Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Alp Er Tunga Destanı | Yaradılış Destanından Sonra Bilinen İlk Büyük Ve Millî Türk Destanı Alp Er Tunga Destanıdır


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 03.01.2010 tarihinde Hale tarafından, Türk Edebiyatı ve Edebi KiÅŸilikler bölümünde paylaşılmıştır ve 1728 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


Alp Er Tunga Destanı

Yaradılış Destanından sonra bilinen ilk büyük ve millî Türk Destanı Alp Er Tunga Destanıdır.


Başta Şehname olmak üzere çeşitli kaynaklardan derlenen Alp Er Tunga destanının özeti şöyledir:

Turan ile Ä°ran birbirine komÅŸu ve düşman iki devlet idi. iran ülkesinin tahtında Minuçehr, Turan ülkesinin tahtında ise Alp Er Tunga’nın babası PeÅŸeng KaÄŸan vardı.


iran hükümdarı Minuçehr ölünce, KaÄŸan PeÅŸeng oÄŸlu Alp Er Tunga’ya şöyle dedi: “Bu Ä°ranlıların bize yapmadığı kötülük yoktur. Åžimdi Türk’ün öç alma zamanı gelmiÅŸtir!”

Alp Er Tunga da bunu istiyordu. “Arslanlarla bile çarpışacak güçteyim ve Ä°ran’dan öç alacağım” dedi. PeÅŸeng’in öbür oÄŸlu Alp Arız, Ä°ranlılarla savaÅŸmak yanlısı deÄŸildi. Fakat karar verildi ve Alp Er Tunga savaÅŸ hazırlığına baÅŸladı.

Alp Er Tunga arslan yeleli, servi boylu idi. Saldırırken timsah kadar cesur, av avlarken erkek arslan gibi çevik, vuruÅŸmada savaÅŸ fili kadar kuvvetliydi. Yürüdüğü zaman yeri sarsıyor, ardarda attığı oklar vınlayarak göğü inletiyordu. O, hiddetlenip savaÅŸa girecek olsa, ayak basıp toz kaldırdığı yerde ova, kandan bir ırmaÄŸa dönerdi. Dostlarına umut veren, kut veren dili, düşmanları için keskin bir kılıç idi. Bilgelikte de ondan üstünü yoktu. YüreÄŸi derya kadar geniÅŸ, eli ise yaÄŸmur yaÄŸdıran bulut kadar cömertti. Babasının adı PeÅŸeng, üçüncü göbekten atasının soyu gibi adı da “Türk” idi.

Alp Er Tunga’nın oÄŸulları ve kızları da vardı. Kızlarından birine, kaz (kuÄŸu) kadar güzel olduÄŸu için Kaz adını vermiÅŸlerdi. Babası ona, “Ä°le Suyu”na akan büyük bir çayın kenarında bir kale-saray yaptırmıştı. Kaz, burada oynar-yüzerdi. Onun için Türkler bu suya “Kaz Suyu” dediler. Daha sonra Kaz’ın oturduÄŸu, oynaya oynaya büyüdüğü yer büyük bir ÅŸehir oldu. Bu ÅŸehre de Kaz Oynı (Kaz Oyunu) adı verildi (Bugünkü Kazvin ÅŸehri).

Bakınız, Alp Er Tunga – Alp Er TonÄŸa | Efsanevi Bir Türk Hakanı – Turan PadiÅŸahı – Türk Hükümdar Soyunun Atası Kabul EdilmiÅŸtir

Alp Er Tunga ordusu ile Ä°ran üzerine yürüdü, iki ordu Detıistan bölgesinde karşılaÅŸtılar. Türk ordusundan Barman adlı bir yiÄŸit, atını öne sürerek, teke tek dövüşmek için Ä°ranlılardan er diledi. Barman’ın karşısına Iran kumandanının kardeÅŸi Kubad çıktı, iki savaşçı sabahtan akÅŸama kadar vuruÅŸtular. Sonunda Barman kargısı ile Kubad’ı devirdi ve Alp Er Tunga’nın yanına zaferle döndü.


Bundan sonra iki ordu birbirine girdi ve o güne kadar görülmemiş derecede şiddetli bir savaş oldu. Bu savaşı Alp Er Tunga kazandı. Meydan, ölen İranlılarla doldu ve İran padişahı geri çekilip Dehistan kalesine sığındı. Fakat Alp Er Tunga kaleyi kuşattı ve sonunda İran padişahını tutsak etti.

Bundan sonra, Ä°ran’a baÄŸlı Kabil ülkesinin, kahramanlığı ile ünlü padiÅŸahı Zâl, Ä°ranlıların yardımına geldi, ani bir hücumla Türk ordusunu dağıttı. Buna pek kızan Alp Er Tunga tutsak Ä°ran padiÅŸahını öldürttü. Öbür tutsakları da öldürmesine kardeÅŸi Alp Arız engel oldu. Tutsakları ‘Sarı’ ÅŸehrine gönderdiler. Daha sonra bu tutsakların kaçmasına engel olamadığı veya göz yumduÄŸu için hiddetlenen Alp Er Tunga kardeÅŸi Alp Arız’ı da öldürttü.

Alp Er Tunga yine galipti ve Rey ÅŸehrine giderek Ä°ran tacını da giymiÅŸti. Ä°ranlılar ise öldürülen padiÅŸahlarının yerine Zev’i getirmiÅŸti. Ä°ki ordu tekrar savaÅŸtılar. SavaÅŸ sırasında büyük bir kıtlık oldu. Bunun üzerine “savaÅŸ ve kıtlık insanlığı bitirmesin” diye, barış yaptılar, Ä°ran’ın kuzey eyaletleri Turan’ın oldu.

Ä°ran padiÅŸahı Zev ölünce barış yine bozuldu ve Alp Er Tunga tekrar saldırıya geçti. Ä°ranlılar Zâl’den yardım istediler. Zâl artık kocadığı için kahramanlıkta kendisini aÅŸan oÄŸlu Rüstem’i gönderdi. ZâloÄŸlu Rüstem ordusunun başında ilerleyerek Türkleri bozguna uÄŸrattı ve Ä°ran tahtına Keykubad’ı çıkardı.

Rüstem, bir hücumda 1160 Türk kahramanını öldürdüğü için Türkler çekildiler ve barış imzalamak zorunda kaldılar.

Daha sonra Ä°ran tahtına Keykâvus geçti. O sırada Ä°ran’ın egemenliÄŸinde olan Araplar isyan ettiler. Bu kargaÅŸalıktan yararlanan Alp Er Tunga Ä°ran içlerine daldı ve pek çok tutsak aldı. Fakat Kabil padiÅŸahı tekrar Ä°ran’ın yardımına geldi ve Türkler yenildi.

Bu savaÅŸtan sonra ZâloÄŸlu Rüstem birliÄŸini alıp Türklere ait avlakta dolaÅŸmaya baÅŸladı. Bunun üzerine Alp Er Tunga ordusunu tekrar harekete geçirdi. Fakat, kötü bir rüya görmüştü. Bunu yorumlattı ve beylerin de fikirlerini alarak iran’la barış imzaladı. Bu anlaÅŸma ile Buhara, Semerkant ve Çac ÅŸehirlerini Ä°ranlılara bırakıyordu.

Bu barışı istemeyen Keykâvus, Rüstem’e ve oÄŸlu SiyavuÅŸ’a kötü muamelede bulunarak onları küstürdü. Rüstem kendi ülkesine çekildi. SiyavuÅŸ ise Türklerin o zamanki baÅŸkenti Gang ÅŸehrine giderek Alp Er Tunga’ya sığındı.

SiyavuÅŸ kendini Türklere çok sevdirdi. BaÅŸlangıçta bir Türk gibi hareket ediyordu. Burada Türk kahramanlarından biri olan Piran’ın kızı ile evlendi. Bu evlilikten bir oÄŸlu oldu ve ona Keyhüsrev adını verdiler. SiyavuÅŸ, bir süre sonra Alp Er Tunga’nın güzel kızı Ferengis ile de evlendi. Ama bir süre sonra Türk töresine uymamaya ve bazı siyasî teÅŸebbüslere baÅŸlayınca Alp Er Tunga onu öldürttü.

SiyavuÅŸ’un ölümünden sonra Rüstem bir ordu toplayarak tekrar saldırıya geçti ve bu defa Türkler ağır bir yenilgiye uÄŸradılar. VuruÅŸmalarda Alp Er Tunga’nın oÄŸullarından Sarka da ölmüş, Turan’ın birçok ÅŸehri yakılmıştı.

Alp Er Tunga, Turan için kan ağladı ve öç almak için and içti. İran içlerine girerek ekinleri yaktı ve pek çok tutsak aldı. İranlılar yedi yıl süren kıtlıktan kırıldılar.

Artık, Alp Er Tunga ile Rüstem arasında savaÅŸ durup durup baÅŸlıyor, bazen Türkler, bazen Ä°ranlılar galip geliyordu. Bu savaÅŸlardan birinde, ordusuyla Alp Er Tunga’nın emrine giren Çin hakanını da esir almışlardı. Alp Er Tunga son savaÅŸta yenilerek çekildi.

Bu sırada Ä°ran tahtında, Turan’dan kaçırarak getirdikleri Keyhüsrev vardı. Türklerin yenilmesiyle dünya Keyhüsrev’e kalmış bulunuyordu. Fakat Türkler öç için fırsat buldukça akın ediyorlardı. Bunun üzerine Keyhüsrev Ä°ran’ın ünlü kahramanlarından Bijen’i Turan’a gönderdi. Bijen, Turan sınırından içeri girince, ormanda, neÅŸe içinde eÄŸlenen kızlar gördü. Bu kızlar Alp Er Tunga’nın güzel kızı Menije’yi eÄŸlendiriyorlardı. Bijen, Menije’yi görür görmez âşık oldu. Menije de onu sevdi ve Turan’a, kendi sarayına götürdü. Bunu öğrenen Alp Er Tunga çok kızdı. Bijen’i bir zindana hapsetti, kızını da kovdu.

Ä°ran padiÅŸahı geri gelmeyen kumandanını bulup getirme görevini Rüstem’e verdi. Rüstem, tüccar kılığında Alp Er Tunga’nın sarayına kadar giderek hem Bijen’i kurtardı hem de Menije’yi kaçırıp Ä°ran’a gönderdi.

Rüstem bir defa daha galip gelmişti. Karluğa çekilen Alp Er Tunga beğlerini toplayıp şöyle dedi:

“Ben dünyaya hükmeden kaÄŸanınızdım. Bugüne kadar Iran Turan’a denk olmamıştı. Ama bugün Ä°ranlılar sarayıma kadar gelebiliyor. Bin kere bin kiÅŸiden oluÅŸacak Türk ve Çin askerleriyle Ä°ran’a yürümeli, öcümü almalıyım!”

Alp Er Tunga, bin kere bin ordusunun üçte ikisini toplamıştı. Beykent ÅŸehrindeki karargâhında, altınlı ve mücevherli tahtında oturuyordu. Fakat artık iyice yaÅŸlanmıştı. Ä°leriye gönderdiÄŸi ordunun yenildiÄŸini öğrenince çok üzüldü. Hele teke tek bir dövüşte gencecik oÄŸlu Åžide’nin de ölmesi, gönlünde onulmaz yaralar açtı. Emrindeki kuvvetleri alıp yürüdü. KükremiÅŸ arslanlar gibi saldırıyordu. Çok kocamış olmasına raÄŸmen Ä°ran’ın en ünlü pehlivanlarından birkaçını teke tek vuruÅŸmada öldürdü. Nihayet Keyhüsrev ile Alp Er Tunga karşı karşıya geldiler. Alp Er Tunga Keyhüsrev’le teke tek dövüş isteÄŸiyle atını ileri sürdü. Fakat Turan pehlivanları onun Ä°ran padiÅŸahı ile dövüşmesini istemediler ve atının dizginini tutup geri getirdiler. Keyhüsrev en güçlü çağında olmasına raÄŸmen Alp Er Tunga’dan çekinmiÅŸ, kocamış ve yaralı bir arslan olan Alp Er Tunga’nın vuruÅŸmasına da beÄŸleri izin vermemiÅŸti.

Bu durum Alp Er Tunga’ya pek ağır geldi. Ordusunu alıp Ceyhun ırmağının ötesine geçti. Burada Kara Han’ın ordusu ile birleÅŸip Buhara’ya, daha sonra da baÅŸkent Gang’a geldi.

Gang cennet gibi bir şehirdi. Toprağı mis kokulu, tuğlaları altındandı. Kalesi o kadar yüksekti ki üzerinden kartal bile uçamazdı. Her köşesinde pınarlar, havuzlar vardı. Ambarları yiyecek dolu idi. Havuzların eni ve boyu bir ok atımı kadar büyüktü. Burada oturup Çin hakanına mektup yazdı ve yardım bekledi.

Keyhüsrev ve Rüstem önce geri çekilir gibi yapmış, sonra derlenip Turan içlerine girmiÅŸ, Gang ÅŸehrini kuÅŸatmışlardı. Kalenin çevresinde hendekler kazdılar. Buraya odun yığıp katran döktüler ve ateÅŸe verdiler. Alp Er Tunga 200 beÄŸi ile gizli yoldan çıkarak kurtuldu ve Çin hakanının yanına gitti. Çin hakanı büyük bir ordu hazırlamıştı. Bunu duyan Türkler de Alp Er Tunga’nın yanına gitmek için yollara düştüler.

Alp Er Tunga tekrar toparlandı ama Çin hakanı sözünde durmadı ve Keyhüsrev’le anlaÅŸma imzaladı. Bunun üzerine Alp Er Tunga Keyhüsrev’e bir mektup yazarak, insanlardan uzakta ve kendisinin beÄŸeneceÄŸi bir yerde teke tek dövüş teklif etti. Fakat en güçlü çağında olan Keyhüsrev, ihtiyar arslan Alp Er Tunga ile teke tek dövüşe cesaret edemedi.

Ordusuz kalan Alp Er Tunga periÅŸan bir halde Zere denizine geldi. Bu derin denizi geçerek Gangidizi ÅŸehrine ulaÅŸtı. Keyhüsrev büyük ordusu ile onu takip ediyordu. Alp Er Tunga yapayalnız kalmıştı. YiyeceÄŸi, içeceÄŸi yoktu. Bir kaya dağında, bu dağın tepesindeki bir maÄŸarada oturuyor, kara talihi için dövünüyor, Tanrı’dan güç kuvvet istiyordu. Onun yakarışını duyan Hûm adında biri, Alp Er Tunga olduÄŸunu anlamıştı. Çünkü bu Türkçe sözleri, böyle bir yakarışı ondan baÅŸkası söyleyemezdi. Hemen saldırdı ve onu tutsak etti. Fakat Alp Er Tunga onun elinden kurtularak kendini suya attı. Su başında bulunanlar onu kurtarmak istediklerini söyleyerek hile yaptılar ve sudan çıkar çıkmaz öldürdüler. (Tarih Keyhüsrev’in Alp Er Tunga’yı şölene davet edip hile ile öldürdüğünü söylüyor.)

Bu olay kısa zamanda her tarafta duyuldu ve Turan’ı mateme boÄŸdu. Bütün Türkler kanlı gözyaşı dökerek, baÄŸrışıp yakalarını yırtarak, sagular söyleyip yoÄŸladılar, yoÄŸladılar. YoÄŸ töreninde kopuz çalan ozanlar ÅŸu saguyu söylüyorlardı:

(Visited 11 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 03.01.2010 tarihinde Hale tarafından, Türk Edebiyatı ve Edebi KiÅŸilikler bölümünde paylaşılmıştır ve 1728 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 3 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Alp Er Tunga Destanı | Yaradılış Destanından Sonra Bilinen İlk Büyük Ve Millî Türk Destanı Alp Er Tunga Destanıdır orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki MakaleÖğrenme | Ä°nsanlar YaÄŸmur Altında Niçin BaÅŸlarını EÄŸiyor Olabilir? - Etkili Öğrenme.. Sonraki MakaleTürk Devletleri - Safevî Devleti - Safevîler (1501-1736) | 16 Ä°le 18. Yüzyıllarda Åžeyh Safiyyüddin Erdebilî’nin Soyundan Gelen Ä°ran’da Hüküm Süren Tür..

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz