İki Dil, Düşünmek, içten konuşmak; konuşmak, dıştan düşünmektir.. | Hasan Ali Yücel

Ä°KÄ° DÄ°L

Düşünmek, içten konuşmak; konuşmak, dıştan düşünmektir. Bu yazıyı yazışını, bu sözün anlatmak istediği fikre bir örnek olabilir:

Önümde boş bir kağıt. Yanımda kimse yok, büsbütün kendi kendimeyim.. Düşünüp yazıyorum. Yazmadan önce, düşünürken yaptığım iş, kendi kendime konuşmanın bir türlüsüdür. içten konuştuğum bu sözleri yazmaya başlayınca, düşündüklerimi kağıt üstüne çiziyorum demektir.

Düşünme, konuÅŸma, yazma… Bir dilde bu üç iÅŸ at başı beraber gitmez de, konuÅŸma dili baÅŸka, yazma dili baÅŸka olursa o dilde doÄŸru bir düşünüş var olamaz, iÅŸte Osmanlıca… Nice yüz yıllar, bir yanda ulus, öbür yanda okuryazarlar, baÅŸka baÅŸka dil kullanırlardı. Okuryazarlar da konuÅŸurken baÅŸka, yazarken baÅŸka bir dilde idiler. Bunun içindir ki bu çaÄŸlarda aramızdan baÅŸka ülkelerde de tanınmış deÄŸerde büyük düşünenlerimiz çıkamadı.

Gazi dil deÄŸiÅŸiminin kalın çizgisi; düşünmede, konuÅŸmada, yazmada öz Türkçeye varmaktır. Hepimizin ilkönce yapacağımız iÅŸ, kafamızın içini TürkçeleÅŸtirmek olmalıdır… Öz Türkçe düşünmeye kendimizi alıştırmaksızın, ne güzel Türkçe söyleyebiliriz, ne de güzel Türkçe yazabiliriz.

Bu bakımdan ATATÜRK dil değişiminin en korkunç düşmanı, konuşma dilinin başka, yazma dilinin başka olmasıdır. Bu başkalıktan, bu ikilikten çok çekinmeliyiz. İki dil, konuşma ve yazma, başka başka olursa Osmanlıcanın uğradığı sona gidiyoruz demektir.

Bu engeli ortadan kaldırmak, kendimizi bu kötü ikilikten kurtarmak için birinci olarak düşünmede, ikinci olarak konuşmada, en sonra da yazmada güzel Türkçeye alışmak, güzel Türkçeyi aramak gerektir.

Bir günde bin söz yazıyorsak, hiç değilse on bin söz söyleriz. Öz Türkçe konuşmadan yalnız yazıda bunu yapmaya kalkmamız çok yanlış, çok eksik bir iş olur. Öz Türkçe yazmak için yaptığımız emeğin yüz kere daha çoğunu öz Türkçe konuşmak için yapmalıyız.

Öz Türkçeye gelince bu dil açık olmalı; düşünceleri kolay anlatmalı. Bir söz, Osmanlıcada olduğu gibi, hem öyle, hem şöyle anlaşılmamalı; bir türlü anlaşılmalı. Her söz bir düşünüşün kalıbı olmalı. Türkçemizde bu iyilikler vardır. Yeter ki biz okuryazarlar, onları ortaya çıkarabilelim.

Son günlerde gazetelerde gördüğümüz öz Türkçe yazılar içerisinde, bu işe alışkın, usta ellerden çıkanları ne kolay, ne seve seve okuyor, anlıyoruz.

Kendi sınamalarıma, daha çok bizden başka yerlerde bu işte yapılan sınamalara bakıyorum da açık olarak anlayıp inanıyorum ki konuşma ile yazma arasındaki ayrılık, düşünmek için en kötü bir engeldir. Öz Türkçeye, güzel Türkçeye varmak için öz Türkçe düşünerek, öz Türkçe konuşarak öz Türkçe yazalım.

Hasan Ali Yücel

Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 28.06.2008 tarihinde Sema tarafından, Güzel Türkçe'miz | Türkçe Dilbilgisi bölümünde paylaşılmıştır ve 1262 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

İki Dil, Düşünmek, içten konuşmak; konuşmak, dıştan düşünmektir.. | Hasan Ali Yücel orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...