Bilgi Bankamız 62 Kategoride, 9052 Makale ve Konu Anlatımı içermektedir. Son Güncelleme: 27.01.2020 06:06

Açıklamalı Atasözleri Sözlüğü | En Güzel Atasözleri [G Harfi]


İçerik Hakkında Bilgi

  • Bu içerik 10.11.2007 tarihinde Sema tarafından, Ata Sözleri Sözlüğü - Güzel Atasözlerimiz bölümünde paylaşılmıştır ve 30708 kez okunmuştur.
    Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

İçerik ve Kategori Araçları


ATASÖZLERÄ° SÖZLÜĞÜ – EN GÃœZEL ATASÖZLERÄ°


Garip kuÅŸun yuvasını Allah yapar.Allah’a inanmış kiÅŸileri, Allah sıkıntı içinde bırakmaz. Onlar bir süre sıkılsalar da Allah bir yerden bir ÅŸey bağışlayarak sıkıntılarını ya kaldırır ya da hafifletir.

Garibin yardımcısı Allah tır.Garip kişilerin yardımına gönlündeki inancın büyüklüğü oranında ancak Allah yardım eder.

Gâvurun ekmeğini yiyen, gâvurun kılıcını çalar.Kişi geçimini kimden sağlıyorsa, kimin hizmetinde ise, ne kadar merhametsiz ve acımasız olursa olsun, ne kadar fikirleri uyuşmazsa uyuşmasın onun yanında olur; onun istediklerini yerine getirir.


Gavurun tembeli keşiş, Müslümanın tembeli derviş.Bütün dinler çalışmayı emreder. Bazı kimseler ise dini çıkarları doğrultusunda kullanıp, çalışmadan yaşamanın yollarını bulurlar ki kendileri için çok kötü bir davranışı gerçekleştirmiş olurlar.

Geç olsun, güç olmasın.Başarılması çok zor işler için söylenir)Yapılan işlerin başarıya ulaşması ve birtakım engellerin ortadan kaldırılması için fazla zaman harcanmasının ziyanı yoktu

Gel demek kolay, git demek güçtür.Bir konuğu davet etmek, bir insanı iş bulup yerleştirmek kolay ve zevk verici uğraşlardır. Ama sıkıntı veren konuğa artık git demek, işini hafife alan kimseye işe gelme demek çok zordur. Bunun için insanlara bir iyilikte bulunulacağı zaman iyi düşünülmeli, layık olana bu hizmet verilmelidir.

Gelen gideni aratır.Tanışılan kişiler, unutulanlardan daha büyük hatalar yapabilir anlamında kullanılır.

Gelene git denilmez.1. Kendiliğinden gelen güzel bir şeyi, faydayı geri çevirmek doğru olan ve yakışık alan bir şey değildir. 2. Gelenek ve göreneklerimize göre, kendiliğinden gelen konuğu kabul etmeyip geri çevirmek doğru bir davranış olmaz.

Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir (anlaşılır).İnsanın gençliği göz açıp kapayıncaya kadardır. Ne olup bittiği pek anlaşılamadan geçip gider. İnsan ihtiyarlayınca şöyle düşünür, yapılacak pek çok şeyin varolduğunu fark eder. Ancak iş işten de geçmiştir. Çünkü bunları yapacak ne gücü ne de zamanı vardır. İşte o an, gençliğin ve gençlik günlerinin ne denli kıymetli olduğunu anlar.

Gemisini kurtaran kaptan.Tehlikeli, güç bir duruma düşüp de ortalık iyice karışınca kimileri kendi başlarının çaresine bakarlar. Bunlar ne yapıp yapıp kurtulur ve iyi sonuca ulaşırlar.


Gidip de gelmemek, gelip de görmemek (bulmamak) var.Bulunduğu yerden uzaklara gidecek kimsenin geri dönmemesi, döndüğünde de bıraktıklarını bulamaması mümkündür. Bu sebeple yola çıkacak kişi bunu düşünmeli ve yakınları ile helâllaşmalıdır.

Göğe direk, denize kapak olmaz.Öyle işler vardır ki, insanın gücünü ve imkânlarını aşar; gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla bu tür işlerle uğraşmak, bu yolda hayallere kapılmak boşunadır.

Gönlün yazı var, kışı var.Hayat inişli çıkışlıdır. Hayatın bu durumu insanı etkiler. Dolayısıyla insanın bir günü diğerine uymaz. İnsan bazen iyimser, neşeli, umutlu ve mutluluk doludur; bazen de kötümser, üzgün, neşesiz, mutsuz ve bezgind

Gönül bir sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz.Gönül; sevgi, istek, düşünüş, anma ve hatır gibi kalpte var sayılan duygu kaynağıdır. Bu kaynak insanı yeterince nazik ve içli kılar. Dolayısıyla kaba ve sert hareketler karşısında fazla dayanamaz, çabucak incinip kırılır ve gücenir. Kırılan bir gönlü kolay kolay onarmak ve eski hâline getirmek de oldukça güçtür. Öyleyse etrafımızdaki insanlarla olan ilişkilerimizde dikkatli olmalı, gönül kırmaktan kaçınmalıyız.

Gönül ferman dinlemez.Ne denli engel, ne denli yasak konursa konsun gönül sevdiğinden asla vazgeçmez. Çünkü insanın gönlüne söz geçirmesi oldukça zordur.

Gönülden gönüle (kalpten kalbe) yol vardır. (Kalp kalbe karşıdır).İnsanları bir araya getiren huy, zevk, alışkanlık, fikir ve inanç birliğidir. Dolayısıyla bu insanların gönüllerinde de bir duygu birliği vardır. Biri öteki için ne düşünüyor ve ne hissediyorsa, ötekide beriki için benzer şeyi düşünür ve hisseder.

Gören gözün hakkı vardır.Kendisinden faydalanılan, elde de yeterince bulunan, başkalarında bulunmayan yiyecek ya da imrenilecek bir şeyden gören kimselere de mümkünse vermek gerekir. Çünkü göz görünce gönülde o şeyi arzu eder.

Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır, ya baş.İstenmeden, zorla yenen yemek insana nasıl dokunup zarar verirse (sindirim sistemini bozma, bulantı ve kusma yapma), zorla ve istenmeden yapılan iş de benzer bir şekilde kötü ve hayırsız bir sonuç verir.

Göz görmeyince gönül katlanır.Yakınımızda bulunmayanların özlemine, acısına daha kolay dayanabiliriz. Çünkü bizden uzakta yaşayan sevdiğimiz bir kimseyle istesek de ilgilenemeyiz. Dolayısıyla görüşmekten umudumuzu keser ve ayrılığa katlanırız. Ama yakınımızda bulunan ve her gün gördüğümüz kimseyle ilgilenmeden edemeyiz. Onun her zaman gördüğümüz acısına da tahammül edip katlanmamız oldukça güçtür.

Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur.Ayrı düşenlerin arasındaki sevgi de zamanla azalır. Çünkü insan, sevdiği kimseyle sıkça görüşüp sevgisini ve muhabbetini tazeleme imkânı bulamaz. Dolayısıyla ilgi bağı kopar, yavaş yavaş da o kimseyi unutur.

Gülme komşuna gelir başına.Birinin başına gelen kötü bir durum, gün olur senin de başına gelir. Başına gelen felâkete başkalarının gülmesi seni nasıl incitirse, senin başkalarının kötü hâline gülmen de onları incitir. O hâlde birilerinin başına gelen kötü durumdan ötürü, onlarla sakın alay etme.

(Visited 1 times, 1 visits today)


Kaynak: Kadim Dostlar ™ Forum

Bu içerik 10.11.2007 tarihinde Sema tarafından, Ata Sözleri Sözlüğü - Güzel Atasözlerimiz bölümünde paylaşılmıştır ve 30708 kez okunmuştur. Bu içeriğin devamında incelemek isteyebileceğiniz 1 adet mesaj daha bulunmaktadır.

Açıklamalı Atasözleri Sözlüğü | En Güzel Atasözleri [G Harfi] orjinal içeriğine ulaşmak için tıklayın ...

Önceki Makale[8. Sınıf Fen Bilgisi] EÅŸeysiz Ãœreme | Bölünme - Tomurcuklanma - Sporlama - Çelikleme - Yenileme Sonraki MakaleBiyoloji'de Sınıflandırma | Sınıflandırmanın GereÄŸi - Tarihi

Bu Makaleyle İlgili Fikirlerinizi ve Görüşlerinizi Diğer Ziyaretçilerle Paylaşabilirsiniz