Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

İsmet İnönü Ve Altıntaş Bozgunu | Milli Mücadeleden Acı Bir Sayfa


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 27.03.2009 tarihinde Esesli tarafından, Yakın Dönem Türkiye Tarihi bölümünde paylaşılmıştır ve 1543 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


İsmet İnönü Ve Altıntaş Bozgunu

Milli Mücadeleden Acı Bir Sayfa


Millî Mücadele’nin Eskisehir Kütahya muharebeleri, adca Altintas Bozgunu, üzerinde durulmasi gereken pek mühim bir mevzudur. Ve bu müdhis bozgun, Garp Cephesi Kumandani îsmet (înönü) PaÅŸa’nin tamamen aleyhinedir.

Nasil kazanildigina ve kimin kazandigina daha evvel temas ettigimiz Birinci ve îkinci Inönü savasla’rindan sonra Yunanlilar’ın umumî bir taarruzu bekleninekteydi. Yunanistan «UÅŸak ve Bursa grublarini, kusatici bir hareketle, meydan muharebesi sahasinda birlestirecek ve kesin sonuç alacakti. Iki defa deneninis olan, înönü avzilerine cepheden taarruz plani artik terkedilmisti. Bursa grubu, înönü’ye doÄŸru taarruza geçerken, daha kuvvetli olan Usak grubu, Afyon-Kütahya üzerinden genis bir kusatma hareketiyle Eskisehir’in, gerisine düsecek ve Ankara yolunu kesecekti. Plan uygulanabildigi takdirde Yunan ordusunun genis kusatma hareketi, Türk ordusunun ya toptan yok edilmesi, yahut teslim olmasiyla sonuçlanacakti., Ayrica, Eskisehir ve Afyon gibi iki demiryolu düğüm noktasının zaptı, Konya ve Ankara bölgelerinin birbirleriyle ve diger bölgelerle olan baglantısını kesecekti. Bütün bu tasavvurlarin gerçeklesmesiyle Ankara hükümetinin, barış ÅŸartlarını kabul etmek zorunda kalacağı umuluyordu.»

Yunanlilarin bu plan pesinde kostuklari günlerde Garb Cephesi’nin Refet Bele Pasa kumandasindaki Güney Cephesi kaldirilmis olup Garp Cephesi birlikleri tamamen îsmet (înönü) PaÅŸa eline verilmistir.


îsmet înönü hakkinda «îkinci Adam» adiyla üç cilt kitap yazan Sevket Süreyya Aydemir, Altıntas bozgunundan îsmet Pasa’yi temize çikarmak gayretiyle bazı rakamlar verip Yunan kuvvetlerinin çoklugundan bahsederse de, o günlerde Garb Cephesi yeniden kurulan ve baska cephelerden kaydırılan birliklerle takviye edilmis olup îzzeddin (Çalışlar), Kemaleddin Sami, Ayıcı Arif, Deli Halid Pasa gibi deÄŸerli kumandanlar ismet Pasa emrindedir.

Yunan Taarruzu

Yunanistan’in tasarladigi taarruz planinin tatbikine adeta bütün devlet erkani katildi. Krali, Basbakani, Genelkurmay Baskani, Bakanlardan bazilari hep Anadolu’ya geçti. Ve Kral Atina’dan ayrilmadan evvel bir beyanname yayinladi!..

Diyordu ki, Kral bu beyannamede:

Altıntas Bozgunu’nda sol cenahımızın çökmesiyte ÅŸehid düşen Kurmay Yarbay Nazım Bey.

Ordunun başına geçmek için hareket ediyorum. Asirlardanberi Yunanliligin mücadele etmekte oldugu o topraklarda, mukaddes zafere dogru karsisinda durulamaz bir sekilde ilerleyen irkimizin muharebelerini taçlandiracagiz. Bugün, bu vilayetlerdeki hakimiyyetimiz, eski zamanlardaki cedlerimiz gibi en yüksek hürriyet, müsavat ve adalet ideallerinin gerçeklesmesini saglayacaktı.


Böyle taçlandırılacak savaÅŸlar sayıklayan Yunanlılar’ın taarruzu 10 Temmuz 1921 günü baslayip 25 Temmuz’a kadar aralıksız on beÅŸ gün devam etti. 16 Temmuz günkü Yunan taarruzunda sol kanadımız bozulup ordumuz büyük bir tehlikeye maruz kaldi. Bu arada orduda pek sevilen Kurmay Yarbay Nazım Bey ÅŸehid düştü ve cenazesi Ankara’ya götürülüp büyük merasimle kaldırıldı. Garb Cephesi Kumandani îsmet (înönü) PaÅŸa da, bu savaÅŸlardaki ilk geri çekilme emrini sol kanadın bozulmasını müteakib verdi!. Bu geri çekilme 17, 18, 19 Temmuz günleri de devam etti. 21 Temmuz günü Eskisehir’i geri almak gayesiyle yapilan taarruzumuz bir netice vermedi. Ve nihayet birliklerimiz 25 Temmuz aksamina kadar Sakarya gerisine çekildi. Cephe karargahi da, 24 Temmuz’da Polatlı’ya nakledildi.

Millî Mücadele’yi pek nazik bir noktaya getiren Altintas Bozgunu budur… 1522 sehid, 4714 yarali verdiÄŸimiz bu bozgundan sonra simaran ve «Türk birliklerinin geriye kalanlarinin da tamamen dagilmasi çok sürmeyecektir» diye beyanat veren Yunan askerî erkani, Altintas Bozgunu’ndan hemen sonra Sakarya’da korkunç bir maglubiyete ugrayacak ve biz Büyük Zafer’e dogru esasli bir adım atacağız.

Ancak, Sakarya Meydan Muharebesinde, îsmet (înönü) PaÅŸa «fiilen yoktur»!. Yanlis sevk-ü idaresiyle AltintaÅŸ Bozgunu’na sebeb olan îsmet PaÅŸa, Sakarya SavaÅŸi’nda da. bir tahta sandalye üstünde uyuya kalmıstır!.

Bozgun Olayı Meclisde

AltıntaÅŸ Bozgunu’nun ne derece mühim olduÄŸunu ve acı neticesiyle nelere sebep olduÄŸunu tesbit bakımından hemen kaydedelim ki, Büyük Millet Meclisi 23 Temmuz 1921 günü ilk üçü gizli olmak üzere dört celse akd’ etmis ve bu gizli görüsmelerde «rengi uçmuÅŸ, feras olmamis, kimbilir kaç gündür uykusuzluktan gözlerinin etrafi halka halka, elbisesi toz toprak içinde perisan kiyafetle» kürsüye çıkan îcra Vekilleri Reisi (Basbakan) ve Erkan-i harbiye-i Umumiye Reisi (Genel Kurmay Baskani) Fevzi (Çakmak) PaÅŸa, o günlerdeki acı durumu şöyle anlatmıştır:

« Arkadaslar! Tarihî günler yaşıyoruz. Yunanılılar’ın çok üstün kuvvetle yaptıkları taarruza karsı asker ve subaylarimiz insanüstü bir gayretle kahramanca çarpıştılar. Harb çok kanli oldu. Ağır zayiata uÄŸradık. Biz sehir, bölge harbi yapmıyoruz, hedefimiz nihaî zaferdir. Ordumuz stratejik bakımdan en müsait yerde harbe devam edecektir. Askerî noktadan en emin yerde harbedecegiz. Hükümetimiz namına Ankara’yı bir hafta zarfında tahliye etmeye, hükümet merkezini Kayseri’ye nakletmeye karar verdik. Simdiden hazirliÄŸa baÅŸlamanızı rica ederim.»

Fevzi PaÅŸa’nın bu izahatı Meclis’de «top gibi patlamıs», pek çok milletvekili kürsüye gelip konuÅŸarak «açık, gizli ne varsa hepsi ‘ortaya dökülmüs», «Orduyu bu hale getiren kumandanları cezalandırmak» teklifi ortaya atılmıs, bütün bu konuÅŸmalardan sonra tekrar söz alan Fevzi PaÅŸa:

« Memleket müdafaasinda tamamen sizinle ayni fikirdeyim. Staretejik kumanda hatasına gelince, Erkan-i harbiye-i Umumiye Reisi olmakla bizzat ben mes’ulüm. Hiçbir kumandan bundan mes’ul tutulamaz. Vereceginiz cezayi ÅŸahsen simdiden kabul ettiÄŸimi arzederim» demisse de, Meclis’deki umumî kanaat «Fevzi PaÅŸa’nin hiçbir kusuru olmadığı» yolundadir. Buna raÄŸmen bu konusma, bir yumuÅŸama havası doÄŸurmuÅŸ ve bu mevzuda kimse söz alip kürsüye çıkmamıstır.

Garb / Bati Cephesi Kumandanı İsmet (inönü).

Meclis’den bir hey’et gönderilmesi, Ankara’nin müdafaasma hazırlaniıması, Meclis çalışmalarına araliksız devam edilmesi ve bazi evrakın Kayseri’ye naklinde hükümetin serbest olduÄŸu yolunda, karar alınmıstır.

Meclis’in cepheye gönderdigi on dört kisilik hey’ette Dr. Rıza Nur.da vardır. Rıza Nur cephedeki tetkikattan sonra yazdıklanyla hatıratında Ä°smet PaÅŸa’yı pek fena hırpalamıstır!.

Ali Fuad (Cebesoy) PaÅŸa ise, Altıntas Bozgunu’ndan sonra Mustafa Kemal PaÅŸa’ya sorar:

« Eger düşman Kütahya ve Eskisehir civarında yenilmiş olsaydı, netice ne olurdu?.»

Mustafa Kemal PaÅŸa’nin cevabı mühimdir. Der ki:

« Bu takdirde, lehimize bir barıs anlaşmasıniıBatılılara kabul ettirmek belki daha evvel mümkün olabilirdi.

Nitekim, Sakarya zaferinden sonra Batılıların ileriye sürdükleri ÅŸartlar, meÅŸru ve haklı davamızı te’min edecek mahiyyette olmamakla beraber, birkaç defa bize mütareke ve müsalaha teklifinde bulunmuslardır.»

Fevzi (Çakmak) PaÅŸa’nin söyledikleri ise acıdır!. Ankara’daki Ziraat mektebinde bulunan dairesinde, basını iki elinin arasina almıs yeis içinde düsünen Fevzi PaÅŸa’ya sorulur:

« Paşa, ne haber?.»

Fevzi Pasa üstü haritalarla dolu masasindan başını kalıirarak» cevap verir:

« İsmet, eline verdigim gül gibi kuvvetleri mahav ve perisan etti!.»

Halide Edib Adıvar’da, o müdhis bozgundan bahisle der ki:

« Eskisehir’den döndükten sonra kararÄŸahta bir saat kadar çalıştım. Sonra eve gitmek için Dr. Adnan (Adıvar)’ı ararken, sesini duyduÄŸum bir odaya girdigim vakit, Mustafa Kemal PaÅŸa ile konustuÄŸunu gördüm. ikisi de, odanın ortasında ayakta duruyordu. PaÅŸa’nin yüzü sapsarı idi. İç ayaklanmaların en kötü günlerindeki kadar endiÅŸe içinde idi.

İçeri girdim, el sıkıştıktan sonra, bu durumdan ne kadar müteessir olduÄŸumu söyledim. Bana, bir fincan kahve içip, Eskisehir’de dövüşen Ismet PaÅŸa’dan gelecek haberleri beklememi söyledi. Oturdum. Nihayet neticeyi öğrendik.

Mustafa Kemal Paşa, yaverin durmadan getirdigi haberlerin hepsine sövüyordu. Nihayet sabah oldu. Mustafa Kemal Paşa:

« İsmet, Eskisehir savaşını kaybetti» dedi.

Kaynak: Mustafa Müftüoglu, Yalan söyleyen tarih utansin, cilt: 10

(Visited 7 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 27.03.2009 tarihinde Esesli tarafından, Yakın Dönem Türkiye Tarihi bölümünde paylaşılmıştır ve 1543 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

İsmet İnönü Ve Altıntaş Bozgunu | Milli Mücadeleden Acı Bir Sayfa orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleTarihte Bugün: 1 Eylül | (1927) - Türkiye'de Medenî Nikah Zorunlu Hale Getirildi Sonraki MakaleKolesterol | Yüksek Kolesterol Tehlikeli Mi, Tehlikesiz Mi? – SaÄŸlıklı Yaşıyoruz - Kolesterol Savaşçıları

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz