Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Atatürk Günlüğü – Today | 25 Mart – March


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 25.03.2008 tarihinde Hale tarafından, Atatürk Günlüğü | Atatürk Today bölümünde paylaşılmıştır ve 1461 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


25 MART – MARCH 25
Tarihte Bugün – Today in History


1915 Çanakkale

1925 – Åžeyh Sait’e baÄŸlı kuvvetler Silvan’ı ele geçirdi.


1923 – Atatürk’ün, Lâtife Hanım’la beraber Ankara’ya dönüşü.

1921 – Ä°kinci Ä°nönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921)

Yunan kuvvetleri Bozöyük, Bilecik, Dumlupınar ve Sapanca’yı ele geçirdi.

Mart sonu 1919 – Atatürk’ün, Ä°stanbul’da, Ä°talya Yüksek Komiseri Kont Sforza ile görüşmesi. (Kont Sforza’nın isteÄŸi ile gerçekleÅŸen bu görüşmenin tarihi belli deÄŸildir. Olayların seyrine göre, muhtemelen Mart sonu veya Nisan başı 1919’da gerçekleÅŸmiÅŸtir. Atatürk’ün yaveri Cevat Abbas (Gürer), hatıralarında, bu görüşme için ÅŸunları söylemektedir: “Atatürk, Ä°stanbul’da bulunduÄŸu ayların sonlarına doÄŸru Ä°talya Mümessili Kont Sforza ve Papaz Mister Frew ile de ayrı ayrı ve fasılalı tarihlerde görüşmüştü. Aldığı kanaat acı idi; ağırdı.”

Mart sonu 1919 – Atatürk’ün, Ä°stanbul’da, Rahip Frew ile görüşmesi. (Rahip Frew’un isteÄŸi ile gerçekleÅŸen bu görüşmenin tarihi belli deÄŸildir. Olayların seyrine gore, muhtemelen Mart sonu veya Nisan başı 1919’da gerçekleÅŸmiÅŸtir).

1916 – Atatürk’ün, günü Mardin’de geçiriÅŸi.

Bakınız, Türk Ocakları


1912 – Türk Ocağı, resmen 25 Mart 1912’de Ä°stanbul’da kuruldu.

Türk Ocağı 1912’de kurulup birkaç defa kapanıp açılmasından sonra günümüze kadar gelen dernek.

Türk Ocağı’nın kuruluÅŸ çalışmaları 1911 yılında Askeri Tıbbiye öğrencileri arasında “190 Tıbbıye’li Türk Evladı” adına kaleme alınan beyanneme ile baÅŸlamıştır. Önce Balkan SavaÅŸları ve hemen ardından baÅŸlayan I. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan hava içerisinde kurulmuÅŸtur. Türk Ocağı dönem itibariyle güncel siyasetle ilgilenmekten ziyade “millilik” üst fikrinde birleÅŸmiÅŸtir. Ä°lk tüzüğünde de “Ocak zinhar siyasetle iÅŸtigal etmez” ÅŸeklinde kesin bir ilke yer almış ve “Ocak maksadını tahsile çalışırken sırf milli ve içtimai bir vaziyete kalacak, asla siyasetle uÄŸraÅŸmayacak ve hiçbir vakit siyasi fırkalara hadim olmayacaktır” denilmek suretiyle siyasi duruÅŸ açıkça ifade edilmiÅŸtir.

Türk Ocağı, beyannamenin yayınlanmasından sonra, öğrenci temsilcileri dönemin önde gelen milliyetçi aydınlarıyla görüşmeler yaparlar ve bir milli teÅŸkilatın kurulmasını teklif ederler. Ön görüşmeleri takiben 20 Haziran 1911 tarihinde Ahmet AÄŸaoÄŸlu’nun evinde yapılan toplantıda bu amaçla bir derneÄŸin kurulması uygun görülür ve Dr. Fuat Sabit AÄŸacık’ın teklifiyle adının “Türk Ocağı” olması kararlaÅŸtırılır.

Ocak, resmen 25 Mart 1912’de Ä°stanbul’da kuruldu. Ä°lk baÅŸkanlığı Ahmet Ferit Tek, baÅŸkan yardımcılığını ise Yusuf Akçura üstlendi. 1913’de baÅŸkanlığına Hamdullah Suphi Tanrıöver getirildi. DerneÄŸin önde gelenleri arasında Halide Edip Adıvar, Mehmet Emin Yurdakul, Ahmet AÄŸaoÄŸlu, Ziya Gökalp, Mehmet Fuad Köprülü gibi isimler vardı.

1919 yılına kadar Turancı bir çizgide devam eden dernek “Büyük Turan” ülküsüne kısa sürede ulaşılamayacağını anlayarak Misak-ı Milli’ye yöneldi. Mondros Mütarekesinden sonra iÅŸgallere karşı Ä°stanbul’da ünlü “Sultanahmet Mitingleri” gibi eylemler düzenledi. Ä°stanbul’da direniÅŸ eylemlerinin örgütlenmesinde önemli rol oynadı. Ä°ÅŸgal altındaki Ä°stanbul’da baskılar artınca üyelerinin çoÄŸu Anadolu’ya geçerek KurtuluÅŸ Savaşı içerisinde aktif görevler aldı. Türk Yurdu ve Yeni Mecmua dergilerini çıkaran Türk Ocağı kısa sürede 100’den fazla ÅŸube açtı.

1925’de Hamdullah Suphi Tanrıöver baÅŸkanlığa getirilirken Mustafa Kemal ve Latife Hanım da fahri baÅŸkanlığa seçildi. 1931’de yerine Halkevleri kuruldu. 1949’da merkezi Ankara’da olmak üzere yeniden açıldı. 12 Eylül 1980’de her dernek gibi kapatıldı. 1986’da yeniden faaliyete geçti.

Kaynak: “Türk Ocağı,” Vikipedi http://tr.wikipedia.org

* * *

Türk Ocağı’nın kuruluÅŸ çalışmaları 1911 yılında Askeri Tıbbiye öğrencileri arasında baÅŸlamıştır. Osmanlı Devleti bünyesindeki çeÅŸitli milliyet mensuplarının varlıklarını korumak, geliÅŸtirmek ve kabil olursa bağımsızlıklarını elde etmek amacıyla yaptıkları faaliyetleri müşahede eden ve Türk varlığını bu geliÅŸmeler karşısında tehlikede gören Tıbbıye’li öğrencilerin, aralarında yaptıkları faaliyetleri müşahede eden ve Türk varlığının bu geliÅŸmelere karşısında tehlikede gören Tıbbıye’li öğrencilerin, aralarında yaptıkları toplantılardan sonra hazırladıkları beyanname, Türk Ocağı’nın kuruluÅŸ dayanağı oluÅŸturmuÅŸtur. “190 Tıbbıye’li Türk Evladı” adına kaleme alınan bu beyannamede “Türk kavminin hayatı inkıraz yaÅŸadığı” belirtilir ve buna “selefleri gibi lakayt kalamayacakları” ifade edilir.

Beyannamenin yayınlanmasından sonra öğrenci temsilcileri dönemin önde gelen milliyetçi aydınlarıyla görüşmeler yaparlar ve bir milli teÅŸkilatın kurulmasını teklif ederler. Ön görüşmeleri takiben 20 Haziran 1911 tarihinde Ahmet AÄŸaoÄŸlu‘nun evinde yapılan toplantıda bu amaçla bir derneÄŸin kurulması uygun görülür ve Dr. Fuat Sabit AÄŸacık’ın teklifiyle adının “Türk Ocağı” olması kararlaÅŸtırılır.

Aralarından seçilen geçici idare heyetinde, Mehmet Emin Yurdakul (Başkan), Dr. Fuat Sabit Ağacık (Veznedar) olarak görev alırlar.

Fiili kuruluştan yaklaşık dokuz ay sonra, 25 Mart 1912 tarihinde gerekli hazırlıklar tamamlanarak resmi kuruluş gerçekleştirilir.

* * *

Mehmet Emin Yurdakul (Türk Ocağı Kurucusu)

Mehmet Emin Yurdakul, Cumhuriyet dönemi Türk şairlerdendir. Türk Milli Edebiyat akımının öncü şairleri arasında yer almıştır.

Türk milletinin yüceliÄŸini ÅŸiirlerinde haykıran ve “Millî ÅŸair” sıfatını alan Mehmet Emin Yurdakul, 1869’da Ä°stanbul’da doÄŸmuÅŸtur.

Temiz ve doÄŸru olarak kullandığı Türk dili ile yazdığı ÅŸiirleri, Türk milletine, özellikle savaÅŸ dönemlerinde destek olmuÅŸtur. M..Emin Yurdakul ülkü sahibi insan vasfında olduÄŸu için memuriyet döneminde sık sık yeri deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir. “Türk Yurdu” dergisinde kuruculuk yapmış, ancak Erzurum’a gitmesiyle dergiyi Yusuf Akçura’ya bırakmıştır. Birinci Dünya Savaşı sonunda hüznünü “Türk Hukuku” adlı düz yazıdan oluÅŸan eseriyle dikkatleri çekmiÅŸtir. M. Emin Yurdakul, Türkçülük boyutundaki eserleriyle “Ben bir Türküm, dinim, cinsim uludur” diyerek fikirlerini ifade etmiÅŸtir. SavaÅŸ sırasında kahramanlık ve millî ÅŸuura dayanan ÅŸiirleriyle halka cesaret vermiÅŸtir. M. Emin Yurdakul’un ÅŸiirlerinin günümüzde de okunmasının ve sevilmesinin nedeni kullandığı saf Türkçedir.

Kaynak: www.turkocagi.org.tr www.ulkuocaklari.org.tr

(Visited 1 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 25.03.2008 tarihinde Hale tarafından, Atatürk Günlüğü | Atatürk Today bölümünde paylaşılmıştır ve 1461 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 6 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Atatürk Günlüğü - Today | 25 Mart - March orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleSon Devrim - Ata'dan Hitler'e Okkalı Cevap! | Nüket AÅŸkın Sonraki Makale[Matematik] Topolojik Uzaylar | MatematiÄŸin Topoloji Dalının BaÅŸlıca Konularından – Topolojik Uzay Örnekleri

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz