Bu İçecekler SaÄŸlımızı Nasıl Etkiliyor…

Son yillarda özellikle sofralarimiza hakim olmus gazli içecekleri içmeden önce bir kez daha düsünmek de yarar var. Gazli içecekler hakkindaki gerçekleri anlatan Judith Valentine’in makalesi, bu yabanciyi tekrar gözden geçirmemize neden olacak.

Gazli içeceklerle en fazla iliskilendirilen saglik sorunlari obezite, diyabet ve diger kan sekeri sorunlari, dis çürümesi, kemik erimesi ve kemik kirilmalari, beslenme eksikligi, kalp hastaligi, gida bagimliligi ve beslenme bozukluklari, kimyasal tatlandiricilar nedeniyle nörotransmiter fonksiyon bozuklugu, asiri kafein nedeniyle nörolojik ve adrenal bozukluklar.
Su anda seker yerine kullanilan yüksek früktoz içeren misir surubu büyümekte olan hayvanlarda bakir eksikligine sebep oldugundan sagliksiz kolajen gelisimi ile iliskili. Früktozun tamami karaciger tarafindan yakilir. Yüksek früktozlu diyetlerle beslenen hayvanlar alkoliklerinkine benzer karaciger sorunlari yasarlar. Diyet içeceklerde kullanilan aspartam potansiyel bir nörotoksindir ve endokrin salgilarini bozar. Kafein adrenal salgilari uyarir. Yüksek miktarlarda alindiginda özellikle çocuklarda adrenal tükenmeye neden olur.
Gazli içeceklere eklenen fosforik asit, kalsiyum kaybi ile iliskilidir.
Sitrik asit, bir nörotoksin olan MSG içerebilir.
Yapay aromalar MSG içerebilir.
Su yüksek oranda florür içerebilir. Gastrointestinal Rahatsizlik

Meslegimde yillar içinde en fazla karsilastigim sorunlardan biri, özellikle gençlerde görülen gastrointestinal rahatsizlik. Mide asit seviyesinde yükselme nedeniyle gastrik yanmalar olusuyor ve mide çeperinde erozyon oluyor. En çok duydugu sikayet kronik “mide agrisi”. Hemen hemen tüm durumlarda, hasta gazli içecekleri ve kafeini biraktiginda bu sikayetler yok oluyor.

Bu sikayetlere neden olan ne? Bir çok fazli içecegin içinde kafein oldugunu ve kafeinin mide asit seviyesini yükselttigini biliyoruz. Bilmedigimiz sey, gazli içeceklerde katki maddesi olarak asetik, fumarik, glukonik ve fosforik asit gibi, her biri sentetik olarak elde edilmis birçok kimyasal asidin kullanildigi. Bu nedenle, bazi arabalarin motorlarini temizlerken bazi gazli içecekler çok ise yarar. Insan tüketimi içinse, etkileri daha az tatmin edici ve süphe uyandirici. Özellikle bos mideye gazli içecek içmek midenin ve diger gastrik organlarin asit-alakali dengesini bozar, bu da devamli asit bir ortam olusmasina neden olur. Uzun süreli asit ortam ise midede yanma ve agri olmasina sebep verir. Uzun vadede, gastrik bölgede erozyonlar olusabilir.

Gazli içeceklerin sebep oldugu bir diger problem ise, çay, kahve ve alkol gibi su atici diüretik etkiye sahip olmasi. Bu içeceklerin hepsi sindirim sistemini olumsuz etkileyebilir. Günlük sivi ihtiyacimizi karsilamak için bitki çaylari, besleyici çorbalar ve etsulari, ayran gibi mayali içecekler ve saf su içmek çok daha saglikli. Bu içecekler sindirim sistemine zarar degil, fayda verirler.

Sporcu Içecekleri
Spor yapan ögrencilere hareket ederken kaybettikleri elektrolitleri geri kazandirmak amaciyla “ergojenik destek” adiyla içecekler veriliyor. Bu içecekler üç nedenle sakincali. Bir, diüretik etkileri oldugu için kaybolan suyu kazandirici degil, suyu disari atici etki yaparlar. Iki, çogu insan hareket sirasinda az elektrolit kaybeder. Bu elektrolitler de su içmekle, ayran içmekle ve deniz tuzu/kaya tuzu içeren bir diyetle beslenme yoluyla dogal yoldan vücuda alinabilir. Üç, susamis çocuklara seker içeren bu içecekleri verdiginizde sekerin sindirimi için kan mideye gider. Kanin yerinin degismesi vücudun diger organlarinda kan hacmini düsürür. Bu da kramplara veya isi nedeniyle ortaya çikan rahatsizliklara neden olur.

Enerji Içecekleri
Gazli içecekler endüstrisi son kesfi olarak normalden çok daha yüksek oranda kafein ve diger uyaricilar içeren enerji içeceklerini üretti. Aralik 2000’de The Lancet’ta yayinlanan bir makaleye göre, 18 yasinda bir gencin basketbol oynarken ölmesi üzerine Irlanda hükümeti enerji içecekleri hakkinda “acil arastirma” yaptirilmasi kararini aldi. Ölen genç “Red Bull” isimli içecekten üç kutu içmisti. Makaleye göre, hafif sarhos olmus gençlerin bu içecekleri içmesiyle gece yarisi siddet olaylarinda da artis yasandigi gözlemlenmis. Siddet olaylarinin çapi nedeniyle, Irlanda’da bazi isletmeler enerji içecegi satmayi reddetmis. Tüm AB ülkeleri bu konuyu ciddiye alarak bilim komitelerinden enerji içecekleri hakkinda arastirma yapmalarini istediler. ABD’de henüz bu konuda arastirma yapma niyeti yok.

Kemik kirilmasi
Son 30 yilda gazli içecek tüketimini artan osteoporoz ve kemik kirilmalari ile iliskilendiren arastirmalar yayinlanmaya basladi. Yeni bulgulara göre kalsiyum ve diger minerallerin eksikligi ve bunlar nedeniyle kemik kirilmalari artis gösterdi. 1994 yilinda Adolesan Sagligi dergisinde yayinlanan bir arastirma 76 kiz, 51 erkek çocuk üzerinde “kizlarda kola tüketimi ve kemik kirilmalari arasinda kuvvetli bir bag” bulundugunu bildirmisti. Yüksek kalsiyum alimi bir oranda koruma sagliyordu. Erkek çocuklarda, sadece düsük kalorili bir diyet kemik kirilmalari ile iliskiliydi. Arastirma asagidaki sonuç ile aktarilmisti ” Gazli içeceklerin yüksek oranda tüketimi ve sütün daha az içilmesi, genç kiz ve kadinlarda, hayatlarinin ilerleyen dönemlerinde osteoporoza daha açik olmalarina neden olarak toplum sagligini tehdit etmektedir.”
Haziran 2000’de “Pediatri ve Adölesan Tibbi” dergisinde yayinlanan baska bir çalisma ise okul çagindaki 460 kiz çocugu üzerinde yapildi. Bu çalismaya göre de “gazli içecekler kemik kirilmalari ile yakindan iliskili” idi. Fosforik asit ve dis çürümesi

Gazli içecekler artik her okulda satilmaya basladigindan beri dis hekimlerinin fark ettigi bir sorun var. Aslinda sadece yaslilarda görülebilecek dis minesi kaybiyla, çocuklarin disleri sararmaya basladi. Bunun sorumlusu ise, dis çürümesinin yani sira sindirim sorunlari ve kemik kaybina da yol açabilen fosforik asit. Dis hekimleri, düzenli olarak gazli içecek içen genç kiz ve erkeklerde ön dislerin dis minesinin tamamen kayboldugunu belirtiyor.
Normalde tükürük salgimiz 7.4 pH derecesi ile hafif alkalidir. Gençlerde oldugu gibi, bütün gün gazli içecek içildiginde, fosforik asit tükürük pH’ini asidik seviyelere düsürür. Asidik tükürük salgisini tamponlamak ve pH dengesini tekrar 7’ye getirmek için vücut dislerden kalsiyum iyonlarini çeker. Bunun sonucunda dis minesi hizla yok olur.

Meyve Sulari
Tüketiciler genellikle, gazli içeceklerden daha saglikli oldugu düsüncesiyle meyve sularini tercih ediyorlar. Aslinda, meyve suyu üretimi son derece endüstriyel bir islem. Örnegin portakal suyu, devasa miktarlarda üretiliyor. Portakallar bütün olarak sikilip tankin içine gider, bu da demektir ki, portakal kabugundaki kimyasal böcek ilaci kalintilarini da içiyoruz. Meyve sulari yüksek sicakliklarda pastörize edilmelerine ragmen isiya ve basinca dayanikli mantarlar meyve suyunda yasayabilir. Soya proteini ve pektinden yapilan bir bilesim portakal suyuna opak bir görünüm vermek ve tortunun dibe çökmesini engellemek için kullanilir.
Üzüm gibi diger meyvelerin sulari, meyve üretiminde kullanilan florid içerikli böcek ilaçlari nedeniyle daha büyük risk tasir. Meyve sularinin seker içerigi yüksektir ve dislere en az gazli içecekler kadar zarari vardir!
Eger meyve suyu içmek istiyorsaniz, kendi meyve suyunuzu, kimyasal böcek-tarim ilaci kullanilmamis, organik olarak üretilmis meyvelerden, kendiniz sikin. Elde ettiginiz meyve suyunu su veya maden suyu ile hafif inceltebilirsiniz. Bir lokantaya gittiginizde ise maden suyunu içine bir dilim limonla isteyip içebilirsiniz.
Bunlara ilaveten, ayran gibi mayali içecekleri bol bol tüketebilirsiniz. Bu tür içecekler bagirsak yapisina yardimcidir. Bagirsak ve peklik sorunlarina iyi gelir, emzirme döneminde sütü çogaltir, hastalari güçlendirir ve tüm vücuda kuvvet verir.

alıntıdır…

Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 24.09.2007 tarihinde Moonlight tarafından, SaÄŸlık Dünyası | Alternatif Tıp | Ä°lk Yardım bölümünde paylaşılmıştır ve 9163 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Bu İçecekler Sağlımızı Nasıl Etkiliyor... orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...