Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Bosna Soykırımı l Srebrenica Katliamı -Katliamın Sorumluları -Lahey Adalet Divanı Kararı


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 02.06.2008 tarihinde patriot34 tarafından, Medeniyetler, Ãœlkeler ve Dünya Tarihi bölümünde paylaşılmıştır ve 2835 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Bosna Soykırımı – Srebrenica Katliamı -Katliamın Sorumluları – Lahey Adalet Divanı Kararı

Bosna Soykırımı, 1992 – 1995 yılları arasında Bosna Savaşı sırasında özellikle Sırplar tarafından BoÅŸnaklara karşı Bosna-Hersek topraklarında yapılmış bir soykırımdır. Terim daha çok Akademik bir tanım olarak özelde Srebrenica Katliamı için kullanılmaktadır


Katliamın Öncesi

1. Dünya Savaşı’nın ardından Josip Tito’nun liderliÄŸinde kurulan komünist Yugoslavya Devleti 3 deÄŸiÅŸik din (Ortodoksluk, Katoliklik ve Ä°slam) ve çok sayıda etnik grubu (Sırp, Hırvat, BoÅŸnak, Arnavut, Sloven, Makedon) biraraya getiren bir ülkeydi. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Sovyet blokunda yerini aldı ancak zamanla bağımsız bir hale geldi. 1980 yılında Tito’nun ölümü ve 1990 yılında da Sovyet blokunun parçalanmaÄŸa baÅŸlamasıyla farklı etnik grupları Yugoslavya içinde birarada tutmak imkansız hale geldi. 25 Haziran 1991’de Slovenya ve Hırvatistan, Almanya ve Ä°talyanların desteklemesi ile bağımsızlıklarını ilan ettiler. Eylül 1991’de de Makedonya bağımsızlığını ilan etti.Åžubat-Mart 1992’de Bosna-Hersek Devleti ülke çapında bağımsızlık ilan edilmesi konusunda bir referandum yaptı. Bosnalı Sırpların çoÄŸunun boykot ettiÄŸi bu referandum bağımsızlığın kabul edilmesiyle sonuçlandı. 5 Nisan 1992’de Bosna-Hersek hükümeti bağımsızlığını ilan etti. 6 Nisan’da da ABD ve Avrupa ülkeleri Bosna-Hersek’in bağımsızlığını tanıdılar.

Bağımsızlığın anayurtları olan Sırbistan’tan kendilerini koparacağını düşünen ve büyük Sırbistan hayalleri olan Bosnalı Sırp’lar, Sırbistan’dan aldıkları askeri yardımlarla Bosna’da bir Sırp Cumhuriyeti kurduklarını ilan ettiler. Kendi bölgelerinde bulunan Müslüman (BoÅŸnaklar) ve Katoliklerden (Hırvatlar) bu bölgeyi terk etmelerini istediler. Bunu hızlandırmak içinse, özellikle halkın dayanma gücünü kırmak ve dehÅŸet yaratarak insanların bölgeden derhal uzaklaÅŸtırmak için insanlık dışı uygulamalara yöneldiler.


Katliamın Başlangıcı

Nisan 1992’de Srebrenica’nın hemen dışında bulunan Bratunac köyünde, 350 Bosnalı Müslüman, Sırp paramiliter ve özel polis güçleri tarafından ölümcül işkenceye tabi tutularak katledildi. Burada yaşananlar hakkındaki bilgiler, ancak aylar sonra katliam sırasında çekilen görüntülerin yayınlanması ile anlaşıldı.

Sırpların bu vahÅŸet siyasetinin dünyada duyulması, düşünülenin aksine Bosnalı BoÅŸnakların kurtulma ümitlerini arttırmadı. Aksine, BM ve NATO desteÄŸinde özellikle Sırplar hedef alınarak bir ambargo baÅŸlatıldı. Fakat hem Sırpların eski müttefikleri olan Rus’ların yardımı, hem de coÄŸrafi olarak daha iç kesimlerde bulunan Bosnalı Müslümanlar’a göre daha avantajlı olmaları sebebiyle, bu ambargodan Bosnalı Sırplar neredeyse hiç etkilenmediler. Olan zaten silah ve lojistik olarak çok zayıf olan Müslümanlara oldu. Dünyanın en büyük ordularından birine sahip Yugoslavya’nın, bu gücünü Sırplar neredeyse sonuna kadar kullanmışlardır.

Zamanla dünyada yükselen tepkiler ve özellikle bazı destekçilerinin durumun vehametini anlamaya baÅŸlamaları ile Müslümanlara yönelik bazı yardımlar ulaÅŸtırılmaya baÅŸlanmıştır. Birçok ülkede Bosna’ya yardım kampanyaları düzenlenmiÅŸtir. Bosnalıların ÅŸanssızlığı burada da devam etmiÅŸ, güvendikleri müslüman ülkelerde kampanya paraları kendilerine ulaÅŸtırılmak şöyle dursun, baÅŸka politik amaçlar için kullanılmış ve büyük bölümü asla yerine ulaÅŸtırılmamıştır.

Srebrenica Katliamı

Zamanla gücünü toparlayan Nasır Oriç liderliÄŸindeki Müslüman direniÅŸ örgütü Sırplara karşı koymaya ve bazı baÅŸarılar elde etmeye baÅŸladılar. Bu duruma artık bir son vermenin zamanının geldiÄŸini düşünen BM, Dayton görüşmelerini baÅŸlattı. Sırplar, görüşmelerde avantaj elde etmek için iki stratejik kent olan Gorajde ve Srebrenica’yı ele geçirmek maksadıyla bütün güçleriyle bu iki kente saldırdılar. Tarihin gördüğü en büyük katliamlardan birini tüm dünyanın seyirci bakışları arasında sergilediler. BM tarafından güvenli bölge olarak ilan edildikten iki yıl sonra Srebrenica, 1995 yılının yaz ayında II. Dünya Savaşı’ndan sonra meydana gelen en büyük toplu katliamının kurbanı oldu. Sırplar topladıkları ve günlerce sistematik iÅŸkenceden geçirdikleri Bosnalı müslümanları, evlatlarının kardeÅŸlerinin gözleri önünde öldürdükten sonra, cesetlerini yine onlara gömdürdüler. Bosna Savaşı’nın bu en kanlı olayı Srebrenica Katliamı olarak adlandırılmıştır.

Srebrenica Katliamında öldürülenlenlerin kesin sayısı bilinmemekle birlikte BM’nin eski Yugoslavya SavaÅŸ Suçları Mahkemesi savcısı, 7 ila 8 bin kiÅŸinin öldürüldüğünü belirtmiÅŸtir. Bosna Sırplarının hükümetinin hazırladığı bir raporda ölü sayısı 7 bin 779, BoÅŸnak hükümetinin raporunda ise 8 bin 374’den fazla olarak gösterilmektedir. Åžimdiye kadar Srebrenica etrafında 42 toplu mezar bulunmuÅŸ ve uzmanlara göre 22 bölgede daha toplu mezar olduÄŸunu tahmin edilmektedir. Åžimdiye kadar 2 bin 70 kurbanın kesin kimlik tespiti yapılırken, 7 binden fazla ceset torbasında ise parçalanmış ceset parçaları kesin kimlik tespiti için bekletilmektedir. Cesetler toplu mezarlara atılırken parçalandığı için kimlik tespiti güçlükle yürütülmektedir. Ayrıca Sırplar katliamı gizlemek için bazı cesetleri ilk gömüldükleri toplu mezarlardan çıkarıp, baÅŸka yerlere tekrar gömdüklerinden katliamla ilgili deliller bozulmuÅŸ ya da yok olmuÅŸtur.


1992-1995 arasında Uluslararası Kızılhaç Örgütü verilerine göre Bosna Hersek’te 312.000 kiÅŸi hayatını kaybetmiÅŸtir. Bu kayıpların 200.000 kadarı BoÅŸnak halkına ait olup Bosnalılar dünyanın gözü önünde ve Avrupa’nın göbeÄŸinde sistematik bir soykırıma tabi tutulmuÅŸtur. Sadece Srebrenica’da olanlar hakkında elle tutulur delillerin varlığı söz konusu olsa da, çok yakın tarihte gerçekleÅŸen Soykırımı aydınlatmaya yetmemektedir.

Katliamın Sorumluları

Lahey’deki SavaÅŸ Suçları Mahkemesi’nde görülen davada Sırp Partisi Lideri Radovan Karadzic, Sırp Ordu Komutanı Radko Mladiç, Vujadin Popoviç (Bosnalı Sırp komutan), Ljubisa Beara (Genelkurmay BaÅŸkanı), Drago Nikoliç (Güvenlik ÅŸefi), Ljubomir Borovcanin (Özel polis müdürü), Radivoje Miletiç (Genelkurmay BaÅŸkan Yardımcısı), Milan Gvero (Komutan yardımcısı, Vinko Pandureviç (Tugay komutanı) Bosna Savaşı sırasında Srebrenitsa’da sekiz binden fazla sivilin katledilmesinden sorumlu oldukları iddiasıyla haklarında dava açılmıştır. Ancak Karadzic ve Mladiç tüm çabalara ve aramalara karşın adalet önüne çıkarılamamıştır.

Bosna’da meydana gelen iç savaÅŸ sırasında Sırp ordusunun yapmış olduÄŸu katliamın arkasındaki itici güç Sırbistan Demokratik Partisi ve lideri Radovan Karadziç’tir. Parti bağımsızlık ilanı ile birlikte hükümetten de çekilerek yasadışı bir örgüt gibi çalışmalarını yürüterek, müslüman bölgelerinde katliamları yapmışlardır. Sırp denetimindeki Ilıca bölgesinde Bosna Otelinde faaliyet gösteren parti lideri Radovan Karadziç ve arkadaÅŸlarını korumakla görevli Sırp militanların üniformalarında Sırbistan bayrağı ve Çetnik adlı teröristlerin kullandığı madeni bir para büyüklüğündeki siyah renkli bir arma bulunmaktaydı. Bütün bu katliamları gerçekleÅŸtirmek için gereken ekonomik ve askeri güç temelde Federal Yugoslavya Ordusu’nda bulunuyordu. Ancak bu gücü yönetebilecek yetki ise Sırbistan’daydı. Dolayısıyla katliamları gerçekleÅŸtiren Sırp milislerin Sırbistan ile baÄŸlantılı olmamalarına imkan yoktu. Sırp militanları ve Sırbistan Federal Ordusu arasındaki bu iÅŸbirliÄŸi kanıtlanamamıştır. Unutulmaması gereken en önemli hususlardan birisi de, SDS’nin bu faaliyetlerine bir çok Sırp ordu ve hükümet yetkilisi muhalefet etmiÅŸ, ve o zor koÅŸullara raÄŸmen görevlerini bırakmışlardır. O dönemde yapılan bazı Türk gazetecilerinin bölgedekilerle yaptıkları röpörtajlarda, Bosna’da yaÅŸayan 1,3 milyon Sırp nufusun sadece yüzde 10’u yani 130 bin kiÅŸinin Sırbistan ile birleÅŸmek istedikleri düşündükleri rapor edilmiÅŸtir.

Savaşın Bitişi

Bosna Savaşını sona erdiren Dayton AnlaÅŸması, Paris’te 14 Aralık 2005’te imzalandı. 300 bin kiÅŸinin ölümüne ve yüz binlerce sivilin yurtlarından göçmesine neden olan dört yıllık savaşı durduran bu anlaÅŸma, dönemin ABD Balkan Özel Temsilcisi Richard Holbrook’un baÅŸkanlığında ABD’nin Ohio eyaletine baÄŸlı Dayton adlı kasabadaki bir hava üssünde haftalar süren müzakerelerden sonra karara baÄŸlanmıştır. Bosna-Hersek Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaÅŸkanı Aliya Ä°zzetbegoviç’in ifadesiyle ‘adil olmasa da olabileceÄŸin en iyisi’ olan bu anlaÅŸma türünün tek örneÄŸidir. AnlaÅŸmanın bir bölümü Bosna-Hersek Devleti’nin anayasal yapısını ortaya koyarken, Bosna-Hersek adı verilen yeni bir devlet altında son derece karmaşık ve çok katmanlı bürokratik bir yapı öngörülmüştü. AnlaÅŸma neticesinde Bosna-Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti adında iki entite yaratılmış, etnik temellere dayalı entiteler üzerinde ise zayıf bir otoriteye sahip merkezi bir hükümet modeli ve etnisiteleri yansıtan ortak kurumlar oluÅŸturulmuÅŸtur. Birbirleriyle savaÅŸmış üç etnik toplumun yeniden bir arada yaÅŸamasını ve Bosna-Hersek’in tüm kurumlarıyla iÅŸlemesini amaçlayan Dayton Barış AnlaÅŸması’nın sivil yönlerinin uygulanmasına iliÅŸkin sorumluluk ise Yüksek TemsilciliÄŸe verilmiÅŸtir.

Lahey Adalet Divanı Kararı

Eski Yugoslavya’da iÅŸlenen savaÅŸ suçları için BoÅŸnaklar, ilk kez BM’nin en üst mahkemesi sayılan Lahey Adalet Divanı’na Srebrenitsa Katliamı’ndan çok daha önce, 1993 yılında yaptılar. Mahkemenin baÅŸvuru karşısındaki tek tavrı soykırımın önlenmesi için taraflara yapılan çaÄŸrıyı açıklama olmuÅŸtur. BoÅŸnakların ikinci baÅŸvurusu ise 2003 tarihinde yapıldı. BaÅŸvuruyu deÄŸerlendiren Lahey yargıçları bir senelik bir sürecin ardından 26 Åžubat 2007 de beklenen kararı açıkladı. Mahkemenin aldığı kararlar özetle ÅŸu ÅŸekildedir:

Mevcut uluslararası hukuka göre, sorumluğu bulunan kişi ve kurumlarıyla Sırbistan soykırım yapmamıştır.

Sırbistan, soykırım işlemek için plan yapmamış, soykırım eylemini kışkırtmamıştır.

Sırbistan, BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırma SözleÅŸmesi’ne göre yükümlülüklerini ihlal ederek, soykırıma iÅŸtirak etmemiÅŸtir.

1995 temmuzunda Srebrenitsa’da meydana gelen soykırım konusunda, Sırbistan BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırma SözleÅŸmesi’ne göre Soykırımı önleme yükümlülüğünü ihlal etmiÅŸtir.

Sırbistan, Ratko Mladiç’in soykırım ve soykırıma iÅŸtirak suçlamaları nedeniyle yargılanacağı eski Yugoslavya için kurulan uluslararası savaÅŸ suçları mahkemesine teslim edilmemesi ve mahkemeyle tam bir iÅŸbirliÄŸi yapmaması nedeniyle BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırma SözleÅŸmesi’ne göre yükümlülüklerini ihlal etmiÅŸtir.

Sırbistan, eski Yugoslavya için kurulan uluslararası savaş suçları mahkemesine soykırım ve başka suçlarla itham edilen kişilerin teslimi ve mahkemeyle tam bir işbirliği konularında yükümlülüklerini yerine getirecek acil tedbirler almalıdır.

Davada mali tazminat uygun bulunmamıştır,

Bu kararlarla Sırbistan’ın soykırım konusunda bir yükümlülüğü bulunmadığına karar verilmiÅŸ ve Bosnalıların bekledikleri tazminata açılan yol kapanmıştır.

Lahey Mahkemesi‘nin, Sırbistan’ı suçlu bulmamış olmasına raÄŸmen, Eski Yugoslavya SavaÅŸ Suçları Mahkemesi Bosna’da iÅŸlenen suçların soykırım olduÄŸunu kabul etmiÅŸtir. Bu mahkemede sorumlu olduÄŸu düşünülen kiÅŸilerin yargılamaları devam etmektedir. Lahey’deki bu mahkeme, iki Bosnalı Sırp subayı soykırımdan suçlu bulmuÅŸ,General Radislav Krstiç ise, 35 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Albay Vidoje Blagojeviç kendisi hakkındaki 18 yıl hapis cezasını temyiz etmeiÅŸtir. Eski Sırp Lideri Miloseviç ise yargılanırken ölmüştür. DiÄŸer iki Bosnalı Sırp yetkili, Radovan Karadziç ve General Ratko Mladiç ise, Sırbistan’a yapılan tüm bu kiÅŸileri korumamaları yönündeki çaÄŸrılara karşın bulunup mahkeme önüne çıkarılamamıştır.

Katliamın Sonuçları

Bosna Hersek Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilan etmesi ve devlet içindeki Sırp’ların ayrılıkçı bir hareket baÅŸlatarak bu hareketi Sırbistan destekli bir iç savaÅŸa döndürmesi ile katliamlar siyasi amaçlı olarak yapılmıştır. Bu katliamlar sonucunda Bosna-Hersek devleti Sırplar ve Bosnalı Müslümanlar arasında paylaÅŸtırılmıştır. Açılan mahkemelerde, katliamcıların Soykırım suçu iÅŸlediklerine kadar verilmiÅŸ olmasına raÄŸmen, suçlar bireyselleÅŸtirilerek, katliamın esas planlayıcısı olduÄŸu iddia edilen Sırbistan Cumhuriyeti’nin sorumluluÄŸunun olmadığına hükmedilmiÅŸtir. Bu durumda öldürülen binlerce Bosnalı Müslümanın aileleri tazminat alamayacak durumu düşmüşlerdir.

Katliamların dünyada duyulması ile, Avrupa’daki Hrıstiyan devletlerin, kıtada Müslüman bir devlet daha istemediÄŸi kanısını güçlendirecek geliÅŸmeler yaÅŸanmıştır. Avrupa güçleri, kendilerine çok yakın konumda bulunan sorun bölgelerine müdahale edememiÅŸ, gerekli koordinasyon ve harekat planlaması hem NATO hem Avrupa BirliÄŸi ülkelerince yapılamamıştır. Bu durum özellikle Avrupa BirliÄŸi ülkelerinin askeri yönden hala ABD’ye bağımlı olduÄŸu yönündeki iddiaları güçlendirmiÅŸtir. Özellikle Fransa liderliÄŸindeki bazı ülkeler Avrupa’nın kendi ordusunu kurmasının bu gibi sorunlara daha etkin ve gerçekçi müdahaleye imkan saÄŸlayacağı yönünde görüşler üretmeye baÅŸlamışlardır.

Neticede insan hakları ve demokrasinin önde gelen savunucuları olduklarını iddia eden Avrupa devletleri, katliamlara engel olamadıkları için, gelişen sosyo-politik olaylara yön verebilme kabiliyetlerinin düşündükleri kadar etkin olamayabileceğini dünyaya göstermişlerdir.

Katliamın Sırp Olmayan Destekçileri

Katliamları gerçekleştiren Sırp Milislerin nereden yardım aldıkları konusunda çeşitli iddialar bulunmaktadır. Ancak Bosna Savaşı sırasında meydana gelen bazı olaylar, kuşkuya yer bırakmaksızın Sırp katliamcıların işlerini kolaylaştırmıştır. Bunların bazıları:

BM’nin Srebrenica’yı korumakla görevlendirilen 400 Hollanda askeri, bölgeye “güvenli” olma güvencesi ile sığınmış 8000 kadar Bosnalı Müslümanı, katledilecekleri bilindiÄŸi halde Sırp milislere teslim etmiÅŸtir. Kendilerine göstermiÅŸ oldukları üstün hizmet sebebiyle daha sonra madalya töreni düzenlenmiÅŸ ve ödüllendirilmiÅŸtir.

Fransız AFP ajansına göre, bir grup Yunan sempatizan, Srebrenica Katliamında Sırp milislerle beraber Bosnalı Müslümanları katletmiştir. Haberi bazı Yunan kaynaklı siteler de teyit etmektedir.

NATO’nun BM gözetiminde yaptığı Sırplara yönelik hava harekat planlarını, Fransa’nın Sırplara sızdırdığı konusunda ciddi kuÅŸkular bulunmaktadır.

Bosna devletine yardım için bazı ülkelerde düzenlenen yardım kampanyaları hakkında ciddi suçlar içeren haberler yayınlanmıştır. Türkiye’de toplanan paralar ile ilgili olarak dönemin BaÅŸbakanı, koalisyon ortağı olduÄŸu partiye paraların yerlerine ulaÅŸtırılmadığı yolunda suçlamalarda bulunmuÅŸtur.

(Visited 2 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 02.06.2008 tarihinde patriot34 tarafından, Medeniyetler, Ãœlkeler ve Dünya Tarihi bölümünde paylaşılmıştır ve 2835 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 4 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Bosna Soykırımı l Srebrenica Katliamı -Katliamın Sorumluları -Lahey Adalet Divanı Kararı orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleLise Ve Ä°lk Öğretim İçin Okunması Gereken 100 Temel Eser | MEB 100 Temel Eser Listesi - Ä°lköğretim Sonraki MakaleUzaktan EÄŸitim Nedir? | Uzaktan EÄŸitimin Tarihçesi - Türleri - Özellikleri - Avantaj Ve Dezavantajları - Uzaktan EÄŸitim Nasıl Verilir? Türkiy..

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz