Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Eritre – Etyopya Savaşı


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 13.09.2008 tarihinde Kaqlan tarafından, Büyük Türk Tarihi | Türk Kültürü - Gelenekler ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 357 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Eritre – Etyopya Savaşı

Eritre, daha önce Etyopya’ya (eski adıyla HabeÅŸistan’a) baÄŸlıydı. Bu toprakların bağımsızlığı için uzun süren bir savaÅŸ verildi. Bu topraklarda bağımsızlık mücadelesini ilk olarak Müslümanlar baÅŸlattı. Müslümanların böyle bir savaÅŸ baÅŸlatmaktaki birinci amaçları, önce hıristiyan ve totaliter anlayışa sahip bir kralın yönetimindeki HabeÅŸistan’ın, sonra da komünist diktatörlerin yönetimindeki Etyopya’nın baskısına maruz kalan Eritre’de yaÅŸayan Müslümanları özgürlüklerine kavuÅŸturmak ve dinlerini özgürce yaÅŸamalarını saÄŸlamaktı. Çünkü Etyopya (HabeÅŸistan)’da her ne kadar önce hıristiyan sonra da komünist despotizm hakim olduysa da Eritre halkının önemli bir çoÄŸunluÄŸunu Müslümanlar oluÅŸturuyordu.


Eritre topraklarında yaÅŸayan hıristiyanlar önce bu bağımsızlık savaşına karşı tavır alarak HabeÅŸistan yönetimiyle iÅŸbirliÄŸi yaptılar. Bu iÅŸbirliÄŸi komünist Etyopya döneminde de gizli bir ÅŸekilde devam etti. Ancak Eritre Müslümanlarının bağımsızlık mücadelesinde kararlı olduklarını görünce, hıristiyanlar da 1975’te metot deÄŸiÅŸtirerek bu mücadelenin dışında kalmamaya karar verdiler. Ne var ki onların bu savaşın dışında kalmamaya karar vermelerinin deÄŸiÅŸik sebepleri vardı. Hıristiyanlar, ABD ve Ä°srail tarafından özel olarak yetiÅŸtirilen ve kendilerine komando denen militanlarla savaşın içinde yer almaya baÅŸladılar. Fakat onların asıl gayeleri Eritre’deki mücadele cephelerini ele geçirerek Müslümanları tasfiye etmek ve Müslümanların bağımsızlık mücadelelerini içten köreltmekti. Onların bu gayelerinin ortaya çıkması üzerine Eritre KurtuluÅŸ Cephesi bunları tasfiye etmeye baÅŸladı. Bu kez onlar da Eritre Halk KurtuluÅŸ Cephesi adında ayrı bir örgüt kurdular. Bu örgüt daha çok Eritre KurtuluÅŸ Cephesi’ne karşı savaÅŸmaya ve onun ele geçirdiÄŸi bölgeleri ellerinden almak için çarpışmaya baÅŸladı. ABD ve Ä°srail baÅŸta olmak üzere çeÅŸitli Batılı ülkeler de örgütü silah ve para yönünden desteklediler. Bu ülkeler “insani yardım” diye Eritre Halk KurtuluÅŸ Cephesi’ne silah yardımı yaptılar. Küba baÅŸta olmak üzere bazı komünist ülkeler de Eritre’ye asker göndererek adı geçen örgütün gerillalarının yanında çarpıştırdılar. Eritre Halk KurtuluÅŸ Cephesi militanları ele geçirdikleri bölgelerdeki Müslümanlara ağır zulümler yapıyor, mal varlıklarına el koyuyor, hatta kadınlara tasallut ediyor ve ele geçirdikleri bölgelerde Ä°slam ilkelerine göre yaÅŸanmasını yasaklıyorlardı. Öte yandan 1974’te HabeÅŸistan’daki krallık rejimini devirerek yerine komünist bir rejimi hakim kılan ve ülkenin adını Sosyalist Etyopya olarak deÄŸiÅŸtiren yöneticilerle zaman zaman gizli görüşmeler yaptıkları oluyordu.

Etyopya’daki komünist rejimin zayıflamaya baÅŸlaması üzerine sömürgeci güçlerin ve özellikle Ä°srail’in Eritre Halk KurtuluÅŸ Cephesi’ne yardım ve destekleri arttı. 1991 baÅŸlarında Etyopya’daki komünist rejimin çökmesi ve Etyopya Devrimci Demokratik Halk Cephesi’nin yönetimi ele geçirmesi üzerine, aynı yılın Mayıs ayında Eritre Halk KurtuluÅŸ Cephesi gerillaları Eritre topraklarının baÅŸkenti Asmara’yı ele geçirerek bu bölge üzerindeki Etyopya hakimiyetine son verdiler. Bu olaydan sonra geçici bir Eritre hükümeti oluÅŸturuldu. Daha sonra 23 – 25 Nisan 1993 tarihlerinde gerçekleÅŸtirilen halk oylamasının ardından Eritre’nin bağımsızlığı ilan edildi. Bağımsızlık sonrasında üyelerini genellikle Eritre Halk KurtuluÅŸ Cephesi mensuplarının oluÅŸturduÄŸu 4 yıllık bir geçiÅŸ dönemi hükümeti kuruldu. Bağımsızlık mücadelesinde etkili rol oynayan Eritre Ä°slami Cihad Hareketi ise yönetimin dışında bırakıldı. Bu durum üzerine Eritre Ä°slami Cihad Hareketi kurulan geçiÅŸ dönemi hükümetine karşı tavır alarak Eritre’nin Ä°slami kimliÄŸinin korunması için mücadeleyi sürdürmeye karar verdi.

Bu itibarla bugün Eritre bağımsızlığına kavuÅŸmuÅŸ gibi görünüyorsa da son yüzyılda bütün Ä°slam dünyasında oynanan oyunun Eritre’de de aynen oynandığı dikkat çekmektedir. Ne yazık ki, ülke yönetimi bağımsızlık mücadelesini baÅŸlatanların ve bel kemiÄŸini oluÅŸturanların deÄŸil dış güçler tarafından desteklenen hıristiyan asıllı ve sosyalist anlayışa sahip bir kadronun eline geçmiÅŸtir. Bu kadronun oluÅŸturduÄŸu yönetim ise bölgede yeni bir çıban başı haline gelmiÅŸtir. Åžu an Eritre’nin devlet baÅŸkanı olarak gösterilen hıristiyan asıllı ve sosyalist anlayışa sahip Asyas Afewerki geçmiÅŸte Eritre Halk KurtuluÅŸ Cephesi’nin lideriydi. Bu adamın o göreve getirilmesi, örgütünün de dışardan silahla ve maddi imkanlarla desteklenmesi amaçsız deÄŸildi elbette. Ne amaç için o konuma getirildiÄŸini bugün bölgede izlediÄŸi politika bütün açıklığıyla ortaya koyuyor.


Eritre’nin bağımsız olması Eritre Halk KurtuluÅŸ Cephesi’nin bir baÅŸarısı deÄŸil, komünist bloÄŸun çökmesinin ve Batı bloÄŸunun DoÄŸu Afrika’ya yönelik olarak izlediÄŸi politikanın bir sonucudur. Bu politika nedeniyle eski komünist lider Mangesto Hiela Mariam’ın Etyopya’yı terk etmesinden sonra bu ülkede iÅŸ başına gelen yeni yönetim Eritre’nin bağımsızlığını hemen tanıdı. Bu yüzden yeni Etyopya yönetimiyle Eritre’de iÅŸ başına gelen Afewerki yönetiminin arası baÅŸlangıçta iyiydi. Ä°kisi birlikte Ä°slami kimliÄŸinden dolayı bölgenin stratejik yönden en önemli, coÄŸrafi yönden de en geniÅŸ ülkesi Sudan’a karşı cephe alabiliyor; ortak savaÅŸ açabiliyorlardı. Ne var ki, “Yeni Dünya Düzeni” teorisi çerçevesinde dünyaya hükmetmeye kalkışan Amerika’nın ve ona yön veren uluslararası siyonizmin sömürgeci politikaları bu iki devletin karşı karşıya getirilmelerini gerektiriyordu.

Yeni kurulan Eritre’nin devlet baÅŸkanı Afewerki’nin önemli bir özelliÄŸi de Amerika ve Ä°srail’in “saldır” dediÄŸine saldırması, “yakala” dediÄŸini yakalamasıdır. Onun için dostluÄŸun veya aynı düşünceleri paylaşıyor olmanın çok fazla bir önemi yoktur. EÄŸer bunun önemi olsaydı, bağımsızlık mücadelesi esnasında Eritre halkına büyük destek veren, bir milyon Eritreli mülteciyi barındıran Sudan’a sadakat gösterir, Amerika ve Ä°srail’in hatırına bu ülkeye saldırmaktan kaçınırdı. Ama onun vefakarlık gibi bir sorunu olmadığından daha çok karnını doyuranların direktiflerini yerine getirme gereÄŸi duymaktadır. Böyle olduÄŸundan dolayı rasyonalist de düşünemiyor. Öyle düşünebilseydi Yemen’in Kızıl Deniz’deki adalarını iÅŸgal etmemesi gerekirdi. Çünkü bu adaların iÅŸgali ona düşman sayısını artırmaktan baÅŸka hiç bir yarar saÄŸlamamıştır. Ancak Yemen bundan önceki dönemde hükümete Ä°slami bir partiyi ortak ettiÄŸinden, Körfez meselesinde Amerika’ya destek vermediÄŸinden ve OrtadoÄŸu’daki “Ä°srail’le uzlaÅŸma” çalışmalarına katılmadığından cezalandırılması gerekiyordu. Amerika ve Ä°srail de ekonomik yönden köşeye sıkıştırdıkları, siyasi kıskaca aldıkları Yemen’in bir de Eritre devlet baÅŸkanı tarafından hırpalanmasını, paçalarının yırtılmasını saÄŸladılar.

Ä°ÅŸte bu niteliklerinden dolayı saÄŸa sola kolayca saldırtılan Afewerki bundan bir süre önce, Etyopya’yla da savaÅŸa giriÅŸmiÅŸti. Fakat daha sonra Ä°srail iÅŸgal rejiminin bu savaÅŸta her iki tarafa birden silah ve askeri teçhizat yardımı yaptığı ortaya çıktı. Anlaşılan Ä°srail her iki tarafı birden silahlandırarak savaÅŸtan rant elde etmek istiyordu. Tıpkı Yesrib (Medine) yahudilerinin Evs ve Hazrec kabilelerini birbirine düşürerek, bir yahudi kabilesinin biriyle diÄŸerinin de diÄŸeriyle iÅŸbirliÄŸi yaparak onlara silah sattıkları ve böylece ÅŸehirde ekonomik hakimiyeti ele geçirdikleri gibi. Eritre – Etyopya Savaşı’nda da aynen bu oyunu oynamak istediklerinin ortaya çıkması üzerine bu defterin geçici olarak kapatılmasına ihtiyaç duyuldu. Derken Amerika devreye girdi ve Eritre’yle Etyopya arasında ateÅŸkes saÄŸlandı. Ancak bu geçici bir durumdu ve ateÅŸ söndürülmemiÅŸ sadece yeri geldiÄŸinde yeniden alevlendirilmek üzere, üzerine biraz kül dökülmüştü. Bugünlerde bu ateÅŸin yeniden alevlendirildiÄŸini, Etyopya’yla Eritre’nin yeniden karşı karşıya getirildiÄŸini görüyoruz. Ama unutmamak gerekir ki, bu savaÅŸta hem Eritre yönetimi, hem de Etyopya yönetimi kukla olarak kullanılmaktadır. Kazanan ise sadece sömürgeci Amerika ve uluslararası siyonist örgütler vasıtasıyla ona yön veren Ä°srail iÅŸgal rejimidir.

Kaynak: Vahdet dergisi

(Visited 6 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 13.09.2008 tarihinde Kaqlan tarafından, Büyük Türk Tarihi | Türk Kültürü - Gelenekler ve El Sanatlarımız bölümünde paylaşılmıştır ve 357 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Eritre - Etyopya Savaşı orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleDr. Lütfi Kırdar Kartal EÄŸitim Ve AraÅŸtırma Hastanesi - Ä°stanbul | Dr. Lütfi Kırdar Kartal EÄŸitim Ve AraÅŸtırma Hastanesi Ä°letiÅŸim Adresle.. Sonraki MakaleÇocukluÄŸumdan Sokak Manzaraları | Murat Sali

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz