Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Ekonomik Krizler – 1997 DoÄŸu Asya Mali Krizi | IMF Krizi – Krizin Nedenleri – IMF Ve Tartışmalar


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 12.05.2009 tarihinde Hale tarafından, Genel Kültür Konuları ve Genel Anlatımlar bölümünde paylaşılmıştır ve 1539 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Ekonomik Krizler

1997 DoÄŸu Asya Mali Krizi


DoÄŸu Asya Mali Krizi Temmuz 1997’de Güney Kore’de Kia firmasının iflası ile baÅŸlayan ve Asya Kaplanları olarak bilinen birçok DoÄŸu Asya ülkesinin para birimlerini, borsalarını ve diÄŸer kıymetlerini etkileyen ekonomik krizdir. Yerel olarak IMF Krizi olarak da bilinir, ama bu isim tartışmalıdır. Krizin varlığı ve sonuçları üzerinde görüş birliÄŸi olsa da nedenleri, kapsamı ve çözümleri tartışılmaktadır.

Endonezya, Güney Kore ve Tayland krizden en çok etkilenen ülkelerdir. Hong Kong, Malezya, Laos ve Filipinler de bu krizden oldukça etkilenmiÅŸlerdir. Anakıta Çini, Tayvan, Singapur ve Vietnam ise görece az etkilenen ülkelerdendir. Japonya bu krizden fazla etkilenmemiÅŸti ama kendi içinde uzun dönem sürecek olan mali zorluklarla karşı karşıya idi. Bütün bunlara raÄŸmen tüm bu ülkelerin para birimleri dolara karşı oldukça deÄŸer yitirdiler. Etkilenen tüm ülkeler arasında Güney Kore en fazla zarar gördü. Bazıları, Güney Kore’nin bu krizden çıkarak dünyanın en büyük 9. ekonomisi olmasını bir mucize olarak görürler.

Kriz daha çok “DoÄŸu Asya” krizi olarak bilinip adlandırılsa bile etkileri tüm dünyada hissedildi ve küresel bir mali krize neden oldu. Bu etkiler Rusya ve Brezilya gibi ülkelerde bile hissedildi, yatırımcılar geliÅŸen pazarlara güvenlerini yitirmiÅŸlerdi. Yatırımcı olarak BirleÅŸik Devletler bu krizden bir miktar etkilendi.


Tarihi ve nedenleri

1997 yılına kadar Asya, geliÅŸmekte olan ülkelere akan sermayenin neredeyse yarısına yakınını çekmekteydi. Özellikle Güney Asya ekonomileri yüksek faiz politikası izleyerek yüksek kar elde etmek isteyen yabancı yatırımcıları kendilerine çektiler. Bunun sonucu olarak bu ekonomiler yüksek miktarda sıcak para çektiler ve deÄŸerli kıymetlerin fiyatları yükseldi. Bu yıllarda, yani 1980’lerin sonları ve 1990’ların baÅŸlarında, Tayland, Malezya, Endonezya, Filipinler Singapur ve Güney Kore ekonomileri %8 ile %12 arasında yüksek büyüme gerçekleÅŸtirdiler. Bu baÅŸarı IMF ve Dünya Bankası gibi çeÅŸitli uluslararası kurumlar tarafından sahiplenildi ve Asya mucizesinin bir parçası olarak görüldü.

Nedenleri ne olursa olsun, Asya krizi 1997’nin ortalarında baÅŸladı ve çeÅŸitli DoÄŸu Asya ülkelerinin para birimi, borsa ve diÄŸer kıymetlerinin büyük miktarda deÄŸer kaybetmesine yol açtı. Güney Amerika’daki olaylar, özellikle 1994 Meksika peso krizi yüzünden güvenlerini kaybeden batılı yatırımcılar DoÄŸu Asya ülkelerinde tuttukları portföy yatırımlarını çekmeye baÅŸladılar. OluÅŸan domino etkisi sayesinde bir süre sonra küresel bir kriz oluÅŸtu.

1994 yılında, Princeton Ãœniversitesi (daha sonra MIT’e geçecektir) ekonomisti Paul Krugman Asya mucizesini eleÅŸtiren bir makale yayınladı. Krugman’a göre DoÄŸu Asya ekonomileri yüksek büyüme hızlarını verimlilik artışına yol açan sermaye yatırımlarına borçluydular. Ancak, toplam faktör verimliliÄŸi çok az artmıştı. Krugman’a göre sermaye yatırımları deÄŸil, toplam faktör verimliliÄŸindeki artış sürdürülebilir büyüme saÄŸlayabilirdi. Krizden sonra pek çokları Krugman’ı iyi bir gelecek tahmincisi olarak gördüler, ancak kendisi krizi ve büyüklüğünü önceden tahmin etmediÄŸini belirtti.

Bu yıllarda Tayland, Endonezya ve Güney Kore’nin büyük miktarda özel sektör cari hesap açığı vardı ve düşük kur politikası borç almayı teÅŸvik ederek sektörlerin dış dünyaya karşı kırılganlıkları arttırdı. 1990’ların ortalarında iki olay ekonomideki konjonktürün deÄŸiÅŸmesine yol açtı. ABD ekonomisi 1990’ların baÅŸlarındaki durgunluÄŸun etkilerinden kurtulmaya baÅŸlayınca Alan Greenspan’ın baÅŸkanlığındaki Merkez Bankası faizleri yükselterek enflasyonu düşürme fırsatını ele geçirmiÅŸ oldu. Bunun üzerine ABD, yüksek kısa vadeli faiz oranları sayesinde sıcak para çeken DoÄŸu Asya ekonomilerine göre daha çekici bir yatırım hedefi haline geldi, ABD doları deÄŸer kazandı ve ABD dolarına çıpa ile baÄŸlı olan DoÄŸu Asya para birimleri de bunun sonucunda deÄŸerlendi. DeÄŸerlenen DoÄŸu Asya para birimleri yüzünden bu ülkelerin ihracatları daha pahalı oldu ve rekabet güçleri azaldı. 1996 ilkbaharında DoÄŸu Asya ihracatı büyük bir düşüş gösterdi, bu bölgedeki ülkelerin cari açıkları daha da kötüleÅŸti.

Bazı ekonomistler krizin asıl nedeninin gayrimenkul spekülasyonu olduÄŸunu belirtseler de Kıta Çin’inin ASEAN ülkeleri ihracatlarının yavaÅŸlamasında büyük rolü olduÄŸunu belirtmektedirler. Çin, özellikle 1990’larda ihracatı destekleyen çeÅŸitli reformların uygulanması ile birlikte diÄŸer Asya ekonomileri ile rahat rekabet edebilir hale gelmiÅŸti. Daha önemli bir neden de dolara çıpa ile baÄŸlı olan Tayland ve Endonezya para birimleri doların deÄŸer kazanması ile birlikte deÄŸerlenmeleridir. Batılı ithalatçılar daha ucuz üreticiler aramaya yöneldiler ve para birimi Yuan’ı dolara karşı düşük deÄŸerde tutan Çin’de ucuz üreticileri buldular. BaÅŸka ekonomistler bu iddiayı desteklemeyerek 1990’larda hem Çin’in hem de ASEAN ülkelerinin ihracatlarının çok hızlı miktarda yükseldiÄŸini belirtmektedirler.

Bazı ekonomistler, örneÄŸin Cato Enstitüsü’ndekiler, Asya krizinin piyasa psikolojisi (sürünün yaptığını yapmak) veya teknoloji (daha doÄŸrusu kapitalizmin daha verimli bir biçimi, daha hızlı ve ucuz bir ÅŸekilde bilgi edinme ve hızlı tepki süresi) yüzünden deÄŸil de bilgiyi çarpıtan ve bunun sonucu olarak kırılganlık yaratıp spekülatörleri çeken yanlış makroekonomi politikaları yüzünden çıktığını öne sürmektedirler. “Sürü psikolojisi” olarak gösterilen hareketler spekülatörlerin mantıklı hareketlerinin sonuçlarıydı ve hükümetin uyguladığı sabit döviz kuru merkezli para politikasının sürdürülemez olduÄŸunun yatırımcılar tarafından görülmesi sonucunda oluÅŸmuÅŸtu. Bu tür ekonomistlere göre krizin nedeni, piyasa bozukluklarını düzeltmek için uygulanan sürdürülemez makroekonomik/korumacı politikaların düzeltmek istenilen bozuklukları bizzat yaratmasıdır.


Joseph Stiglitz ve Jeffrey Sachs gibi diÄŸer ekonomistlere göre reel ekonominin krizdeki etkisi finansal piyasaların etkisine göre sınırlı kalmıştı. Bu iddiaya temel olarak krizin hızı gösterilmektedir. Sachs ve diÄŸerleri krizin oldukça hızlı geliÅŸmesini ani risk ÅŸoku sonucu oluÅŸan klasik para kaçışına benzettiler. Sachs bu iddiayı temellendirmek için krizin hemen sonrasında IMF önerisi ile uygulanan sıkı para politikasını, Frederic Mishkin ise piyasalardaki bilgi asimetrisinin yatırımcılarda “sürü psikolojisi”ne yol açtığını ve reel ekonomideki küçük riski büyüttüğünü öne sürmektedir. Kriz aynı zamanda “piyasa psikolojisi”ne ilgi duyan davranış ekonomistlerinin de ilgisini çekmiÅŸtir.

10 ASEAN ülkesinin dışiÅŸleri bakanlarına göre para birimlerinin koordineli manipülasyonu ASEAN ekonomilerini destabilize etmek için yapılan kasıtlı bir plandı. Eski Malezya baÅŸbakanı Mahathir Mohamad ünlü borsa spekülatörü George Soros’u Malezya ekonomisini spekülasyonlarla krize sokmakla suçladı. Malezya’daki Subang Jaya’da toplanan 30. ASEAN Toplantısında 25 Temmuz 1997’de ASEAN ülkelerinin iÅŸbirliÄŸinin arttırılması ve ASEAN çıkarlarının korunmasına dair ortak bir bildiri yayınlandı. ASEAN ülkeleri kriz öncesinde yeterli finansal birikimi saÄŸlama konusunda görüş birliÄŸine varmalarına raÄŸmen bunu baÅŸaramamışlardı. Bu açıdan Asya krizinin, yeterli kaynağın zamanında biriktirilip manipülasyonların önlenememesi sonucu ortaya çıktığı söylenebilir.

IMF ve tartışmalar

IMF’nin kriz sırasındaki tutumu oldukça tartışma yarattı ve yerel ülkelerde bu krizin “IMF krizi” olarak adlandırılmasına yol açtı. Öncelikle IMF geliÅŸmekte ülkelerin hızlı bir kapitalistleÅŸme yolunda gitmesini teÅŸvik etmiÅŸti. Bunun sonucu olarak mali sektör liberalleÅŸti (para üzerindeki sınırlamalar kaldırıldı ve sıcak para serbestleÅŸti), yüksek faiz politikası ile portfolyo ve banka yatırımları arttı, para birimleri dolara sabitlenerek yabancı yatırımcının para birimi riski azaltıldı.

Kriz öncesi tutumun yanında krizin çıkması ile birlikte IMF’nin tutumu da çok tartışıldı. IMF’nin, bu krize hızlı müdahale etmesine raÄŸmen beklenen sonuçların alınmaması, IMF reçetelerini de tartışmaya açtı. IMF’nin borçlarını ödeyemeyen ÅŸirketlerin kapatılmasını ÅŸart koÅŸması ülkelerdeki halkta hoÅŸnutsuzluk yarattı.

(Visited 18 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 12.05.2009 tarihinde Hale tarafından, Genel Kültür Konuları ve Genel Anlatımlar bölümünde paylaşılmıştır ve 1539 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 0 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Ekonomik Krizler - 1997 Doğu Asya Mali Krizi | IMF Krizi - Krizin Nedenleri - IMF Ve Tartışmalar orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki Makale[Fizik] Dalgaboyu Nedir? | Bir Dalga Örüntüsünün Tekrarlanan Birimleri Arasındaki Mesafe Sonraki MakaleSeyit Battal Gazi Külliyesi | EskiÅŸehir'in Seyitgazi Ä°lçesinde, 150 Metre YüksekliÄŸinde Üçler Tepesi'nin DoÄŸuya Bakan Yamaçları Ãœzerindeki Külliye..

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz