi uzak organlara sıçramıştır. Oysa hastalık erken evrede saptandığında tedavi sonuçları son derece iyidir. Bunun için kalın barsaktaki kanserin ya oluşumu önlenmeli veya oluşmuş ise çok erken bir evrede tespit edilmelidir. Bu amaçla tarama yapılır.
Tarama, herhangi bir şikayeti olmayan kişilerin kanser gelişme riski açısından test edilmesi anlamına gelir. Yukarda saydığımız risk faktörlerine sahip kişilerin yanısıra hiçbir yakınması olmayan tamamen sağlıklı bireyler de bu nedenle taranmalıdır. Tarama hastanın risk faktörleri de göz önünde tutularak bir takım genetik testler, dışkı gizli kan testi, sigmoidoskopi, kolonoskopi ve kolon grafisi ile yapılır. Hiçbir risk faktörü bulunmayan kişilerde taramaya 50 yaşından başlanır.

Kalın barsak kanserinin belirtileri nelerdir ?

Hastaya bir tarama programında tanı konulmadıkça, kalın barsak kanseri tanısı genellikle hastanın şikayetlerinden yola çıkılarak konulur. Aşağıdaki belirtilerin bazılarının varlığı kalın barsakta kanser şüphesini uyandırmalıdır ?

1. Dışkı ile birlikte kan gelmesi,

2. Halsizlik, çabuk yorulma ve nefes darlığı,

3. Dışkılama alışkanlığında değişiklik , dışkı çapında azalma,

4. Kabızlık-ishal periodları, sabah ishalleri,

5. Büyük abdes sonrası rahatlayamama,

6. Büyük abdes ile birlikte sümüğümsü bir akıntı gelmesi,

7. Karın ağrısı , karında şişlik,

8. Bulantı, kusma,

9. Rahimden veya idrardan dışkı gelmesi gibi…

Kanser nasıl teşhis edilir ?

Kalın barsak kanserlerinin teşhisi için bazen tek başına doktor muayenesi ve bazen ilave olarak barsağın film veya endoskopi ile incelenmesi yeterli olmaktadır. Ancak hastalığın yayılımın derecesinin anlaşılmasında veya tedavi sonrası takibi için çeşitli laboratuar tetkikleri veya ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, MR, positrion emission tomografi (PET) ve sanal kolonoskopi gibi görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır.

Basur kansere dönüşür mü ?

Kalın barsak kanserlerinin en önemli belirtilerinden biri dışkılama sırasında kan gelmesidir. Ne yazık ki kanama yakınması olan hastaların çoğu şikayetlerinin nedeninin basur (hemorroidal hastalık) olduğunu düşünür. Oysa, makattan kan gelmesinin bir nedeni de kalın barsak kanserleridir. Üstelik bu şekilde kanama yakınması olan bir hastada muayenede basur saptanmış olsa bile aynı zamanda kalın barsak kanseri de olabileceği mutlaka göz önünde tutulmalıdır. Bu nedenle 50 yaş üstü hastalarda klinik şüphe yoksa bile basur tedavisine başlamadan önce kolorektal kanser araştırması tamamlanmalıdır.

Kalın barsak kanseri nasıl tedavi edilir ?

Kalın barsak kanserlerinin tedavisinde kullanılan ana tedavi yöntemleri cerrahi, ilaç (kemoterapi) ve şua (radyoterapi) tedavisidir.

Neden laparoskopik ameliyat tercih edilmeli ?

Cerrahi tedavide amaç geride kanserin, yayılma olasılığı olan bezeleri (lenf nodlarını) de içerecek şekilde temiz cerrahi sınırlarla birlikte çıkarılmasıdır.
Kalın barsağın son bölümleri dışındaki kanserlerde tümörlü bölümün çıkarılmasını takiben barsağın geride kalan kısımları birbirine birleştirilir. Hasta bu ameliyatlar sonrası büyük abdestini her zamanki gibi makat yolu ile yapmaya devam eder. Çıkarılan parçanın patolojik tetkkine göre de hastalara ilaç ve ışın gibi ek tedaviler yapılır.

Kalın barsağın son 12-16 cm’lik kısmındaki kanserlerin tedavisi ise daha farklıdır. Bu bölüm urarının tedavisi teknoloji ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler sayesinde özellikle son 10 yıl içinde çok değişmiştir.

Bu son bölümün tümörlerinde geçmişte önce tümörlü kısım ameliyatla çıkarılır ve daha sonra gerekiyor ise ilaç, şua gibi ek tedaviler yapılır idi. Günümüzde ise hastaların önemli bir kısmında ilaç ve ışın tedavisi ameliyattan önce yapılnaktadır (preoperatif kemoradyoterapi). Yine bu konudaki önemli gelişmelerden bir diğeri son bölümdeki tümörlerde çıkarılacak bölümün sınırlarının artırılmış olmasıdır (total mezorektal eksizyon).

GeçmiÅŸte bu bölümdeki tümörlerin çoÄŸunda tümörün çıkarılmasını takiben barsağı tekrar aÅŸağıya baÄŸlamak mümkün olmadığı için birçok hasta büyük abdestini karın yoluyla yapmak zorunda kalıyor idi (kolostomi – karından dışkılama). Günümüzde ise bu konudaki teknolojik ilerlemeler sayesinde kolostomi gereken hasta sayısı azalmıştır.

Laparoskopik cerrahi:

Kalın barsak tümörlerinin tedavisindeki önemli gelişmelerden biri de tüm bu ameliyatların laparoskopik olarak yapılabilmesidir . Kalın barsak urlarının laparoskopik yöntemle yeterli onkolojik temizlik sağlanarak güvenli bir şekilde tedavi edilebileceği son yıllardaki birçok çalışmada gösterilmiştir.

Tıkanmaya yol açan kanserlerde tedavi:

Kalın barsakta tıkanıkmaya yol açan kanserlerin tedavisi iki şekilde yapılabilir. Ya hasta acil olarak ameliyat edilir. Ya da stent ile tıkanıklığın ortadan kaldırılmasını takiben hasta acil koşullar yerine daha iyi bir hazırlık devresini takiben ameliyat edilir .

Karaciğer metastazlarında tedavi:

Karaciğer kalın barsak kanserinin en sık metastaz yaptığı organdır. Karaciğer metastazlarında ilaç tedavisi (kemoterapi) de yarar sağlamakla birlikte en iyi sonuçlar ameliyat ile elde edilmektedir. Karaciğerdeki metastazlar, ilk ameliyat sırasında ya da 6-8 hafta sonraki ikinci bir ameliyatla çıkarılabilir.

Akciğer metastazlarında tedavi:

Kalın barsak kanseri hastalarının yaklaşık % 15’inde akciğer metastazları oluşur, ancak hastaların ancak çok küçük bir kısmında ameliyatla tedaviye uygundur.

Lokal nükste tedavi:

Kalın barsak kanseri ameliyatlarından sonra hastalığın tekrarlaması (nüks) önemli bir problemdir. Lokal nüks oluşumunu uygulanan cerrahi teknik ve tümörün özellikleriyle ilişkilidir. Lokal nükste en iyi tedavi ameliyatla hastalığın tekrarladığı alanın tamamen çıkarılmasıdır. Bunun yapılamadığı hastalarda stent, endoskopik laser ve radyoterapi gibi diğer tedavi yöntemlerinden yararlanılabilir.

Kanser gelişimi açısından kontrol gerekli mi ?

İnflamatuar barsak hastalıkları, FAP ve HNPCC gibi ailesel kalın barsak kanser sendromu saptananlar, önceden kalın barsak kanseri nedeni ile ameliyat edilenler veya kalın barsak polipi çıkarılanlar belli aralıklarla gözetim altında tutulmalıdır. Çünkü bu hastalarda kalın barsak kanseri gelişme riski artmıştır.

Takip için kullanılacak testler ve takip sıklığı konusunda genel bir anlaşma yoktur. Bizim tercihimiz kalın barsak kanseri nedeni ile daha önce ameliyat edilen hastalarda ilk iki yılda 3 veya 6 ayda bir, 3-4. yıllarda 6 ayda bir ve beşinci yıldan itibaren yılda bir kontrol şeklindedir. Yukardaki diğer hastalıklardaki takip şekli ise hasta ve hastalığın bazı özellikleri göz önünde tutularak belirlenmektedir.

(Visited 1 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 17.11.2007 tarihinde hale tarafından, Hastalık Tanımları, Belirtileri, Tedavileri bölümünde paylaşılmıştır ve 10615 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Kolon Kanseri | Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleGastroskopi (Endoskopi) Nedir? | Nasıl Yapılır? Sonraki Makale[Ä°lk Yardım] Apandisit Sancısı ve Patlaması Durumunda Yapılması Gereken Tıbbi Müdahaleler

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz